7. Bölüm

5.BÖLÜM

Cemre
cemreyldrm_

İyi okumalar 🩷

 

Arkamdan "nasılsınız Simay hoca" dediğin de derin bir nefes aldım.

rüzgardan önüme gelen saçlarımı geriye doğru iterken.

Kafamı arkaya doğru çevirdiğim de

nazikçe konuştum. "teşekkür ederim sizler nasılsınız"


Sıla" Tesadüfün de böylesi" diye huysuzca mırıldandı.

Derin bir nefes aldım. Sıla'nın dediklerin duymamazlıktan geldim.

İmalı bir sesle Akına "Artık beni takip ettiğinizden şüpheleniyorum" dedim.

Çapkın bir gülüş attı kafasını hafif sağ yatırarak

"Takip etmem için ya düşmanım ya da sevdiğim biri olmalısınız" dedi.

Tam dudaklarımı aralayıp bir şey diyecekken,

Araya Sıla girdi. Net bir sesle

"İkisi de olmak istemez!. Hadi Simay daha çok işimiz var" diyerek çekiştirerek elimi tuttu.

Akın kaşlarını çatarak şüpheyle arkamda ki Sıla'yı görmek için hafiften kafasını sağ yatırarak konuştu.

"Sizi tanıyorum sanki bir yerden " dedi.

Sıla aynı ses tonuyla "Hiç sanmıyorum ki, tanışmak ta istemem!"

Kız da haklıydı takıntılı bir mafya vardı peşinde, ve en tehlikeli abisiyle şuan ayak üstü konuşuyorlardı.

Sıla uyarıcı bir sesle bana bakarak "Hadi Simay!" dedi.

"İyi günler " dedim.

Düz bir sesle "İyi günler " dedi.

Arkamızı hızla döndüğümüz de Sıla konuşmaya başladı.

"Cidden adama iyi günler mi dedin?"

Sılaya ciddi misin bakışı atarak

"Saygıdan dedik heralde"

Sıla arabayı çalıştırdığın da sinirle

"Adam mafya diyoruz, tehlikeli diyoruz sen hâlâ saygı diyorsun, o adama söyle bakalım saygı nedir bilir mi?"

Hemen lafa atlayarak

"Tamam işte ben de eğitimciyim öğretirim"

Sıla bana sen kısa bir süreliğine sen adam olmazsın bakışı attıktan sonra benim evime doğru sürmeye başladı.

Biz Sıla ile böyleydik birbirimizin tersiydik ben ne kadar neşeli eğlenceli biriysem Sıla ise o kadar sıkıcı ciddi biriydi.

Işıklarda durduğumuz da Sıla dirseğini cama yaslayarak Işığa bakarken ben de yanımızda ki arabaya kaydı gözüm. İçinde ki kişiyi görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı. Yanımızda ki araba Rüzgar'ındı..

Oturduğum yerden hemen sindim. Beni görmemesi için sağ elimle de, hafiften yüzümü kapattım.

Sıla bana ne yapıyorsun sen bakışı atarken. Arabayı çalıştırmak için hazırlanmıştı ki,

Hızla konuştum "Başka yöne git"

Sıla yüzünü ekşiterek Sitemle konuştu. "sen ne halt yiyorsun yaa " dedi

Bıkmış bir sesle " Yaa Rüzgar yanımızda ki arabada"

Dehşetle "Neee? " dedi.

Tam bakacaktı ki. Uyarı dolu bir sesle "Bakmaa!!" dedim.

Hemen kendini toparladı.

Sıla" Tamam Tamam bakmıyorum.. Ne tarafa gideyim ben "

Çaresizce ağlamaklı sesimle sitem ettim.

"Bilmiyorum sür işte bir yerlere!"

Sıla benim gibi stresli bir şekilde U dönüşü yaparken

Sağ Elini kumral saçlarından geçirerek Sitemle

"Off, beni de strese soktun" dedi.

Sanki devlet sırrı verirmişim gibi

Sessizce mırıldandım. "Gözden kayboldu mu?"

Bıkmış bir yüz ifadesiyle "Daha yeni bakma demedin mi?"

Yapmacık bir sinirle yükselerek.

"Sen benim dediklerime niye takılıyorsun ki?!"

Sıla Sabırla derin bir nefes aldı.

"Yaa sabıırrr!" dedi. Göz ucuyla dikiz aynasına baktı saniyelik .

"Görünüyor" dedi.

Sinirle "Yaaaa niye bakıyorsun!!" dedim.

Sıla'nın sabır taşmış olacak ki,

"Simay, birazdan arabayı sağ çekip Rüzgarı durdurarak onun arabasına bindiririm seni, o yüzden şu kararsızlığı bırak!!" dedi.

Yüzümü ekşiterek "Ne bağırıyorsun bee!" diye çemkirdim.


Sıla herhangi bir ara sokağa sapığın da saniyelik. Sağ tarafa dönünce hemen benim ev önüme çıkmıştı.

Tam konuşacakken sanki Sıla düşüncelerimi okumuş gibi

Gözden kaybettim. Buralarıda avucumun içi kadar biliyorum. O yüzden kısa yoldan getirdim seni. " dedi.

