
Sabah uyandığımda saat 6.30 du. Elimi yüzümü yıkayıp banyodaki rutin işlerimi halledip okul formasını giydim sacımı tarayıp ördükten sonra ağabeylerimi uyandırdım onlar sırayla duşa girene kadar bende sofrayı kurdum.
Beraber kahvaltı yaptıktan sonra mutfağı temizledik. Evden çıkınca önce beni okula bıraktılar ardından ise onlarda şirkete gittiler.
Sınıfa çıkıp kitaplarımı masamın üzerine hazırladım ve çok severek izlediğim Harry Potter serisini bir daha izlemeye başladım. Her ne kadar çoğu sahneyi ezbere bilsemde seviyor olmam her şeyin önüne geçer. Filmi bir yarım saat falan izledikten sonra zil çaldı. Gelenler ağabeylerimdi. Her zamanki gibi duş aldılar beraber yemek yedik ve filmi izlemeye devam ettik. Bir süre sonra uykum gelince ben odama geçip hemen uyumuştum.
Ertesi sabah üniformamı giyip hemen hazırlandım ve okula yetişmeye başladım ilk ders edebiyattı ve geç kalırsam hoca beni haşlardı. Kısa süre içinde okula yetişip sınıfa girdim.
Sınıftan ‘sabah sabah edebiyat dersi işlenmez ama’ diye isyan ederlerken Gizem öğretmen sınıfa girdi. Onun girmesiyle herkes ayağa kalkmış ona saygısını belirtiyordu. Tüm okul olarak Gizem öğretmeni çok seviyorduk. Yani tabiki sevmeyenler vardır ama çoğunluk olarak seviliyordu. Yoklama aldıktan sonra Gizem öğretmen,
"Arkadaşlar biliyorum dersiniz matematik değil. Edebiyat hocanız Ahmet hoca rahatsızlandığı için bu günkü edebiyat ve seçmeli drama dersinize ben gireceğim. Ama merak etmeyin ders işlemicem serbestsiniz. Tabiki fazla ses çıkarmamak kaidesiyle."
Sınıftan yükselen sevinç nidalarına karşılık yüzümü burulturdum. Hiç sevmiyordum ders boş diye sevinen insanları. İki hafta sonra sınavlar var ve benim çalışmam gerektiği için bir A4'e konu özetlerimi yazamaya başladım. Bir zaman sonra yanımda hissettiğim dolulukla o tarafa döndüm Gizem hoca yanıma oturmuş beni izliyordu.
"Dün ağabeyim adına özür dilerim."
"Neden?"
"Sen evlenmek istemediğini söylemiştin ama o seninle evlenmek istediğinden dolayı senin fikrini sormadı."
"Aslında fikrimi sordu. Ben ona şimdinin erken olduğunu söyledim ama o büyük ihtimalle Awzer hanımın söylediklerinden sonra öyle bir karar aldı."
"Ne yani evlenmek istiyor musun o zaman?"
"Çoğu insan evlenmek ister ama şimdi değil hala erken olduğunu düşünüyorum."
"Ağabeyimi sevmiyorsun ama teklifini hiç tereddütsüz kabul ettin, niye?"
"Çünkü Agir ağaya güveniyorum."
"Neden işte güzelim sen bu zamana kadar bize bile zor güvenmişken ağabeyime olan bu güvenin nereden geliyor?"
"Sadece Agir ağa değil ki. Bawer ağayada güveniyorum Jiyan ağayada güveniyorum. Yani kısacası ben Beritan ailesine güveniyorum hocam. Çünkü ben gördüm o ortamın nasıl bir yer olduğunu."
"Ya oyun oynuyorsak sana. Öyle bir ihtimalde var?"
"Evet hocam öyle bir ihtimalde var bunun aksini iddaa etmiyorum zaten. Ve ben oyun oynamadığınıza inanıyorum tıpkı size inandığım gibi..koşulsuz şartsız. Çünkü eğer oyun oynuyor olsaydınız anlardım bende,ağabeylerimde. Çünkü öyle bir ortamdan geldim. Fakat çok iyi bir oyuncuysanız diyecek bir şeyim olmaz."
