Hepinizden özür dilerim

Hepinizden özür dilerim özellikle bu kurguyu severek okuyanlarınızdan. Arkadaşlar bu kurguya ilk başladığımda ani bir karar vermiştim ve çok heyecanlıydım. Ama nedense aklımda olanları bir türlü yazıya dökemedim. İlk başta yazım dilini sevmedim bazı bölümleri üç kez düzenledim. Ama yine olmadı. Devamını bir türlü yazamadım. Yeni bölümün yarısına kadar bitmişti lakin devam edemedim. Hem içime sinmediğinden hem bir türlü yazıya dökemediğimde hem de nedense bu sıralar biraz depresyonda gibiyim. Heralde Demirhanlar’ın devam hikayesini yazmam gerektiği ve sınavlarımın başladığı içinde olabilir.

Bir karar vermek istiyorum. Aslında bundan sonra her kurguma uygulamaya çalışacağım bir şey de var. Öncelikle kurgularımın sadece tanıtımını yazıp size yayınladıktan sonra sadece hikayenin yazımı bitiğinde yada bitmeye yakın olduğunda yayınlamaya karar verdim. Tabi Deniz Kıyısındaki Çiçek dışında. Onun için hala çabalıyorum.

Şimdi karar verme sırası sizde. Bu kurguyu duraklatıp yazdığım aktif kurgu bitiğinde en baştan mı yazarak hikayeyi yayınlamamı mı istersiniz?

Yoksa

Silmemi mi?

Hikayeyi baştan yazsam bile isimleri değiştirmeyi düşünmüyorum ama belli olmaz. Hikayenin başlangıcı bile çok farkı olur. Her şeyiyle değişse de bazı şeyler aynı kalır gibi. Yinede hiçbir şey için söz vermek istemiyorum. Tekrar dönmek istesem de zaman gösterecek gibi.

Sizden tekrar özür diliyorum. Yarı yolda bırakmış gibi oldu. Ama arka planda içimde yaşadığım duygu değişimleri bana sıkıntı çektiriyor. Ve bu kurguyu yazmak nedense sor geliyordu. Yazım dili zaten sıkıntıydı benim için ilk o hevesimi kaçırmıştı. Bu yüzden zaten yazdığım kurgu bitiğinde bu kurguyu en baştan yazmak istemem ama karar sizin.

Güneşli günler dilerim…