7. Bölüm

7. Bölüm

Damla T.
damla___0

 

Kitabımıza özel bir ig sayfası mı açsak, ne dersiniz?1

 

"Oğlum!" Hatice annenin çığlığı tüm sokağı sarmıştı, gelinliğim al rengine bürünmüştü. Arslan göğsüne yediği ikinci kurşunla önüme devrildi "Arslan!" Herkes Arslan'ın başına toplanırken, adamlar hızlıca arabalarına binip uzaklaştı "Babamı ara Nihat! Babamı ara!" Nihat Edip ağayı ararken bağırdım "Ambulansı arayın, biriniz ambulansı arasın!" Baran telaş ve panik içerisinde ambulansı arayıp adresi de tarif ettikten sonra tekrar abisin başına eğildi "Abi yalvarırım sana birşey olmasın!" Arslan'ın elini tuttum, eli buz gibiydi, nabzını kontrol ettiğimde hissedilmeyecek kadar azdı, istemsizce gözlerimden yaşlar süzüldü, Hatice annenin omzundaki şalı alıp, Arslan'ın yarasına bastırdım, Hatice annenin feryatları kulağımı tırmalıyordu, Edip ağa ambulanstan önce yetişti Arslan'a, Arslan'ı o hâlde görünce dizlerinin üstüne düştü, dudaklarından tek bir kelime döküldü "Oğlum." Dedi sadece, o sırada ambulans yetişti ilk müdahaleyi yapar yapmaz, Arslan'ı ambulansa taşıyıp hastaneye yetiştirdiler. Hastanenin önü ana baba günüydü, duyan herkes gelmişti. Arslan'ı hemen ameliyata almışlardı, ameliyathanenin önündeki o koridarda beklemek ve hiçbir şey yapamamak herkesin yüreğini yakıp kavuruyordu, o gece okunan duaların haddi hesabı yoktu, ameliyathaneden bir doktor çıkıyor, bir doktor giriyordu. Baran duvarın dibine çökmüş, eliyle ağladığını görmeyelim diye yüzünü kapatmıştı, Zeynep abla teyzesinin kollarında ağlıyordu, Edip ağa o kadar çaresiz gözüküyordu ki, bir sandalyenin üzerinde başını eğmiş, gözlerindeki doluluk ve suratındaki çaresizlikle oturmuş bekliyordu, Hatice anneyse Edip ağanın tam tersi kendini yerden yere vurup, feryat ediyordu. Başımı diğer tarafa çevirdiğimde diğer akrabalarını gördüm hepsinin gözü yaşlı, doktordan umutlu bir haber duymayı bekliyordu.

 

Uzun bir sürenin ardından ameliyathaneden bir doktor çıktı "Arslan Şanoğlu'nun akrabaları sizler misiniz?" Herkesin ağzından tek bir laf çıktı "Evet." Doktor başını salladı "Arslan Şanoğlu'nun ameliyatı başarılı geçti, kurşun sandığımız kadar riskli bir bölgeye denk gelmemiş ama biz yinede şimdi onu yoğun bakıma alacağız." Baran öne atıldı "Ne kadar kalır orada, görebilir miyiz?" Doktor Baran'a döndü "Hastanın durumuna bağlı eğer yeterince savaşabilirse, çabuk iyi olur, sen merak etme ancak yoğun bakımda göremezsiniz, normal odaya alınınca anca görürsünüz." Baran memnuniyetle gülümsedi. Herkes rahat bir nefes alarak, sevinçle birbirine sarıldı "Kızım git üstünü değiş sende, kan içinde durma." Arslan'ın küçük teyzesi Nurgül teyzenin dediği çok doğruydu, zaten kan kokusu midemi bulandırmaya başlamıştı "Tabi olur." Edip ağa Nihat'a işaret etti "Yengeni bırak sen konağa, konaktakilere de söyle Arslan iyiymiş diye." Nihat başıyla Edip ağayı onayladı, ikimizde çıkışa doğru ilerleyip arabaya binip, konağa geçtik. Konağa geçince, Nihat beni tek bırakıp içeri girdi bende konağın avlusunda tek kaldım tam bende içeri girecekken duraksadım "Ee bizim odamız hangisiydi ki?" İçeriye doğru seslendim "Şilan, Dilan!" İkisi de aynı anda çıktı avluya "Buyrun hanımım." Kızların sadece isimleri değil, yüzleri de birbirlerine çok benziyordu "Kızlar bizim odamız hangisi?" Kızlar konağın en üst katını işaret etti "Hanımım siz bilmiyor musunuz odanızı, ahanda şu en üst kattaki oda, zaten orada tek bir oda var, önceden de Arslan beyim kalıyordu o odada." Bu gelinlikle oraya nasıl çıkacaktım? "Kızlar yardım edinde öyle çıkayım." Şilan'la Dilan gelinliğimi tutup bana yardım etti, onlar sayesinde en üst kata çıkabildim, odaya girince gayet şık dekor edilmiş bir odayla karşılaştım "Ee bunlar benim giysilerimi nereye koymuş?" Dolapları tek tek karıştırıp, kıyafetlerimi buldum, duş alıp, rahat bir eşofman ve geniş bir sweatshirt giyip odadan çıktım "Nihat!" Nihat içeriden çıkıp avluya girdi "Hadi gidelim Nihat." Nihat başını eğdi "Yenge sen gelmiyorsun." Kaşlarımı çattım "Ne demek sen gelmiyorsun?" Başka bir yere felan mı gidicekti, Ee gitsin beni hastaneye bırakıp giderdi? "Nejla yenge aradı şimdi getirme onu dedi." Sinirle kapıya yöneldim "Orada yatan benim kocam değil mi, gidip gitmeyeceğime onlar mı karar veriyor?!" Nihat beni durdurdu "Aman yenge Allah aşkına dur, burada işler öyle yürür işte onlar ne dediyse o, gelme dedilerse gitmeyeceksin." Telefonumu çıkarıp kamerayı açtım "Tekrar söyle Nihat, yengem gelmek istiyor fakat Nejla yengem izin vermiyor de." Nihat kaşlarını çattı "Yenge!" Telefonu biraz daha Nihat'a yaklaştırdım "Söyle Nihat!" Nihat dişlerini sıkasıka konuşmaya başladı "Yengem gelmek istiyor fakat Nejla yengem izin vermiyor." Nihat konuştuktan sonra kamerayı kapattım, kamerayı kapattıktan sonra yukarı odama çıktım. Odama çıkınca ilk işim Baran'a mesaj atmak oldu

 

Siz:Baran hastaneye gelmek istiyorum ama Nejla yenge arayıp Nihat'a onu getirme demiş.

 

Beş dakika sonra cevap geldi

 

Baran: Yenge burası şuan çok kalabalık Efsun'un dayısı, teyzesi, halası felanda burada. Gelirsen felan sana ters birşey söylerler, ters bir hareket yaparlar, kavga çıkar.

 

Siz: Gelmemen daha mı iyi diyorsun yani?

 

Baran: Yanlış anlama ama öyle. Abimin durumu da iyi zaten merak etme.

 

Telefonu kapatıp, yatağa fırlattım. Nejla yengenin amacı kavga çıkmasını engellemek değildi ki, bugün yarın Arslan hastaneden çıktığında, ikimiz arasında hastanede, Arslan'ın yanında olmam ile ilgili fesatlık çıkarmaktı.

 

Okuyan herkese teşekkürlerimi sunuyorum 💐 2

 

İleriki bölümlerde görüşmek üzere

Bölüm : 01.12.2024 12:29 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...