64. Bölüm

64. Bölüm | Yılbaşı

Deniz Deniz
deniz34

Başımı göğsüne yaslarken nefes alış-verişlerini hissediyordum. Aramızda bir sessizlik olmuştu. Saçlarımla oynarken arada saçlarımın arasına öpücük konduruyordu. İkimizin de nefes alışverişleri aşırı sakindi. Uyku moduna geçmiştik diyebilirdim ama uyumuyorduk.

Silah sesleriyle başımı kaldırırken gözlerinin içine baktım. Yeni yıla girmiş olmalıydık.

“mutlu yıllar.” Dedim.

Dudaklarıma saniyelik bir öpücük kondururken “mutlu yıllar sevgilim.” Dedi.

Gülümseyerek başımı tekrar göğsüne yerleştirdim. Hayat hiç olmadığı kadar güzeldi, zaman onunlayken daha da güzelleştiriyordu hayatımı.

“hediyeni vermeyi unuttum.” Dediğinde tekrar başımı kaldırdım.

“sen en güzel hediyesin zaten.” Dediğimde yüzündeki gülümsemeyi görmek her şeye bedeldi.

“sana layık olmaya çalışıyorum.” Dedi yerinde hafif doğrulurken. Biz yarı yatar pozisyonda duruyorduk ne güzel. O sırtını sedire yaslamış, ben direkt onun göğsündeydim.

Arkasından aldığı siyah kadife kutuya bakarken kapağını açtı. İlk aldığı şans bilekliğinin farklı rengindeydi. Bakışlarımı ona çevirdiğimde gülümsüyordu. Bu renk ondakiyle de aynıydı.

“sen benim şansımsın, ikimizde de aynısı olsun istedim.” dedi.

“çok teşekkür ederim.” Dedim gülümserken.

Önce bilekliği ardından da kolyeyi taktıktan sonrasında yanağıma bir öpücük kondurmayı da ihmal etmedi. Kollarımı boynuna sararken ben de hafif çıkmış kirli sakallarına bir öpücük kondurdum.

“artık yatalım, sabah kalkamayız sonra.” Dedi.

“yarın bir planımız var mı?” diye sordum merakla.

“sabah erkenden havaalanına gidecektin en son.” Dedi gülümserken.

“Can.” Dedim uyarırcasına. “benden ayrıldın, ne yapmamı bekliyordun, seninle hazır buradayken nişanlanmamı mı?”

“fena fikir değilmiş aslında.”

“önce istemeye gelmen gerek.” Dedim kucağından kalkarken.

“fazla uzatmayalım.”

“bakarız.” Dedim göz kırparken.

Benimle ayağa kalkarken kucağına aldı bir anda. “bakamayız ballim, alacağım seni.”

“Can, bırak, bir gören olacak.” Dedim etrafa bakarken.

“annemler çoktan uyudular.”

“Alkan evde değil mi?”

“dışarda, arkadaşlarıyla kutlamak istedi. Bugün beraberiz iki katta da yani.” Dedi içeri girerken.

Beni odama bırakmak yerine kendi odasına çıkarken “odamda kalacağım.” Dedim.

“bu gece benimlesin.”

“Can, herkes yanlış anlayacak.”

“kimse benim odama çıkmaz, genelde üşenirler. Sen de evin gelinisin, odana kimse girmez.”

“sabah ben buradan inerken de ışınlanmam mı gerekecek?”

“önce ben iner bakarım, dert ettiğin şeye bak.”

“olmaz öyle, içim rahat değil.”

“alt tarafı uyuyacağız güzelim, sanki sana bir şey yapacağım. Ayrıca sevgilim değil misin?”

“sevgiliyiz diye aynı odada yatmamız gerekmiyor Can bey. Ailenle aynı çatı altındayken özellikle.” Dedim odasına girerken.

Beni yatağa bırakırken altımdaki yorganı tek seferde çekmişti.

“üzerimi bari değiştirseydim.” Dedim.

“eşofmanlasın, rahat rahat uyu işte.” Dedi o da üzerini değiştirmeden yanıma yatarken.

“olmaz öyle ya, içim rahat etmez.”

Yataktan kalkıp dolabını açarken içinden bir kapşonlu ve eşofman çıkartıp yatağa attı.

“ben üzerimi değiştirene kadar sen de değiştir.” Dedi.

“benim kıyafetlerim var.” Dedim.

