Selamlarrr💖🌸 yine benn gaza geldim bir bölüm daha atmam lazımdıı
Altay ile Hilal 'in arasındaki buzlar eriyorrr❤️🔥🤩😍
Gölge Timi, günün zorlu eğitim ve operasyon çalışmalarının ardından akşam yemeği için toplandı. Altay, ekibini dışarıda güzel bir akşam yemeği için bir restorana davet etmişti. Herkes, günü geride bırakmak ve biraz rahatlamak için bu fırsatı dört gözle bekliyordu. Ancak bu akşam, Altay’ın planladığı bir sürprizle her şey değişecekti. Yüzbaşı Yaman, sessiz bir heyecan içinde, bu anın gelmesini sabırsızlıkla bekliyordu.
Restorana geldiklerinde, masada herkesin yerini almasıyla yemek başlamıştı. Gölge Timi üyeleri, birbirleriyle sohbet ederken bir yandan da yemeklerini yiyor, akşamın tadını çıkarıyordu. Altay, arada bir bakışlarını Hilal'e yöneltti. Hilal, sohbetlere katılıyor, şakalaşıyor, ancak bir an olsun huzursuzluk duygusundan kurtulamıyordu. Bugünlerde işleri pek de kolay değildi; operasyonlar, eğitimler ve sürekli hareket halindeyken ailesinden uzak kalmak onu yormuştu.
Altay, göz ucuyla Hilal’i izlerken içindeki huzur dolu duyguları hissetti. Bir süre önce, Hilal’e bir sürpriz yapmak için plan yapmaya karar vermişti. Ailesinin, kızlarının bu kadar uzun süredir görevde olduğunu ve ona ne kadar hasret kaldığını bildiği için, bu ziyareti düzenlemek üzere harekete geçmişti. Gerçekten, Hilal’in gözlerinde sevinç görmek onu da mutlu edecekti. Bir süre sonra, hazırlıkların tamamlanmış olduğu sinyalini aldı ve beklediği an geldi.
Yemek masasında, herkes sohbet ederken restoranın kapısı aniden açıldı. Odaya adım atan ilk kişi, hilal'in annesi Nehir ve babası Hasan’dı. Gözleri bir anda şaşkınlıkla genişleyen Hilal, donakalmıştı. Tanıdık figürleri gördüğünde kalbi hızla çarpmaya başladı. Gözlerinde yer yer biriken yaşlar, sevincinden mi yoksa şaşkınlığından mı olduğunu bilemiyordu. Annem ve babam... Nasıl geldiler? Hemen masadan kalktı ve annesine sarıldı.
"Anne! Baba!" diyerek onları kucakladı. Nehir, gülen bir şekilde kızını sararken, Hasan da gülümseyerek “Sürpriz yapalım dedik kızım, Altay’ın yardımlarıyla geldik,” dedi.
Altay, arka planda sessizce Hilal’in mutlu anını izliyordu. İçinde büyük bir tatmin vardı. Hilal’in bu sürprizle ne kadar mutlu olacağını biliyordu. Hilal, şaşkınlıkla bakarak Altay’a yöneldi. Gözleri hala ıslakken, “Nasıl… nasıl başardınız?” diye sordu, yavaşça.
Altay, Hilal’in gözlerine bakarak gülümsedi. “Bazen bir plan kurmak için zaman gereklidir,” dedi. “Ama asıl önemli olan, ailenin yanında olması gerektiği zamanlardır.”
Gölge Timi üyeleri de gelen ziyaretçilerle tanıştı. Nehir ve Hasan, Altay’a ve ekibe teşekkür ederek masaya oturdular. Yemek boyunca, Gölge Timi üyeleri ve Hilal’in ailesi arasında sıcak bir sohbet başladı. Nehir, Gölge Timi’ni daha yakından tanımak istiyordu. Timi’nin zorlukları ve kahramanlıkları hakkında daha fazla şey öğrendikçe, Hilal’in ne kadar değerli bir asker olduğunu bir kez daha fark etti. “O kadar çok zor durumda kaldınız, değil mi?” diye sordu Nehir, Altay’a.
Altay başını sallayarak, “Zorlayıcı görevler oldu, ama bu işin doğasında var. Gölge Timi her durumda hayatta kalmayı bilir,” dedi.
Hilal, annesinin ve babasının yanında olmak, onlarla sohbet etmek ona çok iyi gelmişti. Altay’ın yaptığı sürpriz, kalbindeki boşluğu bir nebze olsun doldurmuştu. O, hep yalnız başına güçlü olmayı tercih etse de, ailesinin yanındayken hissettiği güç bir başka olurdu.
Yemek ilerledikçe, masada gülüşmeler çoğaldı. Hasan, zaman zaman Gölge Timi’nin kahramanlık hikayelerini dinlerken, Nehir ise daha çok kızına yöneldi. “Gerçekten senin gibi güçlü bir kızım olduğu için gururluyum, Hilal,” dedi. “Yine de senin her anını merak ediyoruz. Neyse ki Altay sayesinde biraz olsun seni daha yakından tanıdık.”
Hilal, annesinin bu sözlerine dayanamayarak, gözlerinin dolduğunu fark etti. Altay ise, göz ucuyla Hilal’i izleyerek hafifçe gülümsedi. Bu mutluluğun bir parçası olmak ona da huzur veriyordu.
Yemek sonrası, herkes biraz daha sohbet etti. Nehir ve Hasan, Gölge Timi üyelerinin başarılarından gurur duyduklarını belirterek, çok geç olmadan gitmek zorunda olduklarını söyledi. Hilal, biraz daha kalmalarını istedi ama onları uğurlamak zorundaydı.
Restoranın dışında, Hilal annesi ve babasıyla son bir kez sarılırken, Altay da sessizce uzaklaştı. O an, Hilal yanına gelerek ona sarıldı. “Teşekkür ederim, gerçekten çok mutlu oldum,” dedi. Altay, gülümseyerek başını salladı. “Bunu sen hak ettin, Hilal. Ailene ve sevdiklerine her zaman sahip olman gerektiğini biliyorum.”
Birlikte dışarı çıkarken, Altay ve Hilal birkaç adım geride yürüdü. Aralarındaki sessizlik, içlerindeki anlayışın ve bağlılığın bir göstergesiydi. O an, ikisi de bir süreliğine geçmişi ve geleceği unutmuş, sadece birbirlerinin yanında olmanın değerini hissediyordu.
O gece, Gölge Timi için önemli bir dönüm noktasıydı. Hem bir lider olarak Altay, hem de bir asker olarak Hilal, farklı bir bağ kurmuş ve ekiplerinin güçlendiğini hissediyorlardı. Ve en önemlisi, o gece Hilal’in içindeki sevgi, umut ve güven yeniden yeşermişti.
Sonundaaa beklediğimiz o yakınlaşmalar gerçekleştiii 🤩🤩😍😊🤩😍😍
Diğer bölümü beklemede kalınn görüşürüzz.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |
538 Okunma |
101 Oy |
0 Takip |
14 Bölümlü Kitap |