62. Bölüm

62. Bölüm | Acı Su

Deniz Deniz
deniz34

Duşumu alıp bakımlarımı yapmış ve pijamalarımı giyinmiştim. Eşyalarımı odama çıkartırken ayıp olmaması adına üzerime kapşonlu alıp tekrar aşağıya indim. Salona baktığımda Can hariç herkesin burada oturduğunu görmemle gülümseyerek yanlarına gittim.

“sıhatler olsun kızım.” Dedi Serdar baba.

“teşekkür ederim baba, çok iyi geldi.” Dedim.

“kız sen parfüm mü sıktın gece gece, mis koku geldi.” Dedi Alkan.

“gece parfüm sıkmak tercihlerim arasında olmuyor genelde. Saçıma sprey sıkmıştım, onun kokusu olabilir.” Dedim otururken.

“neymiş bunun markası, ben de alayım.” Dedi yanıma gelip saçımı koklarken.

“kız şeyini ne yapacaksın oğlum, Allah Allah.” Dedi Ayşe anne.

“eltisine alacağım annecim, o da büyük gelinin gibi güzel koksun.” Dedi Alkan göz kırparken.

“sen o gelini bana getir de bütün her şeyini ben alacağım.”

“büyük konuşuyorsun bak Ayşe hatun.”

“konuşmuyorum, getir bak bakalım neler oluyor.”

“ama büyük gelininin yanında küçük gelinine bir şeyler alacağını söylüyorsun. Ayıp değil mi annecim? Bu kıza bir çöp bile almadın daha.” Dediğinde ne diyeceğimi bilemezcesine yerimde dik oturmaya başladım.

“ona da alacağım tabi, o benim ilk kızım. Bir fırsat olmadı kızım, kusura bakma. Kırk yılda bir bu delinin doğru diyeceği tuttu.” Dedi Ayşe anne.

“hayır hayır, hiç gerek yok. Benim zaten her şeyim var. Çok teşekkür ederim.” Dedim gülümsemeye çalışırken. Bir de bu aileye vicdan azabıyla yaklaşmak istemiyordum. Beni gerçekten gelini zannediyorlardı. Mahcup oluyordum.

“olur mu kızım öyle, bu dedi diye değil, gerçekten içimden geldi sana hediye almak. Sadece bir fırsatım olmadı çarşıya çıkmaya.”

“olsun, yine de beni düşünmeniz bile benim için çok değerli. Çok teşekkür ederim.”

“oy güzel kalbini öperim ben senin. Benim oğlum nerede buldu senin gibi güzelini, ne sevap işledi hala çok merak ediyorum.” Dedi Ayşe anne.

“abimin pek sevap işlediği görülmez ama arada bir şey yapmış olmalı. Belki senin işlediğin sevaplardan birinin kabulüdür anne.” Dedi Alkan aydınlanmışçasına.

“valla ben bilmiyorum da çok şanslıyız gerçekten güzel kızım. Oğlumun gözlerinin içini bir futboldan konuşurken bir de sana bakarken bu kadar parladığını gördüm.” Dedi Serdar baba.

“estağfurullah.” Dedim mahcupça.

Alkan kolunu omzuma atarken “utanma yenge, biz abimden bu eve dişi sinek getirmesini bile beklemiyorduk. Sen bizim gerçekten sürprizimizsin.” Dedi.

Gözlerimi kısıp ona samimiyetsizce gülümsedim. Resmen kadını bana karşı hediye alması için doldurmuştu. Alkan anlamışçasına kahkaha atmamak için kendini tutarken bakışlarımı ondan alıp ıslak saçlarla içeri giren Can’a kaydı. O da pijamalarını giyinip üzerine kapşonlu geçirmişti.

“ne yapıyorsun sen, kalk oradan.” Dedi Alkan’ın kolundan tutup kaldırırken.

“oturuyorduk be abi.” Dedi Alkan diğer koltuğa geçerken.

“otururken eline koluna sahip çıkacaksın o zaman.” Dedi Can çatık kaşlarla yanıma otururken.

“oğlum, Birce onun yengesi, saçmalama.” Dedi Serdar baba.

“Alkan da benim nasıl bir adam olduğumu biliyor baba. Sevmem böyle şeyleri.”

