21. Bölüm

21.Bölüm

Ceren
cernates

Birinci kata indiğimde kız koltukta oturuyor, Doruk ise başında dikilmiş bir şeyler anlatıyordu. Onların haricinde güvenlikte durmuş onları izliyordu. Güvenliğin yanına geçip ne konuştuklarını dinlemeye karar verdim. Yargısız infaz yapmayalım şimdi.

 

"Allah sahibinize bağışlasında, bu fotoğrafların benim elimde olması bile doğru değil!" Ne vardı be bu fotoğraflarda? Acilen öğrenmem lazım! "O fotoğrafları da alıp uzarsanız çok sevineceğim!" Diyerek eliyle çıkışı gösterdi Doruk.

 

Kız ayağa kalkıp, "Niye?" Diyerek Doruk'a doğru adımladı. "Sen de hissetmiyor musun?" Hissediyor hissediyor. Senin nasıl saçını başını yolmak istediğimi birazdan hissedecek!

 

Doruk kafasını sallayarak, "Neyi?" Diye sordu. Kız daha da yaklaşıp, "Aramızda ki çekimi," ben şimdi gelip seni Doruk'un yanından çekip saçını yolunca da hissedecek misin acaba Doruk'la olan çekimini! "Fotoğraf çekilirken de mi hissetmedin?" Sakin Lizge, sakin.

 

Kız Doruk'un önlüğünü tutup kendine çekti. "Vücutlarımız değdiğinde." Deyince kız kan beynime sıçradı. Doruk kızı kollarından itip, "Oldu, iyi günler!" Dedi. Başka bir zamanda böyle bir şey yaşansaydı ve Doruk bunu deseydi gülmeden edemezdim.

 

Doruk'un bu tarafa döndüğünü görünce hemen duvarın arkasına saklandım. "Orhun! Orhun!" Diyerek güvenliğe seslendi. Güvenlik yanlarına giderken, "Bana bak, beni görmedin tamam mı?" Dedim ve güvenlik kafasını sallayıp yanlarına ilerledi.

 

"Hadi gel!" Kafamı tekrar uzatıp baktığımda kız şaşkınlıkla Doruk'a dönüp, "Güvenlik mi çağırdın?" Diye sordu. "Hanımefendi psikotik bir durumunuz olabilir. O yüzden biraz sakin olmanı-" Kız Doruk'a saldırmaya başladı. Doruk kızın elinden kurtulmaya çalışarak, "Hanımefendi sizi muayene edeceğiz." Kızın Doruk'u pek dinlediğini sanmıyordum çünkü kız hâlâ Doruk'a saldırıyordu.

 

Doruk'un yanağını tutup kendine çevirmeye çalıştı. Doruk,"Bismillahirrahmanirrahim." Dedi. Resmen gözümün önünde kız Doruk'a saldırıyor! Benim sakinlikte bir yere kadardı canım!

 

Güvenliğin arkasından bende koşarak yanlarına ilerledim. Doruk beni görünce, "Lizge arkama geç!" Diye bağırdı. Kız beni görünce bana dönüp, "Sen kimsin?" Diye sordu. "Boynuna yapıştığın adamın sevgilisiyim! Var mı bir sorun?" Diyerek kıza bağırdım.

 

Sinirle üstüme yürüyüp, "Sevgilisi filan değilsin!" Diyerek saçıma yapıştı! Benim saçıma? Benim? Ben bunu cidden yolarım! Bende onun saçını çekip, "Bırak be saçımı!" Diyerek bağırdım. Doruk ve güvenlik yanımıza koşup bizi ayırdı. Güvenlik kızı kollarında zor tutarken Doruk beni arkasına alıp, "İyi misin?" Diyerek suratımı inceledi. "İyiyim!" Diyerek sinirle soludum.

