
Selam ballarım, size rızzık getirdim.
Okunma ve beğenme sayısı geçerse en kısa zamanda gelir.
İyi okumalar 🌸🤍
Kalbim korkudan çıkarcasına atıyordu... Şuan gördüğüm yüz. Hayatım da gördüğüm en korkutucu yüzdü..
Nefret, öfke, kin. Bütün duygular vardı..
Kapkara gözleriyle kapıyı işaret etti.
En keskin sesiyle konuştu.
"şimdi git, adam akıllı konuş! Sakın haa birine bir şey belli etme!"
Kolumun tutup aniden kaldırmasıyla
Acı dolu bir çığlık attım.
Akın..kapının kolu durmadan indirirken..
Bir yandan da "Simay ses ver!" diyordu..
Aynı ses tonuyla "Hadi!" dedi..
Zoraki bir şekilde kalktım. Serumla zoraki bir şekilde kapıya doğru yürüdüm..
Ama kolumu çektiği için serumlu kolum çok acıyordu.
Ağlamak istiyordum.
Derin bir nefes aldım. Cesaretimi toplayıp açtım kapıyı..
Kapıda bütün hemşireler, korumalar, en önde ise Akın vardı.
Kurumuş dudaklarımla konuştum.
"Akın!" diyerek sıkıca sarıldım.
Kolumun acısını umursamadan sıkı sıkı sarıldım. Bir yandan ağlıyor bir yandan ise hiç bırakamamak adına sıkıca sarılıyordum..
Akın bir kaç saniye durdu.
Daha sonra saçlarımı üst üste öptü..
Diğer eliyle saçımı okşarken en yumuşak sesiyle kulağıma fıldadı.
"Buradayım güzelim.. Buradayım. Yanındayım.."
Tekrardan saçıma bir öpücük daha kondurdu..
Akın "Hadi gel, odana geçelim." dediğin de..
Aklıma tek bir söz geldi.
"Herkesin hayatı senin elinde"
Kafamı gövdesinden kaldırmayarak iki yana salladım..
Boğuk bir sesle "Hava almak istiyorum" dedim.
Bir kaç dakika sessizlik oldu..
Akın "Tamam güzelim" dedi..
Kapının önünde ki herkes dağılırken.
Biz ise, hava almak için dışarı çıkmıştık bile...
Etrafta da ki hastanalar, güvenlikler, doktorlar, hemşireler hepsi bize bakıyordu.
Bir banka oturduğumuz da gözlerimi kapatarak derin derin nefes aldım..
Bunların hepsi bir kabus olmasını istiyordum..
Akının sesiyle gözlerimi açtım.
Akın"Daha iyi misin güzelim? "
Tebessüm ettim. " Sen yanımdasın yaaa, tabii ki iyiyim. "
Akın saçlarıma derin bir öpücük kondurdu..
Ben de sıkıca sarıldım.. Akının huzurlu kollarına kendimi bıraktım..
AKIN'DAN
Şirkette oturmuş dosylarla ilgileniyordum.. Ama aklımda Simay olduğu için.. Bu pek mümkün değildi. Mavi büyük dosyayı sertçe kapatarak ileriye doğru ittim.. Ellerimi saçlarından geçirdim. Sıkıntılı bir nefes aldım. Yanımda duran masanın üstünde ki telefonu aldım..
Umarım bu sefer açardın Simay telefonu..
Bir kaç çalıştan sonra...
Simay "Alo" diyerek açtı.
Hızla tekerlekli sandalyeden kalktım.
Tekerlekli sandalye duvara çarparken..
Ses tonumu ayarlayamadım için..
"SİMAY SEN NEREDESİN?! ARIYORUM AÇMIYORSUN?! HİÇBİR ŞEY DEMEDEN ÇEKİP GİDİYORSUN? NE YAPMAYA ÇALIŞIYORSUN SEN SİMAY?"
Ama o yumuşa bir ses tonuyla
"Akın, Sıla uyandı." dedi.
Bunu beklemediğim için affaladım.
"Ne?"
En heyecanlı sesiyle "Evett gelince bütün detayını konuşuruz" dedi..
Ardından endişeli bir ses tonuyla "Ben seni ararım" diyerek kapattı.