“biliyorum ama aşağı in çık yorulmaya gerek yok, giyin, yarın sabah değiştirirsin işte.”

“senin kadar inatçısını görmedim.”

“aynaya bakmamışsındır.” Dedi arkasını dönerken.

Hızlıca üzerimdeki sweati çıkartırken onunkini giyindim. Fazla bol gelmeyen eşofmanını da giyerken iplerini biraz sıktım. Kendi kıyafetlerimi katlayıp bilgisayar masasının önündeki sandalyesine bırakırken beni tekrar belimden tuttuğu gibi yatağa götürdü. Çocuğu gibi istediği zaman oradan oraya taşıyordu.

“uyku vakti artık.” Dedi.

“içim rahat değil böyle.”

“yanında ben varım.” Diye mırıldandı.

Kollarını belime sararken beni hafifçe kendine çekti. Gözlerimi kapatırken parfüm kokusunu buram buram almak iyi hissettiriyordu.

Gözlerimi açtığımda camdan günün aydınlandığını görebiliyordum. İnşallah çok geç kalmamışızdır diye düşünürken etrafta saat aradım ama bulamadım. Telefona bakındığımda komidinin üzerinde Can’ın telefonunu görmemle uzanıp ekranı uyandırdım. Saatin neredeyse öğlene geldiğini görmemle yataktan fırlarken kıyafetlerimi aldım hızlıca. Can hala uyuyordu.

Omzundan hafifçe dürterken “Can, saat öğlen olmuş.” Dedim.

“biraz daha uyuyalım.” Diye mırıldandı.

“tamam.” Dedim onu o şekilde bırakırken. Benim bir an önce aşağıya inip üzerimi değiştirmem gerekiyordu. Çok ayıp olmuştu evdekilere.

Merdivenlerden hızla inerken aşağıdan Alkan sesleniyordu. Elimdeki kıyafetleri odama atarken başımı merdiven boşluğundan uzattım. Gözleri gözlerimle kesişirken gülümsedi.

“günaydın yenge.” Dedi.

“günaydın, bir şey mi istemiştin?” dedim ben de gülümserken.

“abim hala uyanmadı mı?”

“ben de ona bakmaya çıktım, biraz daha uyuyacakmış.”

“dün gece sabahlayan ben, öğlene kadar uyuyan abim valla. Ne yaptı, sabaha kadar at mı koşturdu anlamıyorum ya.” Dedi söylenirken.

“bir şeye mi ihtiyacın var?” diye sordum.

“e bugün düğün var, annem oradan oraya koşturuyor, yetişemiyorum.”

“yılın ilk günü düğün mü olur?” dedim şaşkınca.

“yapmışlar işte, öyle anlamsız ki. Neyse akşama eğlence var en azından.”

“abin yerine benim yardım etmemi ister misin?”

“olur valla, mükemmel olur da abim kızmasın?”

“niye kızsın, ben üzerimi değiştirip geliyorum.” Dedim.

“üzerindeki abimin tişörtü mü bana mı öyle geliyor?”

“sana öyle gelmiştir, dümdüz beyaz tişört işte. Benim.” Dedim.

“iyi tamam, bu kadar bol giyindiğini bilmediğimden şaşırdım. Aşağıda bekliyorum seni.”

“geliyorum.” Diyerek odama geçerken hızlıca hazırladığım kombinlerden birini daha çıkarttım. Kombinlerim tükeniyordu ve akşama sadece 1 tane getirdiğim elbiseyi giyebilirdim. Başka seçeneğim yoktu.

Saçlarımı gelişigüzel tarayıp ufak bir makyaj yaptıktan sonra parfümümü de sıktım. Çantama gerekli her şeyi alırken boynuma asıp aşağıya indim. Ayşe anne her yerde koştururken onu böyle bir günde yalnız bıraktığım için üzülmüştüm.

“günaydın anne.” Dediğimde gülümseyerek arkasına döndü.

“günaydın kızım, nasılsın, iyi misin?”

“iyiyim, güzel dinlenmişim, teşekkür ederim.”

“çok korktuk dün sana bir şey olacak diye. Can doktor arkadaşını aradı da bir şey olmaz diyince içimiz rahatladı. Korkudan bayılmışsın.”

“sanırım, ben de bilemiyorum ama çok korktum.”

“e hadi yenge, ben seni bekliyorum sen çene çalıyorsun burada.” Dedi Alkan gelirken.