 

Doruk kıza dönüp, "Hanımefendi, sakin olun!" Dedi. O sırada koşarak gelen Açelya, "Doruk ne oluyor?" Diye sordu. Doruk Açelya'ya dönüp, "Açi! Kas enjeksiyonu acil. 5 mg(miligram)" Açelya yanımıza yaklaşıp, "Antipsikotik mi?" Diye sordu. Doruk Açelya'ya, "Aynen!" Diyerek geri kıza döndü.

 

"Hande Hanım, bana bakın!" Demek kızın adı Hande'ydi. "Hande Hanım, bana bakın!" Diyerek Doruk Hande'i sakinleştirmeye çalışıyordu. "Hande!" Diye bağırdı Doruk. Açelya iğneyi almış koşarak yanımıza gelip Doruk'a verdi. Doruk iğneyi alınca bir başka güvenlik daha koşarak yanımıza geldi.

 

Doruk güvenliğe dönüp,"Gel abi, sen de gel!" Diyerek onu da çağırdı. İki güvenlik Hande'yi zor tutuyordu. Kız resmen kırmızı mendil görmüş boğa gibi bize saldırmaya çalışıyordu. Hayır yani üstümüzde kırmızı renkte kıyafette yoktu. Bu ne saldırganlıktır!?

 

"Hande, Hande bak sana yardım edeceğim. Yanlız da kalmayacaksın!" Diyerek Doruk Hande'ye yaklaşmaya çalışıyordu. Doruk'a tek kaşımı kaldırıp baktım. Demek Hande yanlız kalmayacaktı ha?

 

"Açın kolunu!" Deyince Doruk, güvenlikler Hande'nin kolunu açtı. "Sakin olalım! Sakin!" Diyerek kıza iğneyi yaptı. Hande sakinleyip yere düştü ama tam düşemedi. Güvenlikler düşmesini yavaşlattı. Şu an yerde uzanıyordu.

 

Başka bir hemşire tekerlekli sandalye ile yanımıza geldi. Doruk, "Servise götürüyoruz, hemen!" Dedi. Güvenlikler kızı koltuk altından tutup kaldırarak tekerlekli sandalyeye oturttular. Ve gittiler.

 

Açelya Doruk'un karşısına geçip, "Sen gerçekten insanları delirtiyorsun Doruk!" Dedi. Ay ne alaka? İnsanların deliresi varmış Doruk'un ne suçu var? Doruk gülüp, "Eyvallah!" Dedi. Açelya kafasını sallayıp, "İltifat değildi, Doruk." Diyerek gitti.

 

Doruk'un karşısına geçip, "Bu kız sana ne fotoğrafı gönderdi, Doruk!?" Diye sordum. Doruk anlık gözlerini kapatıp ağzının içinde mırıldandı. Gözlerini açıp, "Hiç, hiçbir şey güzelim." Dedi. Alnımda 'Salak' yazıyor olsaydı belki inanırdım. Hiçbir şey olsaydı eğer Doruk gelip bu kıza bağırmazdı.

 

"Doruk sen mi gerçeği söylersin yoksa ben mi bir şekilde öğrenirim!?" Diye tekrar sinirle sordum. Derin nefes alıp beni kollarımdan tuttu. "Önce sakin kalacağına söz ver!" Diyerek beni uyardı. Kesin kötü bir şey var o fotoğraflarda. "Tamam,söz." Söz filan değil bu arada.

 

Derin bir nefes alıp, "Çıplak fotoğraflarını yollamış!" Dedi bir çırpıda. İlk başta anlamayarak Doruk'un suratına baktım ardından, "Ne!?" Diye bağırarak kollarımı elinden kurtardım.

 

Tekrar kollarımı tutup, "Güzelim, sakin ol. Psikotik krize girdiği için yollamış. Kız hasta. Sakin ol, lütfen!" Diyerek beni sakinleştirmeye çalıştı. "Bana ne Doruk!? Hasta olması sana çıplak fotoğraf gönderdiği gerçeğini değiştirmiyor!" Diyerek tekrar kollarımı onun elinden çektim.

