8. Bölüm

GAZEL'İN GEÇMİŞ ANILARI

Ceylin
ceylinx

Bir sabah uyanırken gözlerinin önüne düşen bir sahne... küçük bir bahçe. bir salıncak. salıncağı iten bir çift güçlü kol... arkasından gelen bir kahkaha:

"daha yükseğe karan, daha yükseğe!"

anlam veremedi gazel bu sabah gördüğü rüyaya karan mı? oda kimdi tanıdık geliyordu sanki bir yerlerden ama hayatında böyle biri ile tanışmamıştı. böyle rüyalar çok görüyordu hep farklı anılar ama aynı simalar neden hiçbirinde kendi ailem yoktu da başka bir aile vardı

 

her annesine babasına anlatışında bembeyaz oluyor sanki bir şeyden korkuyorlardı günün sonunda dedikleri de bir şeyden etkilenmiştirsin kızım oluyordu ama neden etkilene bilirdi ki

mezarlıktaki çocuk geldi birden aklına ne kadar da benziyorlardı rüzgarı ikizi bilmese öz ikizim diyebilirdi rüzgar ile tam zıtlardı sanki gururda tanıdık bir şey vardı tam konuşamamışlardı da annesi aramış acele ile eve gelmişti

 

gazel bu düşünceler ile boğuşurken kapısı tıklatıldı "gel" kapı açılınca görüş alanına koray abisi girdi tam abisine günaydın diyecekken birden kaşlarını çattı "neyin var senin bir şey mi oldu" anlamıştı işte abisi gazel sessiz kalırken koray daha da merak ediyordu acaba diyordu içinden... gazel abisini meraklandırmamak için "hiç abiciğim ne olabilir sadece bir rüyaya gördüm onu düşünüyordum" koray daha da çattı kaşlarını yine aynı anıları mı görmüştü gazelden ne kadar saklamaya çalışsalarda bir gün öğrenecekti ya gerçek ailesini aramak isterse bunca yıldır neden ondan sakladığımız için bizden nefret ederse diye düşündü koray kendi daldığı düşüncelerden sıyrılarak "ne gördün abicim" gazel abisinin bu sözleri ile anlatmaya başladı

 

koray gazeli dikkatle dinliyordu "işte böyle abi sanki rüyalarım bana geçmişini gör artık hatırla der gibi ama o simalarda bir tanıdıklık var lakin ben hiç birini tanımıyorum başka bir kadına anne diyorum başka bir adama baba diyorum başkalarına abi diyorum ve üçüzlerim var" koray gazelin bu gördüğü rüyalarının anlamını biliyordu gerçek ailesi ile olan anılarını görüyordu ne zaman bunları anne ve babama anlatsa ikisi de korkuyordu gazel gerçekleri bir gün öğrenecek diye hepsi öyleydi sadece rüzgar değildi daha gazel bu eve geldiğinde üç yaşında bir bebekti illa gel yollarla gazeli tormis yapmışlardı aileden başka kimse bunu bilmiyordu

"abi" gazel abisinin düşünceli olduğunu gördü ve onu duymuyordu bile tekrar seslendi koray daldığını fark etti ve kardeşine baktı " gazel rüyalarının gerçekle bir ilgisi olmadığını biliyorsun takma ve düşünme bir rüyanın bile senin canını sıkması benim de canımı sıkar bunun olmasını istemezsin değil mi abiciğim" abisinin sözlerine hak vermek istiyordu ama yapamıyordu içini kemiren bir şeyler vardı şu sıralar " kahvaltı için mi çağırmaya mı geldin sen abi" koray kafasını salladı ve gazel abisinin bu haraket ile yataktan çıktı banyoya girdi işlerini hallettikten sonra odasına tekrar girdi abisinin onu beklediğini görünce gülümsedi ve beraber aşağı indiler

