Kahvaltıdan sonra sohbet etmeye başlamıştık.Telefonuma gelen bildirim sesiyle tüm dikkatim dağılmıştı.
0551*: Ece bir kere konuşalım mı lütfen?
Telefonu Emreye verip tekrar sohbete dalmıştım.15-20 dakika sonra Emre yanımıza gelmişti.
"Boşver yavrum kalkalım mı artık geç kalacağız?"
"Tamam dikkat edin kendinize."
Yol boyu hiç konuşmamıştık.Cafeye geldiğimizde Emre kapımı açtıktan sonra arabadan inip cafeye doğru yürümeye başladım.Bizimkileri gördükten sonra el sallayıp yanlarına gidip hepsiyle tek tek selamlaştıktan sonra sandalye çekip oturmuştuk.Sohbet ettikten sonra lavaboya gitmek için ayağa kalktım.
"Lavaboya gideceğim.Melisa gelecek misin?"
Çantamı alıp lavaboya gittim.Kapıyı açtıktan sonra içeriye girip makyajımı tazeleyip telefonu elime alıp Emreyle daha önce çekindiğimiz fotoğrafı paylaşıp lavabodan çıktım.
Emre'nin yanında ki kız kimdi?
Adımlarımı hızlandırıp masaya gittiğimde herkesin bakışları bana dönmüştü.
"Sevgilim geldin mi? Bu arkadaş seni arıyordu."
"Hira? Ah, tamam şimdi hatırladım şu en yakın arkadaşının sevgilisiyle olan Hiraydın değil mi?"
"Ne dediğimi gayet iyi biliyorsun.Arkanda kim var baksana."
"Ben anlattım sorunun ne Hira?"
"Elinden geleni ardına koyma Hiracığım.Beni nasıl bitireceğini çok merak ediyorum."
"Napacaksın Emreyi mi alacaksın elimden?"
"Yapamazsın.Gücün Eceye mi yetiyor? Nolur beni de bitir ya."
"Seni bizzat ben bitireceğim.Sevgilimle çıkmak neymiş göstereceğim sana."
"Eski sevgilim diyecektin herhalde."
Emre kendini daha fazla tutamayarak Mustafaya yumruk atmıştı.
"Bekle lan burada geri geleceğim bittin oğlum sen."
Herşeyi videoya aldırtmıştım.Garsonlardan biri yanımıza doğru yaklaşınca eşyalarımı alarak ona döndüm.
"Efendim sizi dışarıya alabilir miyiz?"
"Mustafa beye bulaşmak büyük aptallıktır mekanımız bu kavgaya bulaşsın istemiyoruz kusura bakmayın iyi günler hesabı ödemenize gerek yok."
Cafeden çıkıp Mustafayı beklemeye başladık.Mustafa'nın yapabildiği tek şey adam toplamaktı.Emre'nin korumalarından dolayı hiç biri bize yaklaşamıyordu.
Kimse daha ne olduğunu anlamadan Emre yumruğunu Mustafa'nın yüzüne geçirdi."Tekrar söyle!" diye tıslayarak ikinci yumruğuyla Mustafayı yere serdi."Bir daha tekrarla!"
"Bu kadar abartmaya gerek yok alt tarafı bir kadın."
Emre daha da sinirlenerek "Alt tarafı bir kadın öyle mi?" dedi.
Emre sıktığı dişlerinin arasından "Alt tarafı bir kadın değil! Benim kadınım!" diyerek Mustafayı yumruklamaya devam ediyordu.
"Emre!" Emreyi durdurmayı başarmıştım nihayet.
"Emre arabaya geç sakinleşmen gerekiyor." Emre başıyla onay verdikten sonra Melisagile dönüp "Sizde gidin." dedikten sonra korumalara dönüp "Burayı halledin daha sonra bilgi verin bana gidiyoruz biz."
Arabaya binip sahile doğru sürmüştüm.Emre'den böyle bir şey beklemiyordum açıkçası beni şaşırtmıştı.
Emre de yanıma geldikten sonra kolunu omzuma atıp konuşmaya başladı.
"Eğer seni korkuttuysam özür dilerim."
"Korkutmadın.Beni kimse senden ayıramaz."
-
Siyahmagazin: Emre Kaya ve Ece Akdemir'in eski sevgilisi Mustafa Akbulut KadıKöy'de ki cafe'de aralarında çıkan tartışmanın uzun soluklu bir kavgaya dönüştüğü bilgilerini aldık. Mustafa Akbulut, Emre Kaya'yı kışkırtmak için sevgilisi Ece Akdemir hakkında "Bu kadar abartmaya gerek yok alt tarafı bir kadın." dediğini ve Emre Kaya'nın "Alt tarafı bir kadın değil! Benim kadınım!" diyerek verdiği cevabı öğrendik.Kavgaya dair elimizde henüz fotoğraf ve video yoktur.Bu mesajı bana atan kişi Ece Akdemir'in yakın arkadaşı Melisa Acar 'dır.
Okur Yorumları | Yorum Ekle |