40. Bölüm

38. BÖLÜM

Cemre
cemreyldrm_

​​​​​​​​​​​SELAM BALLARIM NASILSINIZ?😍

​​​​​SİZE BÖLÜM GETİRDİM. UMARIM BEĞENİRSİNİZ. 🤍

VEEEE OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI TABİİ Kİ DE UNUTMUYORSUNUZ🫶🥹

İYİ OKUMALAR 🦋

Duyduğum şeyle beynimden vurulmuştum. Bir kardeş.. Bunu nasıl yapabilirdi.

Akından ayrı kalmak..

Devamını düşünmemiştim.

Düşünmeye cesaret edememiştim.

Sinirle üstüne yürüdüm.

Yakasını tutarak tükürürcesine konuştum.

"Derdin ne senin benimle haaa, amacın ne!!"

Derin derin nefes aldım aslında almaya çalıştım.

"Yeter benimle uğraşma!!"

Yüzünü ekşiterek tepki verdi.

Araf "Çek elini üzerimden" dedi.

İnatla daha çok kavradım yakasını.

"BENİ VE AKINI RAH-HAT BIRAKACAKSIN!!"

Araf korumalara kaş göz yapınca korumalar iki kolumdan tutarak.

Beni Araftan uzaklaştırdılar.

Korumalardan kolumu hızla çektim.

Nefes alış verişilerim hızlanırken

İşaret parmağımı ona doğru uzattım.

"Uzak dur biz-"

Nefes alamadığım için devam edememiştim.

Görüş alanımda yavaş yavaş gidiyordu.

Elimi refleks olarak boğazıma gitti.

Ardından Arafın sesi duyuldu.

"Alın şunu hastaneye götürün"

Görüş alanım giderken kendimi karanlığa bıraktım.

                         *****

Koluma giren anlık acıyla yüzümü buruşturdum.. Öyle bir sızlamıştı ki,

Gözlerimi zoraki bir şekilde ağır ağır açtım.

Görüş alanıma bembeyaz bir ışık girmesiyle tekrardan kapattım gözlerimi..

Bir süre sonra yavaş yavaş alışınca tamamen açtım gözümü.

Açelya kolumda ki iğne ile uğraşıyordu..

Zoraki bir şekilde "Açelya" dedim.

Ama o kadar kısık sesle demiştim ki, ben bile kendimi zor duymuştum.

Kuruyan dudaklarımı ıslatarak konuştum.

"Açelya"

Açelya direkt kafasını kaldırırarak.

Mutlulukla "Simay" dedi.

Doğrulamaya çalıştığım da koluma giren acıyla vazgeçtim.

Açelya sitemli bir sesle konuştu.

"Dur dur, ne yapıyorsun?"

"Açelya.. Akın Akını ara o beni merak etmiştir. "

"Dur bir kız, bir soluklan iyi misin bir yerin acıyor mu? "

Titreyen sesimle konuştum.

"Kalbim.. Kalbim acıyor açelya"

Arafın dedikleri aklıma gelince kalbimin sıkışdığını hissetti..

Gözlerimi sıkıca kapatarak konuştum.

"Su ver açelya"

Derin derin nefes alırken gözlerimi açtım.

Açelya su verdiğinde büyük yudumlarla içtim de..

Açelya bardağı masaya koydu.

Açelya beni yavaşça yatırdığında.

"Ne oldu? Bunları kim yaptı sana?" dedi.

Aklıma gelen görüntü ve Arafın dedikleriyle

Genzim acıdı.. Gözlerim doldu..

Ağır bir şekilde yutkundum.

Titreyen sesimle konuştum.

"Açelya..Canım çok yanıyor" dedim.

Açelya sanki ne kadar canımın yandığını anlamış olacak ki,

Serumlu elimi güven veren bir şekilde tuttu..

Şefkatli bir sesle konuştu.

"Simay bunu sana kim, neden yaptı bilmiyorum. Ama ben senin her zaman yanındayım"

Kuruyan dudaklarımla konuştum.

"Teşekkür ederimm"

Dışarıdan gelen bağırşlarla bakışlarını cama çevirdi.

Sanırım ağır yaralı biri gelmişti.

Hızla ayağa kalkarak "geleceğim ben"

Diyerek odadan hızla çıktı.

Haklıydı

Onun mesleği buydu..

Acaba gelen kişinin durumu çok mu ağırdı..

Sevdiklerini ne hâldedir.

Acaba beni düşünen kişi var mıydı?

Ben bu soru işaretleriyle boğuşurken..

Aradan kaç dakika geçtiğini bile farkında değildim.

Açelyanın gelmesiyle bakışımı ona çevirdim.

"Açelya? " dedim.

