9. Bölüm

☀️ BİR DAMLA GÖZ YAŞI ~ TEOMAN ☀️

İsa
deaht_crowdet

" Aşk, zehirdi kimisi için. Kimisi içinse her derde deva."

 

**************

 

Hayatın hiç hızlı bir dönme dolap gibi siz fark etmeden hızla döndüğünü ve bir gün arkanızı dönüp baktığınızda zamanın nasıl geçip gittiğini gördüğünüzde tatlı bir acı içinde olduğunuz bir anı hatırlıyor musunuz?

 

Ben hatırlıyorum.

Sanki Antalyaya daha dün gelmiş gibiydim.

Ama çoktan birinci ayımı devirmiştim bile.

 

Buraya gelmeden önce yalnızca 'bir yaz tatili' yapacağımı düşünmüştüm. Gezeceğim, yüzeceğim, güleceğim ve çok eğleneceğim.

 

Ama planlarımın hiçbirinde aşık olmak yoktu.

Özelliklede Kayraya. Onu ilk gördüğümde hayatımda büyük olasılıkla bir daha karşıma çıkmayacağını düşünmüştüm. Şimdiyse... Onunlaydım. Yine.

 

 

" Hadi abi ya! Atın artık şu topu! " Diye bağırdı Eren. Denizin içinde olduğumuz için saçları ıslanmış ve gözlerinin önünü kapatmıştı.

 

Yaklaşık bir saattir Bora'nın Su Topu adını verdiği uyduruk bir oyun oynuyorduk. Sadece voleybolun deniz içinde oynanan haliydi ve file yoktu. Kayra, Furkan, Emir ve Nilsu bir takımdayken Ben, Eren, Fatma ve Talya diğer takımı oluşturuyorduk. Sayılarımız eşitti. Bu el son tur olacak ve kazanan takımı bellirleyecekti. Bora Hanımcılık Kazanacak diyerek yine yalnızca figüran olarak aramızda bulunan Doğanın yanına gitmişti. Doğa ise gusül abdesti alır gibi güneş kremini kollarına bocalarken bir yandan da plajda ki kızların Bora'nın dikkatini çekme olasılığını hesaplıyor ve karşı cinsten gelecek bir tehdit için -galiba o tehdit şezlongda deminden beri uzanmış Boraya bakan Esmer Kızdı - alıcılarını açmıştı.

 

" Üç, iki bir başla! " Diyerek servis atışını yapan Emirdi. Gözlemlerime dayanarak söylüyorum ki son birkaç haftadır Emirin oldukça renkli bir kişiliği olduğunu fark etmiştim. Ve tam bir eşek şakası hastasıydı!

 

Emirin servis yaparak havalandırdığı topu Nilsu sert bir manşet vurarak bizden tarafa gönderdi. Hemen önümde duran talya pasör görevindeydi ve topu o yakaladı. Top önce Ereni, sonra beni buldu. Hızlı vir smaç hareketiyle Kayraya gönderdiğim top, kimse yakalayamadan suya düşerken Eren yüksek sesle bağırdı.

 

" İşte bu! "

 

Bizim takım tezahüratlarla denizden çıkarken Emir homurdanmakla meşguldü. " Mübarek düşman bombalıyor sanki. Azıcık yavaş atsana şu topu. " Beni kastederek söylediği şeylere istemeden güldüm.

 

Ayaklarım soğuk denizden sıcak kumlara deyince kısa bir süre titredim. Sonra vakit kaybetmeden Bora ve Doğanın yanına gidip yere serdiğim havluyu üzerime geçirip kurulandım.

 

" Maç nasıldı? " Diye sordu Bora. Uzandığı yerden doğruldu ve ben yanına kurulurken piknik çantasından iki sandiviç çıkardı.

 

" İyiydi. " Dedim uzattığı sandiviç'den ilk ısırığımı aldım. Tam kendiside yiyecekken bir el, hızlıca sandiviçi çekip aldı.

 

" Doğa, " Dedi Bora şaşkınca. " Ne yapıyorsun güzelim ? "

 

" Ay, Bora sende! " Dedi Doğa elinde ki sandiviçe zehirli maddeymişcesine tiksinerek bakarken. " Ne kadar kilo aldığının farkında değilsin galiba? "

 

Hayretle bir Doğa birde Bora arasında seken gözlerim şaşkınca kocaman açıldı. Bora'nın fiziği oldukça iyiydi. On altı yaşından beri düzenli olarak spor yapıyordu. Ayrıca sandviç tamamen el yapımıydı. Yani sağlıklıydı.

