73. Bölüm

73. Bölüm | Balık

Deniz Deniz
deniz34

Kolyeyi çıkartmak için hareketlenirken Can hemen yönelip yardımcı oldu. Aldıklarımız kutularına yerleştirilirken bir süre izledim sadece.

Ödemeyi yapıp çıktıktan sonrasında “teşekkür ederim Can’ım.” Dedim ismine vurgu yaparken.

“rica ederim Birce’m, bir yemek yiyelim mi?” diye sordu elimin üstünü öperken.

“eğer istersen ben hazırlayabilirim. Hem daha rahat takılmış oluruz.”

“bana uyar, senin elinden zehir olsa yerim zaten.” Dediğinde kaşlarım çatıldı. Gönderme yapmamıştı değil mi?

“büyü olsa bile mi?” dediğimde kahkaha attı.

“bunu diyeceğini tahmin ediyordum.”

Omuz silktim. “giderken markete uğramam gerekiyor ama, birkaç şey eksik.” Dedim.

“yolda hallederiz.” Dedi.

“tamam.” Dediğimde otoparka doğru ilerlemeye başladık.

Bütün dünya Can’ı sanki yakından tanıyormuş gibi selam veriyordu. Ben de yanında sadece gülümsemekle yetiniyordum. Bundan mutluluk da duyuyordum.

Arabaya binerken önce markete doğru yola çıktık. Yol üstündeki markete uğrarken evdeki birkaç eksiği aldım.

“balık yemek ister misin?” diye sordum.

“olur, severim ben.” Dedi.

“o zaman sana çok farklı bir şey yapacağım, seveceğine eminim.” Dedim gülümseyerek balık reyonundaki görevliden iki balık isterken.

“nasıl bir şey yapacaksın?” diye sordu.

“sürpriz.” Dedim balıkları market arabasına koyarken. “hadi gidelim artık, baya acıkacağız.” Dedim.

“akşama antrenmanım var.” Dediğinde bakışlarımı gözlerine çevirdim.

“bu şimdi mi söylenir Can, hadi çabuk olalım. Daha dinleneceksin.”

“tamam, daha vaktimiz var. Acele etmeyelim, rahat ol.”

“emin misin, daha yemek hazırlamadık. İstersen dışarda da yiyebiliriz.” Dedim.

“senin elinden yemeği asla kaçırmam. O yemek birlikte yenilecek.” Dedi gülümseyerek saçlarıma bir öpücük kondururken.

“ben sana sonra da yaparım. Gerçekten dışarda da yiyebiliriz.”

“antrenmanı iptal edeceğim şimdi.” Dediğinde başımı olumsuzca salladım hemen.

“öyle bir şeye gerek yok.” Dedim parmak ucumda yükselip yanağına bir öpücük bırakırken.

Ödemeyi yaptıktan sonrasında marketten çıkarken bu sefer yolumuz evdi. Zaten eve yakın bir yerlerde olduğumuz için de çabucak gelmiştik.

“ben bir üzerimi değiştirip gelsem olur mu? Hemen antrenmana da geçerim.” Dedi Can arabadan aldıklarımızı benim kapımın önüne bırakırken.

“olur, ben de yavaştan hazırlık yaparım.” Dedim.

“tamam.” Dedi öpücük bıraktıktan sonrasında kendi evine doğru ilerlerken. Ben de eve geçip poşetleri yerleştirdim hızlıca.

Can gelene kadar ben de üzerime rahat bir şeyler giyinmiştim. Zaten aşağıya indiğimde de kapının çalmasıyla mutfağa gitmek yerine kapıyı açmıştım.

“hoş geldin.” Dedim kenara çekilip geçmesini isterken.

“hoş buldum. Bunu unutmuşuz.” Dedi benim için aldığı hediye kolye çantasını uzatırken.

“tekrardan teşekkür ederim.” Dedim yanağına bir teşekkür öpücüğü daha kondurup.

Birlikte mutfağa geçerken kıyma makinasını çıkartmıştım.

“şimdi ne yapıyoruz, balık ve kıyma makinası bana pek uyumlu gelmedi.” Dedi.

“balıkların kılçıklarını ayıklayıp kıyma makinasından çekmeni isteyeceğim senden. Ben de o sırada diğer malzemeleri ayarlayacağım.” Dedim.

