103. Bölüm

103. Bölüm | Final

Deniz Deniz
deniz34

Evden davul zurna eşliğinde çıkış yaparken babam beni Can’a teslim etmişti. Ağlamamak için kendimi zor tutsam da olmamış, gözlerimden damla damla yaşlar akmıştı. Yine de kendimi sıkmıştım ardı arkası gelmemesi adına.

Düğün arabamıza binip yola çıkarken Can yanımda elimi tutmuş “çok güzel olmuşsun, tıpkı peri kızı gibisin.” Dedi büyülü sözlerle.

“pek o tipim kalmadı, sanırım makyajım bozuldu.” Dedim burnumu çekerken. Her ağladığımda burnumun akması ne zaman duracaktı merak ediyorum gerçekten. Bir de ben ağlamaya başladığımda susmayı unutanlardandım. Ağlamamak için kendimi sıktıkça daha fazla ağlayasım geliyordu. Aklıma daha farklı şeyler getirip derin nefesler alarak olmayan ağlama sebebimi de unutmak istiyordum. Zaten ailemden ayrı yaşıyordum ben, neden bu kadar duygulanmıştım ki?

“hayır makyajın gayet güzel duruyor, zaten makyajsız da güzelsin sen hayatım. Bunları takma kafana boş ver.” Dedi Can yanağımdaki nemi eliyle hafif hafif silerken.

“ben makyajı seviyorum ama, kızlar halleder gidince, neyse.” Dedim.

“sen nasıl istersen.” Dedi saçlarıma bir öpücük bırakırken.

“senin neden gözlerin doldu ki?” dedim evin önünde onu gözleri dolu dolu gördüğümü kastederken. Sonrasında kolayca normale dönmüştü ama ya da bilemiyordum, o kısmı ben kaçırmış olabilirdim.

“seni öyle görmek duygulandırdı. Hayatımda gördüğüm en güzel kadın benim karım.” Dedi tekrar gözleri dolduğunu görürken.

“saçmalama Can, ağlama sakın, ben de ağlarım yoksa. Zaten hazırım ağlamaya.” Dedim tekrar burnumu çekerken.

“ağlamıyorum ben, duygulandım sadece güzel karım.”

Uzanıp yanağına bir öpücük kondurdum. “seni çok seviyorum.”

“ben de seni çok seviyorum canım.” Dedi o da yanağıma öpücük kondururken.

Düğün yerimiz yakın olduğundan hemen ulaşırken arka kapıdan girmiştik biz. Odada makyaj masasında direkt makyajımı kontrol ederken aslında bozulmadan durduğunu fark etmemle içim rahatlamıştı.

Kendimi rahatça bir yere oturturken derin bir nefes aldım. Heyecanım başlamıştı desem yeriydi. Buradan sonra da direkt uçağa gidecektik. Fazlasıyla yoğun bir gündü.

Ela elinde çantayla giriş yaparken “elbiselerin burada, unutmadan getireyim dedim.” dedi.

“çok iyi yapmışsın, hemen çıkmamız gerekecek çünkü.” Dedim derin derin nefesler alırken. Heyecanım giderek katlanmaya başlamıştı ve dışarıdan epey kalabalık olduğuna dair sesler geliyordu.

“biz çok kişi çağırdık mı, neden bu kadar çok ses var?” dedim merakla.

“dışarıda özel misafirleriniz de var.” Dedi Şennur içeri girip gülümserken.

Can’la kısa bir süre bakıştıktan sonrasında “özel misafirler?” dedik aynı anda.

“çıkınca görürsünüz. Ufak bir sürpriz sadece.”

İkimiz de anlam veremesek de “ne zaman çıkacağız?” dedim merakla.

Can saatini kontrol ederken “aslında ufaktan kalksak iyi olur. Davetiyedeki saate birkaç dakika kalmış.” Dedi.

“fotoğrafınızı çekeyim, durun.” Dedi Şennur. Telefonuyla birkaç poz çektikten sonrasında “tamamdır, çıkabiliriz.” Dedi.

Hep birlikte dışarı çıkarken alana çıkmadan öncesinde birkaç saniye bekledik.

“kalbinin sesini buradan duyabiliyorum.” Dedi Can gülümserken.

“ben de seninkini duyabiliyorum ama hepsi tanıdığımız, sevdiğimiz insanlar, neden böyle olduk ki?” dedim meydan okurcasına.

“bilmem.” Dedi elimi tutarken.

