3. Bölüm

3. Bölüm

Damla T.
damla___0

Evin önüne indiğimizde, Arslan ve ablası arabanın önünde duruyor, annesi ve yengesi de arabanın içinde oturuyordu. Ablası içtelikle gülümsedi "Günaydın, buyrun binin arabaya." Gülümsemesine karşılık verdim "Günaydın." Biz arabaya binerken Arslan beni kolumdan tutup kenara çekti, annem ve ablası da arabaya bindi "Ne almanı isterlerse tamam de, ne derlerse ters cevap verme. Dedikleri dışına da çıkma." Ablası arabadan inip çattık kaşlarıyla yanımıza geldi "Arslan kızı uyaracağına annem ve yengemi uyarsana, onlar karışmasın kıza!" Arslan ablasının yanımıza gelmesinden pek memnun olmamıştı "Abla bir şey olmaz." Zeynep abla bana döndü "Olur Ayla, sen arabaya bin lütfen." Daha fazla bir şey söylemeden arabaya bindim, binmeden önce de ablasının "Bak oğlum zaten yengem kızı kaçmış diye çok öfkeli, bu kıza evlenince çok çektirecekler belli, akılları sıra intikam alacaklar." Dediğini duydum, benim annesi ve yengesinden çok çekeceğim vardı,bunun farkındaydım zaten. İkisi biraz daha konuştuktan sonra arabaya bindi.