 

"Bakmadım bile!" Yalana bak, bakmadıysan nerden biliyorsun çıplak fotoğraf gönderdiğini? "Yani görünce hemen kaldırdım!" Derin nefes alıp, "Şimdi sen de bu kızın vakasında olacaksın değil mi?" Diye sordum. Suratıma bakıp kısık sesle, "Evet." Diye mırıldandı.

 

Neyse kız zaten hastaymış. O yüzden bilinçli bir şekilde yollamamıştır. Hem Doruk'ta bakmadım diyor ayrıca kızında fırsattan istifade zaten saçını yolmuştum.

 

"Bende seninle bu vakadayım!" Dedim Doruk'a. "Tamam." Diyerek anında onayladı beni. Ardından masumca bakıp, "Tripli değiliz değil mi?" Diye sordu. "Değiliz." Diye mırıldandım. Doruk gülümseyip hemen arkasında duran çanta ve dosyayı aldı.

 

🩺🩺🩺

 

Şu an Hande'nin odasındaydık. Doruk Hande'yi muayene ederken Açelya, Hande hakkında bilgi veriyordu. "İşletme okumuş. Sonda bir firma da staja girmiş. Herşey gayet normal gözüküyor. Hiç enteresan bir bilgi yok bu kızla ilgili." Dedi Açelya.

 

"Evet, fazla vaktim yok!" Diyerek Tanju Hoca girdi içeri. Beni görünce içten bir gülümseme ile, "Lizge, sen de mi buradaydın!" Diye sordu. Maalesef hiç böyle bir vakada olmayı istemezdim ama Doruk'u bu kızla baş başa bırakamadım. "Evet, Hoca'm!" Diyerek onu yanıtladım. Gülümseyip, Doruk'a döndü.

 

"Evet, nedir?" Diye sordu. "Psikotik bir kriz geçirdi Hoca'm ama hastalık geçmişi yok. Travma yok, ödem belirtisi yok, morarma yok. Bu taraf sağlam." Diyerek açıkladı.

 

"İyi hadi çevirelim bakalım." Dedi Tanju Hoca. Hande'yi Tanju Hoca'dan taraf çevirdiler ve belinde morarma vardı. "Grey Turner belirtisi olabilir mi Hoca'm." Diye sordu Doruk. "Burda bir kitle var, evet." Dedi Tanju Hoca. Ara sıra gözleri bana değiyordu. Yani şu an bu adam niye bana bakıp duruyor ki?

 

"Ben hemen MR'a alıyorum o zaman." Tanju Hoca kaşlarını çatarak, "E bir zahmet Doruk?" Dedi. Tanju Hoca'nın bu lafına göz devirdim o sırada yine Tanju Hoca ile göz göze geldik. Yeter da niye bakıp duruyor bu adam!

 

Hande'nin yanından kalkıp doğruldular. Tanju Hoca, Doruk'a dönüp, "Bana bak, kesinlikle bir aksaklık istemiyorum!" Dedi işaret parmağını sallayarak. "Anlaşıldı mı?" Diye sordu. Doruk omuz silkip, "Anlaşıldı." Dedi. "Sana güvenebilir miyim?" Doruk kendinden emin bir şekilde gülüp, "Evet, Hoca'm." Dedi. Tanju Hoca sesini yükseltip, "Efendim!?" Diye sordu. Doruk anında hazır ola geçip, "Evet, komutanım Hocam!" Deyince boşluğuma geldi ve Doruk'un cümlesine güldüm. Açelya'da benle birlikte güldü. Ben gülünce Tanju Hoca'nın bakışları yine bana dönmüştü ve bana içten bir şekilde gülümsemişti. Tekrar Doruk'a dönüp, "Aferin!" Diyerek bana son kez bakıp çıktı odadan.

 

🩺🩺🩺

 

Hande'nin sonuçları çıkmıştı onun odasında Tanju Hoca sonuçlara bakıyordu. Ve yine arada bir gözü bana değip duruyordu!