Giriş müziğinin çalmasıyla birlikte derin bir nefes alarak birlikte alana giriş yapmaya başladık. Can’ın burada oynadığı takımdaki yerli yabancı herkesi görmüştüm. Hepsi bize tezahürat yaparken bir de yurt dışında oynadığı takımdakileri de görmemle Can’a baktım. Epey şaşkın ve mutlu gözüküyordu. Onlardan da tezahüratlar yükselirken orta alana geçip ilk dansımızı yapmaya başladık.

“herkes burada.” Dedim gözlerinin içi parlayan Can’a.

“ben takımın tamamını beklemiyordum bile. Davet etmiştim ama gelemeyeceklerini söylemişlerdi.”

“bence sana sürpriz yapmak istediler ve gerçekten de yaptılar.” Dedim gülümserken.

“öyle oldu.” Dedi şaşkınlığını üzerinden atamadığı mutlulukla.

“gelin ve damat gelenleri mi konuşuyor ilk dansta?” diye sordum bir anda çünkü ne konuşulduğu konusunda bir fikrim yoktu.

“bilmiyorum da bizimki öyle olmuş oldu.” Dedi gülerken.

“zaten normal bir şey beklemezdim.” Dedim ben de onunla gülmeye başlarken.

“saati kaçırmamamız gerekiyor ama, aklımızda olsun.” Dedi.

“benim saatim yok, o iş sende kocacım.” Dedim yanağına bir öpücük bırakırken.

“hatırlatmak da senden ama karıcım, ben unutabilirim, saati kaçırabilirim.” Dedi o da yanağıma bir öpücük kondururken.

“gençler, yavaş biraz.” Dedi Halim, Ela ile dans ederek yanımıza yaklaşırken.

“ne yaptık be abicim, alt tarafı karımı yanağından öptüm.” Dedi Can.

“bilemiyicem artık, aile var burada.” Dedi şakayla.

“biz de aileyiz.” Dedi Can da şakayla karışık.

“henüz çocuk göremiyorum.”

“ben de göremiyorum, yenge sende gaz sıkışması var herhalde.” Dedi Can.

Kahkaha atarken aralarındaki atışma tatlı tatlıydı.

“selam gençler.” Diyerek Seyit yanımıza Şennur ile dans ederek yaklaşırken. “neye gülüyorsunuz bu kadar?”

“Ela’nın gaz sancısı olduğunu söylüyor da ona gülüyoruz.” Dedi Halim göz kırparken.

“zaten öyle değil mi, komik olan nedir?” dediğinde hepimiz bir kahkaha daha attık.

“güldürmeyin artık, doğurucam!” dedi Ela kahkahasını bastırmaya çalışırken.

“aman diyim Ela, bugün olmaz.” Dedim.

“benim çocuğum istediği zaman gelebilir, ne zaman istersen doğurabilirsin karıcım.” Dedi Halim.

“izin verdiğin için sağol Halim, kolaysa sen doğur.” Dedi Ela ani bir hormon patlaması siniri yaşarken. Arada böyle yükseliyordu ama tamamıyla hormonlardan olduğunu bildiğimizden alttan alıyorduk.

“keşke öyle olsa hayatım, inan ben doğururdum.” Dedi Halim. Hepimiz gülmemek için kendimizi zor tutarken Ela’nın kahkahasıyla biz de derin bir nefes alıp gülmeye başladık.

“sen doğrana kadar ben 9 kere doğururdum, canının kıymetli olduğunu biliyorum ben.” Dedi Ela kahkahalarının arasında.

Müziğin durmasıyla Can elimi tutarken birbirimizden uzaklaştık yavaşça. Herkes müzik eşliğinde oynamaya başlarken biz de misafirlere hoş geldin demek adına masalara yanaştık.

Herkesle ufak ufak sohbetler ederek masaları gezerken arkadaşlarıyla uzun uzun sohbetlerde bulunmuştur. Misafirlerin çoğu da horon eşliğinde oynuyorlardı. Birazdan biz de aralarına katılacaktık muhtemelen. Can’ın takımıyla sürprizi nasıl ayarladıklarının muhabbeti dönüyordu ve baya eğleniyorlardı. Arada kulübe gidip geldiğimden hepsiyle hemen hemen bir sohbetim vardı ve bana direkt Türkçe olarak yenge demeyi tercih ediyorlardı. Sanırım Can söylemişti. Sohbetlerine beni de dahil etseler de Can daha fazla uzatmak istemezcesine sohbeti kısa keserken bizi de horona dahil olmuştuk.

