
BİR KONUDA ÇOK İYİ OLMAK
"Nasıl olur"
"Ne yani gelmeme sevinmedinmi"
"Kim babasının gelmesini istemez ki"
Anında sarıldım. Babam işleri yüzünden hep ülke dışına çıkıyodu ve çok uzun zamanda gelmiyordu
"Ama sen nasıl geldin buraya? Daha 1 ayın vardı"
Baabmın ilk defa işi ertelenmişti "Ertelendi. Sahipleri ertelemek istemiş. Bizde kırmadık 2-3 haftalığını ertelendi. Bende seni göriyim dedim"
"İyiki gelmişsin"
Eve girdiğimde Nehir ve Duygu hala gelmemişti. Muhtemelen yine çıkışa kalmışlardı. Fırsat bu fırsat babamla onlara süpriz yapmaya karar verdik
Ben Duygu ile Nehirin odasındaki eşyaları boşalttım ve çantalara koydum. Babam ise mutfağı halletti be orayı boşalttı.
Diğer odalarıda boşalttıktan sonra eşyaların üstünü beyaz örtüyle kapattık.
Amacımız kirayı ödiyememiş ve evden atılmış gibi davranmaktı. Sonrada evi onlara toplatıcaktık.
Kapı çaldı. Çantaların hepsini kapının önüne koyup kapıyı açtım. Üzgünmüş gibi davrandım
Duygu "Ne-ne-neler oluyor burda" Drama Queen. Gözleri anında doldu. Nehir zaten ne olduğunu sorguluyordu "Niye eşyaların üstü kapalı" Nehirime dokunmayın o başka alemlerde.
Babam açıklamaya başladı "Evden atıldınız. Bizde siz gelene kadar buraları toparladık"
Rolü kes
Hemen başladım "Merak etmeyin sizin elşyalarınızı ben topladım"
Duygu ağlayarak "Ya Allah aşkına bumu gerçekten önemli olan Nisa yaa"
Ağlamaya başladıklarından dayanamayıp gülmeye başladık
"Kızlar ağlamayın bunlar şakaydı. Size şaka yapalım dedik"
Nehir bela okumaya başladı "Allah sizin yani senin cezanızı versin"
"Eğer ağlamasaydınız buraları biz toplıyıcaktık ama ağladanız. Bu yüzden hadi toplamaya başlayın"
Nehir "Ama ha-"
"Hayır felan yok hadi toparlayın şu evi"
Evi çok fena dağıtmıştık. Bide üstüne evi felan sildirdik. Akşama kadar sürdü. Biz ise onları gülmekten izleyemiyoduk. Herzamnki gibi kavga ediyolardı
En sonunda temizliği bitirdilerve bir dizi açıp izlemeye başkadık
Dizi bitince bizde uyumak için odalara dağıldık
***
Bu sefer erken çıkmıştım evden. Kapıya not bırakıp evden çıktım
Okula girdiğimde okulun yarısı nerdeyse burdaydı. Gerçekten burdakiler okul meraklısıydı
Sınıfa girdiğimde Pelin ve Batuhan burdaydı.
"Siz okuldan artlmamış mıydınız"
Batuhan "Canım sınıfımızı son kez tam bişekilde görelim dedik. Herkesin gelmesini bekliyoruz"
"Ama kimse sizin fingirdeşmenizi izlemek istemiyo diye biliyorum"
Pelin dalga geçer gibi "Aman bi kere izleyin nolcak"
"İzledik zaten bi kere hemde kayıta alındı. Kendinizi görmek isterseniz müdüre gidebilirsiniz"
Batuhan alttan alttan bakıp "Bi gerizekalıdan beklenmeyecek kadar zekice laflar"
Çınar araya girdi "Gerizekalı derken?"
Batuhan direk benden özür diledi "Iı şeyy ö-özür dilerim. Nisa"
Görünüşe göre Batuhan Çınardan korkuyodu
Hiç birşey demeden sırama geçtim. Müdür direk sınıfa girdi. Müdür "Çocuklar sizin burda ne işiniz var. Biz sizi bu okula gelmeyin diye atmadıkmı okuldan."
Daha fazla konuşma dinleyenezdim. Kulaklığımı takıp şarkı açtım
Artık ne konuşuyolarsa Pelin ağlamaya başlamıştı. Batuhan onu sakinleştirip sınıftan çıktılar. Ardındanda hoca geldi
Dersimiz türkçeydi ve hoca dersi çok sıkıcı anlatıyodu. Derste uyuyan bile vardı
Esra hoca "Kızım!! Uyan. Burası okul okul. Derste ders dinliyiceksin. Başka hocalarının dersinde uyu benim dersimde uyuma. Hiç olmadı tenefüste uyu"
Çağla hala uyuyodu. En sonunda Esra hoca su istedi. Doruk suyunu hocaya verdi. Hoca suyu aldığı gibi Çağlanın kafasından aşşağı döktü
Çağla"Hocam napıyosunuz" diye cırladı
Esra hoca "Ben sana demedimmi benim dersimde uyumıyacaksın diye. Hemde bi kerede değil" hocada iyi sabır var
Çağla "Hocam sırıl sıklam oldum yaaa"Ağlayarak sınıftan çıktı. Bizim sınıfta genetik heralde biri ağlayınca otomatikmen diğeride ağlıyor
Zil çalınca hoca birşey demeden çıktı. Herkes hoca çıktıktan sonra hocanın çıkışını taklit etmeye başladıkar
Esra hoca "Evet müdürede aynı bu şekilde anlatırsınız. Hemde göstererek"
Bütün sınıf sustu. Hoca dalga geçenleri müdürün odasına gönderdi
Kimseden çıt çıkmayınca konuştum "Bence aşşağı yanlarına gidelim hem olay çıkar ders kaynayabilir. Kurtuluruz şu sıkıcı dersten"
Güneş "Sen iyicene kafa dengi çıktın hee. Hadiii herkes aşşağıya müdürün odasına gidiyoruz"
Toplanıp sınıftan çıktık be müdürün odasına doğru ilerledik. En önde neden bilmiyorum ama ben vardım.