mutfağa indiklerinde diğer üyeler çoktan yerini almıştı ama en çok gözleri rüzgarı aradı ikiziydi sonuçta o olmadan olmazdı. annesi her zamanki gibi özenle hazırlamıştı kahvaltıyı beyaz peynirler, domatesler, zeytinler... Ekmek sepeti sıcacık simit ve poğaçalarla doluydu. babası ise mutfağın köşesinde eski bir radyo ile ilgileniyordu. fonda hafif bir Türk sanat müziği eşliğinde "Bu sabah çayı ben demledim" diyerek herkesi güldürmüştü annesi ise bu sözlere gözlerini deviriyordu

abisi koray masaya geçti gazel de onun peşine takıldı ve karşısndaki sandalyeyi çekti ve oturdu pür abisini izleyeme başladı. abisi gömleğinin yakasını dikkatlice düzeltti ve oda gazel gibi sandalyesini çekti oturdu cep telefonunu çıkardı işten gelen mailleri incelemeye başladı aynı zamanda göz ucuyla da masa düzenini kontrol ediyordu. Onun bu düzen takıntısı bazen can sıkıcıydı, ama gazel seviyordu bu huyunu diyar abisi her zamanki gibi rahatlığıyla sandalyesine yayılmış, tabağındaki menemene odaklanmıştı. "Biraz daha acı olsaydı daha iyiydi." diye mırıldanıyordu idil hanım bu sözleri duymuştu ve oğlunun kafasına bir tane geçirmişti diyar annesinin bu tepkilerine alışık olduğu için ona bir tane öpücük yolladı "bende seni seviyorum anne" diyerek sofradaki limonu menemene sıktı bu haraketine ege yüzünü buruştursa da diyar hiç aldırış etmedi

 

ege abisinin bu hakaretine gazel gülümseyerek bakıyordu abisi limondan nefret ederdi diyar abisi de bayılırdı limona ege abisi birden kafasını tabaktan kaldırdı heyecanla konuşmaya başladı "Bu yaz mutlaka kamp yapalım. ama öyle evin bahçesinde değil, ormanda... gerçekten ormanda! " abisinin sözlerine gülmeye başladı geçen yaz da bu planla gelmişti her şey hazırlanmıştı lakin rüzgarın orman korkusu ile bahçede yapmışlardı abisi kinlenmişti rüzgara

idil hanım oğlunun sözleri ile "olur ege zaten kardeşinde korkusunu yenmiştir eğer yenmediyse bu onun için iyi bir fırsat olur değil mi rüzgar" rüzgara hafif yutkunurken annesine baktı olumsuz bir cevap istemediğini açıkça belli ediyordu "evet anne" rüzgardan gelen cevap ile ege sinsice sırıtmıştı geçen yılın intikamını alacaktı bu şerefsizden "o zaman harika bir sürü fotoğraf da çekeriz gazel kamp albümü yapar" annesini bu sözü ile gazel kocaman gülümsedi

gazel bu sabahın kokusunu ve sesini hafızasına kazıdı. çünkü bu kahvaltı sadece karınlarını doyurmuyordu kalplerin arasında örülmüş ince, sıcak bir bağ vardı ve gazel o bağın tam ortasındaydı

kahvaltı bol sohbet ve kahkahalarla bitti ve herkes dağıldı kimi odasına çekildi, kimi balkona, kimi bahçeye... gazel verandadaki salıncağa oturdu. rüzgar da yanına geldi

hiç konuşmadan gökyüzüne baktılar bir süre.

sonra rüzgar sessizce fısıldadı: "bence bu sabahı yazmalısın". gazel rüzgarın sözleri ile gözlerini kapattı temiz havayı içine çekti "zaten yazıyorum, ama belki bir gün... çocuklarımız da okurlar değil mi rüzgar"

rüzgar gazelin sözleri gülmeye başladı " napsınlar kızım bizim sıradan kahvaltımızı?" gazelin yüzü düşmüştü ama hemen toparlandı "öyle deme rüzgar bazen sıradan gibi görünen şeyler... birinin hayatındaki en değerli şey olur."

ve o sabah, o kahvaltı, o göz göze gelişler... gazelin kalbinde bir fotoğraf gibi yer etti. hiç silinmeyecek sahne gibi

 

Bölüm : 14.07.2025 20:47 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...