Oyunlar eşliğinde baya oynarken bilen bilmeyen herkes de dahil olduğundan baya komik, renkli sahnelere şahit olup kahkahalara boğulmuştuk. Ben bir düğünde bu kadar eğleneceğimizi hayal etmemiştim. Hiçbir düğünün de zaten bizimki gibi olmasını beklemiyordum. Fazlasıyla farklı olduğu kesindi. Her milletten insanın olması bir kere fark konusunu epey açıyordu.

“Can, saati unutma.” Dediğimde saatini kontrol etti.

“çıkmamız gerek, geç bile kaldık.” Dediğinde bizimkilere saati gösterip işaret verdik.

Ortamda sessizlik sağlanırken “geldiğiniz için çok teşekkür ederiz, bu mutlu günümüzde yanımızda olarak bizi daha da mutlu ettiniz. Eğer isterseniz eğlenceye devam edebilirsiniz, tüm ekip burada olacak ama bizim uçak saatimize az kaldığından çıkmamız gerekiyor, tekrar teşekkürler, herkese iyi eğlenceler!” dedi Can. Seyit Can’ın dediklerini çevirirken biz de ufaktan salondan çıkış yapmıştık.

Odada hızlıca üzerlerimizi değiştirmeye giderken kızların yardımıyla gelinlikte çıkmıştım. Ela’nın getirdiği çantadan da elbisemi alıp üzerimi değiştirdikten sonrasında derin bir nefes aldım. İşte gidiyorduk ve bu en zor kısmıydı.

Odadan çıktığımızda Can'ın çoktan giyinmiş, kapının önünde duran ailelerimizle vedalaştığını görmüştüm. Yutkunurken ben de herkesle tek tek vedalaşmıştım. Yutkunmakta zorluk çekerken gözlerimden birkaç damla yaşın da akmasına engel olamamıştım.

Can beni kolunun altına alırken ben de beline sarıldım. Destek alıyordum ondan. Sevdiğim adamla gidiyordum neticede.

“her şey için çok teşekkür ederiz, hepinizi çok seviyoruz.” Dedim gözümden akan yaşları silerken.

“her şey için teşekkürler tekrardan. Birce’ye çok iyi bakacağım. Aklınız bizde kalmasın, zaten sık sık da geleceğiz.” Dedi Can da.

Her bir ağızdan bir ses çıkarken herkese tekrardan sarılıp arabanın olduğu yere doğru gittik. Bu sefer aileler hariç arkadaşlarla birlikte kalmıştık.

Öncesinde Halim’e sarıldım sıkıca. Her şey onun sayesinde olmuştu, o gün benim için Umut’u aramasaydı her şey çok farklı olabilirdi. Sonra Umut’a sarıldım. Onunla da zaten çok güzel vedalaşmıştık. Gözümden akan birkaç damla yaşı silip ağlamamamı tembihlemişti. Seyit bir abi edasıyla sarılırken kızlara sarıldığım an ağlamaya başlamıştım. Benim en güzel arkadaşlarımdı onlar. Ela bunca yıldır kız kardeşim olmuştu, sonra da Şennur dahil olmuştu aramıza ve bana birçok kez yol göstermişlerdi.

Çok seviyordum onları.

“ağlama artık Birce.” Dedi Şennur.

“kolaysa sen ağlama.” Dedim gözünden akan yaşı gösterirken.

“ya bir arkadaşım olmuştu yakında işte, sen de şimdi böyle ağlayınca içim burkuldu.” Dedi yaşlarını silerken.

“benim de öyle oldu.” Dedim omuz silkerken.

“Ela sen de ağlama, ben gelene kadar da doğumu bekle.” Dedim gülümserken.

“daha fazla içimde tutamayabilirim Birce, kusura bakma. Çocuğum sağlıkla gelsin, sen sonra da gelsen olur canım.” Dedi Ela.

“sağlıkla gelsin inşallah.” Dedim gülümserken.

“hanımlar, vedalaşma bittiyse baya gecikmeye başladık.” Dedi Can.

“bitti.” Dedik aynı anda.

Yüzümüzde buruk gülümsemeyle arabaya binerken Can’ın yanındaki yerimi almıştım.

Kısa sürede havaalanında olurken Can’ın hayranlarıyla ufak bir fotoğraf ve konuşma mesaisinin ardından uçağa binebilmiştik.

Bambaşka bir dünyaya giriş yapıyordum artık. Her şey değişiyordu hayatımda bir bir. Özellikle Can hayatıma girdikten sonra bütün hayatım güzelliklerle dolmuştu. Hayatımı bana kolaylaştıran Can mıydı yoksa kaderim bu noktadan sonra mı güzelleşiyordu bilmiyordum ama şu an her şeye şükran duyuyordum. Özellikle yanımda oturmuş ellerimi tutmuş kocama karşı. Hayatımda en öncelikli insan olmuştu kısa sürede.