Yorgun sesiyle

"Serumunu değiştirmeye geldim. " dedi.

Yüzünden ne kadar yorgun olduğu anlaşılıyordu..

Derin bir nefes alarak konuştu.

"Çok yoğun bugün yaa, bir hademeyi ıslak yerden ayağa kayıp merdivenlerden düşmüş" dedi.

Dedikleriyle içim burkuldu.

Yüzümü buruşturmadan edemedim.

"Kötü bir durum gerçekten. İyi mi şuan" dedim.

Sadece derin bir nefes aldı.

Anlamıştım durumunu.

Bakışlarımı camdan dışarı çevirdiğim de,

Hademe diyince aklıma Hasan abi gelmişti acaba ne yapıyordu?

Açelya üzgün bir sesle konuştu.

Açelya "Bir de Hasan abi.. Çok tatlı biri burada da çalışmıştı bir ara"

Şaşkınlıkla kafamı hızla çevirdim.

"Ne? " dedim.

Kafasını aşağı yukarı salladı.

Serumla işi bittiğin de

"Neyse gelirim ben yine" diyerek çıktı..

Hasan abi.. Yumuş kolisi.

Yok hayır hayır olamaz.

Hasan abi ile bütün okulda ki tatlı konuşmalarımız aklıma geldi.

"Yerlere basma demesi.'

' Sen benim kızım gibisin'

'Kızıma benziyorsun'

Bütün bunlar gözümü önünden film şeridi gibi geçti.

Gözlerim doldu..

Kendi kendime titreyen sesimle konuştum.

"Olur mu? Olur mu öyle şey.."

Kafamı hızla iki yana salladım.

Benim gitmem lazımdı.

Hasan abiyi görmem lazımdı..

Tam gitmek için ayağa kalkmıştım ki,

Kolumun acısıyla geri eski halimi aldım.

Koluma baktığım da hafiften kırmızı sıvı gördüm.

Zorladığım için olmalıydı.

Sinirle "Offff" diyerek elimi yüzüme kapattım.

Ağlamak istiyordum artık.

Nefesimi kontrol etmeye çalıştım.

Kapı'nın açılmasıyla kim olduğuna bakmadan..

"Açelya beni yalnız bırak" dedim.

Adım sesleri yaklaştıkça

Elimi yüzümden çektim.

Gözlerim hâlâ kapalı idi.

Sinirle gözlerimi açarak hızla

kafamı çevirdim. "Açelya çık dış-"

Gördüğüm kişi Açelya değildi..

Şaşkınlık ve Korku..

İki duyguyu birden yaşıyordum.

Yattığım yerden hafifçe doğruldum.

"Sen" dedim.

Korku dolu bir sesle "Siz.. Siz buraya nasıl geldiniz?"

Kapının kirtlenme sesini duyduğum da

Korkum ve endişem daha da artmıştı.

Onlar yavaş adımlarla geliyorken.

Tekrardan bir cesaretle konuştum.

"O kadar koruma güvenlik var nasıl girdin haa?!"

Adımları dibimde durdu..

Yüzüne yapmacık bir tebessüm kondurdu.

En gıcık ses tonuyla

"Simay" dedi.

Tekrardan konuştu. "Geçmiş olsun"

Yapmacık bir üzüntüyle "Duyunca kahroldum" dedi.

Ardından alaycı bir ifadeyle konuştu.

Eli serumuma giderken içimi bir korku kapladı.

Bu ruh hastası herşey yapardı.

Serumla oynarken. "Bir Atasözü var bilir misin?"

Ben endişeli dolu bir şekilde bakarken.

Kafasını arkaya çevirerek doktor kılığına girmiş adamına baktı.

"Sonuçta öğretmen bence bilir."

Serumu bıraktığı an tekrardan bana döndü.

Köşede duran pamuk ve tedittiron aldı..

Bolca pamuğa döktü.

ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışıyorken

Dibime kadar oturarak ani bir şekilde serumlu koluma bastı.

Öyle bir sızlayarak acımıştı ki kolum.

O an acıdan başka hiçbir şey düşünmedim.

Ben çığlık çığlığa bağırırken..

Refleks olarak yattığım yerden doğruldum.

Doktor kılığına girmiş olan kişi

Beni yatırmak için iki kolumdan tuttu.

Murat "Üzümünü ye bağını sorma" dedi.

Sert bakışları beni tutan kişiye kaydı.

Sert bir bir tavırla

"Bırak canının acıtma.."

Kollarımı bırakırken

Murat bana baktı.

Alaycı bir ses tonuyla

"sonradan babası ve üvey kardeşi kızar "

Tekrardan sertçe bastırırken..

Alaycı bir ses tonuyla konuştu.