"Anladım ben. Neyse senide çok tuttum dersini çalış sen."
"Sağolun hocam." Diyip özet çıkatmaya devam ettim sınavlarıma iki hafta kaldı ama benim çok eksiğim vardı bu söz meselesini Agir ağayla konuşup ertelemek istiyorum en azından sınavlardan sonra iyi olur.
•••
Çıkış saatine 45 dakika vardı. Dersimiz drama olduğu için yine boştu ve blok dersti. Gizem hoca arabasıyla gelmişti ve bunun için Agir ağa onu almaya gelmeyecekti. Gizem hocanın yanına gidip,
"Hocam sizden birini arayabilir miyim?"
"Tabiki araya bilirsin. Kimi arayacaksın?"
"Şey.. Agir ağayı aramak istiyorum."
"Tamam. Tabi ki arıya bilirsin." Dedi telefonundan bir şeyler yaptı ve bana uzattı.
"Dışarıda konuş istersen."dedi ve işine geri döndü.
Telefon iki çalış sonunda açılmıştı,
"Alo güzelim?"
"Şey.. ıı..ben Dilde ağam."
"Dilde? Bir şey mi oldu sen iyimisin yada Gizem iyi mi?"
"İyiyiz ikimizde, ağama ben sizden bir şey isticem?"
"Tabii, tabii ki Dilde kız isteğin benim için emirdir."
"Şey eğer okul çıkışı müsaitseniz şirkete konuşmaya gelebilir miyim?"
"Sana her zaman müsaitim güzelim ama şirkette konuşmayalım sen bekle çıkışına ben gelip alırım seni."
"Olur ağam fark etmez."
"Tamam o zaman sen dersine bak ben çıkışta alıcam seni görüşürüz."
"Görüşürüz ağam." Dedim ve telefonu kapattım. Sınıfa girdim ve telefonu tekrar Gizem hocaya verdim. Yarım saat kalmıştı zil çalmasına. O vakite kadar iki test çözerim diyerek kitabın başına oturdum.
•••
Dediğim gibi olmuştu zilin çalmasına iki dakika kalmıştı telefonlar idareden gelmişti ve ben iki matematik testi bitirmiştim. Hemen toparlanıp telefonumu aldım ve açtım. Üsten sürekli düşen bildirimler arasında gözüme çarpan Agir ağanın mesajı olmuştu. Beş dakika önce 'kapıdayım' diye mesaj atmıştı zil çalınca hemen okuldan çıkıp Agir ağanın arabasını aradı gözlerim.
Gözüme çarpan siyah mercedesle hemen o tarafa gittim hızlı bir şekilde arka tarafa oturdum ve araba okulun sokağından çıkınca tekrar durdu.
"Hoş geldin Dilde kız."
"Hoş buldum ağam."
Araba çalıştı. Okulun arka sokağına geldiğimizde tekrar durunca Agir ağa ya döndüm.
"Neden durduk ağam?"
" Öne gel Dilde kız."
"Gerek yok ağam ben böyle rahatım."
"Hadi güzelim yanıma gel."dedi tekrar beni yanında istiyordu. Onu saha fazla sıkamak istemediğim için çantamı arkada bırakarak öne bindim.
"Aferin güzelim." Dedi memnun bir ifadeyle. Arabayı çalıştırdı ve yoluna devam etti. Hem araba sürüyor hemde arada bana bakıyordu.
"Eee Dilde kız nasıl gidiyor okul?"
"İyi gidiyor ağam."
"Derslerin nasıl bir sıkıntı var mı okulda?"
"Derslerim iyi ağam okulda da bir sıkıntı yok çok şükür."
"Anladım." Araba güzel şık bir mekanın önünde durunca indik.
"Açsındır diye düşündüm."
