5. Bölüm

Efsane Devamı

Beyza Şevval Dağdeviren
cesurilhamperisi

Bir rivayete göre arkadaş grubundan birbirini seven iki genç oyun almaya gitmişler . Genç delikanlı oyun seçimlerini gönlünün sahibi olan genç kıza bırakmış. Gönlünün sahibinin zevkleri her şeyde çok güzelmiş.

Genç delikanlı bir köşeye geçmiş oturmuş. Kızın oyunları alıp gelmesini beklemiş. O beklerken dükkana yaşlı bir amca girmiş.Amcanın üstündekilerden eski beyfendilerden olduğunu anlamış. Genç delikanlı yaşlı beyfendiler ile sohbetleri severdi . Ve şimdi o beyfendiyi gördüğünden beridir deli gibi konuşmak istiyordu çünkü canı çok sıkılıyordu .

Genç delikanlı bir süre sonra yaşlı beyfendinin dikkatini çekmişti . Yaşlı adam genç delikanlıya doğru ilerliyordu .

" Merhaba genç delikanlı , müsaitsen biraz laflayalım mı? "

" Merhaba amca , tabi ki konuşalım. Arkadaşım oyun seçiyor. Bende onu bekliyorum canım sıkıldı."

" Niçin oyun alıyorsunuz ?"

"Yıl başı tabi ki ."

" Ahh , Bende de akıl kalmadı ki ! "

" Estağfurullah ben öyle demek istemedim ."

" Senle alakalı demedim ki oğul. İnsan yaşlanınca gençliğindeki her şeyi özlüyor ama gün geçtikçe unutuyor . Her tarafta bir koşuşturma bende düşünüyordum . Şimdi anladım ."

Yaşlı beyfendi ve Genç delikanlı birbirine bakıp gülümsediler.

" Anladım. Şimdi diyeceklerimden dolayı lütfen beni ters anlayıp kırılmayın . Eski zaman insanlarının hayat hikayelerini dinlemeyi seviyorum. Eğer anlatırsanız sizinkini de dinlemek isterim ."

"Yok oğul ne kırılacağım. Aldığın terbiyedenn belli ne kadar delikanlı olduğun. Bana yaşlı olduğum halde yaşlı bile demiyorsun . Tabi ki anlatmak isterim hikayemi ama sevdiğin kız gelirse o zaman hikayem yarım kalır. Bilirsin ki insanoğlu yarım kalan şeyleri asla sevmez lakin hayat bazı hikayeleri yarım bırakır. Beni de yarım bıraktı."

"Kızı sevdiğimi nereden çıkardın amca ? "

" Dükkana girdiğimde ona bakışından fark ettim . O içindeki çocuğu oyuncaklara bakarken yaşarken ,sen ona bakarken içindeki çocuğu ortaya çıkarmıştın . Hatta gözün o kadar ondaydı ki karşında bir güzel şekilden şekile giriyordu onu gör diye ama sen gönlünün sahibine takılmıştın bir kere ."

" Ne ? "

Genç delikanlı kafasını gönlünün sahibi kızdan biraz kaldırıp etrafa bakınca amcanın bahsettiği kızı görmüştü. Şimdi güzel kız ona gülümsüyordu. Genç delikanlı bu durumdan hiç hoşnut olmamaştı çünkü onun kalbi bir taneydi , gönlündeki de bir tane olmalıydı .

"Gönlündeki sana gülmedikten sonra hiçbiri umrunda olmuyor değil mi ?"

" Ah be amca , keşke söyleyebilsem seni deli gibi seviyorum diyebilsem . O da bana bende seni dese ne güzel olur hayatım. Şimdi bana bunun evlilik kısmı var daha diyeceksin . Onla bir ömür geçirmeye hazırım eğer bu dünyada ki ömrüm yetmezse öbür dünyada da onu isteyeceğim."

" Vayy be delikanlı cidden gönlünü kaptırmışsın bu güzel hanfendiye . Beni geçmişe götürdün."

"Nasıl?"

" Bu oyunçakcı benim kaderimin dönüm noktasıdır . Yirmilerimde bura geldim . Yalnız bir kişiliktim . Tek başıma takılabileceğim şeyler arıyordum. Sonra o girdi içeri.

Sanki bütün dünyam ona hizmet ediyor gibiydi . Gözlerim, ellerim , kalbim , bacaklarım,kirpiklerimin her zerresine onu geçtim aklım bile artık ona hizmet etmeye hazır hale gelmişti."

"Ee , tanışabildiniz mi ?"

" Çok sabırsızsın be delikanlı..."

" Kalp ritimlerim ilk defa bu kadar delice atıyordu . İlk defa bir hanfendi için deli gibi atan kalbim vardı. Nefes alış verişim bile bozuldu.

