20. Bölüm
Hyunjin anlatımı İLEEE ╰(⸝⸝⸝´꒳'⸝⸝⸝)╯
Ryujin bir tane kofteyi isirdiktan sonra bana döndü gülerek "MMM çok iyi olmuş...?" Garip bir şekilde bana baktığında ne demek istediğini anladım.
"Kendini zorlama ryujin ne zaman istersen o zaman baba de sadece felix'i sinirlendiren icin öyle dedigini anladım isteyene kadar hyung diye bilirsin" yaptığım uzun açıklamadan sonra gülmüştü.
"Pekii hyunjin hyung bişey sorabilir miyim?"
"Neden Felix babam seni gördüğünde babam olduğunu söylemedi "
"Çünkü ben Felix babanın kalbini kırmıştım. Çok uzmustum o da bana sinirlenmişti. Aslında senin dogdug- ahh son dediğimi unut"
"Peki hyunjin hyung babamın kalbini ne kadar kırdın özür dilesen affetmez mi?"
"Hmm sana şöyle anlatayim" diyip yanındaki kulak üstü kulaklığını taktım şarkı açtıktan sonra elime bir vazo aldım o benim ne yaptığımı dikkatle izlerken ben ince vazoyu yavaşça yere attım.
Sonra ryujin'e döndüğümde bana garip bir şekilde bakıyordu yanına gidip kulaklığını çıkardım.
"İşte babanın kalbini de böyle çok kırdım" dediğim ile üzülmüştü.
"Şimdi neden üzgünsün ryujin?"
"Çünkü yeji'nin iki babası da yanında ve hiç birbirlerini uzmuyorlar fakat benim 2. Babam hiç yanımda olmadı. Aslında babam haklıydı ilk hastalığımi değil fakat ilk kolumu kırdığım da ne kadar zorlandığını veya belli etmek istemese de her bana masal okudugun da sessizce ağladığını. Yani sana kizmasini anlıyorum."
"Ryujin aslında sen ve yejiyi konuşurken duydum bence de babandan özür dilemelisin çünkü çok üzüldü. Ayrıca ben Felix babana aşığım yani üzme kendini baban ile aynı evde üçümüz yasiyacaz tamam mı prenses" elimi havaya kaldırdığında çak yapmıştık.
O bana gülerek bakarken birden aydınlanmış gibi bana döndü.
"Bu akşam baba kız partisi yapalım mı?"
"Ah şey onun hakkında bir fikrim yok ama ogretirsen yapabiliriz"
"Pekala hemen anlatım ben Felix babam ile haftada 1 kez film seçeriz bir sürü abur cubur alır ve pijama takımlarımızı giyeriz en sevdiğimiz peluslarimizi da alıp filmi izleriz ve oyunlar oynarız çok guzellll"
"Yapalım o zaman ama benim peluş oyuncağım bir tane tek var"
"Senin peluş oyuncağım mi var hyunjin hyunggg?"
"Tabi ki de Felix baban hediye etmişti gösterim mi" kafasını salladiktan sonra ayaga kalktım o da beni takip ediyordu. Odama girip yatağımın ustunde duran jiniret adını koyduğumuz beyaz ölüsü ryujin'e uzattım.
" Bu senin mi? Çünkü babamdaki sarı civcivinde kazağı böyle"
"Evet çünkü bunu biz Felix ile gittiğimiz lunaparkta kazandık Felix bunları görünce balon patlatma oynuna katıldı ve kazandı birini de bana hediye etti"
"Vayyy ben babamla hep lunaparka giderim çok eğlenceli oluyor" gulmseyerek ryujin'e baktım o gün Felix beni zorla götürmüştü aslında gitmek istemesem bile kolumdan tutup götürmüştü.
Bu oyuncağı da istememiştim ama zorla elime tutusturmustu. Bunları hatırlamak beni üzmüştü aynı zamanda kızım hakkında hiç bir şey bilmediğini de fark ettim ne sevdiğini neden adı ryujin veya hangi tarz film sever hiç birini bilmiyordum.
"Hyunjin hyung benim pijama takım ve pelusum evde kaldı alabilir miyiz"
"Tabii ki de hem sende babandan özür dilersen belki Felix babanda bize katilir"
"Ama onu çok kırmıştın ben olsam gelmezdim"
"Ahh tam da babanın kızisın ryujin hadi bakalım istikamet sizin ev"
Gülerek önden giden ryujin'in peşinden gidiyordum.
Kapıyı ne kadar calarsak da açılmıyordu en sonunda ryujin'e döndüm.
"Ryujin sen burada dur ben de camlardan baban evde mi diye bakım olur mu"
"Peki hyunjin hyung" ben hızlıca bahçeye girmiş camlardan tek tek bakıyordum ama görmüyordum felix'i.
En sonunda balkon kapısının açık olduğunu görünce içeri girdim.
Ses gelmiyordu üst kata çıkarken merdivenlerde baygın yatan felix'i gördüm panikle kucağıma alıp aşağı indim.3
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