Sertçe telefonu masaya attım..
İki elimi masaya koyarak. "Ne yapıyorsun sen Simay" dedim.
Ellerimi sertçe masaya vurdum.
Tekrardan "SİMAY SEN NE KARIŞIYORSUN!! " dedim.
Masadaki herşeyi dağıttıktan sonra..
Korumaları aradım...
En kesin sesimle konuştum. "Simay nerede ne yapıyor? Bana bulun.. Hemen!" diyerek kapattım.
Kapının tıklatılmasıyla sert sesimle "gel" dedim.
Asistan "Akın bey topla-"
Lafını keserek "Toplantı falan yok iptal!" dedim..
"Peki Akın bey" diyerek çıktı.
Gözüm masada ki Simayın fotoğrafına takıldı.. Bütün yüz hatlarını ezberlemek ister gibi baktım.
Beyaz teni küçük dudakları masmavi gözleri... O kadar güzeldi ki.
Onun için çok korkuyordum, endişeliydim. Sonuçta hiç de iyi şeyler yaşamamıştı.
Telefonun çalmasıyla bakışlarımı telefona verdim..
Net bir sesle konuştum.
"Söyle!"
"Akın bey.. Simay hanım. Hastane de bayılmış "
Duyduğum şeyle direkt telefonu kapatarak odadan çıktım.
Arkamdaki korumalara seslendim.
"Çabuk hastaneye!"
Arkamdan ki korumaların biri..
Akın bey.. Biz Araf bey orada diye.. Size bir şey diye-"
Aniden durdum asansörün dibinde..
Arkamı döndüm.
"Ne dedin sen?!"
Kafasını yere eğdi "Özür dilerim ben haddimi aşmak istmedim."
Tekrardan Asansöre doğru döndüm.
Dişlerimin arasından konuştum.
"Araf!!"
*****
Hızla hastaneye girdiğim içimde endişel korku vardı.
"SİMAY!! SİMAY NEREDE?"
Bir erkek hemşire gelerek "Akın bey sakin o-"
Öfkeyle" Sakinliğin başlatmayın!!. " diyerek su sebilini devirdim.
Her yere su yayılırken bütün gözler bana dönmüştü.
Dişlerimin arasından sinirle konuştum.
" Simay hangi oda da"
Sarışın bir kız çekingen bir şekilde işaret parmağıyla odayı gösterdi.
Büyük adımlarla odaya doğru giderken de arkamda ki korumalara da Emir veriyordum.
" Korumaları arttırın.. Simayın kapısının önünden toz bile geçmeyecek!!"
Durarak arkamı döndüm.
"ANLAŞILDI MI?!!" diyerek kükredim.
Hepsi "Anlaşıldı Akın bey!" derken ben de önüme dönerek ilerlerledim.
Sarışın bir hemşire kapıyı zorlayarak "Simay, ses ver" diyordu.
İçime dolan korkuyla "Çekil!" dedim.
Çekildiğin de
"Simay, Simay bak ben buradayım güzelim aç hadi." dedim.
Bir yandan da kapıyı zorluyordum.
Bir kaç dakika sonra kapının açılmasıyla o güzel yüzünü görmemle rahatladım.
Ağlamaklı sesiyle "Akın!" diyerek sıkı sıkı sarıldı.
Böyle bir şey beklemediğim için ilk bir affalasamda ben de ona sıkıca sarıldım.
Saçlarını öperek derin derin kokusunu içime çektim..
Etrafta ki Hiç kimseyi umursamadım. Sadece ikimiz vardık.
Saçına bir öpücük daha kondurduğum da
"Buradayım güzelim, yanındayım." dedim.
Tekrardan bana sıkı sıkı sarılırken.
"Hadi odana girelim." dediğim an endişe ve korkulu bir şekilde.
"Hayır, hayır. Hava almak istiyorum." dedi.
Bu ani çıkışı biraz daha beni şüpheye düşürse de umursamadım.
Korumalara tek bir bakış attım.
Simayı hava aldırmaya çıkarırken..
Temizlikçiler de yerde ki suları temizliyordu.
Kuru yerden geçerken dikkatli bir şekilde Simay yürüttüm.
