
Demir hızla revirin önüne geldiğinde dışarda Mert’le ve Arsen’le sohpet halinde olan genç kıza baktı. Oydu işte. Çiçeği oydu. Nasıl tanımaz bir gülüşünden, bakışından, iç çekişinden nasıl tanımazdı? Tanımamıştı… Yüreği acıyla kavrulsa fa gerçek buydu. Bir adım atmak istedi ama o an Asel kahkaha attığında durup izledi. Kısılan gözleri, kahkahasının melodik sesi, elini nereye koyamayacağını bilemeyen tatlı halleri, uçuşan artık kumral olan saçları.
Saçları ya. Sapsarı olan o saçlar kumral olmuştu. Demir’in hayranlık duyduğu o saçların rengi kumraldı artık. Olsun, Demir kumral saçlarıda sever, öper, çiçek kokusunu içine çekerdi.
Çekerdi değil mi?
İzin verirdi çiçeği ona?
Ya vermezse?..
Vermezdi ki…
Bir adım atmaktan ziyade ayağını taşlı yolda sürükledi. Sanki ayağını havaya kaldıracak gücü bile yoktu. Vücudu o kadar güçsüz düşmüştü ki ruhuda ona yardımcı olamayacak kadar güçsüzdü.
Bitmesi gereken hasrete adımlarını atamayacak kadar yorgun, yaşamaya güç yetmeyecek kadar hasretti…
Bölümün baş kısımlarından ve TikTok’tan ve Instagram’dan paylaştığım kısımın daha detaylı kısmı.
Normalde Salı günleri gelen kesiti erken yayınlıyorum :).
Bu kesitte Demir’in duyguları size geçti mi?
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 85.27k Okunma |
6.1k Oy |
0 Takip |
57 Bölümlü Kitap |