"Aaaa bakayım kimin düşmanlarıydı?Aaa bizim" diyerek

Daha fazla bastırdı.

"Bak sonucu böyle olur."

Ben acıdan alt dudağımı ısırdım.

Bir an önce bu kabusun bitmesini istiyordum.

Elinde ki pamuğu bırakarak.

Elini arkaya doğru uzattı.

Doktor önlüğünden bir iğne çıkardı.

Korkuyla "Hayır hayır hayır" dedim

Korkudan gözlerim bile dolmuştu.

Tam seruma yaklaştırmıştı ki,

Gözlerimi sımsıkı kapattım.

Artık sonum geldiğini düşündüm.

Ama dediği şeylerle gözlerimi açtım.

Murat "Sen bana lazımsın. O yüzden sana bir şey yapmayacağım."

Bir tık rahatlarken tehditkar bir sesle konuştu.

"Taa ki, yanlış bir yapmaya çalışırsan, işte o zaman.. Külahları değişiriz."

Ben ona endişe dolu gözlerle bakarken

Elinde ki iğneyi yüzüme yaklaştırdı.

"Anlaştığımızı düşünüyorum" diyerek geri çekti.

Elinde ki iğneyi sağ sola sallayarak konuştu.

"Ama bi anlaşmada en büyük detayı unuttum. "

Ben anlamaz gözlerle bakarken

O yine dibime kadar geldi.

Boşta kalan elinin tersiyle yüzme dokundu.

Kafamı geriye doğru çektim.

Bu hareketimle bozulmuştu ama belli etmemeye çalıştı.

Elini yüzümden çektiğin de konuştu.

" Sıla uyanmış.."

Aklıma gelen senaryo ile vücücuma korku yayıldı.

Bir şey mi yapacaktı?

Endişeli bir şekilde konuştum.

"Sakın! Sakın Sılaya dokunmuyorsun."

Net bir sesle "İlk o ses tonuna dikkat et" dedi.

Ciddi bir ifadeyle konuşurken yatağımın dibine oturdu.

"Arkadaşına bir şey yapmadım.. Ama kardeşini unutma.. Defneyi.."

İğrenircesine baktım.

Aklına bir şey gelmiş gibi

"Haa bu arada yazık old-"

Kapının kulpunu aşağı yukarı inmesiyle lafı yardı kesildi.

Açelya kapıya tıklatarak endişeli sesiyle

"Simay ses ver, iyi misin? Korkutma beni" dedi.

Sesinde ciddi ciddi endişe ve korku vardı.

Murat kara.. İğneyi boynuma kadar yaklaştırdı.

Doktor kılığına girmiş adamı da kapının arkasına saklanarak silahına davranmıştı.

Bakışlarıyla kapıyı gösterdi konuş diye.

Yutkunurak zorla konuştum.

"İy-iyiyim. Lavabodayım."

Açelya kapının arkasından konuştu.

"Tamam korktum bir şey oldu diye"

Bu sefer rahatlamış gibiydi..

Kaçamak bir bakış attım murata..

"Bir sorun mu var?" dedim.

Açelya "Akın geldi.. Hatta terör estiriyor.. Senin için."

Odada ki herkes gergindi..

Bakışlarım elinde ki iğneye kaydı.

"Tam-tamam ben geleceğim "

"Tamam ben bekliyorum. İtiraz yok" dedi.

Her ne kadar canına mı susadın git demek istesem de diyemedim.

Murat en keskin sesiyle konuştu.

"Sakın! Sakın haa bir şey belli etme.. Yoksa o çok sevdiğin Sılayı, Defneyi ve Hasan abini kötü bir şekilde bulmak istemezsin di mi?"

Nefes dolu bir sesle "Senin Allah belanı versin!" dedim.

Çünkü artık, diyecek ne lafım, ne de edecek hakaretim kalmıştı.

"Anlaştık olarak kabul ediyorum. " dedi ayağa kalkarken

Ben ona nefretle bakarken..

Kapının arkasında Akın'ın sesi geldi.

"SİMAY! .. SİMAY NEREDE HANGİ ODA DA!! "

İkimizin de bakışları kapıya gidip geldi.

Benim bakışlarım iğne ve kapı arasında giderken

ne yapacağımı bilmez bir şekilde düşünüyordum.

Murat en keskin sesiyle konuştu..

Gözlerinden ateş fışkırıyordu.

"Herkesin hayatı senin elinde iyi düşün!"

 

NASILDI BÖLÜMÜMÜZ? 🧚

OY VERMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYINIZ. ❤️💋

SEVİLİYORSUNUZZZZ 🪽🤍

 

 

 

 

 

 

 

​​​​​​

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 28.09.2025 13:50 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...