Çarşıya geldiğimizde, yavaş yavaş mağazaları gezmeye başladık o sırada Arslan'ın telefonu ısrarla çalıyordu "Kim arıyor oğlum seni bu kadar?" Arslan telefonunu temelli kapattı "Boşver yenge kapattım zaten telefonu. Ee Ayla beğendi mi birşeyler?" Yengesi tiksinti içeren bir ifadeyle konuştu "Beğendi beğendi, kabinde elbise deniyor." Onlar konuşurken ben ilk beğendiğim elbiseyi giyip kabinden çıktım "Beğendiniz mi sizde?" Arslan'ın yutkunduğunu fark ettim "Ee bu bir-" Yengesi Arslan'ın sözünü kesip araya girdi "Olmamış, bu ne böyle, çok açık, napacaksın tüm herkese kendini mi sergileyeceksin?!" Son cümlesiyle kan beynime sıçradı "Ne diyosun sen be!? Ağzını topla, hadsiz!" Ben yengesinin üzerine yürürken Arslan beni tuttu "Abla yengemi ve annemi çıkar." Annem sinirle öne atıldı "Bu kadarı çok fazla! Siz ne terbiyesiz ahlaksız birşeysiniz ya, topla o ağzını yoksa ben senin o ağzını ellerimle yırtarım!" Yengesi birden kendini ayakkabı denerken oturmak için duran küçük koltuğun üstüne attı "Aaa ne dedim ben, ay tansiyonum fırladı galiba, Hatice çıkar beni burdan! ah bu yeni gelinler ah, ben ne dedim sanki oğlum!? Ben millet laf söyler diye dedim öyle ah ahh!" Zeynep abla olan biteni şaşkınla izliyordu "Anne yengemi çıkar lütfen." Hatice anne, Nejla yengeyi kendini attığı yerden kaldırıp dışarı çıkardı, Arslan çatık kaşlarıyla bana döndü "Git çıkar şunu da, çıkalım artık." Başımı sallayıp kabine giderken annem beni durdurdu "Ha elbiseyi alıyoruz kızım," Arslan sinirle nefesini soludu ama birşey demedi "Bak Arslan oğlum seni bu şehirde herkes adamlığınla bilir, tanır. Eğer sen gerçekten adamsan karın olacak bu kıza bu tür laflar söyletmezsin! Haa eğer değilsen oğlum-" Arslan hemen söze atıldı "Hasret anne emin ol şuan yaşananlar ve söylenenler benimde hoşuma gitmedi, her ne koşulla olursa olsun bu kızı istemesemde benim karım olacak, kimse ona bu tür şeyler söyleyemez. Bırak benim karımı, yengem bu lafı hiç bir kadına söyleyemez," annem başını salladı "Bir daha bu tür bir söylemde bulunmaz, o da çok öfkeli kızı kaçmış,nerede olduğunu bile bilmiyor ve çok endişeleniyor." Annem şaşkınlıkla bana döndü Arslan'dan böyle sözler beklemiyordu, yanılmış mıydık acaba o sandığımız gibi biri değildi belki "Ben elbiseyi çıkarıp geliyorum, almamıza da gerek yok anne." Annem kaşlarını çatarken, Arslan memnuniyetle gülümsedi "Tamam kızım." Kabine girip üstümü değiştirdim, çıktığımda Arslan biriyle telefonda konuşuyordu, beni görünce telefonu kapatıp yanımıza geldi "Alışverişi bugün yapmayalım hatta alışveriş yapmayalım. Sen ihtiyacın olan herşeyi listele, çocuklar veya ablam alsın, örnek fotoğrafta atarsın onlara benzerini alırlar." Başımı salladım "Peki tamam." Mağazadan çıkıp arabaya bindik, Arslan önce bizi bırakmak için bizim evin önüne sürdü, evin önüne gelince ilk annem indi, bende inmeye yeltenince Arslan kolumdan tuttu "Sen kal." Sen kal mı? Kalıp napacaktım onların konağına mı gidicektim? "Neden?" Annem meraklı bakışlarla bize bakıyordu "Birşeyler konuşmak istiyorum," Başını arkada oturan annesi ve yengesine çevirdi "Başbaşa." Annesi gözlerini devirdi, yengesi de tiksintiyle bana bakmaya devam etti "Oğlum nerede konuşacaksınız?" Annemin sorusuyla, Arslan anneme döndü "Bilmem ama akşama kadar getiririm kızınızı." Zeynep abla arkadan gülerek konuştu "Kız Hasrettt korkma yemez kızını, bizim oğlann." Annem hafifçe kıkırdadı "Tamam tamam, hadi Allah'a emanet." Arabanın kapısını tekrar kapatıp kendimi iyice koltuğa yasladım, Zeynep abla hariç arkadaki iki kadın beni çok korkutuyordu "Annemleri eve bırakayım sonra gideriz." Başımı sallamakla yetindim sadece. Konağın önüne geldiğimizde annesi ve yengesi kapıyı sertçe kapatarak arabadan indi, Zeynep abla her zamanki gibi pozitif bir şekilde gülümseyerek arabadan indi. Arslan tekrar arabayı sürmeye başladı "Nereye gidiyoruz?" Cevap vermedi "Arslan nereye gidiyoruz?" Cevap vermemekte ısrarcı gibiydi "Arslan biz nereye gidiyoruz?" Kaşlarını çattı "Seni biriyle tanıştıracam." Kiminle tanıştıracaktı ki, arkadaşlarıyla felan mı? Bir süre daha yolda kaldıktan sonra bir Çay bahçesinin önünde durduk, ikimizde arabadan indik "Beni takip et." Dediğini yapıp onu takip etmeye başladım, etrafında kimsenin olmadığı bir masanın önüne geldiğinde durdu, masada güzel kumral bir kadın oturuyordu. Gülümsedim "Kim bu kadın, arkadaşın mı?" Arslan her zamanki soğuk ses tonuyla konuştu "Sevgilim." Ne!? Sadece donup kaldım, kalbim hızlıca atmaya başladı, gülümsemem anında soldu "Nasıl yani?" Kadın bana nefret dolu bakışlar atarken, Arslan'a yaklaşıp dudağına ufak bir öpücük bıraktı "Hoşgeldin sevgilim, bu mu berdel yapacağın kadın?" Kız, nasıl bu kadar sakindi? "Bu," Şok olmuş ifadeyle ikisini izliyordum "Ayla sen benim hayatımda ki ikinci kadınsın, bugün yarın evlenince benden bir şey isteme, bekleme çünkü ben sana-" elimi sus anlamında kaldırdım "Sus, ben anladım, anlayacağımı siz oturup rahatınıza bakın, ben gidiyorum." Hemen arkamı dönüp çıkışa doğru yürümeye başladım, Arslan'da arkamdan gelmedi zaten, öyle olurdu dimi, kadın arkasını dönüp gider adamda kadının arkasından gelip onu durdururdu. Çay bahçesinden çıkıp eve doğru yürürken Baran karşıma çıktı "Yenge hayırdır, nereye böyle? Abimle değil miydin sen? Öyle dediler." Durup Baran'a döndüm "Abin sevgilisiyle çay bahçesinde oturuyor Baran, sağolsun beni de tanıştırdı kızla, güzel kızmış." Baran kaşlarını çattı "Sevgilisi? Yenge ne diyorsun sen, onlar ayrılmıştı diye biliyorum ben, kız kumral birşey miydi?" Sinirle derin bir nefes aldım, ister istemez ses tonum yükselmişti "Ayrılmamış demek ki Baran! Evet kumral bir kızdı!" Baran'ın şaşkın gözlerle bana bakıyordu "Yenge vallahi de billahi de bize ayrıldım demişti, izin vermezdik ablamla ben! Nerdeler hangi çay bahçesindeler?" Yürümeye devam ettim "Boşver Baran, napacaksın ki? Boşuna canını sıkma." Eve kadar tek başıma yürüdüm, kendimi o kadar değersiz ve salak hissetmiştim ki, kalbim acımıştı. Dolu gözlerle eve girdim "Kızım neden bu kadar erken geldin, aaa ne bu gözlerinin hâli?!" Başımı iki yana salladım "Yok bir şey hava çok soğuktu bende eve geldim, soğuk diye gözlerim yaşardı ya, önemli birşey yok anne." Annem biraz daha sorguladıktan sonra, beni rahat bıraktı, odama geçip kendimi yatağa attım ve her zaman yaptığım gibi sorunlarımı uykuyla çözebileceğimi düşündüğüm için çok kısa bir süre içinde kendimi uykunun kollarına teslim ettim.

Okuyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum 💐

İleriki bölümlerde görüşmek üzere<3

​​​​​​Yazım hatası felan varsa da affedin lütfen, çünkü bölümü çok aceleyle yazdım✨

Bölüm : 25.11.2024 20:22 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...