“nereye götürüyorsun kızı, oğlum.” Dedi Ayşe anne.

“beni koşturduğun işlere yetişiyorum Ayşe sultan, şu yemekleri bırakıp geleceğiz. Onca kadının içine ben giremem, iyi oldu yengemin geldiği.”

“yorma kızımı.” Dedi annesi.

“ne yorucam ya, sanki düğün yemeğini ona yaptırıcam, hadi yenge hadi.” Dedi aceleyle.

“görüşürüz anne.” Dedim evden çıkmadan.

Ayakkabılarımı giyinirken arabasına bindik. Ben emniyet kemerimi takana kadar o yola çıkmıştı bile. Aşırı derecede acele ediyordu.

“yemekleri nereye bırakıcaz?” diye sordum.

“düğün evine. Valla ben içeri giremem, onca kadın var evde. Sen taşırsın değil mi?” dedi.

“taşırım. Sonra bir şey var mı?”

“aslında evlenen kişi bizim akrabalardan birisi olduğundan bu kadar koşuşturuyoruz. Merkeze gidip marketten içecek falan alınacak. Seni eve bırakamam, benimle gelirsin, olur mu?”

“olur.” dedim arkama yaslanırken.

Kalabalık bir kapının önünde dururken beraber aşağıya indik. Elime bir tencere alırken Alkan da benimle geliyordu.

“ben kapıdayım, elindekini bırak ben sana buradan vereceğim.” Dedi.

“tamam.” Diyerek ayakkabılarımı çıkartırken kapısı açık ve dediği gibi kadınlarla dolu eve girdim. yabancı olduğumdan dikkatleri üzerime çekmiştim.

“mutfak ne tarafta?” diye sordum karşıma ilk çıkan kişiye

“ha şurda.” Dedi beni incelerken. “sen kimin kızısın, kimlerdensin?”

“Can Altan’ın kız arkadaşıyım. Ayşe anne yolladı.” Dedim.

“ha bizim topçu uşak Can.” Dedi şaşırırken. Ya da ben öyle düşünmüştüm, mimikler farklıydı.

“evet.” Dedim nazikçe.

“iyi hayde, geç bakalım. Mutfak orada.” dedi mutfağı gösterirken.

Elimdeki tencereyi mutfaktaki kalabalığı yararak bırakırken tekrar kapıya döndüm.

“nerede kaldın yenge, ağaç oldum burada.”

“ne yapayım Alkan, kadın lafa tuttu.” Dedim.

“seni tanımıyorlar, ne lafı?” dedi şaşkınca.

O sırada arkamdan benimle konuşan kadın çıkarken bakışlarını bize çevirdi.

“Alkan, ha bu yengen mi senin?” dedi.

“yengem tabi teyze, bir şey mi oldu?” dedi Alkan gülerken.

Onlar konuşurlarken ben ikinci tencereyi de mutfağa götürüp gelmiştim. Alkan hem kadınla konuşup hem bana tencereleri verirken ben taşıyordum. Son tencereyi de taşıdıktan sonra ayakkabılarımı giyinirken kadın hala sohbet ediyordu.

“bitti mi yenge?” dedi.

“arabada başka yoksa bitti.” Dedim.

“hadi teyze, görüşürüz sonra.” Dedi Alkan elini kaldırıp selam verirken.

“görüşürüz bakalım.” dedi kadın tekrar beni incelerken.

Alkan’la arabaya binerken tekrar yola çıktık.

“o kadın kimdi?” diye sordum.

“bizim akrabalardan biri, teyze de geç.” Dedi.

“tamam.” Dedim arkama yaslanırken. Alkan’ın telefonu çalmaya başlarken arabaya bağlı olduğundan Can’ın aradığını görmüştüm.

“efendim abi?” dedi Alkan yanıtlarken.

“sen benim sevgilimi neden götürüyorsun lan, geri getir hemen.” Dedi Can.

“canlı yayındasın abi, işimiz var. Çok istiyorsan gelip alırsın yengemi.”

“daha kahvaltı yapmadın, bayılıp kalacaksın bir yerde.” Dedi Can.

“bir şey olmaz, iyiyim şimdi. Zaten merkezden içecekleri alıp geri döneceğiz. Sen evde bekle.” Dedim.

“Alkan, yengene yiyecek bir şeyler al abim, bakma onun inadına.” Dedi Can.