“tamam beyler, yeter artık. Kızı gerdiniz iki dakikada.” Dedi Ayşe anne bana bakarken. Bu evde her saniyem mahcupça mı geçecekti yoksa bu akşama mı özeldi?

Can dizlerimde duran elimi alırken parmaklarımızı birbirine kenetleyip diğer eliyle de elimle oynamaya başladı. Bu hareketi içimde bir şeyler kıpırdanmasına sebep olsa da kendimi tutuyordum. Elimi geri çekmek istiyordum ama herkesin gözü memnuniyetle üzerimizde olduğu için bir şey de yapamıyordum.

“ne konuşuyordunuz böyle, bir anda sessizlik oldu.” Dedi Can.

“ay oğlum ben bir merkeze gidemedim ki Birce’ye bir hediye alayım. Bu deli onu dedi de onu konuşuyorduk.” Dedi Ayşe anne.

“anne, gerçekten bir şeye ihtiyacım yok. Çok şükür her şeyim eksiksiz.” Dedim tekrar.

“yok kızım, zaten ihtiyaçlarını görmeyeceğim, merak etme sen. Onu Can yapar sana. Ben hediye alacağım sadece.” Dedi.

Can’a sen de bir şey söyle dercesine baksam da hiç oralı değildi.

“Birce çok abartılı şeyler sevmiyor anne, haberin olsun.” Dedi Can.

Şaşkınca ona baktım.

“Can.” Dedim ne diyeceğimi bilemezken.

“anladım ben zaten oğlum, o iş bende.” Dedi Ayşe teyze de gülümserken.

Tuttuğu elimi hafiften sıkıp uyarsam da hiç oralı değil gibi baş parmağıyla elimi okşadı. Delirmelikti resmen.

“biz artık yavaştan kalkalım, yarın suya götüreceğim Birce’yi.” Dedi Can.

“aaa, ben yarın o zaman malzemeleri ayarlıyayım. Siz yatın.” Dedi Ayşe teyze.

“iyi olur.” dedi Can. Ne malzemesiydi bilmiyordum. İnşallah çok zahmet edecekleri bir şey değildi.

“iyi geceler.” Dedim ayağa kalkarken. Herkes karşılık verirken sessizce yukarı çıktık.

“Birce.” Dedi elimi bırakmazken.

“efendim?” dedim.

“rahatsız olduğun bir şey mi var?”

“evet.” Dedim iç çekerken. “iki gün sonra ayrılacağız ama o kadın bana hediye alacak. İki gün sonra ayrılmamız bile mahcup olmama yeterliyken bir de o hediyeyi kabul etmek zorunda kalacağım. Kadın seninle evleneceğimi düşünüyor.” Dedim sessizce fısıldarken.

“annem herkese hediye almayı sever. Seni de tanımadığı, ne seveceğini tahmin edemediği için bu zamana kadar beklemiş, yoksa ilk geldiğin dakika o hediye sana ulaşacaktı.” Dedi.

“rahatsız oluyorum yine de. İleride olacakları bilseler bu kadar rahatsız olmayacağım.”

“gerek yok buna. Onlara umut oldun, öyle düşün.” Dedi gülümserken.

“o umutları kursaklarında kalacaklar. Ben dayanamıyorum. Her şeye dayanırım ama bu kadar iyi insanları kandırmaya kıyamıyorum.”

“gittiği yere kadar Birce, sonrasında gerçekten herkes için en iyisi olacak.”

“sanmıyorum. Onlar için belki dediğin gibi olur, gelen kadın beni unutturur ama ben unutamayacağım şeyler yaşıyorum, üzerine bir de aldığı hediye bana yıllarca bugünleri hatırlatacak.”

“o zaman bugünlerin keyfini çıkart Birce.” Dedi öpmek için bana yaklaşırken.

Bir adım geri çekilirken “bence biraz mesafe koysak daha iyi Can. Çünkü aklımdaki senle yaptıkların çok fazla uyuşmuyor. Sana bunu yakıştıramıyorum.” Dedim.

“neyi yakıştıramıyorsun?” dedi şaşkınca.

“yaptıklarını işte, hadi iyi geceler.” Dedim odama girip kapıyı kapatırken.

Resmen, ben artık hür bir kadınım Süleyman, nikah olmadan bunun adı zina olur, diyen Hürrem’e dönmüştüm. Ne saçmalıyordum ben?