Şaşkınlıkla " Ohaaa" dedim bu kadarını da tahmin etmemiştim.

Bana dönerek "Ben senin ciğerini bilirim " dedi.

Kendimden emin bir şekilde,

"Eee bir zahmet artık, onca yılımız var" dedim sona doğru çemkirdim.

Tam bir şey diyecekken Sıla'nın telefonun çalmasıyla artık gitmem gerektiğini anladım.

"Ben gideyim, sen de işine git" dedim

Saniyelik gözünün kapatıp açtı "Bence de" diye mırıldandı.

Yanağına kocaman bir öpücük bıraktım inmeden önce.

"Kolay gelsin" dedim.

cevap vermesini fırsat vermeden kapıyı yüzüne kapattım.

Büyük ihtimalle yüzüne kapıyı kapattığım için bana neler neler diyordu. Çünkü en sinir olduğu konu yüzüne telefon kapatılması kapı katılması v.s v. s

Arkamı dönere binaya girdiğim de,tam eve girecekken. Arkamdan duyduğum sesle korktuğum için anahtarı deliği sokamamıştım.

"Simay"

Rüzgara sitem ederken Sinirle konuştum.

"Ayyy Rüzgar sessizce gelinir mi!"

Rüzgar şaşkın bir ifadeyle "Eee o kadar bağırdım ama durmadın"

Anlık bocaladım "Öyle mi?" dedim.

Aklıma gelene şeyle hemen konuştum. Acaba bizi görmüş müydü ki?

"Nereden gördün ki beni?"

"Bina'ya girerken" dedi.

Kaşlarımı havaya kaldırarak konuştum.

"Sadece bina'ya girerken mi, Başka görmedin mi?"

Şaşkın bir sesle "Evet sadece bina'ya girerken gördüm." dedi.

Ardından gözlerini kısarak şüpheyle konuşamaya devam etti.

Rüzgar "Sen iyi misin?"

İç sesim konuştu.

Arkadaşım ve ben senin bana yürüdüğünü düşünüyoruz pardon koştuğunu ve benim travmatik bir ilişkim yüzünden tekrar yeni bir ilişkiye başlayamadım için ona yanıyoruz. Ve senden o yüzden kaçıyorum.




Kendi kendime konuşmayı bıraktım.

Durumu kurtarmaya çalışarak

"Kusura bakma bir şey düşünüyordum. " dedim.

Tebessüm ederek bana bir adım attı.

"Hmmm okulla ilgili mi?"dedi.

Ben de bir adım geriye adım attım. Net bir sesle

" Hayır, sadece eve gidip dinlemek istiyorum"dedim.

Ardından bir iki adım geriye doğru adım atarak bana yol açtı.

Aynı tebessümle iki elini kot ceketinin cebine koyarak.

"Tamamdır o zaman, yarın okulda görüşürüz." dedi.

Tebessümle kafamı salladım "Görüşürüz" diyerek mırıldandım.

Arkasını dönerek aşağı inerken ben de derin bir nefes verdim. Kapıyı açtığım da çantamı rastgele bir yana, atarak kapıyı kapattım. Koltuğa kendimi attığım da üzerimde ki yorgunluğu hissettim. Tamam bir şey yapmamıştım ama yine de yorulduğumu hissediyordum.

Koltuktan zar zor olsa da kalkarak odama ilerleyecekken telefonumun titreşim sesini duydum. Ama çantamı nereye attığımı bilmediğim için bulmakta zorlanıyordum.

Koltuğun altında ki çantamı görünce zor da olsa parmak ucumla zorla, aldım.

Telefonu çıkardığım da iki arama Rüzgar'dan, dört arama da Sıla'dan olduğunu gördüm.

Kaşlarımı çatarak düşündüm.

Neler oluyordu?

Kapının ziliyle kafamı kapıya çevirdim. İçimde ki korku büyürken kapıya doğru ileridim Dürbünden baktığım da bunun sıla olduğunu gördüm. Derin bir nefes vererek kapıyı açtığım da bana tüm ciddiyetiyle bakan Sıla vardı.

Tekrar korku içimi sardı.

Cidden neler oluyordu, bu alçak yerde

Şüpheyle Sılaya baktım. Dudaklarım da "Sıla" çıktı

Sıla bütün ciddiyetiyle dudaklarını aralayıp konuştu.

"Bana anlatman gereken bir şey var mı Simay?"

Arkadan Rüzgar'da gelerek hafif bir sinirle konuştu.

"Simay, o adam seni neden sordu?" dedi.

Sıla arkasını döndü burağı süzerek

"Rüzgar sen misin?" dedi.

Rüzgar şaşkın bir şekilde

"Evet, siz kim için gelmiştiniz? " dedi.

Sıla "Ben Simaya o aşağıda ki adamı sormak için geldim" dedi.

Rüzgar şaşkın bir şekilde Sılaya baktı.

" Ben de onu sormak için geldim. "

Ardından ikisi de bana dönerek konuştular.

" SİMAY NE OLUYOR?! "

 

Oy ve yorum yapmayı unutmayın 💜❤️🌼

Seviliyorsunuzzzz 🩷



Bölüm : 28.11.2024 19:32 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...