Belki ilk başta her şey farklıydı ama birçok şeyi birlikte değiştirip aşmıştık. Bu dünyadaki en huzurlu şey sanırım sevdiğin insanın yanında sağlıklı bir şekilde olabilmekti. Elini tutabilmek, yanağına bir buse kondurabilmek bile bir nimetti. Benim en değerli varlığımdı. En değerli hazinem. Can’ım.

 

 

 

Final.

 

 

 

Bölüm : 25.07.2025 21:02 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Deniz Deniz / Kadem / 103. Bölüm | Final
Deniz Deniz
Kadem

43.47k Okunma

3.48k Oy

0 Takip
103
Bölümlü Kitap
1. Bölüm | Market2. Bölüm | İzin3. Bölüm | Talip4. Bölüm | İlk Müşteri5. Bölüm | Ferhat6. Bölüm | İftira7. Bölüm | Polis8. Bölüm | Kan9. Bölüm | Duvar10. Bölüm | Eczane11. Bölüm | Banyo12. Bölüm | Arkadaş13. Bölüm | İstek14. Bölüm | Zorunlu Geçiş15. Bölüm | Manevra16. Bölüm | Tarih17. Bölüm | Kan18. Bölüm | Bengü19. Bölüm | Halim20. Bölüm | Kuyumcu21. Bölüm | Ayşe22. Bölüm | Süt Kardeşim23. Bölüm | Anlaşma24. Bölüm | Normal25. Bölüm | Kaçalım26. Bölüm | Bağımsızlık Çığlığı27. Bölüm | Can Altan28. Bölüm | Güven29. Bölüm | Jest30. Bölüm | Liste31. Bölüm | Araba32. Bölüm | Alışveriş33. Bölüm | Magazin34. Bölüm | Bataklık35. Bölüm | Karar36. Bölüm | Dikkat Uyarısı37. Bölüm | Senin İçin38. Bölüm | Senin Yüzünden39. Bölüm | Maç40. Bölüm | Gol41. Bölüm | Parti42. Bölüm | Kalp Atışı43. Bölüm | Bittiği Yer44. Bölüm | Şans Hediyesi45. Bölüm | Cam46. Bölüm | İyi-Kötü Fan47. Bölüm | İlk Adım48. Bölüm | Ziyaret49. Bölüm | Maç Bileti50. Bölüm | Hala51. Bölüm | Bavullar52. Bölüm | Farklı Duygular53. Bölüm | Kız Günü54. Bölüm | Kendime Saygımdan55. Bölüm | Prenses56. Bölüm | İkinci Uçuş57. Bölüm | Tanışma58. Bölüm | Dökülen Çay59. Bölüm | Şelale60. Bölüm | Emre61. Bölüm | Caner Alkan62. Bölüm | Acı Su63. Bölüm | Hediye64. Bölüm | Yılbaşı65. Bölüm | Karadeniz Gelini66. Bölüm | Horon67. Bölüm | Kuru Ekmek68. Bölüm | Konuk Sözü69. Bölüm | Büyü70. Bölüm | Ayrılış71. Bölüm | Evlilik Teklifi72. Bölüm | Alışveriş Merkezi73. Bölüm | Balık74. Bölüm | Best Yenge75. Bölüm | Müsait76. Bölüm | Vlog77. Bölüm | Canlı Yayın78. Bölüm | Açık Hedef79. Bölüm | Tartışmalı Maç80. Bölüm | Sınanmak81. Bölüm | Uykulu Gün82. Bölüm | Otel83. Bölüm | Karşılamaya Gidiş84. Bölüm | Kız İstemesi85. Bölüm | Düğün Tarihi86. Bölüm | En Doğru Karar87. Bölüm | Rutine Dönüş88. Bölüm | Kiralanma89. Bölüm | Bencil90. Bölüm | Son Antrenman91. Bölüm | Telefon92. Bölüm | Crush93. Bölüm | Aldatmadım94. Bölüm | Potansiyel Eltim95. Bölüm | Susmayacağım96. Bölüm | Yüzleşme97. Bölüm | Yalan mı?98. Bölüm | Konuşalım99. Bölüm | Emanetim100. Bölüm | Yakışıklı Topçu101. Bölüm | Evimiz102. Bölüm | Beyaz Atlı Prensmiş103. Bölüm | Final
Hikayeyi Paylaş
Loading...