“daha önce böyle bir şey yemedim sanırım.” Dedi kollarını sıyırıp balıkları alırken.

“balığı yemenin farklı ve en zevkli yolu. En lezzetli mi bilemem, kızartma, fırın ve mangalın yeri de farklı şimdi.” Dedim.

“sen bunu nasıl pişireceksin?”

“fırında.” Dedim gülümseyerek havucu soyarken.

Günlük rutinlerimizden konuşa konuşa her şeyi hazırlarken en sonunda da bütün malzemeleri birleştirip şekil verdim. Balığı fırına yollarken hızlıca bir mercimek çorbası da ayarlayıp arada sırada balığı kontrol ediyordum. Can da balığın yanına salata yapıyordu.

Kaselere çorbayı koymadan öncesinde balığı fırından çıkartırken servis tabaklarına yerleştirdim. Can da yanına yaptığı salatayı koyarken biraz da salatalık turşusu eklemiştim. Balığın yanına efsane yakışıyordu.

Öncesinde çorbayı içip ardından servis tabaklarımızı alırken heyecanla Can’ın ilk tepkisini beklemeye başladım. Herkesin beğendiği bir şey değildi bu versiyon ama ben fazlasıyla bayılıyordum.

Can birkaç çiğneyişten sonrasında bakışları bana dönerken gözlerinin içi parlıyordu adeta.

“bu çok güzel bir şey.” dedi heyecanla.

“afiyet olsun.” Dedim rahat bir nefes alırken. “beğeneceğini az çok tahmin ediyordum ama yine de bir gerginlik oluyor elbette.”

“bunu yemeden kimse ölmemeli, nasıl beğenmiyeyim.” Dedi bir parça daha kesip yerken.

“herkes sevmiyor ne yazık ki, limonundan dolayı acı bulan var, havucu yakıştıramayan var… herkesin bahanesi farklı işte.”

“sana kötü bir haberim var o zaman Birce.” Dedi gözlerimin içine bakarken. Ağzındaki lokmayı yutup suyundan bir yudum aldıktan sonrasında “ben sık sık senden bunu isterim. Bir de balığı etten daha çok severim zaten. Bundan sonra hep bu versiyonuyla yerim.” Dedi.

“ben de çok sevdiğim için sık sık yaparım. Yeter ki sen iste.”

“bu arada sadece balık değil, çorba da efsaneydi. Bence senin direkt elin lezzetli.”

“yani, genelde söylerler.” Dedim gülümserken. Bu konuda mütevazı olamazdım sanırım.

“beni bu kadar alıştırma ama, bağımlısı olurum.” Dedi gülerken.

“sıkıntı olmaz. Formuna zarar verecek değilim.” Dedim göz kırparken.

“ondan şüphem yok, hayatıma girdiğinizden beri birkaç yaş gençleştim.”

“hmm, orasını bilemiyorum. Metabolizma hızınıza bakmak gerek.”

“zaten sağlık kontrolleri olur yakında, görürsünüz Birce hanım.”

“ciddiyetle inceleyeceğim.” Dedim yemeğimi yerken.

Aramızda geçen muhabbetle yemeğimizi bitirdikten sonrasında yediklerimizi makinaya yerleştirdik. Can çantasından diş fırçasını ve diş macununu çıkartırken “lavaboyu kullanabilir miyim?” diye sordu.

“tabiki, sana temiz havlu çıkartayım.” Dedim önden giderken. Aslında alt katı kullanmıyordum. O yüzden de her şey temizdi.

Yeni havlu çıkartıp asarken eski havluyu da kullanılmamış olmasına rağmen kirliye attım. Kendim de yukarı kata çıkarken dişlerimi fırçaladım.

Aşağıya indiğimde Can üzerini de değiştirip parfüm sıkmıştı. Onun bu kadar temizliğine özen göstermesi, bakımlı olması şaşırtsa da hoşuma da gidiyordu.

Yanına giderken “parfümüne bayılıyorum.” Dedim yalandan bayılma taklidi yaparken. Belimden yakaladığında bütün ağırlığımı kollarına bırakırken beni kaldırdı.