 

"Ameliyat etmezsek, kan kaybından ölür." Dedi Tanju Hoca. "Ben hemen ameliyathaneyi hazırlatıyorum, Hocam. Siz ne zaman uygunsunuz?" Diye sordu Doruk. "Sen ne zaman uygunsun, Doruk?" Diye sordu Tanju Hoca'da. Doruk gülüp,"Ben size uyarım Hoca'm." Dedi.

 

Tanju Hoca kafasını tabletten kaldırıp Doruk'a döndü. "Bende onu diyorum işte. Bana uymana gerek yok çünkü senin uygunluğun önemli. Bu ameliyatı sen yapıyorsun!" Doruk anlamayarak Tanju Hoca'ya baktı,"Efendim?" Diye şaşkınlıkla sordu. Suratında ki şaşkınlığı atmaya çalışarak, "Iı... Hocam?" Diye tekrar sordu. "Ben başka ameliyata giriyorum. Ali ve Nazlı bende. Demir zaten izinli. İlk solo ameliyatın hayırlı olsun. Bu ameliyatta tek başınasın." diyerek yine son kez bana bakıp çıktı.

 

Doruk şaşkınlıkla bana dönüp, "Sende duydun değil mi?" Diye sordu. "Duydum duydum." Dedim. Keşke bugün bıçaklansaydım da bugün getirilseydim hastaneye. Belki Doruk'un ilk ameliyatı benimki olurdu. Sonuçta ilkler unutulmaz derler. Şimdi yok yere yine moralim bozuldu. Doruk'un ilk ameliyat edeceği kişi, ona çıplak fotoğraf yollayan kişiydi!

 

🩺🩺🩺

 

Hande'nin odasında oturmuş ameliyathanenin boşalmasını bekliyorduk. Tek farkla ben somurtarak Doruk ise heyecanla! Keşke bu kız yerine başka birini ameliyat etseydi! Bu hastanenin çalışanı olmadığım için ameliyatlara da giremiyordum!

 

"Lizge, güzelim sen iyi misin?" Diye sordu Doruk. Ya ya ne demezsin çok iyiyim! "Hıhı, iyiyim." Diye mırıldandım. Doruk oturduğu koltuktan kalkıp karşıma geçerek önümde diz çöktü. Eliyle çenemi tutarak kafamı havaya kaldırdı.

 

"İyi değilsin, sorun ne?" Diye tekrar sordu. İçim içimi yiyeceğine en iyisi konuşmak. "Şimdi bu senin ilk ameliyatın ya." Diye söze başladım. Kafasını sallayarak, "Hıhı?" Dedi. "Hani ilkler unutulmaz derler ya. Sen hep ilk ameliyatını hatırladığında bu kadının çıplak fotoğrafları gelecek aklına!" Diyerek sonunda karın ağrımı belli ettim.

 

"Güzelim, o kadının vücudu beni ilgilendirmiyor." Dudak büzüp, "Yine de aklına gelecek! Ne yapsak seninde hafızanı mı sildirsek ya?" Diye sordum. "Tekrar söylüyorum. Kadının vücudu beni ilgilendirmiyor hatta ve hatta hiçbir kadının vücudu artı olarak hiçbir kadın beni ilgilendirmiyor!" Dedi. Bu kadınlar arasına acaba bende dahil miydim? Bana bakıp gülümseyerek, "Tek bir kadın hariç." Dedi gözlerimin içine bakarak. O kadın kim diye ne kadar sormak istesemde alacağım cevaptan korktuğum için sustum.

 

Derin nefes alarak, "Evet ilkler konusunda haklısın. İlkler unutulmaz." Al işte biliyordum ben. Tekrar suratım asılırken Doruk devam etti konuşmasına. " Ama bana ilk ameliyatım sorulduğunda ben Hande'nin çıplak vücudunu değil. İlk ameliyatımı yaparken, yanımda olan, heyecanına ortak olup, morali bozukken bile beni hiç yalnız bırakmayan kadını hatırlayacağım." Dedi.