Sabah gözlerimi yine erkenden açarken kalkıp üzerimi değiştirdim. Rahat bir şeyler giyindim, yürüyecektik çünkü. Saçlarımı da at kuyruğu yaptıktan sonrasında sadece rimel ve ruj sürüp parfüm sıktım. Bugün makyaj yapasım yoktu. Bir de zaten dağ tepe yürüyecektik, ne gerek vardı makyaja?

Aşağıya indiğimde enfes bir sofra beni karşılarken “günaydın anne.” Dedim Ayşe anneye sarılırken.

“günaydın kızım, nasılsın?” dedi o da bana sarılırken.

“süper uyumuşum, dünden eser kalmamış. Sen nasılsın?”

“ben de iyiyim, şükür. Hadi bakalım, geç o zaman masaya enerjini toparla.”

“yapacak bir şey varsa yardım edeyim.” Dedim elindeki dilimlediği salatalığa bakarken.

“yok yok, sadece bu kaldı zaten. Hadi sen geç.”

Dediği gibi dün oturduğum yere otururken Can ve Alkan gelip “günaydın.” Dediler aynı anda.

“günaydın.” Dedim ikisine de. Onlar direkt masadaki yerlerini alırlarken arkadan Serdar baba gelmişti.

“günaydın.” Dedi gülümseyerek.

“günaydın baba.” Dedik üçümüz de aynı anda. Herkes bir an birbirine bakarken gülümsedim.

Keyifli bir kahvaltının ardından Can, Ayşe annenin hazırladığı sırt çantasını takarken birlikte evden çıktık. Sessiz sakin yolda ilerlerken “buradan.” Diyerek bir bahçeye doğru giriş yaptı Can. Arkasından onu takip ederken manzaranın keyfini çıkarta çıkarta gidiyordum.

Dediği yere geldiğimizde aradan neredeyse yarım saat geçmişti. Belki daha uzundu, bilemiyordum. Biraz da oyalana oyalana gittiğimiz için olabilirdi.

Derenin yanında, yerde kazan gibi çukur oluşmuş ve etrafı turunculaşmış suya baktım. Can çantasından bardak çıkartırken önce bardağı çalkalayıp sonra içini doldurdu. Ben kendi içecek zannederken bardağı bana uzatmasıyla aldım.

“3 yudumda oturarak iç.” Dedi.

“tamam.” Dedim onun gibi derenin yanına çökerken.

Hafif asitli, demir gibi bir tadı vardı. Maden suyu kadar asitli değildi ama asidini net bir şekilde alıyordum.

“bundan bizim köyde de var.” Dedim heyecanla. Gerçekten bizim orada da vardı.

“Karadeniz’in çoğu yerinde çıkıyor ama sizin orada da olduğunu bilmiyordum.” Dedi şaşkınca.

“biz acı su diyoruz buna. Ben bayılırım.”

“o zaman bir bardak daha.” Dedi gülümseyerek bardağımı doldururken.

Tekrar içmeye başlarken “sen de içsene.” Dedim.

Bir şey demeden kendi de bardağını doldurdu. O da yudumlarken temiz havayla müthiş olmuştu gerçekten. Keyfim yerine gelmişti.

Telefonumu çıkartıp hemen birkaç fotoğraf çektikten sonrasında kadrajıma Can’ın da girmesiyle onun da bir fotoğrafını çektim. Ön kamerayı çevirip bir de selfie yaptıktan sonrasında hemen sosyal medyaya yükledim. Eğer daha sonraya ertelersem mutlaka kalırdı.

Telefonu cebime koyarken o da eve götürmek için 1 şişeyi doldurmuştu bile.

“biz eve gidene kadar bu su bozulur Can, çok alma.” Dedim.

“ben de onu düşündüm ama götürmek de istiyorum.”

“ben de her seferinde götürmeyi denerdim ama su turuncu oluyor, asidi kaçıyor.”

“ne yapalım o zaman?” dedi şişeyi doldurmayı bırakırken.

“bence bir şişe doldur, bir de annemler için de doldur, bozulmazsa senden bir bardak alırım, gerisini sen içersin.” Dedim.

“olmaz öyle.”

“olur olur, ben zaten her seferinde içiyorum bu sudan. Özleyen sen oluyorsun.”

“biz bence dolduralım yine, bozulursa dökeriz.”