“ben de senin kokuna bayılıyorum.” Dedi boynuma bir öpücük bırakırken.

“şu an balık koktuğuma adım kadar eminim.”

“hala misler gibisin.” Dediğinde kollarımı boynuna sarıp ben de boynuna bir öpücük bıraktım. Parfümünü boynuna sıktığı noktaya burnumu dayayıp orada solunum yapmak istesem de ayrıldım. Ben terbiyeli bir kızdım.

Belimden sıkıca kavrayıp havaya kaldırırken bacaklarımı beline sardım. Yavaş yavaş salona gidip oturduğunda ben de kucağına oturmuş gibiydim. Bacaklarımı belinden çekip tek yana toplarken popomu koltuğa bırakmıştım. Sadece bacaklarım dizlerinin üzerinden koltuğun diğer tarafına uzanıyordu. Yine de fazlasıyla yakın olduğumuzdan başımı omzuyla kolu arasına yasladım.

Eliyle saçlarımı yavaş yavaş okşarken uykumu getiriyordu.

“önümüzdeki hafta sonu müsaitsen seni istemeye gelebilir miyiz?” dediğinde başımı yüzüne doğru çevirdim. O da bana bakıyordu.

“ben müsaitim de annemlerle bir konuşmam gerekiyor.” Dedim.

“onlarla ben konuşmuş olabilirim.” Dediğinde başımı kaldırıp şaşkınca gözlerinin içine baktım.

“nasıl?” dedim.

“aslında sana açılmadan öncesinde babanla konuşmuştum. İzin almak istemiştim. Sağolsun iznini verdi de. Sonrasında biraz da işleri hızlandırmak istediğimden bahsettim. İsteme, nişan, düğün falan işte, yaza kadar olabileceğini söyledim.” Dediğinde daha çok şaşırmıştım.

“babam ne dedi?”

“seni üzmemem gerektiğini söyledi.” Dedi yavaş yavaş saçlarımı okşamaya devam ederken. “biraz da küçük bir kızken nasıl olduğundan bahsetti. Seni ne kadar çok sevdiğini anlattı.”

“beni ağlatmak mı istiyorsun?” dedim. Ne kadar kızsam da bazı şeyler ters gitse de ailemdi, kanımdan canımdanlardı.

“seni ağlatmak istemiyorum. Kızlar babalarına düşkün olurlar, o yüzden konuşmanın içeriğinden bahsetmeyeceğim. Daha fazla sorma. Hem seni üzmemem karşılığında izin verdi.” Dedi gülümserken.

“üzerime titrerken beni nasıl üzmeyi başarabilirsin ki? En fazla mutluluk gözyaşım olursun.”

“o da olmaz, gözlerinden yaş akmayacak.”

Bir iç çekerken yanağına bir öpücük kondurdum. “sen harika bir sevgilisin.” Dedim.

“sen de harika bir kadınsın, ben sadece sana layık olabilmeye çalışıyorum.” Dedi alnıma ufak bir öpücük bırakırken.

“seni seviyorum.” Diyerek tekrar başımı göğsüne yerleştirdim.

“sen yine de baban ve annenle konuşursun, eğer onlar da uygun olursa ben bizimkilere de söyledim zaten, gelirler. İstemeyi ve nişanı ayrı yaparız diye düşündüm ama sen nasıl istersin?”

“neden ayrı yapmak istedin?” diye sordum merakla.

“muhtemelen bizim çocuklar da gelmek isteyecek, akrabalar falan da olursa kalabalık olur diye düşündüm. En azından isteme aile arasında olur, nişan bir yer tutarız, orada yapılır. Hem de ufak bir kutlama.”

“bütün takım gelmek ister mi gerçekten? Hem hafta sonu hem de çok uzun bir yol. Ayrıca düğün bile değil.”

“orada da haklısın, emin olamadım o yüzden. O zaman kesinleştirip gelme ihtimallerine karşı mı ayarlayalım?”

“o daha güzel olur.” dedim.

Saatini kontrol ederken “benim çıkmam gerekiyor. Sonra ayrıntılı konuşuruz olur mu?” dedi hareketlenirken.

Dizlerinin üzerinden bacaklarımı çekerken toparlandım hemen. Ben koltukta otururken o ayağa kalkarken hem alnıma hem yanaklarıma öpücük kondurdu.