"Aslında fazla aç değilim ağam yemek yedim."
"Olsun biraz daha ye." Dedi ve beni önden gönderdi hemen peşi sırama oda gelmişti garsonlar bizi bir masaya yönlendirince hemen oturduk siparişleri verdi.
Yaklaşık 20 dakika sonra gelen sipariş ile yemeğe başladık.
"Dilde kız?"
"Efendim ağam?"
"Sen ne konuşmak istiyordun benimle?"
"Şey ağam.."
"Ney Dilde?"
"Ben bu nişanı falan erteleyebilir miyiz diye sorucaktım?"
"Ne?"
"İstemeyi ağam erteleyelim 1 ay kadar şu an sınavlarım var bir ay sonra ise yaz tatiline giriyoruz."
"Eğer evlenmek istemiyorsan söyle Dilde seni zorlamam."
"Biliyorum ağam zorlamazsınız ama.."
"Ama ne?"
"Daha erken ağam. Kendimi evliliğin vereceği sorumluluklara hazır hissetmiyorum."
"Tamam Dilde istediğin gibi olsun.
Değil bir ay bir ömür bile beklerim ben seni."
"Sağ olun ağam."
"Yalnız Dilde ağam demesek artık evleneceğiz ya fazla resmiyete gerek yok."
"Olsun ağam evlenince demem bende."
"Ah be Dilde ne yapıcım ben seninle?" Agir ağa son cümlesini mırıldanarak söylediği için fazla anlamamıştım. Ama dudak okumayı biliyordum. Buda bana yarayan en iyi özelliklerimden oluyordu.
Yemeklerimizi yedikten sonra Agir ağa hesabı ödedi ve beni evime bıraktı. Ağabeylerim evde beni bekliyorlardı hemen duvardaki saate baktım saat 7.30'u gösteriyordu.
"Neredesin Dilde bu saate kadar!?"
"Şey ağabey-"
"Ney Dilde ne kadar merak ettik seni haberin var mı!?"
"Özür dilerim."
"Neyin özürü Dilde ya sana bir şey olsa niye haber vermiyorsun?"
"Ben, Agir ağayla beraberdim. Çıkışta direk onun yanına gidince unuttum sizi aramayı, telefonum sessizde kalmış özür dilerim, bir daha olmaz.''
''Olmasın yani güzelim merak ediyoruz seni. Hem anlat bakalım ne yaptınız, ne dedi Agir ağa sana?''
''Aslında Agir ağa ile konuşmak isteyen bendim."
"Hayırdır güzelim bir sorun mu var?"
"Sorun yok ağabey. Size danışmadan böyle bir karar almam yanlış biliyorum ama.."
"Ne oldu Dilde korkutuyorsun bizi?"
"Ben Agir ağaya istemeyi ertelemek istediğimi söyledim. Yaza kadar."
"Neden..? Yani tabi karışamayız buna senin hayatın ama neden birden bire böyle bir karar aldın?"
"Okul var ağabey. Sınavlar var hem daha erken daha Agir ağayı tanımıyorum. O zamana kadar tanırım onu."
"Tamam. Yani haklısın Dilde erken. Ve kararına saygı duyuyoruz böylesi daha doğru olur."
"Sağolun ağabey."
"Konu kapandığına göre kalk bize bir kahve yap be Dilde'm ."
Hafifçe kıkırdayıp gülümsedim.
"İstediğiniz bir kahve olsun be ağabeylerim ben size hep yaparım kahve." Dedim. Salondan ayrılıp mutfağa geçtim. Üçümüzede birer kahve yapıp tekrar ağabeylerimin yanına gittim. Keyili bir sohbet eşliğinde kahvelerimizi içtik.
Severek izlediğimiz Harry Potter filmine geçen kaldığımız yerden atıştırmalık bir şeyler yiyerek devam ettik.
Geceyi böyle böyle bitirdik. Huzurlu ve bol kahkahalı saatlerin ardından hepimiz odalara dağıldık.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |