15. Bölüm

15. bölüm

Ceyda Baltu
ceydabaltu

Sabah kalktığımda saat 9'u 20 geçiyordu. Hemen elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittim. Ağabeylerim çoktan kahvaltı hazırlamışlardı.

"Uyandın mı uykucu? Ben de senin yanına geliyordum." Dedi Hamza ağabeyim.

"Gördüğün gibi kalktım ağabeyciğim."
Yüzümdeki gülümsemeyle burnumu parmaklarının arasına sıkıştırdı.

"Şakacı kız."

Hep beraber masaya oturduk ve kahvaltı etmeye başladık.

Kahvaltıdan sonra ben mutfağı temizlerken ağabeylerimde evi temizliyordu. Beraber işimizi bitirdikten sonra odalara dağıldık.

Önce sıcak suyla duş aldım. Saç ve cilt bakımımı yaptım. Bakımlar bittikten sonra saçımı yapmaya başladım.

Saçlarım kabarmaya başladığı için düzleştirmeye başladım. Düzleştirdiğim saçlarımla salık ama sıkı bozulmayacak bir topuz yaptım.

Saçımı da bitirdikten sonra makyaja başladım. Sade çokta belli olman bir makyaj yapıcaktım. Yüzümdeki ufak izleri ve göz altlarımı kapattım. Allık sürüp hafif kırmızı tonlarında bir ruj sürdüm ve rimelle makyajımı bitirdim.

Dolabıma bir göz attım ve geçen sefer çarşıdan aldığım uzun buz mavisi elbisede takıldı gözüm. Hemen alıp giyinmeye başladım.

Hazırlandıktan sonra aynadan kendime bir baktım. Elbise tam oturmuştu ama sanki yırtmacı biraz fazlaydı.

Aman boş ver bir şey olmaz. Diye geçirdim için ve saate baktım.

Yok artık saat dört buçuk olmuştu. Evin içinde ağabeylerimi arıyordum sonra banyodan çıkan Harun ağabeyimi gördüm.

"Hamza ağabeyim nerde?"

"Çiçek ve çikolatayı almaya gitti gelir 15-20 dakikaya."

"Tamamdır. Ağabey?"

"Efendim güzelim?" Etrafımda dönerek konuşmaya başladım.

"Nasıl olmuşum?" Baştan aşağı süzdü gözleriyle. Gözleri yırtmacına takılınca kaşları çatıldı.

"Sökülmüş galiba başka bir şey giy istersen." Hadi ama ciddi misin?

"Hadi ama ağabey elbisenin modeli böyle. Nasıl olmuşum?"

"Fazla güzel olmuşsun güzelim." Dedi ama hala yırtmacımda dolaşıyordu gözleri. Gittim parmak uçlarıma çıkarak yanağını ısırdım.

"Seviliyorsun ağabey. Hadi git de hazırlan." Diyerek tekrar odama girdim. Şarjdaki telefonumu alıp mesaj gelmiş mi diye baktım Agir ağadan mesaj vardı.

Agir aga=
Hazır mısınız dilemin?

Siz=
Hazırızlanıyoruz ağam 15-20 dk sonra tamamız

Agir ağa=
Tamamdır geliriz o zamana
-bu mesaja ❤️ ifadesini bıraktınız-

Sohbeti kapattıktan sonra ağabeyime 15 dakika sonra Agir ağanın burda olacağını söyledim. Onda zaten hazır olduğunu Hamza ağabeyimi beklediğimizi söyledi.

Salonda oturmuş sigarasını içiyordu. 5-10 dakika sonra çalan kapıyla kalkıp kapıya baktım. Gelen Hamza ağabeyimdi. Hem mutlu hem de stresli görünüyordu.

"Hadi çıkmıyor muyuz?"

"Agir ağayı bekliyoruz. Geç otur gelir birazdan."

Harun ağabeyimin söylemi ile oturan Hamza ağabeyim sürekli ayağını sallıyordu.

"Ağabey yeter. Agir ağa gelsin çıkacağız evden."

"Tamam Dilde'm sakinim."

“Belli oluyor.” Dedim ve evi bir gözden geçirdim prizlere çakmalara ve ocağa baktım her yer tamamdı. Mutfağa gidip bir bardak su içtim tekrar salona dönecekken kapı çaldı.

“Ben bakarım!” Diye ağabeylerime seslendim ve kapıyı açtım gelen Agir ağaydı.

“Dilde’m hazırsanız çıkalım?”

“Ağabeylerime bakayım ben hemen geliyoruz. İçeri, gel istersen?”

“Yok saol başka bir şefe inşAllah anamlar arabada bekliyorlar.”

“Tamam, biz hemen geliyoruz.”

Hızlı bir şekilde içeri ağabeylerimin yanına geldim.

“Agir ağalar geldi gidelim hadi.”

Çiçeği çikolatayı ve tatlıları alıp hemen evden çıktık kapıyı kitleyip anahtarı çantama koydum.

“Dilde?” Seslenen Agir ağaydı.

“Buyur ağam?”

“Sen bizimle gel?”

“Biz derken?”

“Anam ve benimle gel, yani bizim arabayla.”

“Yok, yok ağam ben ağabeylerimle gitsem daha iyi. Hem Hamza ağabeyimlede konulurum, biraz stresli.”

“Peki o halde geç sen arabaya yola çıkalım hemen.”

Kısık sesle onu onaylayıp hızlı bir şekilde arabaya bindim.

Awşin hanım ve Agir ağa bir arabada gidecekti.
Bawer ağabey, Aysun abla ve çoçukları bir araba, Jiyan ağabey Hevin abla ve Berzan bir arabada, Rizgar ağabey ve Gizem ablada bir arabadaydı. Toplam 5 araba gidecektik.

Yola çıktıktan hemen sonra Hüma’yı aradık. Aramadan 15 dakika sonra ise gelmiştik.

Kapıyı çaldı ağabeyim aradan çok geçmeden kapı açılmıştı. Açan kişi Hüma’ydı.

“Tam vaktinde geldiniz.” Dedi heyecan ve umutla. Ağabeylerim elindekileri Hüma’ya verdi ve içeri geçtiler. Hüma kapıyı kapattıktan sonra hemen çiçek ve çikolatayı ona verdiler. O bize gülümserken arkadan tahminen annesi olarak düşündüğüm kişi geldi.

"Hüma, ew kî ne, keça min? (Hüma, kim bunlar kızım?)"

"Anne şey-" Hğma tam konuşmadan Bawer ağa lafa girdi.

"Ez serokê eşîra Bêrîtan im, em hatine vir daxwaza Hûmayê bikin. (Ben Beritan aşiretinin lideri, buraya Hüma'yı istemeye geldik.) "

"Baş e, îşev Hüma bibînin, ezbenî. (İyi ama Hüma'ya bu akşam görücüler geldi ağam.)"

"Em dizanin, ji ber vê yekê em hatin ku bipirsin. (Haberimiz var bizde geldik istemeye.)"

Kapıda geçen konuşmadan sonra kadın bizi içeriye davet etti. Awşin hanımı gördüklerinde şaşırsalar da bir şey diyemediler. Hepimiz oturduktan sonra Hüma bize de kahve yapmaya gitti. 10 dakikanın ardından yaptığı kahvelerle birlikte gelen Hüma servisi de yaptıktan sonra kahveler içildi.” Awşin hanım kahvesinden bir iki yudum alıp konuşmaya başladı.

"Sebebi ziyaretimiz belli. Oğlumuz kızınızı görmüş beğenmiş biz de bu iki gencin yuvalarını kurmak için buradayız. Allahım izni peygamberin kavli ile kızınız Hüma’yı oğlumuz Hamza’ya istiyoruz."

Awşin hanımın sözlerinden sonra Azizoğulları ayaklanmıştı.

“Sen ne dersin Awşın hanım!? Biz geldik biz isterin Hüma’yı.”

“Hüma kızım oğlunuzu istemez. Bize geldi yardım istedi söylemiş zaten babasıgile de dinleyen olmamış bizde düşündük ve dedik ki ‘o zaman biz istemeye gideriz’ ve geldik”

Awşin hanımın sözlerinden sonra Hüma’ın babası Hüma’ya döndü ve konuşmaya başladı.

“Var mıdır gönlün bu çocukta Hüma?” Öyle sert ve hiddetli bir şekilde sormuştu ki sıkıyorsa evet de dermiş gibi. Ama biliyordum eğer evet derse Hüma’yı ağabeyime verirdi ama bundan pişman da ettirebilirdi.

Hüma korkuyordu belliydi ama yine de inkar etmedi.

“Evet baba.” Dedi sesi kısık çıkmıştı ama babası bunu çok iyi duymuştu. Ve babası gerilmiş ve sinirlenmişti. Hüma’nım bu lafının üstüne Azizoğullarının büyük oğlu konuşmaya başladı.

“Madem istemiyordun bu evliliği bana niye gelmedin Hüma? Seni zorla kendime gelin edecek değildim ya?” Hüma bir şey demedi. Sonra adam daha yüksek sesle konuştu.

“Konuşsana be kadın! Niye gelmedin, niye bekledin bu zamana kadar, niye inkar etmedin!”

Onun bağırmasıyla Hüma korksa da bir şey demedi.

“Lan bir cevap ver bana!? Beni niye oyaladın oru-”

“Hop hop kelimelerine dikkat edesin Azizoğlu yoksa ben bu kadar sakin kalmayacağım.”

“Yoksa? Yoksa ne olacak Agir ağa; koynuma aldığım bir başka avradıda kendine mi alıcaksın?”

“Azizoğlu seni bir kere daha uyarmayacağım!”

“Ne o küçük Beritan; ağırına mı gitti? Karım olacak kişiyi gelip burda bu çocuğa istemiyor musun?”

“Azizoğlu ya şimdi çeker gidersin yada benim seninle görülecek bir hesabım olacak!”

“Ooo Beritan? Şaşırtıyorsun. Senin gibi bir Antep ağasına yakışıyor mu böyle sözler. Yoksa halkına nasıl iyi örnek olursun?”

“Azizoğlu!” Dedi hiddetle Bawer ağa ve devam etti.

“Eğer şimdi kalkıp, çekip gitmezsen bir daha değil bulunduğum ortam Antep’e ayağını bile basamazsın!”

Adam ağır ağır ayağa kalktı ve söze girdi.

“Beritan, Beritan bu ilk karşılaşmamız değildi ve sonda olmayacak ha. Bunu böyle bilesin.”

Cümlesini bitirdikten sonra hışımla salondan çıktıktan sonra Awşin hanım tekrar söze girdi.

“ Bibore xanim, nerehetiyek bû. (Kusura bakmayın hanımefendi bir tatsızlık oldu.)”


“Şaşiye Awşîn Xanim. Ne hewce ye ku mijar berdewam bike, me fêm kir ku tu ji bo Hûmayê hatî, tiştek tune ye, min berê xwe da keçikê. (Kusurluk bir durum yok Awşin hanım Hüma için geldiğinizi de anladık uzatmaya da gerek yok verdim gitti kızı.)”

Küçük bir alkış tufanından sonra ayağa kalkıldı.

“Ee o zaman hayırlı olsun diyelim.”

“Diyelim Bawer ağa diyelim.” Hamza ağabeyim ve Hüma abla yan yana getirildi yüzükler takıldı tekrar ufak bir sohbet derken artık saatin geç olduğu konusunda ortak bir karar aldılar ve toparlanıp kalktık.

Biz evlere geçerken Hüma abla ile Hamza ağabeyim konuşmak için bir yere gideceklermiş.

Eve gelince üzerimi değiştirip sıcak bir duşa girdim. Gerçekten çok yorulmuştum ve bir an stres olmuştum.

Duştan sonra geceliklerimi giyip etrafı bir kontrol ettim. Hamza ağabeyim hala gelmemişti ve Harun ağabeyim de hemen uyumuştu.

Bir bardak su içip odama geçtim hemen. Telefonuma bir kaç bildirim gelmişti. Bunların bir kaçı Agir Ağadan ve sosyal medyadandı.

Önce Agir ağanın mesajlarına baktım;

Agir ağa:
Ne yaptınız güzelim

Agir Ağa:
Ağabeyin geldi mi eve

Agir ağa:
???

Agir Ağa:
Dilde uyudun mu güzelim

Siz:
Eve geldik

Siz:
Müsait değildim kusura bakma

Siz:
Ve uyumadım merak etmeyin

Hemen mavi tik olan mesajla cevap verdi.

Agir Ağa:
Çok yoruldun mu bu gün

Siz:
Yani sayılır

Ağir ağa:
Stres altındaydın sanki

Agir ağa:
Hüma’yı isterken bir an sinirlendim çirkinleştiysem kusura bakma

Siz:
Yok ağam estağfurullah

Siz:
Asıl kusura bakılması gerekenler onlar

Siz:
Senlik hiç bir durum yok

Agir ağa:
Böyle düşünmene sevindim

Agir ağa:
Yani beni suçlu olarak görmemene sevindim

Agir ağa:
Off saçmaladım ya

Agir ağa:
Umarım anlatabilmişimdir

Siz:
Yok

Siz:
Yok senlik bir şey yok

Siz:
Saçmalamadında düşünme öyle

Siz: ben gayet iyi anladım seni

Agir ağa:
Ohh rahatladım yanlış anlamadıysan iyi

Siz:
Hıhım öyle oldu

Siz: ben biraz yorgunum da

Siz:
Ayıp olmayacaksa ben uyusam?

Agir ağa:
Yok yok

Agir ağa:
Ne ayıbı

Agir ağa:
Yorgunsun zaten uyu sen

Agir ağa:
Hem belki yarın bir yerlere gideriz

Siz:
Ben yarın için ağabeylerime sorayım sana öyle bir şey söyleyelim ağam

Agir ağa:
Of be Dilde

Agir ağa:
Daha ne zaman’a kadar ağabeylerinde izin alıcaksın böyle

Agir ağa:
Ben istediğim zaman seni alıp gidemeyecek miyim bir yere?

Siz:
Evlenene kadar ağam

Siz:
Evlenene kadar böyle ağabeylerimden izin alacağım tabiki

Agir ağa:
Of Dilde of

Siz:
Ben size yarın haber veririm ağam

Siz:
Şimdilik iyi geceler sana

Agir ağa:
Peki Dilde’m öyle olsun

Agir ağa:
İyi geceler sana

Agir ağa:
Mutlu huzurlu rüyalar görmen dileğiyle

Siz:
☺️🤍
~Agir ağa mesajınıza ❤️işaretini bıraktı

Agir ağayla olan konuşmayı bitirdikten sonra telefonumu şarja taktım, biraz su içtikten sonra hemen uykuya dalmıştım.



 

Bölüm : 20.04.2025 21:30 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...