

Herkese merhaba! Umarım kurgumu beğenmişsinizdir.
Bu bölüm birazcık uzun oldu(!) ama diğer bölümden sonra aksiyon sahneler vs gelecek.
O yüzden lütfen oy verin ve yorum yapın ki hatalarımı bilip düzelteyim. Sizleri seviyorum. İyi okumalar!
!Düzenlendi.!
...
Kışlaya ulaştığında bir hareketlilik vardı sanki bir şeye hazırlanıyorlardı. Hızlı bir şekilde yürümeye başladı ne olduğunu merak ediyor bir yandan da duyacaklarından korkuyordu.
Biraz daha ilerlediğinde yanından siyah saçlı, yeşil gözlü ve gözlüklü kendisinden yaklaşık beş santim uzun olan özellikleri ile - gözlük hariç-aynı kardeşine benzeyen biri geçti. Ona benziyordu, evet, ama kardeşini tanırdı. En azından yıllar sonra bile onu tanıyacağından emindi.
Bunu sonra düşünmeye karar verdi. Herkes o kadar telaşlıydı ki, kimi durdurup soracağını bile bulamadı çok hızlı ve endişeli görünüyorlardı ama asla düşmandan korkmazlardı, hiçbirinin yüreğinde korkuya dair bir şey yoktu. Sonuçta onlar koskoca Türk askeriydi. Düşmanlarının korktuğu, dostlarının gururla baktığı o cesur askerler!
Sonunda birini durdurdu.
"Burada neler oluyor, niye herkes telaşlandı?" diye sordu.
"Size haber gelmedi mi? Yılan mafyası kapıya dayandı. İşaretledikleri çocukların evlerini daha şimdiden aramaya başlamışlar. Bu yüzden herkes toplantı salonunda olacak kesin emir bu siz de gitseniz iyi olur," dedi karşısındaki asker. Genç bir askerdi. Kahverengi saçları, kahverengi gözleri vardı. Bakışlarında ki tedirginliği hissetti Kıvılcım.
" Tamam, teşekkür ederim."
Asker selam verip gitti.
Demek, sadece onun evini değil başkalarının evlerini de aramışlardı. Aradıkları kişileri acilen bulması gerekiyordu daha fazla kişinin canı yanmamalıydı bu ülke yeteri kadar acı gördü daha fazlasının olmaması gerekiyor aynı zaman da kardeşinin intikamını da almalıydı.
'O zaman gelin yılan mafyası haydi başlayalım! " Diye içinden geçirdi ve toplanma alanına gitti...
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 36.71k Okunma |
4.08k Oy |
0 Takip |
70 Bölümlü Kitap |