Müdürün odasına vardığımızda müdür yine bağırıyordu
Müdür "Kızlar daha sabah geldim sizin sınıfa. Ne baş bela bi sınıfsınız siz. Hocayı taklit etmek dedikodusunu yapmak ne?!?" dedi.
Elif "Özür dileriz hocam söz birdaha yapmıyıcaz lütfen annelerimize söylemeyin. Nolurr"
Müdür "Annelerinizin telefon numaralarını verin yoksa direk uzaklaştırma veririm size "
Ela direk teslim olmuştu. Sonra sırasıyla Elif, Mehlika, Yüsra teker teker söylediler. Biri ağlıyodu ama kim olduğunu çözememiştim. Gerçekten ağlamak bulaşıcıydı bizim sınıfta
Agah "Aha şimdi naneyi yediler" kafasına bir tane yapıştırdım
"Şştt sessiz olun. Yakalanırsak aynısı bize olucak mal gibi kalcaz orda."
Müdür hepsinin ailesiyle teker teker konuştu.
Saate baktığımda 3. Desin bitimine 10 dakika vardı.
Hoca biraz daha koşutu -yanlız biraz desiğimde 5. Derse girdik hatta 25 dakka gitti- en sonunda hoca bizimkileri bıraktı
Öğlen tenefüsüne girdiğimizde sınıfın yarısı voleybol maçına gitti. Heralde E sınıfı ile yapıyolardı. Benide çağırdılar ama gelmek istemedim
Bilinmeyen numara; Dünki yaptığınız şakayı beğendim. Devamını heycanla bekliyo olucam
Biri benimi izliyodu? Yoksa gizli numaradanmı yazıyordu? Direk birşey demeden engelledim
Pelin veya Batuhandır diye düşündüm ama onlar yengemlerin evine uzak yaşıyodu. Ve yürüyerek gidiyordum. Takip edilseydim farkederdim
Güneş bağıra bağıra girdi sınıfa "Kazandıkkkkk"
"Kaç kaç yendiniz"
"2-1 yendik. Onlar bir set aldı biz iki set"
"Helalll. İşte 11/D bir kere daha maçlarda birinci oldu."
Bi anda alkışlamaya başladılar. Nöbetçi öğrenci geldi ve beni çağırdı. Herhalde başka okulun müdürü felanmı ne gelicekmiş.
Müdürün odasına girdiğimde daha gelmemişlerdi. Müdür müdür yardımcısı öğretmenler herkes toplanmıştı
Biraz bekledikten sonra Fen kolejinin müdürü müdür yardımcısı felan gelmişti.
Gelme sebepleri. Bazılarının seviyesi Fen kolejine göre daha yüksek yani bu okula göre görmüşler. Buraya gelip gelemeyeceklerini sordular
Teklifleri kabul edildi. . Ayak üstü konuştular ve beni tanıttılar. Yeni gelenlere okulu tanıtıcam sınıflarını göstericektim.
Bizim müdürün izniyle yeni gelenleri hemen getirdiler. Kayıtları tamamlayıp bana okulu gezdirmem için izin verdiler
Ben onları okulu gezdirmeye ve her yeri tanıtmaya başladım.
2. Kattaki TÜBİTAK salonunu gösterince kalabalıktan tanıdık bir ses "Peki burda bütün gösteriler burdamı yapılıyo yoksa başka salonlar varmı"
Bidakka?!? Bu tanıdık ses Pelinden geliyordu. Hiçbir tepki vermeden sanki onu tanımıyormuş gibi cevap verdim "Daha 2 salonumuz daha var. Onlar en üst katta ve 4. Katta bulunuyor"
Sadece kafasını sallamakla yetindi
Anlatmaya devam ettim ve okulu gezdirdim sınıflarınıda söyledim. Neyseki Pelin 11/A yani en düşük seviyeli sınıfa düşmüştü. Batuhan yoktu. Şükür.
Okul bitene kadar böyle devam ettim. Okul bitince tüm okul gitti. Müdüre bunu söylediğinde Fen kolejinin teklifini geri çeviremeyeceğini söyledi. Müdürler işlerini hallettiler ve sonunda okuldan ayrıldım
Yine bilinmeyen numaradan mesaj gelmişti
Bilinmeyen numara; Sakinliğini iyi koruyosun. Bu şekilde istediğine ulaşmıyacak. İstediğini ona vermemeye çalış. Eğer illaki ben vericem inadına diyorsan olacaklara kendini hazırla
Batuhan olabiliceğini düşündüm. Eğer bir şaka olsaydı evime kadar takip edip beni gözlemezdi. Ama ben bilinmeyen numarayı engellemiştim. Muhtemelen başka telefondan yazmıştı
Dayanamayıp bir takım şeyler -tabikide asla küfür değil yani kimseyi ana bacı sövüp mesaj göndermem- yazıp gönderdim. Sonrada engelledim
Sonra biri arkamdan "Yanlız ayıp oluyor" diye bağırdı.
Arkamı dönüp baktığımda sırtı bana dönüktü. Eli havadaydı. Muhtemelen başka birine atar gider yapıyodu.
Sonra bana döndü ve o tanıdık yüzle karşılaştım. Çınar... Sadece bana göz kırptı
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |