32. Bölüm

Yazar anlatımı İLEEE ⊂⁠(⁠•⁠‿⁠•⁠⊂⁠ ⁠)⁠*⁠.⁠✧

Felix ve hyunjin 4 ayın sonunda nikah kıyıp aynı eve çıkmışlardı. Ryujin ile yeji aynı ilkokula gidiyordu.

Ryujin iki babası da yan yana ve mutlu olduğu için mutluydu her okul çıkışı babaları gelip onu ve yeji'yi alıyordu ara sıra da jis ve lino gidiyordu.

Şuanda Felix hyunjinin çıplak göğsünden kafasını kaldırmıştı. Sabah ryujin'i okula göndermek için hazırlaması gerekiyordu. Unuttuğu şey bugün cumartesi olmasıydı.

Hissettiği hareketlilik ile hyunjin hemen uyanmış ve felix'e bakmıştı.

"Bebeğim noluyor" hyunjin uykulu sesi ve tam açamadigi gözleri ile felix'e bakmaya çalışıyordu.

"Aşkım ryujin'i uyandıracam" diyip hyunjin'in yanağını opmustu.

"Bebeğim yat uyu bugün hafta sonu gel hadi kollarıma" Felix inanamaz şekilde telefonuna baktığında doğru olduğunu fark edip geri hyunjin'in açık kolları arasına girmişti.

Hyunjin bir elini felix'in altından geçirip beline sarmış öbürü ile de üsten sarmıştı felix'i daha çok kendine çekip bir bütün olmalarını sağlamıştı.

Hyunjin açık gogsunu felixin giydiği şort atlet gecelik takımı ile temas ediyordu.

"Felix bir çocuğumuz daha olsa güzel olmaz mı böyle küçük küçük felixler çok tatlı olurrrrr" hyunjin göğsünde dağılan saçları yavaşça oksarken konuştu.

"Hyunjin bende bu konuyu konuşmak istiyordum aslında ben başka bir tane istemiyorum" hyunjin felixin rahatça anlatması için onu rahatlatmaya çalışıyordu ilk başta hafifçe kendini kaldırmış sırtını yatağa yaslamisti. Ardından felix'i de hafifçe kaldırmış kucağına oturmuştu.

"Neden bebeğim ryujin gibi bir tane daha güzel olmaz mı niye istemiyorsun?" Alfa büyük bir ilgi ile omegaya odaklanmisti.

"Bilmiyorum... Aslında ryujin doğduğunda sen yoktun çok zorluk çektim biliyorum bundan sonra hep yanımda olacaksın işte sorun da bu."

"Nasi yani beni mi istemiyorsun biraz daha açık konuş bebeğim?"

"Hayır seni seviyorum ve her daim yanında istiyorum demek istediğim... Anlatmak çok zor

Bende bir çocuğum olsun isterim hyunjin fakat ryujin bu yaşına kadar tek bir ebeveyn ile büyüdü senin sevgini daha yeni görmeye başladı ve nasıl bir his olduğunu yeni tadiyor belki sen farkında değilsin fakat seninle beraber olmak onun çok hoşuna gidiyor.

Avustralya'da bu kadar mutlu değildi orada da mutluydu tabi ki ama burada seni ve beni iki ebeveyn olmamız hoşuna gidiyor.

Ve ryujin bu kadar şey yasamisken onun önünde başka bir çocuğum olursa ve onu ikimizde seversek ister istemez kötü hissedecektir.

Doğruyu söylemek gerekirse ryujin benim için her şey demek hayatım demek ryujin. Tanrı korusun ama senin ve ryujin arasında kalsam göz kırpmadan onu seçecek biriyim ben ve onun üzülmesini istemiyorum...

Bu demek değil ryujin kardeşini sevmez bizden çok sever ablalık yapmayı seviyor ilk başlarda yejinin ablası gibi davranıyordu hatta. Ama anladın mı beni." OMEGA dolu gözler ile hyunjine bakmıştı.

Hyunjin onu çok iyi anliyordu. Ne demek istediğini de konuşurken fark etmeden oydugu tırnak etlerini tutup opmustu.

"Minik bebeğim benim senin ryujini ne kadar sevdiğini anladım zaten. Bu düşüncelerin çok güzel ve benimle paylaştığın için çok teşekkür ederim. Ben bu kadar detaylı düşünmemiştim ama haklısın. Ne demek istediğini de anladım. Emin ol ryujin bunları duysa tatliligindan ağlardı."

Felix kafasını tekrar hyunjine yaslamış yatmıştı. Hyunjin ise boynuna denk gelen saçları opup kokluyordu bu şekilde farkına varmadan mayisan Felix uyumuştu bile.

"Babaaa" ryujin yüksek ses ile odaya girdiğinde direk hyunjinin sus işareti ile gulmustu. Hyunjin babasinin Felix babasına ne kadar değer verdiğini goruyordu evet onu çok kırmıştı ama toparlamaya çalışıyordu.

Ryujin hızlıca gitmişti Felix babasının saçını opmustu. Hyunjin sol kolunu açmış ryujin'in yanına oturmasini işaret etmişti.

"Hyunjin baba hani bana Felix babamı nasıl kirdigini göstermiştin ya. İşte sen o vazoyu eritip tekrar daha güzel yaptigini gorebiliyorum ve emin ol içindeki çiçekler de o kadar güzel duracak"

"İçinde ki çiçekler tabii ki güzel duracak sensin çünkü o çiçek bebeğim" hyunjin ryujin'in de saçını opmustu.

Yavaşça felix'i duEltip sağ koluna yatirmisti. Sol koluna ise ryujini almıştı.

Felix rahatsizca kıpırdanma ve başını hyunjinin göğsüne koyup geri yatmıştı. Ryujin babasının bu haline kikirdamisti ki hyunjinin de ondan aşağı kalır yanı yoktu.

"Baba biliyor musun Felix babam eskiden rahat uyuyamadigi için çok fazla ilaç içerdi ama artık kullanmıyor sen ona iyi geliyorsun"

"Gerçekten mi ben hiç kullandigini görmedim bundan sonra da kullanmaya ağına emin olacagim prensesim. Peki sana iyi geliyor muyum Felix babam mi ben mi?"

"Tabi ki iyi geliyorsun baba ama kırılma tamam mı Felix babamı seviyorum ama kırılma ikinizinde çok seviyorum"

"Çok sağol ya ryujincim hani beni seviyorsun" hyunjin dalga geçerken ryujin de onunla dalga geçiyordu sessiz konuşmaya özen gosteriyorlardi.

"Ama baba ikinizide seviyorum fakat Felix babam yillarca mutlu olayım diye ne kadar uğraştığını gördüm."

"Şaka yapıyorum babacim benim tabi ki Felix babamı seveceksin ikimizde en çok onu sevelim çünkü o en çok dan da çok sevilmeyi hak ediyor" ikiside gülümseyerek felix'e bakıyordu.

"Babam çok güzel değil mi hyunjin baba"

"Sen de ona çekmişsin prensesim bunca yıl nasıl büyüsüne kapılmadım bilmiyorum büyük ihtimalle bir cadının elmasın yiyerek gözümü kör ettim ve babanın güzelliğini görmedim " onlar konuşurken Felix uyanmıştı.

"Ooo bensiz ne konuşuyorsunuz?"

"Hicccc!" İkisi aynı anda aynı cevabı verince gulmuslerdi. Ardından hyunjin ve ryujin birden felix'i gidiklamaya başlamıştı.

Üçlünün gülüşü tüm evi kaplıyordu mutlulukları etrafındaki insanları da mutlu ediyordu.