28. Bölüm

27. Bölüm

Damla T.
damla___0

 

"Sen ne diyorsun Sercan? Bu kız benim gelinimdir ve o bu evde sonsuza kadar kalacaktır, töredir, gelenektir benim umrumda bile değil!" Duyduklarımla o kadar çok şaşırmıştım ki ağzımdan tek kelime çıkmıyordu "Asıl sen ne diyorsun Edip, bizde seni ağa diye başımıza koymuşuz, bir ağa nasıl olurda töresine uymaz!? Madem törelerimize, geleneklerimize uymayacaksan, bizde seni ağamız olarak görmeyelim!" Edip ağa elini Sercan denilen adamın boynuna geçirdi "Be namusa, be namus, it oğlu it, böyle törenin ben anasını avradını... Bana diyorsunuz ki gelinini oğlun ölmüş başında artık kocası yok diye oğlunun kardeşiyle küçük oğlunla evlendir!" Baran öfkeyle ayağa kalktı "Olmaz öyle şey, siz ne diyorsunuz, şerefsiz o benim abimin karısı lan! Yengem lan o benim. Bu kadın bana haramdır, bu kadın bana haramdır, benim dünya ahiret bacımdır, yengemdir!" Şaşkınlıkla ben araya girdim."Böyle bir şey asla olmaz! Benim kocam ölmüş olabilir ama ben hâlâ onun karısıyım!" Edip ağa araya diğer aşiret üyeleri girince Sercan'ın boğazını bıraktı "Ağam, bak sana hâlâ ağam diyoruz eğer sen ağaysan töreye uyacaksın, mecbursun! Madem oğlun istemiyor, Nihat'la nikahlansın bu kadın zaten berdelde ilk Nihat'la olacaktı!" Baran sıktığı yumruğu adamın suratına indirdi "Kes lan pezevenk, bu kadın hâlâ benim abimin karısıdır, siz nasıl böyle şeyler söylemeye cüret ediyorsunuz!" Sercan tekrar konuştu "Töre töredir, sen bilirsin Edip ağa ya gelinini Nihat'la nikahlarsın ya da tüm bu mal mülke, tüm bu topraklara, tüm bu yönetime veda edersin, karar senindir." Sercan son sözünü söyledi ve kimse daha Edip ağanın cevap vermesini beklemeden konaktan çıktı "Baba olmaz böyle bir şey!" Böyle saçma salak şeyler 40-50 yıl öncesinde kalmamış mıydı? "Ayla kızım babanın evine geri dön, sizleri artık hiçe sayıyorum de, Arslan'la birlikte sizde öldünüz benim için de!"

 

"Baba bu sefer sizleri terk ettim, sizi hiçe saydım diye bizi burada yaşatmazlar, bu şehirde bizi bırakmazlar." Edip ağa başını salladı "Ben halledicem o kısmı, kimse bir şey yapamayacak, git hazırla eşyalarını, bende babana haber vereyim." Kaşlarımı çattım "Beni kabul etmez ki?" Edio ağa derin bir iç çekti "Edecek, git eşyalarını hazırla sen!" Hızlıca odama çıktım, eşyalarımı toplarken yatağın üstünde bir gül fark ettim "Ölmedin, yaşıyorsun." Baran'da mezarlıktaki gülü araştırmış fakat kimin koyduğunu bulamamıştı, içim o kadar boğuktu ki az önce yaşananlar sinirlerimi oynatmış, kalbimi acıtmıştı, gülü elime alınca gözlerimden yaşlar süzüldü, terasın kapısını açıp, koşarak terasa çıktım "Yaşıyorsun, sen ölmedin! Neredeysen çık ortaya yoksa ben öleceğim! Ben mahvoldum, ben kahroldum! Ben seni çok özledim, biliyorum yaşıyorsun, sen yaşıyorsun Arslan!" Nejla yenge aşağıdan seslendi "Kız sen deli misin? İn Allah aşkına aşağıya." Başımı iki yana salladım "İnmeyeceğim yenge, ben dayanamıyorum artık, yenge benim canım çok yanıyor." Nejla yengenin ağladığını görebiliyordum "Kızım gir içeri hadi, hadi kızım, hadi yavrum."

 

"Arslan! Biliyorum görüyorsun beni! Nolur geri dön bak beni Nihat'la evlendireceklermiş, nolur dön geri, ben senin karınım öyle olarakta kalayım, yalvarırım!" Yere çöküp ellerimi yere vura vura ağlamaya başladım "Ben dayanamıyorum, Allah'ım ben dayanamıyorum!" Nejla yenge hızlıca terasa yanıma çıktı "Kızım hadi sakin ol, hadi yavrum, hadi kalk." Nejla yenge gözyaşlarımı silerek beni kaldırmaya çalıştı "Yenge bittim ben, yenge öldüm ben! Yenge yaşayamıyorum ben!" Nejla yenge kollarını bana sardı, beni yavaşça çöktüğüm yerden kaldırıp odama geri soktu, eşyalarımı toplayıp bavuluma yerleştirdi, beni de biraz toparladıktan sonra bir anne şevkatiyle dağınık saçlarımı eline aldığı tarakla taradı, güzel bir örgü yaptıktan sonra bağladı. Aramız asla eskisi gibi değildi onun bana olan gereksiz öfkesi, nefreti dinmişti. Bavulumu alıp beni odadan çıkarıp merdivenlerden indirdi "Ayla Efsun'dan bir haber alırsan söyler misin annen seni çok özlemiş diye, lütfen." Başımı salladım "Tabi söylerim." O da kızını çok özlemişti, avludan çıkmak üzereyken Hatice annenin camdan beni izlediğini gördüm "Anne Allah'a emanet!" Camı açtı "Sende Ayla." Avludan çıkıp Baran'ın arabasına bindim, Edip ağa'da arabadaydı, babamların konağına gelene kadar hiç birimiz tek kelime etmedik, konağın önüne gelince ilk Edip ağa indi arabadan, peşinden de biz. Edip ağa kapıyı çaldı, kapıyı Hüma açtı "Siz-"