Sanki her dakika onu benden ayıracak korkusu yaşıyordum . Daha o benim , ben onun olmadan .

Ben bu kızla tanışmalıyım dedim . Ona yaklaştım. Etrafı miss gibi çiçek kokuyordu. Lavanta ,gül, papatya , açelya ,manolya sanki bütün çiçekleri tek tek damıtmıştı da kendine sıkmıştı.

Bana sakın bazı saydıklarınızın kokusu yok deme delikanlı. Bazen hayatından olmayan şeyler hayatından olur ve hiç olmayan bir şeyin yerini hemencecik alır. Sanki hiç koklamadığım bütün çiçeklerin kokusunu onda koklamıştım .

Peki yakınından bile bu koku bu kadar güzel kokuyorsa, bedeninde bu çiçeklerin kokusu daha güzel kokardı. Yanlış anlama beni burada delikanlı.

Güneş ışınları ile uyandığın bir sabah düşün ama tek başına değilsin sevdiğin kadınının kollarında güne onun miss gibi kokusunu içine çekerek başlıyorsun . "

" Amca sen bana diyorsun ama sende gerçekten çok sevmişsin ."

"Bak delikanlı ben sana hikayemi anlatıyorum bundan ders çıkarmak senin görevin. Eğer yarım kalırda anlatamazsam sen yazacaksın hikayeyi ..."

"Ne hikayesi amca ?"

" Benim hayat hikayemi tahminen yürüteceksin ne kadar doğru olur bilemem ."

" Geç gelir arkadaşım. Sen anlat amca ya da gelirse diye sonradan seni bulabileceğim bi adres ver ."

" Beni bulamazsın delikanlı yüreğini tüketme."

"Neden amca ?

" Sen boşver delikanlı eğer yine de gelmek istiyorsan bura gel. Neyse ben kaldığım yerden tekrar devam ediyorum.

"Sonra gittim tam onun alacağı oyuncağı ondan önce aldım. Arkasını döndü bana baktı.

Hani demiştim ya bütün zerrem ona hizmet ediyor o kahverengi gözlerini gözlerime dikti .

Oyuncağımı ver bakışı attı. Ama ben orada takılı kaldım. Sanki bir bağdasın yemyeşil o koskocaman ağacın altında dinleniyorsun ve güneş ışınlarının toprağa vuruşunu izliyorsun.

Toprak güneş ışığı vurdukça o toprağın rengi açılır ya , onun gözlerinde de o renk vardı.

Gözlerinde takılı kaldım ,en son kendisi elimdeki kart oyununu alana kadar ...

Gözlerim hala gözlerindeydi bir dakika bile ayırmadım . Sonra o bana neden baktığımı sordu.

Ne diyebilirdim ki onun gözlerinde nasıl takıldığımı nasıl anlatabilirdim . Öyle böyle derken biz konuşmaya başladık tabi sizinki gibi telefonlarımız yoktu. Gizliden gizliye mesajlaşıyorduk .

Bazen bu oyuncakçıda tek onun anlayacağı şekilde oyuncağın altına mektup bırakırdım.

Yarın sabah geldiğimde mektubu bulamazdım çünkü o almış olurdu . O gün bütün oyuncakçıda bekler o geldiği zaman arka taraflara saklanırdım . O gittikten sonra ise gider bıraktığı mektubu okurdum.

Böyle böyle derken bir sene boyunca konuştuk. Onun üç kız arkadaşı ve benim üç erkek arkadaşım toplanmaya karar verdik oyuncakçıda toplandık . Toplam sekiz kişiydik. Hepimizin içindeki çocuksu yaraları ortaya çıkıyordu .

Saatler geçtikçe deli oyun oynuyorduk o gün. Sonra haftanın bir gününe karar kıldık. O gün hepimiz yan yana geliyor.Çocukluğumuza dönüyorduk . Toplandığımızda tombala bile oynuyorduk .

Bizim bi toplanmalar yıl başına denk geldi. Benimkinin arkadaşının evine gittik . Yılbaşına daha bir 4 saat felan vardı. Hepimiz yol yorgunu olduğu için 2 saati herkes kendine ayırdı.

Sonra ki 2 saatte bir araya geldik .

Tombaladan başladık. Saatler geçtikçe oyunlardan aldığımız zevk daha da eğlenceli hale geliyordu . Hepimiz ruhlarına harika duygular tattırıyordu.

Bazen oyunu kaybeden küçük çocuk inadı , bazen oyunu kazanan çocuk sevinci , bazense ne kazanıp ne de kaybeden çocuk sevinci ...

Hepimiz duygudan duyguya giriyorduk . Ta ki o kart oyununa başlayana kadar ...

"Doruk ben oyunları seçtim."