 

O sırada içeri Açelya girdi. Doruk yerden kalkarak Açelya'ya döndü. Açelya öksürerek, "Haber vermeye geldim. Ameliyathane boşalmak üzere. Yarım saate biz geçiyoruz." Diyerek çıktı Açelya.

 

🩺🩺🩺

 

Açelya'nın ardından Doruk'ta ameliyat için odadan çıkıp hazırlanmaya gitti. O hazırlanana kadar bende hemen kantine inip kendime kek aldım. Hızlıca yiyip kantinden çıkıp, ameliyathanenin önüne doğru gittim. Madem ameliyata giremiyoruz bari Doruk'a moral verelim.

 

"Doruk, neyse ki bütün gıcıklığına rağmen sen çok iyi bir doktorsun." Diyen Açelya'nın sesini duydum. O da muhtemelen Doruk'a moral veriyordu.

 

"Muhteşem geçecek ameliyat. Hiç şüphen olmasın!" Dedi Açelya ama Doruk bir yandan aşırı heyecanlı gözüküyordu bir yandan da aşırı durgun.

 

Açelya aniden alkış yapıp yerinde zıplayarak, "Ben kimdim Doruk? Söyle!" Diyerek zıplamaya devam etti. ""Iıı, sarı fırtına?" Dedi Doruk. Açelya yeniden zıplayarak, "Evet! Ben yanındayım. Hiçbir şey olmayacak!" Dedi. Doruk, "Tamam." Diye mırıldandı.

 

Yerimden çıkıp, "Hazır mısınız!?" Diye coşkuyla sordum. Doruk beni görünce heyecanı tekrardan gelmiş gibiydi. "Lizge?" Diye heyecanla adımı söyledi. "Doruk?" Dedim bende onun gibi.

 

Heyecanlı ve stresli duruyordu. "Doruk, bir sakin olur musun?" Dedim. "Sakinim zaten ben." Hiç öyle durmuyor ama neyse.

 

"Doruk, şimdi o ameliyata giriyorsun ve başarılı bir şekilde yapıyorsun!" Derin bir nefes aldı. "Moral öpücüğü vermeyi çok isterdim ama," deyip duzak büzdüm. "Sterilliğin bozulmaması için öpmüyorum. O yüzden sen bu ameliyatı başarılı bir şekilde yapıyorsun ve bitince moral öpücüğünü alıyorsun!" Gülümseyerek, "O öpücüğü alıyorum o zaman?" Dedi. "Ameliyatı başarılı bir şekilde yaparsan." Dedim omuz silkip.

 

"Hadi, Doruk gidin ve şu ameliyatı güzel bir şekilde yapın!" Doruk derin nefes alıp Açelya'ya döndü. "Hadi Açelya!" Diyerek ameliyata girdiler.

 

🩺🩺🩺

 

"Çıplak fotoğraf mı?" Diye sordu Hande. Evet ameliyattan çıktılar ve Hande kendine geldi. "Bakmadan attım hiç merak etme." Dedi Doruk gülümseyerek. Gülümsemese olmuyordu zaten! "Ay çok utanıyorum ya, kusura bakmayın gerçekten." Kafasını sallayarak, "Off hiç, hiç yapmayacağım şeyler bunlar cidden kusura bakmayın." Dedi tekrar mahcup bir sesle.

 

"Yok, canım utanılacak birşey yok." Dedi Doruk. Acaba Hande'nin yerinde ben olsaydım yine Doruk aynı tepkileri verir miydi? "Çok nadir bir tümörün vardı o da bazı hormonlar salgılatır, davranışlarını değiştirir. Biyolojik bir şey yani senin suçun değil." Off işte zaten bende o yüzden şu an kızla saç başa girmiyorum. Hastalığından dolayı olmasaydı elimden kurtulamazdı.

 

"Ailende yolda, geliyor." Dedi Doruk gülümseyerek. "Ay babamlara hiç bu durumdan bahsetmesek olur mu? Yani çıplak foto filan bilmese aramızda kalsa olur mu?" Diye sordu. "Tabii, aramızda." Dedi Doruk güven dolu bir sesle. Ama ben söz veremem benim bu durumu Can'a anlatmam lazım. Sonuçta biz birbirimizin her bokunu biliyorduk.

