6. Bölüm

•3•

Dazay
dazaydes

3.BÖLÜM; "KİMSESİZLER ZİHNİ"

Tamam, kabul ediyorum onlardan daha beter olduğunu söylediğinde fazlasıyla ürktüm. Fakat bu (yakışıklı mı yakışıklı) adamda hiç kötülükçü bir yüz yoktu.

Nasıl onlardan daha kötü olurdu aklım alamazdı. Zihnimi okuyormuşcasına "bu yüz ile kötü bir insan olmamı bekleyemezsin tabii." Dedi fakat bakışları sertleştiğinde ondan gerçektende korkmaya başladım.

 

Gözleri siyahlaşırken hâlâ bana bakıyordu. Bu beni en fazla korkutan şeylerden birisiydi. Bana zarar vereceğini düşündüğümde gözlerim sıkıca kapanırken "bu kadarı yeterli," diye fısıldadığını duydum.

 

O şu an bana çok yakın olmalıydı çünkü nefesi kulağıma değiniyordu. Dürüst olmayı seçerek "bu davranışından olumlu bir anlam çıkaramıyorum," dedim. "Çıkarmanı beklemedim zaten." Sözleri bir ergen olan kişinin söylediği saçma sapan cümlelerden oluşuyordu, kimse onun siyah gözlerini görmeden onda korku duygusunu hissedemezdi.

 

"sadece benim ne kadar kötü olduğumu anlamanı sağlayan bir işaretti." Anlamamıştım, "anlayacağın burada gözlerini siyah yapabilen kişiler en güçlü kişilerdir, eğer siyah gözlü birisini görüyorsan kaçmalısın." Kafamı salladım, "senden kaçmalıyım?" Güldü. "Peki siyah gözlülerden daha kötüleri var mı?" Diye soruyu sordum.

 

"varlar. Ama artık yaşamıyorlar gibi bir şey,nesilleri tükendi. Onlara biz Den Torunları derdik. Onlar gözlerini beyaz yapabiliyorlar, bizden daha tehlikeliler fakat çiftleşemediler ve öldüler."

"Den torunu olsaymışım keşke." Diye mırıldandım. "Den torunu olsaydın tüm gözler üzerinde olurdu." Güldüm. "Sanki bu türlü hiç farkedilmeyeceğim, ha?" Kafamı iki yana salladım. "Peki şimdi ne yapacağım? Yani nasıl buradan gideceğim?"

"buraya geldiysen soylusundur yüksek ihtimalle. Ama önce hangi soydan geldiğini öğrenmeliyiz. Soyluysan buradan gidemezsin ama soylu değilsen geri dönebilirsin." Bu sefer Den torunu olmayı değil soylu olmamayı istedim fazlasıyla.

"peki bu süreçte ne yapacağım?"

"benimle kalacaksın."

"ben? Senin gibi korkutucu biriyle kalmak? İkisi bir arada?"

"ne?"

"Mesleğin ne?"

"mesleğimi ne yapacaksın?"

"beni yaşatabilecek paran var mı onu hesaplayacağım."

"ben senin kocan mıyım?"

"Belki." bana ters ters baktığının farkındaydım.

"Mareşel'im." dedi.

bir dakika.

o... o... o... o Mareşal mıydı? En yüksek rütbeye sahip kişi. Kaç yaşındaydı ki? Bir dakika Mareşal rütbesi burada da mı vardı? Burası Türkiye miydiki? Değil miydi?

öksürdüm.

"kaç yaşındasın?" Diye sorduğumda verilen yanıtı beklemek imkansızdı. "Bereketi kaçmasın diye saymadım. En az 100 vardırım."

Yuh. Ciddili yuh. Bu yakışıklı genç adam en az 100lük müydü? "Çok gençmişsin. Peki bu rütbeyi ne zaman aldın?"

"Yaklaşık 40 yıl önceydi sanırım. Son Den Torununu öldürdüğümde aldım." en güçlü olan Den Torununu mu öldürmüştü? Bir dakika!

beynim hiçbir şeyi almıyordu! Beynimin içine yeni bilgiler sığmıyordu!

Bu gece hayırlısıyla sabaha çıksaydım iyi olurdu...

 

 

Bölüm : 29.11.2024 20:17 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...