"Biraz daha gez sen dükkanda , ben gelicem birazdan ."

" Tamamda zaten ben kendimi baya kaybettim zamanımız az kaldı hepsi bizi bekliyor."

Genç delikanlının nabzı sanki ağzında gibi atıyordu . Kart oyunlarının ne yaptığını veya sonunu merak ediyordu . Ama dinlemekten de korkuyordu . Bazı efsaneler kuşaktan kuşağa aktarılır.

Bunu seçilen kişi bilemezdi . Genç delikanlı acayip bir şekilde ürpermeye devam ediyordu.

Kız arkadaşını diğerlerinin yanına bırakıp geri gelse yaşlı beyfendiyi burada bulabilir miydi ?

Ya da kız arkadaşını dükkanda biraz daha oyalasa yaşlı beyfendi ile konuşmaya devam etse olur muydu?

" Bişey olmaz sen biraz daha dolaş belki daha farklı oyunlarda bulursun ."

" Ah merhaba kusura bakmayın sizi göremedim. Oyunlara dalmışım . "

"Sorun değil güzel hanımefendi. Bizde zaten kalkmaya hazırlanıyorduk."

Şimdi genç delikanlı sanki her an kalbi ağzından fırlayacakmış gibi hissediyordu çünkü yaşlı beyfendinin hikayesi yarım kalıyordu . Korkuyordu . Hikayenin gerisini nasıl yazabilirdi ki ?

Yazsa bile doğru olur muydu ?

Yanlış yazarsa nelerle karşılaşırdı?

"Yok ya ne sohbet sonu mis gibi konuşuyorduk amca ."

" Ben sizi bekletmim delikanlı."

" Masal sen biraz daha gezer misin dükkânı lütfen."

"Peki "

" Delikanlı uğraşma . Bizim hikaye her türlü yarım kalacak . Çünkü ben yarımım . Sevdiğim kadını olmayacak şeylerle suçladım . Sonra kollarımda ölümünü izledim . Çaresizlik kelimesini işte tam o anda anlarsın .

Elinden hiçbir şey gelmez . Gözlerin, ellerin , kalbin en görmek istemediği şeyleri görür.

Umarım senin hikayende öyle olmaz . Sevdiğini suçlamazsın . Şunu da unutma sevdiğine zamanın varken açıl.

Çünkü zaman bazen hiç olmadık yerden vuruyor . Yarın açılırım diye beklediğin günün sabahında cesedi başında beklersin.

Hayat dedim ya birini güldürürken diğerine ağlatır.

Hayat bazı hikayeleri yarım bırakmayı çok sever . "

"Dur gitme amca ne olur anlat ki yarım kalmayayım "

"Yapamam oğul. Eğer yaparsam efsane bozulur. Eğer bozulursa daha çok kişinin canı yanar . "

"Biz bu gece yazacağız o zaman hikayeyi değil mi?"

"Söyleyemem oğul."

"Eğer olursa hikayeyi yanlış yazarsam cezası ne olur ?"

"Söyleyemem oğul."

"Neden ? Niçin girdin hayatıma o zaman?

Keşke ilk başta kabul etmeseydim . Hepimizin suçlusu benim. Bütün hepsinin ölümünü tek tek izleyeceğim değil mi?"

" Dedim ya oğul yapamam , söyleyemem . Şunu bil : ben senin hayatına girmek istemedim .

Kart oyunu zorla koydu . Sevdiğin kızın aldığı oyunlara dikkat et oğul. Eğer bugün alınmazsa efsane yitikleşir kimsenin canı yanmaz."

" Bana ipucu verir misin ?"

" Sekiz kart , sekiz kişi, 4 siyah kart , 4 gri kart."

"Dikkat et oğul , gerekirse içine bak . Kuralın dışına çıkıyorum oğul. Affet beni. Ben efsanenin uyarıcısıyım."

" Offff kafam çok karışık. Nerde bu Masal?"

"Sevdiğine güven delikanlı onun suçu yok ."

"Niye güvenmim ki ? Lakin sen onu da söyleyemezsin amca . İyi günler sakın bana iyi günler dileme . Çünkü ben bütün arkadaşlarımın ölümünü tek tek izleyip tek ben kalacağım kesin ."

"Umarım efsaneyi yitikleştirirsin delikanlı."

Yaşlı beyfendinin söylemediği gizlediği bir şeyler daha vardı ama söylemedi.

8 kart , 8 cansız beden , 8 farklı ölüm türü.

Bölüm : 11.01.2025 17:03 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Beyza Şevval Dağdeviren / Oyuna Var Mısın? / Efsane Devamı
Beyza Şevval Dağdeviren
Oyuna Var Mısın?

153 Okunma

76 Oy

0 Takip
5
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...