 

" Seninle sevgili olduğumdan beri on iki kilo verdim be insafsız! " diye sessizce isyan etti Sevgili kuzenim. Neden hâlâ bu toksik ilişkiden ayrılmadığını merak etmiştim. Doğa hâlâ ona bir cevap bekler gibi bakarken " Peki Hayatım. " Demekle yetindi.

 

" Ben bu kadına görûmcelik yapmak istemiyorum. " Diye kulağıma fısıldadı Talya. " Bora Abim tam bir uyuz olabilir fakat bu bile onun için çok fazla. " Ne zaman gelip de yanıma oturduğu hakkında bir fikrim yoktu.

 

" Katılıyorum. Boraya acıyorum. " Dedim ona.

 

Doğa, Borayı Instagram'da takip ettiği bir kız yüzünden sorguya çekerken bunu dinlemek istemediğime karar verdim ve buz gibi bir içecek almak için satış tezgahına gitmek üzere ayaklandım.

 

" Nereye? " Diye sordu Talya.

" İçecek bir şeyler alacağım ya, gelirim birazdan. "

 

Talya anladığını belli etmek için başını salladı. Bende onları ardımda bırakıp hedefime doğru yürümeye başladım. Talya ve Fatmanın aksine denizden çıkıp üzerimi tamamen değiştirmek yerine buna üşenip onun yerine göbek kısmından düğümlediğim oldukça ince beyaz bir gömlek ve kısa bir kot şort giymiştim. Aniden şortumun cebinde çalmaya başlayan telefonu açtım. Annemdi ve görüntülü arıyordu.

 

" Annemmmmm, " Dedim özlem dolu bir sesle. O da aynı şekilde karşılık verdi bana. " Kızımm, mis kokulum, nasılsın? "

 

" İyiyim anneciğim. " Dedim dudaklarımda tebessümle.

" Çok özledim sizi ya. Sen nasılsın? Babam nasıl, peki ya Sümen? "

 

" Ben iyiyim, Babanda iyi. Sümen'de her zamanki gibi işte yuvarlanıp gidiyoruz. "

 

Yirmi yedi dakika boyunca içecek standının önünde öylece dikilip annemle konuştum. Ta ki bir el omzumu kavrayana kadar.

 

" Elif, sırada mısın? "

 

Bir anda duyduğum sesle yerimde kaskatı kesilirken anneme onu daha sonra arayacağım ile ilgili birkaç şey söyleyip alelacele kapattım telefonu.

 

" Hayır... Yani Evet, şey yani sıradayım ama değilim yeni geldim. Off ne saçmalıyorum ben, evet evet sıradayım. " Heyecandan titreyen sesime içimden lanetler saydırdım. Onu her gördüğümde bu kadar heyecanlanmak zorunda değildim!

 

" İyi. " Dedi bu halime gülerken. " Maçta iyi iş çıkardınız. "

 

" Teşekkürler. "

 

O, tezgahtan bir bardak limonata alırken, bende milkshake otomatından çilekli ve vanilyalı içeceğimi almıştım. Beraber standtan ayrıldık. Yan yana yürürken beni gözleriyle süzdü. O an nasıl göründüğümü merak ettim. Ona güzel görünmek istiyor muydum acaba? Bu soruyu kendime sorduğumuda cevabı bulmam zor olmadı. Çünkü her kız sevdiği kişi tarafından beğenilmek isterdi.

 

Sevdiği kişi...

İlk aşk gerçekten böyle bir şey miydi?

 

" Hoş duruyorsun. " Dedi bir anda pat diye. " Tıpkı doğum günü partinde olduğu gibi. Saf bir güzelliğe sahipsin. "

 

Ve iki cümle.

Elif Alacaoğlu iki cümleyle öldü.

Kalbi heyecandan durdu.

 

" Teşekkürler. " Diye mırıldandım. Bu sefer kekelemediğim 8çin kendimi takdir etmiştim. Yanaklarımın kızardığını hissettim.

 

" Utanınca daha güzelsin. "

 

" Ne? " Dedim birden afallayarak. Kayra tam konuşacakken bir ses sohbetimizi böldü.

 

" Elif?! Nerelerdesin sen? Birazdan geliyorum dedin ama bir saatir ortalıkta yoksun. Hadi gidiyoruz. "

 

Ne yapacağımı bilemez halde Kayraya kısa bir 'sonra görüşürüz ' bakışı attım. O, inci gibi dişleriyle bana en güzel gülümsemeyi bahşederken Talyaya doğru seslendim.