 

"Iı, bu arada çok üstünüze gelmedim değil mi?" Diye sordu Hande. Doruk düşünüyormuş gibi yapıp,"Yanii." Deyip güldü. O gülünce kolumu cimcikledim. Ben Doruk'un kolunu cimcikleyince Hande bana dönüp, "Sen de sevgilisisin sanırım. Sen de kusura bakma olur mu?" Dedi mahcup sesle. "Hıhı." Diye mırıldandım.

 

O sırada Tanju Hoca girdi içeriye. "Hastamız nasıl bakalım bugün?" Diye sordu. Doruk'ta açıklamaya başladı. Tanju Hoca'da Hande'yi kontrol etti ve yine onu kontrol ederken gözleri benim üstümdeydi. Kontrolü bitince Doruk'a, "Sen gel bakayım benimle!" Dedi. Onlar odadan çıkarken bende hemen peşlerinden çıktım.

 

"Evet Doruk Bey. İlk ameliyatın." Dedi Tanju Hoca Kaşlarıyla Hande'nin odasını işaret ederek. "Evet, Hocam." Dedi Doruk. Tanju Hoca oluşabilecek komplikasyonları söyledi. Doruk ise, "Ben olacağını sanmıyorum Hoca'm." Dedi. "Öyle mi?' diye sordu Tanju Hoca. "Öyle." Diye yanıtladı onu Doruk. "Sana fikrini soran oldu mu?" Diye sordu Tanju Hoca. Yine ona göz devirdim.

 

"Ama ben sana kendi fikrimi söyleyeyim istersen?" Ay biz de senin fikrini merak etmiyoruz ayrıca biraz daha bana bakıp durursa en son dayanamayıp 'Ne bakıp duruyorsun?' diye soracaktım.

 

"Seni tebrik ederim Doruk, aferin!" Deyince Doruk'un yerdeki bakışları Tanju Hoca'ya döndü. "Hasta stabil. Ameliyat yerleri tertemiz, dikişler on numara." Birde Doruk 'Tanju ya dikişleri beğenmezse?' deyip duruyordu.

 

"Bir kere bile arkamdan Hoca'm Hoca'm diye gelmedin. Ben gittim dönüp arkama bir kere bakmadım. Ve şu anda yirmi yaşında bir genç kız sapa sağlam. Bu tamamen senin sayende." Dedi Tanju Hoca. Doruk ise gülümseyerek Tanju Hoca'yı dinliyordu.

 

"Doruk, sen çok iyi bir cerrah olacaksın! Üstelik çok yakında, çok iyi bir cerrah olacaksın!" Doruk cerrah olursa ben de onun asistanı olurdum! Şimdiden yerimi yaptım ben.

 

"Bugün benim için çok zor bir gündü ve arkamı çok güzel topladın." Diyerek Doruk'un omzuna vurdu ve "Aferin sana!" Dedi Tanju Hoca. Ardından Doruk gülümseyerek Tanju Hoca'nın yanından gitti. Bende tam Doruk'un arkasından gidecekken, "Lizge, konuşabilir miyiz?" Diye sordu. "Hoca'm kusura bakmayın ama şu an Doruk'un yanında olmam lazım." Diyerek Doruk'un arkasından koştum.

 

Doruk'un gözü mutluluktan dolmuştu. "Doruk!?" Diyerek yanına koştum. O da koşup bana sarıldı. "Bak, dedim sana herşey yolunda gidecek diye." Dedim. Doruk kafasını boynumdan çekip, "Lizge, ilk ameliyatım da beni yalnız bırakmadığın için teşekkür ederim!" Dedi.

 

Ona tam cevap verecektim ki bir şey buna engel oldu.

 

Engel olan şey ise Doruk'un dudaklarını dudaklarımda hissetmemdi!

Bölüm : 25.08.2025 13:19 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...