9. Bölüm

9. Bölüm

Defne Nil
defnenie

 

 

Leyla dan

 

Spor salonuna gitmiştim çıktığımda telefonumda ki 18 cevapsız aramayla şok olmuştum Berkan ı geri aradığımda

 

"Berkan ne oldu" dedim

 

"Hastanedeyiz hastaneye gel" ded

 

"Berkan ne oldu kime ne oldu" dedim

 

"Defne deniz kenarında düştü Emre ye sakinleştirici verdiler burası karışık Leyla çabuk gel" dediğinde telefonu kapattım

 

odama çıkıp çantama cüzdanımı ve tekefonumu aldım montumu giyip çıktım yol kenarında taxi bekliyordum ama lanet yoldan bir taxi bile geçmiyordu arık geçen arabalar a el kol yapmaya başlamıştım ama hiç biri durmuyordu

 

 

En sonunda yoldan geçen bir motor un önüne atladım son anda durdu kaskını çıkarttı ve bana bakarak "KIZIM SEN SALAKMISIN YOLUN ORTASINA BÖYLE ATLANIR MI" diye bağırdı

 

hızlıca yanına geçtim "lütfen lütfen hastaneye götürürmüsün beni" dedim "bir şey mi oldu" dedi beni inceleyerek "bana değil ama arkadaşımla kuzenim hastanede acilen gitmem lazım" dedim

 

 

"tamam tamam bin arkama " dedi ve elinde ki kaskı kafama geçirdi kask kafamda ağlıyordum nasılsa görünmüyordu ağladığım

 

"Sarı ağlama" dediğinde ağladığımı anladığını anladım "Ne oldu bilmiyorum ama eminim bir şey yoktur" dedi

 

"çok korkuyorum" dedim sadece "bak geldik hastaneye korkma onların seni güçlü görmeye ihtiyacı var" dediğinde

 

hastanenin önünde durmuştuk kaskı çıkarttım ve ona uzattım "cidden çok teşekkür ederim çok teşekkürler" dedim "hadi git içeri" dediğinde koşarak içeriye girmiştim

 

Gece 11 civarı Defne nin yanından çıkmıştım bahçeye hava almaya çıkmıştım ki arkamdan "Sarı" diye seslenilmesiyle oraya döndüm

 

Bugün ki motorlu çocuktu sabah tam olarak bakma fırsatım olmamıştı ama uzundu hemde baya uzundu omuzları genişti gözleri simsiyahtı belki koyu kahveydi emin değilim esmer le kumral arasında kalmıştı biraz serseri bir Vibe da vardı

 

Yanına gittim o da bana doğru ilerlemişti zaten aramızda az bir mesafe vardı o da bitmişti "iyimisin" dedi "evet sağol" dedim "arkadaşınla kuzenin nasıl" dedi "iyiler ikiside uyandı" dedim rahatlamış biçimde

"sevindim" dedi "bu arada gerçekten çok teşekkür ederim" dedim

"motorun önüne birden atlayınca intihar etmeye çalışıyorsun benide kurban olarak seçtin sandım" dedi güldüm "özür dilerim" dedim "sonra hastaneye götür beni diye gelince acaba çarptım mı diye kendimden şüphe ettim" dedi

"taxi numaralarının hiç biri açmadı hiç bir araba durmadı son çareyi önüne atlamakta buldum" dedim güldü bende güldüm"istersen bir kahve ısmarlayabilirim" dedim "olur" dedi

hastanenin kafeteryasına doğru ilerledik "Nescafe den başka bir şey var mı bilmiyorum ne içersin" dedim "kendine ne alırsan ondan olur" dedi ve bir masaya oturdu

iki kahveyi alıp bende karşısına oturdum "sen buralı değilsin galiba" dedi gülümsedim "çok mu belli oluyor" dedim "herkes anlamaz ama evet azda olsa belli oluyor" dedi

"tatil için gelmiştik buraya ama zehir gibi oldu" dedim "kaplıcaya mı geldiniz" dedi "evet hatta yarışma kazanıp gelmiştik" dedim "ne yarışması" dedi

"1 saat içinde 5 büyük boy pizzayı tek başına yemek" dediğimde şaşkınca baktı "hangi arkadaşın yaptı bunu" dediğinde gülümsedim " ben yedim" dedim içtiği kahve boğazında kaldı "Sarı sen naptın" dediğinde gülmüştüm

