3.bölüm

Uyandığımda saat gecenin üçüydü...

kalkıp elimi yüzümü yıkamaya lavaboya doğru ilerledim, elimi yüzümü yıkadıktan sonra, aynaya dönüp kendime baktım...

Diğer yüzüme... Kan hayatıma girdiğinden beri herşey çok değişmişti...

Düşünmeyi bırakıp tekrar aynaya baktığımda,

gözlerimin etrafı siyah, gözlerim kırmızıydı ,gözlerimin altına doğru siyah damarlar belirginleşiyordu

Dişlerimin sivriliği, hoşuma gidiyordu...

Anlık kararla üzerimdeki pijamamı çıkarıp, altıma siyah kotumu ve üzerine siyah bir ceket alıp evden çıktım

***

Gezinirken gözüme güzel bir ev çarptı, içindeki insanlar zengin olmalıydı ki ev oldukça lüks duruyordu.

Evin bahçesine,gizlice çitlerin üzerinden atladım, evdeki odaların hiçbirinin lambası yanmıyordu,kamera da yoktu, işime gelirdi, evin arkasındaki pencereden giricektim

Ama beni birisinin davet etmesi gerekiyordu, nasıl olacağından hiçbir fikrim yoktu...

Umarım bir kaç yüzyıl önce, birisi beni bu eve davet etmiştir...

Pencereye doğru tırmanmaya başladım, evin çatısından inen boruya tutunuyordum, pek sağlam değildi ama,işimi görüyordu.

pencereyi açık bırakmışlardı, bunlar nasıl ev sahipleriydi, çözememiştim doğrusu...

Gözümü kapatarak, Tanrıya dualar ediyordum,eve önceden davet edilmeyi umarak,ve gözlerimi açmadan, ayağımı odanın penceresinden içeri soktum...

Girebildiğimi görünce,hem sevindim,hemde bu yapıtın yüzyıllar önce var olduğunu öğrendim.

Etrafa baktığımda,

Aileden birinin odasına girmiştim, odanın yerleşim tarzına bakılırsa büyük ihtimalle genç birisinindi, tarzı oldukça güzeldi,ama pek de temiz birisi olduğunu söyleyemezdim, çünkü şuan masanın üstünde kokuşmuş bir çorapla bakışıyordum...

***

Biraz odasında gezindikten sonra, evin salonuna inmeye başladım,bir yandan da evin her kısmını incelemeye çalışıyodum

bir oda gözüme çarptı, eski belgeler,eski eşyalar vardı,

içeriye girdiğimde ,incelemeye başladım. okul kurulurken orada bulunanların isminin yazıldığı eski bir belge vardı, çerçevelenmişti ,kim bilir kaç yılından kalmaydı...

Elimi üzerinde gezdirirken,iki isme takıldı gözüm:

Stefan Salvatore ve Damon Salvatore...

Bu isimleri tanıyordum, yeni yeni hatırlamaya başlıyordum, bunlar Salvatore kardeşlerdi ve dün onlardan birisini görmüştüm...

Stefan Salvatore... nasıl farkedemem aklım almıyor...,herneys-

Gelen sesle, çıktığım üst odaya geri çıktım, nedense pencereden atlayıp gitmek yerine ,bir aptal gibi dolaba girdim, çünkü merakıma yenik düşmüştüm...

***

Sesler odaya doğru geliyordu, dolabın kapağının arasından baktığımda, tanrım Tyler Caroline'ı kucağına almış yiyişerek odaya giriyordu!

Başka ev bulamamış gibi Tyler ın evine mi girmiştim yani!

Gözümün önünde birbirlerini yerken, dolabın kapağının arasından sadece tiksinerek bakmakla yetindim ,bakmasam bile seslerini duyuyordum.

Tanrım ne halt etmiştim,ben!...

***

Sonunda bitmişti...

ızdırap gibiydi! Caroline kalkarak banyoya doğru gitti ve içeri girerek kapıyı kapattı ,Tyler ise uykuya dalmıştı, bu fırsatı kullanarak sessiz bir şekilde dolabın kapağını açtım.

Dolaptan çıkıp pencereye doğru yürüdüm ,kafamda ceketimin şapkası olduğu için arkamdan görse bile beni tanıyamazdı.

Tyler: Hey!! Sende kimsin?

Sesini duyar duymaz pencereden aşağı atladım, ayağım atlarken takıldığı için biraz yere kapaklanmış olabilirdim,ama acele ederek hızla uzaklaştım ,Tyler ise bana pencereden bakmakla yetinmişti...

***

Yolda yürürken bir gece kulübü gördüm, güzel bir yere benziyordu, kapının önünde kusanlar, sarhoşluktan bayılmış,insanların rezilliği hariç...

***

Eve girdiğimde, üzerimdekileri çıkararak duş aldım, ve odama çıkarak,yeni kıyafetler giyerek, koltuğa oturdum.

Eski yaşadığım yerdeki kütüphaneden bir kitap almıştım ,onu alıp okumaya karar verdim.

Kitap o kadar sarıyordu ki zamanın nasıl geçtiğini farketmemiştim bile ,avlanmak için ormana doğru yol aldım...