24. Bölüm

4. Bölüm Kesit

Asel Demirhan
demirhan_asel

Yazar Anlatımıyla…

Genç adam sonunda isteğine kavuşarak ön koltuğa zorlukla da olsa oturmuştu lakin yola başladıkları andan beri içlerinde her birinin kötü bir his vardı. Ve bu his kalplerinde bir ağırlık bırakıyordu sanki.

Genç adam bu histen kurtulmak için arabanın radyosundan bir şarkı açmak istedi. Lakin arabanın sahibi olan Mustafa izinsiz bir şekilde arabasına dokunulmasından pek hoşlanmazdı. Bu arabanın onda manevi bir değeri vardı. Ne kadar eski bir model olsa da…

Genç adam içinde oluşan sinirle şoför koltuğunda oturan Mustafa’ya döndü. “Oğlum bir bıraksana da müzik açayım.” Tekrar elini uzatacakken Mustafa aniden elini sıkıca tuttu. “Olmaz.” Tek bir kelime söylemişti lakin bu Mert için yeterli bir cevap değildi.

Mert yanında oturan adamın neden böyle söylediğini anlamayarak “Neden?”

Mustafa ise genç adamın elini tutmaya devam ederken, umursamaz bir şekilde omuz silkti. “Olmaz işte.”

Daha yeni tanışmış olsalar da sanki yıllardır tanışan gıcık bir arkadaş gibi birbirlerine iyi davranmıyorlardı. Bu durum genç kadının dikkatini çekse de şu an o ikilinin ellerine bakıyordu. Elindeki kitabı açık tutmaya devam ederken dizlerine yasladı ellerini. Yüzünde alaylı bir ifade olmasını umursamadan “Birbirinize bu denli âşık olduğunuzu belli etmeyin.”

İki adam şaşkın bakışlarla genç kadına döndü. Ani dönmesinden dolayı Mustafa saniyelik aracın kontrolünü kaybederken, araç yolda sağ sola doğru gitmişti. Mert direksiyonu can havliyle tutmaya çalışırken, Mustafa zaten sıkıca tutuyordu.

Sonunda araç düz bir şekilde gitmeye başladığında Mert “Dikkat etsene lan. Ya ölseydik?”

Mustafa mahcup dolu bakışlarla baktı ikiliyle. “Kusura bakmayın.” İçten içe büyük bir pişmanlık hissetmişti. Gittikleri yol tam olarak iyi bir yol değildi. Bu yüzden ekstra dikkat etmesi gerekirken hata yapmıştı.

Mert, adamın mahcup dolu sesini duymasıyla içi burkuldu. “Sorun değil.” Yüzünü güldürmek istediği için “Hem hala sağlamız. Ayrıca öbür tarafa gidersek sana cennetten erik atardım. Ekşi ekşi.” Resmen ağzının suyu akmıştı. Ah şimdi tuzlu bir erik olacaktı.

Mustafa hafif bir şekilde kaşlarını çatarken “Niye ben cehenneme sen cennete gidiyorsun?”

Mert dağılan saçlarını eliyle düzeltirken, yandan bir bakış attı Mustafa’ya. “Sence bu yakışıklılıkla cehenneme gider miyim?”

Mustafa göz devirerek yola odaklanırken, genç kandın arkadaşının bu egosuna sinir olmuştu. “Tabi ne yakışıklı ne yakışıklı.”

Mert arkasına dönerek arkadaşına dehşet bir ifadeyle baktı “Ne yani çirkin miyim?”

Genç kadın yüzünü tuhaf bir şekle sokarken “Yani… Bilemedim… Şimdi daha yakışıklı birileri görmüştüm.”

Mert kaşlarını derin bir şekilde çatarken “Kim?”

Genç kadın aklına gelen isimlerle gülümsedi. “Misal Polat’ım veya Agah’ım. Ya da Miran’ım. Daha saymamı ister misin?”

Mert’in yüzü düşerken önüne döndü. Mustafa ise genç adamın bu hallerine kahkaha atmamak için zor duruyordu.

Mert bu durumu fark ederek tam bir şey diyecekken, geçtikleri yolda araba bir şeyin üzerinden geçti. Yaklaşık yirmi saniye oldu olmadı o yolda büyük bir patlama sesi duyulurken Mustafa aracın kontrolünü kaybetmemek adına çabalar vermeye başlamıştı. Arabadaki herkes bir yere savrulurken, emniyet kemerleri onların sabit kalmasında yardımcı oluyordu. Duyulan acı çığlıklar ise hız kesmeden devam ediyordu.

Genç adam kullandığı aracın kontrolünü tam olarak eline alamazken çarpması kaçınılmaz olmuştu.


Kesit sonu.

Kesit hakkında ne düşünüyorsunuz?

Bu arada yeni bir karakter giriyor kitaba. Aslında yeni değil bir bölümde vardı asker ekibinden biri. Sizce kim? İpucu; Asel’in küçüklük zamanlarından biri.

Kesiti biraz geciktirmiş oldum kusura bakmayın lütfen.

Güneşli ve çiçek kokulu günler dilerim…

Bölüm : 06.05.2025 11:13 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...