"teşekkürler bugün gülebileceğimi pek sanmıyordum ama başardın" dedim "Ateş" dedi elini uzatarak "Leyla" dedim elini sıkarak

bir süre sadece kahvemizi içip oturmuştuk bir anda telefonuna bildirimler gelmeye başlamıştı saat 00.00 olmuştu telefona bakıp burukça gülümsedi

"iyimisin" dedim "biliyormusun bugün benim doğumgünüm" dediğinde "cidden mi doğum günün kutlu olsun Ateş" dedim gözlerime baktı

"teşekkürler uzun süredir en içten doğumgünümü kutlayan insan olabilirsin" dediğinde üzülmüştüm belkide acımıştım bilmiyordum bu duygunun ne olduğunu ama içimde bir yer acımıştı

"bak mesela mesajları okuyayım" dedi telefonu eline alıp "Annem: doğumgünün kutlu olsun kartına para attım arkadaşlarınla harcarsın babam: motorunun doğumgünü hediyesi olduğunu biliyorsun.." derken yüzünde alaycı bir gülümseme oluştu

"Ateş" dedim "Sarı acıma bana sadece okumak istiyorum üzüdüğümden değil alıştım artık" dedi "tamam" dediğimde telefona geri döndü

"sözde çocukluk arkadaşım babamın arkadaşının oğlu bro umarım bugündür doğumgünün yarınsada takma kafana sonuçta kutluyoruzz iyi ki doğdun" diye okudu "Ateş okuma artık" dedim

"ne oldu sende mi acıdım bana bak hiç seveni yokmuş arkadaşı yokmuş ailesi bile doğumgününü kutlamamış mı dedin" dedi

"bence kimseyi tanımadan yargılama senin hayatındaki insanların aksine ben kimseyi kolay kolay küçük görmem" dedim ve ayağa kalktım "tekrar doğumgünün kutlu olsun ve teşekkür ederim iyi akşamlar" diyip yukarıya çıktım

kırıcı mı olmuştum sanki dalga geçer gibi mi olmuştum diye düşündüm merdivenleri çıkarken ama hata ondaydı nasıl bu kadar kesin bir kanı ya varabilirdi ama ucundanda haklıydı üzülmüştüm söyledikleri doğruydu şimdi motorla gidicekti kaza yaparmıydı

koşarak kantine indim bir browni kek ve mum satın aldım, bahçeye koştum motoruna ilerliyordu browni keki açtım üzerine mumu sabitleyip çantamdan çakmağımı çıkarttım

"ATEŞ" diye bağırdığımda bana dönmüştğ yanına ilerledim mumu yaktım "dilek dile ve üfle" dedim gözlerini kapattı dudaklarında çocuksu bir gülümseme vardı

mumu üfledi gözlerini açtığında gözlerinin dolu dolu olduğunu gördüm "teşekkürler Sarı" dedi

"seni kırdım diye düşündüm affettirdiysem ne mutlu bana" dedim "asıl ben özür dilerim ben çok kırıcıydım" dedi

"hani dedin ya seveni yokmuş arkadaşı yokmuş diye artık arkadaşın var" dedim

"sarı sen ciddimisin" dediğinde kafamı olumlu anlamda salladım bir anda bana sarıldı sonra ayrıldığında "özür dilerim daha önceden hiç arkadaşım olmamıştı ne yapmam gerektiğini bilmiyordum" dedi

"sorun yok" dedim "ben yarın sabah yine gelirim o zaman arkadaşım" dedi motoruna geçti elimdeki keki gösterdim "yemiyecekmisin arkadaşım" dedim "senin olabilir" dedi ve gitti

arkamdan gelen kıkırdama sesiyle elimi yüzüme vurdum Nazlı bunu görmüş olamazdı yanıma koştu ve "Lan çocuk tam senin tipin üreyin" dedi "Nazlı saçmalama arkadaşız biz" dedim hiç inanmamış bir yüz ifadesiyle bana baktı

"hıhı nasıl tanıştın arkadaşınla" dedi "buraya gelirken motorunun önüne atladım" dedim "ayy filmlerdeki gibi bir tanışma" dedi göz devirdim ve yürümeye devam ettim elimdeki keki yemeye başladım cidden mutlu olmuştu

Bölüm : 30.01.2025 23:44 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Defne Nil / Gözler Yalan Söyler mi? / 9. Bölüm
Defne Nil
Gözler Yalan Söyler mi?

91 Okunma

17 Oy

0 Takip
9
Bölümlü Kitap
Hikayeyi Paylaş
Loading...