 

" Tamam, geliyorum. "

 

Kayrayla olan sohbettimiz yarım kaldığı için üzgündüm ama bir yandanra taklalar atmak, hoplamak, zıplamak, dans etmek ve şarkılar söylemek istiyordum.

 

Kayra bana 'güzelsin ' demişti!

Kayra bana 'güzelsin ' demişti!

Kayra bana 'güzelsin ' demişti!

 

 

******

 

Sahilden sonra yorgunluktan çökmüş olan bedenlerimiz bizi Bora'nın evine değil, onun yerine Teyzeme yani Talya ve Boranın annesine Şevval Teyzeme gitmemize neden olmuştu. Bizle gelmelerini teklif ettiğimiz Erenle Fatma dükkanın yeterince boş kaldığını, Erenin tabiriyle 'akşamüstü bereketi' ni kaçırmamaları gerektiklerini söylemiş ve aramızdan ayrılmışlardı. Yarım saatlik yolculuğun ardından Teyzemin Side'de ki evine varmış, herkes bir köşeye kıvrılıp çoktan şekerleme yapmaya başlamıştı. Bense sanki bir plakmış gibi sahilde Kayra ile yaşadıklarımı tekrar tekrar oynattım zihnimde. Beni güzel bulduğunu söylemişti ve bu, içimide küçük bir umutfilizi yeşertmişti.

 

Acaba o da...

 

Hayır, ben platonik takıldığı için karalar bağlayan, büyük buhranlara giren, hüzünlü şarkılar eşliğinde kendini yerden yere vuranlardan değildim. Aksine, birini gerçekten sevdiysem ister karşılıklı olsun ister tek tarafları, bu duyguyu içinde tutamaz, neşeyle dolup taşardım.

 

Ama...

Bu sadece benim Kayraya duyduğum bir hoşlantıydı ama bu hoşlantının karşılık bulabileceğini hiç düşünmemiştim. Sanki Kayradan hoşlandığım ilk an, onu kendi gözümde yasaklı, imkansız ve ulaşılmaz kılmıştım.

 

Bu bir anda fark ettiğim şey içime yeni bir kurt düşürdü;

 

Acaba Kayra da beni seviyor olabilir miydi?

Bunu öğrenmek için önce bilmem gereken bazı şeyler varı.

 

" Çilekleri böyle tek tek dizeceksin kuzucuğum. " Diyerek derin düşüncelerimi böldü Teyzem. Uyku tutmadığı için mutfakta ona yardım etmeyi teklif etmiştim, ikimiz de el birliğiyle herşeyi düzene soktuktan sonra pasta yapmaya karar vermiştik.

 

Daire şeklinde ki pastaya kısa bir bakış attım. Çileklerin yarısı, benim dizdiklerim, yamuk yumuktu ve sanki deprem geçirmiş gibi ezilmişti. Teyzem ezilenleri değiştirip yamulanları düzeltirken kıkırdadım.

 

" Galiba pastacılık işini kariyer listemden sileceğim. "

 

Güldü. Sonraki yarım saat'de pasta yaptığımız için dağılan tezgahı tekrar topladık. Ardından mutfakda tüm işimiz bitince salona geçip Şevval Teyzemin favori dizilerinden birini izlemeye başladık.

 

" Bak şimdi bu kız bu adamın asistanı. Ama kız patronuna aşık. Patronu bunun farkında değil. Şurada ki sarışın kız- "

 

" Teyze, " Dedim hafifçe gülümserken. " Zaten bunu her yaz yayınlıyorlar. Bu belkide aynı diziyi altıncı izleyişim falan. Tüm olay örgüsüne hakimim yani. "

 

" Peki. " Diyerek tekrar televizyona döndü ama sanki biraz bozulmuş gibiydi. Gönlünü almak için yanağına sulu bir öpücük kondurdum ve artık bu 'klişe patron - asistan ' aşkına dayanamayacağım için yerinden kalktım. "Ben biraz dışarıda dolaşacağım. "

 

" Tamam ama fazla uzaklaşma kuzucuğum. "

 

Evden çıkıp teras kapısına ulaştım. Koltuğa oturmak yerine gövdemi ahşap korkuluklara yasladım. Bugün olanları tek tek düşünürken sesli bir şekilde nefesimi verdim. Plaj, Kayra, Teyzem ve saçma patron a

sistan sevgilileri. Birden düşünmeyi bıraktım. Ve o an aklımda yıldırımlar çaktı.

 

Acaba Kayranın sevgilisi var mıydı?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bölüm : 13.12.2024 15:07 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...