4. Bölüm

4.Bölüm Duyguların Kıyısında

Cansu
cnswqlls

Bölüm 4: Duyguların Kıyısında

Selamlarr 💖💖💖

Arkadaşlar bölümü geç attığım için kusura bakmayın .Telafi olarak 2 bölüm yayınlamak istedim

 

 

Gölge Timi, gün boyu süren zorlu eğitimlerin ardından lojmanlarına çekilmişti. Herkes fiziksel olarak yorgun ama zihinsel olarak rahattı. Fakat Altay ve Hilal için durum tam tersi bir hâl almıştı. İkisi de günün sonundaki konuşmalarını ve karşılıklı gerginliklerini düşünmeden edemiyordu.

 

Altay, kendi lojmanında sessiz bir şekilde oturmuş, elindeki dosyaya bakıyordu. Ancak dosyadaki kelimeler birbirine karışıyor, odaklanamıyordu. Hilal’in bakışları, inatçı duruşu ve o keskin zekâsı sürekli zihnini meşgul ediyordu.

Hilal ise odasında kendi düşünceleriyle baş başaydı. Gölge Timi’ne katıldığından beri Altay’la yaşadığı her küçük tartışma, aralarındaki soğukluğu daha da artırıyordu. Ancak Altay’ın yardım teklif ettiği o anı hatırladıkça içinde bir şeylerin değiştiğini hissediyordu. “Beni gerçekten anlamaya mı çalışıyor?” diye sordu kendi kendine.

 

---

Lojmanın ortak alanında, Aylin, Arda ve Emirhan bir araya gelmişti. Akşam çaylarını yudumlarken sohbet ediyorlardı.

“Bugün komutanların ikisi de pek bir gergindi, değil mi?” diye sordu Aylin.

Emirhan hafifçe güldü. “Sence bu yeni bir şey mi? Altay Komutan'la Hilal arasında buzdan bir duvar var gibi.”

Arda , onlara dönerek ciddi bir şekilde konuştu. “Ama sahada bu farklı. Herkesin birbirine güvendiğini hissediyorsun. Belki aralarındaki gerilim, aslında birbirlerini anlama çabasıdır.”

Aylin kaşlarını kaldırarak Arda’ya baktı. “Bu kadar derin düşünme, Arda. Bence ikisi de sadece inatçı.”

Bu sırada Altay, ortak alandan geçerken ekibin konuşmalarını duydu. Ancak hiçbir şey söylemeden, onlara bir bakış atarak lojman kapısından çıktı. Ekibin sessizce birbirine baktığı o an, Aylin fısıldadı: “Galiba biz biraz fazla sesli konuştuk.”

 

---

Gece ilerledikçe Hilal, odasında durmaktan sıkıldı. Biraz temiz hava almak için dışarı çıktı. Karargâhın bahçesindeki sessizliği dinleyerek yıldızlara baktı. Tam o sırada Altay da lojmandan çıkıp bahçeye yöneldi. Hilal’i orada gördüğünde bir an duraksadı, ardından ona doğru yürüdü.

 

“Akıncı,” dedi Altay, sesi her zamanki gibi ciddi ve kontrollüydü.

Hilal, başını çevirip Altay’a baktı. “Yüzbaşı Yaman, bir şey mi oldu?”

Altay, kısa bir süre sessiz kaldı. “Hayır, sadece biraz hava almaya çıktım. Ama sanırım aynı şeyi düşündük.”

Hilal gülümsedi. “Yoğun günlerden sonra bu sessizlik iyi geliyor.”

Altay, onun sözlerini onaylar gibi başını salladı. “Evet, öyle.” Ancak ardından ekledi, “Yine de bazı şeyler insanın zihnini sessizlikte bile rahat bırakmıyor.”

Hilal, onun bu sözlerine dikkat kesildi. “Örneğin?” diye sordu.

Altay bir an yıldızlara bakarak düşündü. “Geçmiş... ve ekip. Her şeyin doğru bir şekilde ilerlediğinden emin olmak, bazen insanı yoruyor.”

Hilal, onun sesindeki yorgunluğu hissedebiliyordu. “Kendi yüklerinizi hafifletmek için etrafınızdakilere güvenmeyi öğrenmelisiniz. Liderlik sadece her şeyi kontrol etmek değil.”

Altay, bu sözlere karşılık hafifçe güldü. “Güven kolay kazanılmıyor, Binbaşı. Ama sizinle çalıştıkça bu konuda ilerliyoruz.”

Hilal, onun samimi sözleri karşısında kısa bir süre sessiz kaldı. Ardından, “Bunu duymak güzel,” diyerek konuşmayı sonlandırdı.

İkili, bir süre daha sessizlik içinde yıldızları izledi. Bu an, onların arasındaki gerginliği biraz olsun hafifletmiş gibiydi. Ancak her ikisi de biliyordu ki bu sessizlik, içinde hâlâ çözülememiş duygular barındırıyordu.

 

---

 

Altay, Hilal’e iyi geceler dileyip lojmanına dönerken kendi kendine bir karar aldı. Bu ilişkiyi ya düzeltmek için çabalayacak ya da tamamen profesyonel bir mesafede tutacaktı. Hilal ise o gece yatağa uzandığında Altay’ın sözleri zihninde yankılanıyordu: "Güven kolay kazanılmıyor."

 

---

 

 

Bölüm : 08.12.2024 18:05 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...