 

"İhsan evde değil mi, kızım?" Hüma üçümüze de bakarak başını salladı "Evde ağam." Edip ağa beni de yanına alarak içeri girdi, Baran'da ikimizin peşinden içeri geçti "Ağam hoşgeldiniz." Babamın beni görünce aniden suratı düştü, yüzüme bile bakmayıp hemen kafasını çevirdi "Hoşbuldum İhsan, seninle konuşmam gerekenler var beni iyi dinle," Edip ağa olan biten herşeyi babama anlattı "Onun için Ayla artık yeniden burada yaşayacak." Babam kaşlarını çattı "Asla, ben bunu evime alıp da sizin aşiretinizle düşman olmayı göze alamam!" Edip ağa şaşkınlıkla babama baktı "Kızın bu senin, onun için herşeyi göze alman gerekiyor, benim yaptığım hatayı yapma kızına babalık yap! Aşirette size hiç bir şey yapamaz."

 

"Belki canımıza kıymazlar ama ticareti keserler, bize her şekilde düşmanlık ederler, bizi bu şehirde koymazlar." Edip ağa kaşlarını çattı "Ben izin vermem." Babam başını iki yana salladı "Risk alamam, hem artık benim Ayla diye bir kızım yok, bizi tehlikeye sokup yurtdışına gittiği an öldü benim için, hadi çıkın evimden." Edip ağa babama öfkeyle bağırdı "Sen kimi kovuyorsun it!? Sana diyorum hata yapma sahip çık kızına, baba gibi davran." Babam derin bir nefes aldı "Ağam siz yanlış anladınız, ben bu kızı kovuyorum evimden, sizi değil. Ağam bakın risk alamam, gitsin Nihat'la mı,kimle evleniyorsa evlensin! Töre onu istiyorsa doğrusu odur." Babama dolu gözlerle baktım "Nolur gönderme beni, baba yalvarırım," Eğilip ayaklarına kapandım "Yalvarıyorum sana baba, Allah aşkına gönderme beni!" Babam kolumdan tutup kaldırdı beni "Çık git Ayla, sen biliyor musun törelere karşı çıkmak nelerle sonuçlanır?!" Edip ağa beni yanına çekip hızlıca çıkardı konaktan "Baba yengem bizle mi dönecek, yani?" Edip ağa arabaya bindikten sonra kapıyı hızla kapattı "Yapacak hiç bir şey yok, öyle olacak." Başımı kaldırdım "Ben şimdi... Baba hayır, baba bunu Arslan'a nasıl yapayım?"

 

"Sus Ayla, sus kızım. O kadar utanıyorum ki bulunduğumuz durumdan, oğlumun mezarına gidecek, senin suratına bakacak yüzüm yok." Kafamı cama yaslayıp, konağa gidene kadar yolu izledim, konağa gelince büyük bir kalabalık bahçedeydi "Baba ne bu?" Edip ağa omzunu silkti "Bilmiyorum ki Baran, öğreniriz şimdi," Edip ağa kalabalığa seslendi "Hayırdır neden toplandınız böyle?" Adamın biri öne çıktı "Töreye uymaya karşı geliyormuşsun ağam sen! Madem töreye uymayacaksın neden ağasın sen!?" Edip ağa kaşlarını çatarken Yutkundu "Töremizi yerine getireceğim ancak Baran'la değil de Nihat'la olacak!" Sercan kalabalıktan ayrılıp gülümseyerek Edip ağaya baktı "Sen doğru olanı yaparsın ağam, Töreye uymak en iyisi zaten." Nihat utançla başını eğdi, Edip ağa odasına çıkarken arkadan biri seslendi "Bu işler çok uzamaz ama! Bir hafta da hâl olur normal de, haa siz ben geleneklere uymam bekletirim diyorsanız o ayrı fakat o da bir ağaya yakışmaz!" Edip ağa başını salladı "Aşiretimin töresine, geleneğine uyarım. Ayla ve Nihat gelin benimle, sizde dağılın!" Edip ağayı takip edip odasına girdik "Amca-" Edip ağa susması için elini kaldırdı "Kes, yemin ediyorum bu dünyada hiçbir şey bu kadar canımı sıkmadı, oğluma ihanet ediyor gibi hissediyorum ki öyle de." Nihat başını kaldırdı "Ben böyle bir şey olsun istemezdim."

 

"Ayla kızım bir şey söylemeyecek misin?" Söylenecek ne vardı ki, bir şey söyleseydim "Çok var baba da söyleyeceklerim hiçbir şeyi değiştirmeyecek." Edip ağa başını salladı "Duydunuz, bir hafta... Bir hafta sonra, dilim söylemeye varmıyor ama nikah kıyacaksınız, Ayla kaçabilirsen kaç valla kızım." Başımı eğdim "Kimseyi riske atmaya gerek yok baba, bu evlilik hiç bir zaman gerçek bir evlilik olmayacak. Bırakın başkalarının canı yanacağına benimki yansın, ben zaten alışığım."

 

 

Arslan çık bir yerden lütfennnn

 

Duyduğum ve öğrendiğim kadarıyla gerçekten de 40-50 sene önce böyle şeyler varmış

 

Okuyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum 💐

Bölüm : 03.01.2025 20:22 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...