“tamam abi, koca kadın zaten. Acıktığını da anlar.”

“kapat telefonu.” Dedi Can yüzümüze kapatırken.

“abimde tam olarak ne buldun da sevgili olmaya karar verdin, abimdir diye demiyorum, odunun kendisidir.”

“iyi kalpli bir odun diyelim.” Dediğimde gülmeye başladık.

 

 

 

Bölüm Sonu.

 

 

 

Bölüm : 31.12.2024 00:12 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Deniz Deniz / Kadem / 64. Bölüm | Yılbaşı
Deniz Deniz
Kadem

43.47k Okunma

3.48k Oy

0 Takip
103
Bölümlü Kitap
1. Bölüm | Market2. Bölüm | İzin3. Bölüm | Talip4. Bölüm | İlk Müşteri5. Bölüm | Ferhat6. Bölüm | İftira7. Bölüm | Polis8. Bölüm | Kan9. Bölüm | Duvar10. Bölüm | Eczane11. Bölüm | Banyo12. Bölüm | Arkadaş13. Bölüm | İstek14. Bölüm | Zorunlu Geçiş15. Bölüm | Manevra16. Bölüm | Tarih17. Bölüm | Kan18. Bölüm | Bengü19. Bölüm | Halim20. Bölüm | Kuyumcu21. Bölüm | Ayşe22. Bölüm | Süt Kardeşim23. Bölüm | Anlaşma24. Bölüm | Normal25. Bölüm | Kaçalım26. Bölüm | Bağımsızlık Çığlığı27. Bölüm | Can Altan28. Bölüm | Güven29. Bölüm | Jest30. Bölüm | Liste31. Bölüm | Araba32. Bölüm | Alışveriş33. Bölüm | Magazin34. Bölüm | Bataklık35. Bölüm | Karar36. Bölüm | Dikkat Uyarısı37. Bölüm | Senin İçin38. Bölüm | Senin Yüzünden39. Bölüm | Maç40. Bölüm | Gol41. Bölüm | Parti42. Bölüm | Kalp Atışı43. Bölüm | Bittiği Yer44. Bölüm | Şans Hediyesi45. Bölüm | Cam46. Bölüm | İyi-Kötü Fan47. Bölüm | İlk Adım48. Bölüm | Ziyaret49. Bölüm | Maç Bileti50. Bölüm | Hala51. Bölüm | Bavullar52. Bölüm | Farklı Duygular53. Bölüm | Kız Günü54. Bölüm | Kendime Saygımdan55. Bölüm | Prenses56. Bölüm | İkinci Uçuş57. Bölüm | Tanışma58. Bölüm | Dökülen Çay59. Bölüm | Şelale60. Bölüm | Emre61. Bölüm | Caner Alkan62. Bölüm | Acı Su63. Bölüm | Hediye64. Bölüm | Yılbaşı65. Bölüm | Karadeniz Gelini66. Bölüm | Horon67. Bölüm | Kuru Ekmek68. Bölüm | Konuk Sözü69. Bölüm | Büyü70. Bölüm | Ayrılış71. Bölüm | Evlilik Teklifi72. Bölüm | Alışveriş Merkezi73. Bölüm | Balık74. Bölüm | Best Yenge75. Bölüm | Müsait76. Bölüm | Vlog77. Bölüm | Canlı Yayın78. Bölüm | Açık Hedef79. Bölüm | Tartışmalı Maç80. Bölüm | Sınanmak81. Bölüm | Uykulu Gün82. Bölüm | Otel83. Bölüm | Karşılamaya Gidiş84. Bölüm | Kız İstemesi85. Bölüm | Düğün Tarihi86. Bölüm | En Doğru Karar87. Bölüm | Rutine Dönüş88. Bölüm | Kiralanma89. Bölüm | Bencil90. Bölüm | Son Antrenman91. Bölüm | Telefon92. Bölüm | Crush93. Bölüm | Aldatmadım94. Bölüm | Potansiyel Eltim95. Bölüm | Susmayacağım96. Bölüm | Yüzleşme97. Bölüm | Yalan mı?98. Bölüm | Konuşalım99. Bölüm | Emanetim100. Bölüm | Yakışıklı Topçu101. Bölüm | Evimiz102. Bölüm | Beyaz Atlı Prensmiş103. Bölüm | Final
Hikayeyi Paylaş
Loading...