30. Bölüm

Felix anlatımı İLEEE ^⁠_⁠^

Chan hyung ben ve hyunjini odasına çağırmıştı. Acil olduğunu soyleyip hızlıca gitmemiz için tembihlemisti.

İkimizde odanın kapısını çalıp tek tek odaya girdik. Chan hyung oturmamizi işaret edip konuştu.

"Uzun bir konuşma yapacağım ne istersiniz" hyunjin direk lafa girip.

"Ben americano Felix de turtle mocha ikisi de iced " hyunjinin verdiği sipariş ile ona dönüp gülümsedim. Vakit kaybetmeden yanağımdan öptü.

Chan hyungun yanında utandigim için kıpkırmızı olmamla gülmeye başlamıştı ikiside.

"Hadi Chan hyung anlat gidelim daha kontrol etmem gereken şeyler var ."

"Ne var kontrol edeceğim Tanrı aşkına " hyunjin konuşunca bir ona bir Chan hyunga bakıp konuştum.

" Güvenlik kameralarını izleyip size sarkan var mı diye kontrol edeceğim sonra da işten kovacagim"

"Felix bu nerden çıktı bende ciddi bişey sandım " Chan hyung gülerken gülüşünü solduracak bir şey söyledim.

"Seungmin hyung söyledi ve sarkan olursa video gönder bir de ben bakayım dedi" Chan hyung flört etmese bile işçileri ile samimi olduğu için flört ediyormuş gibi duruyor. Ve seungmin buna sürekli kızıyor.

"Felix en sevdiğim kardeşimsin lütfen bak yapma öyle bişey tamam mı abicim"

"Vayy bizim sert abiyi korkutacak şeylerde varmış demek"

"Sen çok konuşma hyunjin senin harektelerkni de inceleyecem" çalan kapı ile içeriye elinde kahveler ile bir kız girdi. Masaya bırakırken hyunjine cilve yapıp göz kirptigini görünce hyunjine sirnaştım.

"Alfam kızımızı okula bıraktın mi?" Hyunjinin kol kaslarina dokunarak konuşmam hyunjini afallatmisti.

"T-tabii ki bebeğim" ilk başta kekelesede sonra cümleyi tamamlayıp bana gülmüştü ona alfam demem hoşuna gitmişti.

"Ahhhh Tanrım" kız hyunjinin üstüne buz gibi americanoyu dökmüştü. Eline aldığı peçete ile hyunjin'in kasıklarına dökülen kahveyi temizlemeye çalışınca kolundan tutup ittim.

"Siktir git çıkışını versinler" sinirlenip bu kadar yukselmems Chan hyung seyirci kalmıştı çünkü sinirlenince içimden çıkan canavarı en iyi o görmüştü.

"Özür dilerim efendim bir şans daha verin"

"Bak hala konuşuyor ben o şansı sana az önce cilve yapmaman gerektiğini göstererek verdim siktir git şimdi seni dilim dilim kesmeden önce" kız korku ile çıkıp gitti.

Şirketteki çoğu kişi buraya ilk geldigimde beni tanımıyordu fakat biraz araştırınca Avustralyanin en büyük ve acımasız kıyıcı mafyası olmam hepsini korkutmuştu.

"Sende otur şuraya drama yapma soğuk bişey döküldu sıcak değil. Chan hyung sende anlat"

Chan hemen lafa girmişti.

"Aslında ben çoğu şeyi açığa kavuşturmak istiyorum. İlk başta Felix ben seni şans eseri bulmadım. Baban beni arayıp oğlunun kaçtığını söyledi ilk başta umursamadim fakat fotoğrafını attığında ryujin'in gülüşü ile aynı olan gülüşün dikkatini çekti onun gibi olmanı istemedim. Böylece seni buldum iyiki de buldum dediğim kişisin Felix sen hayatıma giren seungminden sonra en iyi şeysin herhangi bir sorunum oldugunda ilk sana gelip derdimi anlatırdım. Sende öyle hyunjini ozlediginde gelip bana sarilirdin" Chan hyungun gözleri dolduğunda kalkıp ona sarıldım o koltukta otururken ben önünde diz çökmüş ona sariliyordum.

Artık ikimizde agliyorduk Chan hyung hemen kendini toplayıp tekrar konuştu.

"Sen ilk hyunjini anlattiginda araştırdım onu biliyorsun zaten. Hyunjin kusura bakma özel hayatın diye bir şey yoktu full HD herşeyi izliyorduk. Evindeki noonâ bile bizden onu biz ayarladık felixin kırgınlıkları çok ağır geçiyordu.

Artı olarak hamile olması vardı. Senin feromonlarini istediginde sağolsun ji-no noonâ kabul etti."

"Ha o yüzden geçen sabah öğle şok olduğu bı de diyordum kiyafetlerim nerde hep te en guzelleri"

"Neyse hyunjin bölme. Bu arada evet Felix de çok beğeniyordu hatta yıkayıp giyyordu günlük hayatta"

"Ciddi misin oysssss bebeğim benim" tam kalkmış beni sevecekken yanına yerlestigim Chan hyung tek eli ile yerinde otur işareti yapıp onu oturmuştu yerine.

"Sus ve dinle Felix bir gün artık seni sevmediğini ve nefret ettiğini intikam almak istediğini söyledi"