“boşu boşuna onca yolu taşıyacaksın.”

“olsun, bir şey olmaz. Kardiyo yapmış olurum hem.” Dedi gülümserken.

“peki, sen nasıl istersen.” Dedim karışmazken. Olmadı bozulacağını anladığımızda burada içerdik.

 

 

 

Bölüm Sonu.

 

 

 

Bölüm : 08.12.2024 12:23 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Deniz Deniz / Kadem / 62. Bölüm | Acı Su
Deniz Deniz
Kadem

43.47k Okunma

3.48k Oy

0 Takip
103
Bölümlü Kitap
1. Bölüm | Market2. Bölüm | İzin3. Bölüm | Talip4. Bölüm | İlk Müşteri5. Bölüm | Ferhat6. Bölüm | İftira7. Bölüm | Polis8. Bölüm | Kan9. Bölüm | Duvar10. Bölüm | Eczane11. Bölüm | Banyo12. Bölüm | Arkadaş13. Bölüm | İstek14. Bölüm | Zorunlu Geçiş15. Bölüm | Manevra16. Bölüm | Tarih17. Bölüm | Kan18. Bölüm | Bengü19. Bölüm | Halim20. Bölüm | Kuyumcu21. Bölüm | Ayşe22. Bölüm | Süt Kardeşim23. Bölüm | Anlaşma24. Bölüm | Normal25. Bölüm | Kaçalım26. Bölüm | Bağımsızlık Çığlığı27. Bölüm | Can Altan28. Bölüm | Güven29. Bölüm | Jest30. Bölüm | Liste31. Bölüm | Araba32. Bölüm | Alışveriş33. Bölüm | Magazin34. Bölüm | Bataklık35. Bölüm | Karar36. Bölüm | Dikkat Uyarısı37. Bölüm | Senin İçin38. Bölüm | Senin Yüzünden39. Bölüm | Maç40. Bölüm | Gol41. Bölüm | Parti42. Bölüm | Kalp Atışı43. Bölüm | Bittiği Yer44. Bölüm | Şans Hediyesi45. Bölüm | Cam46. Bölüm | İyi-Kötü Fan47. Bölüm | İlk Adım48. Bölüm | Ziyaret49. Bölüm | Maç Bileti50. Bölüm | Hala51. Bölüm | Bavullar52. Bölüm | Farklı Duygular53. Bölüm | Kız Günü54. Bölüm | Kendime Saygımdan55. Bölüm | Prenses56. Bölüm | İkinci Uçuş57. Bölüm | Tanışma58. Bölüm | Dökülen Çay59. Bölüm | Şelale60. Bölüm | Emre61. Bölüm | Caner Alkan62. Bölüm | Acı Su63. Bölüm | Hediye64. Bölüm | Yılbaşı65. Bölüm | Karadeniz Gelini66. Bölüm | Horon67. Bölüm | Kuru Ekmek68. Bölüm | Konuk Sözü69. Bölüm | Büyü70. Bölüm | Ayrılış71. Bölüm | Evlilik Teklifi72. Bölüm | Alışveriş Merkezi73. Bölüm | Balık74. Bölüm | Best Yenge75. Bölüm | Müsait76. Bölüm | Vlog77. Bölüm | Canlı Yayın78. Bölüm | Açık Hedef79. Bölüm | Tartışmalı Maç80. Bölüm | Sınanmak81. Bölüm | Uykulu Gün82. Bölüm | Otel83. Bölüm | Karşılamaya Gidiş84. Bölüm | Kız İstemesi85. Bölüm | Düğün Tarihi86. Bölüm | En Doğru Karar87. Bölüm | Rutine Dönüş88. Bölüm | Kiralanma89. Bölüm | Bencil90. Bölüm | Son Antrenman91. Bölüm | Telefon92. Bölüm | Crush93. Bölüm | Aldatmadım94. Bölüm | Potansiyel Eltim95. Bölüm | Susmayacağım96. Bölüm | Yüzleşme97. Bölüm | Yalan mı?98. Bölüm | Konuşalım99. Bölüm | Emanetim100. Bölüm | Yakışıklı Topçu101. Bölüm | Evimiz102. Bölüm | Beyaz Atlı Prensmiş103. Bölüm | Final
Hikayeyi Paylaş
Loading...