Dışarı çıktığımız da bir banka oturduk.
Sarışın benden önce kapıyı zorlayan kız.. Simayı baştan aşağı süzdü.
"Simay.. Simay iyi misin?" dedi.
Bakışlarım ikisi arasında gidip gelirken.
Neler olduğunu da anlamaya çalışıyordum.
Normal şeyler olmuyordu. Sadece bunu biliyordum.
Simay zorla konuştu. "İyiyim, iyiyim. Hem Akın da yanımda"
Bu dediğine sadece kafa salladım.
"Çok korktum, Simay, neden kapıyı kitledin!" dedi.
Aslında doğru bir soruydu.
O kapı neden kitliydi?.
Simay gerildi, vücudu kaskatı kesildi.. Ne diyeceğini bilemez hâl de, sağ sola bakındı..
Gözlerimi kapatarak sinirle derin bir nefes aldım.
Ortada benden saklanan bir durum vardı..
Simaya yandan bir bakış attım..
Neden yapıyordu bunu..
Zoraki bir şekilde konuştu.
"Lavobaya girdim Açelya. O yüzden"
Adının yeni Açelya olduğunu öğrendim kız, biraz süzdü. O da inanmamış gibiydi..
"Tamam o zaman, bir şey istiyor musun? " dedi.
Simay kafasını iki yana salladı.
" Peki görüşürüz" diyerek gitti.
Simay bana tekrardan sarıldı.
"Çok yoruldum.. Akın" dedi.
Tek bir hareketiyle yumuşuyordum.
Tekrardan saçlarına küçük bir buse kondurdum.
Ardından, telefonuma gelen bildirimle telefonumu çıkardım.
Korumalardan biriydi..
Mesaj da yazanlarla vücücum kaskatı kesildi..
Mesaj da "Simay hanımın odasından şırınga bulduk...için de ise yasaklı bir şey var..
Simaya baktım.
Simay kafasını kaldırarak endişeli bir şekilde konuştu.
" İyi misin? Neden bana öyle bakıyorsun? "
Dudaklarımı aralayıp tam bir şey diyecekken..
İş yerimde ki korumadan arama geldi..
Gözlerimi Simay'dan ayırmadan.. Direkt telefonu açtım.
En keskin sesimle "Söyle!" dedim.
Koruma "Abii hani demiştin yaa Simay hamını araştırın.. Kimle görüştü kimle konuştu diye.. Hah işte biz onu bulduk.. Murat kara ile görüşmüş..
Ardından bugün hastane de ki Murat kara ve Doktor kılığına girmiş adamının fotoğrafı geldi.
Hastane kamerasının görüntüsüydü bu..
Kaşlarımı çattım.
Tekrardan telefonu kulağıma götürerek konuştum.
" O.. Kim? "
" Rüzgar'ın ve Simayın babasının en büyük düşmanı.. Hastane görüntülerine de baktık.. Girmişler"
Telefonu tüm gücümle sıktım..
Sinirle Dişlerimin arasından konuştum.
"Kapat!"
Simay endişeli bir şekilde "Ne oldu? Kötü bir şey mi var?" dedi.
Sert bir şekilde ona bakarak konuştum.
"Kalk kan vereceksin" dedim.
Kanında o şırınganın içinde ki şey olmaması için dua ediyordum..
Simay ayağa kalkarken
Affalamış bir şekilde konuştu.
"Bir- bir dakika yaa neler oluyor?"
Yüzümü onun yüzüne yaklaştırdım.
"Bence onu sen söyleyeceksin" dedim
Bana korku dolu bir ifadeyle bakarken
Oda anlamıştı sanırım..
"Akın.. Bak ger-"
Yukarıdan bir şey düşmesiyle
herkesin çığlık atması bir olmuştu.
Simay da korkudan çığlık atarken.. Ben ise soğukkanlı bir şekilde yerde ki
Muratın Doktor kılığına girmiş adamınını düşüşüne bakıyordum.
O oradan nasıl düşmüştü ve ya kim itmişti?
Selammmmm ballarımm nasılsınız?
Bölümümüz nasıldı?
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız 🤍🌸
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 6.73k Okunma |
1.46k Oy |
0 Takip |
42 Bölümlü Kitap |