Koltukta ayağa kalkarken kollarımı boynuna sardım, sıkıca sarıldım. O da bana sıkıca sarılırken kokusunu içime çektim.

 

 

 

Bölüm Sonu.

 

 

 

Bölüm : 21.01.2025 14:27 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Deniz Deniz / Kadem / 73. Bölüm | Balık
Deniz Deniz
Kadem

43.47k Okunma

3.48k Oy

0 Takip
103
Bölümlü Kitap
1. Bölüm | Market2. Bölüm | İzin3. Bölüm | Talip4. Bölüm | İlk Müşteri5. Bölüm | Ferhat6. Bölüm | İftira7. Bölüm | Polis8. Bölüm | Kan9. Bölüm | Duvar10. Bölüm | Eczane11. Bölüm | Banyo12. Bölüm | Arkadaş13. Bölüm | İstek14. Bölüm | Zorunlu Geçiş15. Bölüm | Manevra16. Bölüm | Tarih17. Bölüm | Kan18. Bölüm | Bengü19. Bölüm | Halim20. Bölüm | Kuyumcu21. Bölüm | Ayşe22. Bölüm | Süt Kardeşim23. Bölüm | Anlaşma24. Bölüm | Normal25. Bölüm | Kaçalım26. Bölüm | Bağımsızlık Çığlığı27. Bölüm | Can Altan28. Bölüm | Güven29. Bölüm | Jest30. Bölüm | Liste31. Bölüm | Araba32. Bölüm | Alışveriş33. Bölüm | Magazin34. Bölüm | Bataklık35. Bölüm | Karar36. Bölüm | Dikkat Uyarısı37. Bölüm | Senin İçin38. Bölüm | Senin Yüzünden39. Bölüm | Maç40. Bölüm | Gol41. Bölüm | Parti42. Bölüm | Kalp Atışı43. Bölüm | Bittiği Yer44. Bölüm | Şans Hediyesi45. Bölüm | Cam46. Bölüm | İyi-Kötü Fan47. Bölüm | İlk Adım48. Bölüm | Ziyaret49. Bölüm | Maç Bileti50. Bölüm | Hala51. Bölüm | Bavullar52. Bölüm | Farklı Duygular53. Bölüm | Kız Günü54. Bölüm | Kendime Saygımdan55. Bölüm | Prenses56. Bölüm | İkinci Uçuş57. Bölüm | Tanışma58. Bölüm | Dökülen Çay59. Bölüm | Şelale60. Bölüm | Emre61. Bölüm | Caner Alkan62. Bölüm | Acı Su63. Bölüm | Hediye64. Bölüm | Yılbaşı65. Bölüm | Karadeniz Gelini66. Bölüm | Horon67. Bölüm | Kuru Ekmek68. Bölüm | Konuk Sözü69. Bölüm | Büyü70. Bölüm | Ayrılış71. Bölüm | Evlilik Teklifi72. Bölüm | Alışveriş Merkezi73. Bölüm | Balık74. Bölüm | Best Yenge75. Bölüm | Müsait76. Bölüm | Vlog77. Bölüm | Canlı Yayın78. Bölüm | Açık Hedef79. Bölüm | Tartışmalı Maç80. Bölüm | Sınanmak81. Bölüm | Uykulu Gün82. Bölüm | Otel83. Bölüm | Karşılamaya Gidiş84. Bölüm | Kız İstemesi85. Bölüm | Düğün Tarihi86. Bölüm | En Doğru Karar87. Bölüm | Rutine Dönüş88. Bölüm | Kiralanma89. Bölüm | Bencil90. Bölüm | Son Antrenman91. Bölüm | Telefon92. Bölüm | Crush93. Bölüm | Aldatmadım94. Bölüm | Potansiyel Eltim95. Bölüm | Susmayacağım96. Bölüm | Yüzleşme97. Bölüm | Yalan mı?98. Bölüm | Konuşalım99. Bölüm | Emanetim100. Bölüm | Yakışıklı Topçu101. Bölüm | Evimiz102. Bölüm | Beyaz Atlı Prensmiş103. Bölüm | Final
Hikayeyi Paylaş
Loading...