93. Bölüm

93. Bölüm | Aldatmadım

Deniz Deniz
deniz34

Yarın için bavulumu hazırlayıp kenara bırakırken yorulduğumu fark etmiştim. Bir kahve içmek için aşağıya inerken mutfakta hemen makinayı ayarlamıştım.

Can’ın gitmesinin üzerinden tam 3 ay geçmişti bugünle birlikte. Bu süreçte Can nikahımız için 3 günlüğüne gelmişti. Hem medeni hem de dini nikahımızı kıymıştık. O 3 gün içerisinde Cemre ablanın doğum yapmasıyla bir de köye gidip ziyaret etmiştik. Çok tatlı bir erkek çocuk dünyaya gelmişti. Can ve Alkan’a herkes çok benzetiyordu. Bence de benziyorlardı.

Bu süreçte ben de 2 kere gidip gelmiştim. Can evine geçtiğinde eşyalarla ilgilenecek vakti yoktu. Evde sürekli birinin beklemesi gerektiğinden birlikte seçtiğimiz eşyaları ben bekliyordum. Her şey içimize sindiği gibi de olmuştu. Şimdilik kısa bir süre burada olacağımızdan dolayı da çok fazla eşya almamıştık zaten. Sadece temel şeylerdi. Durumun gidişatına göre de ayarlayacaktık artık. Zaten o sırada ben de buradan Can’ın istediği eşyalarını ve kendi eşyalarımı da götürmüştüm. Her şey bir anda olmuyordu maalesef.

Şimdi ise yarın Can gelecekti ve planlandığı gibi köye geçecektik. Sonraki gün de kınam vardı. Annemler yardım amaçlı bugünden gitmişlerdi. Konuştuğuma göre çoktan eve geçmişlerdi. Daha fazla da rahatsız etmek istemiyordum zaten. Bu süreçte iyi anlaşıyorlardı ama Ayşe anne için aynı şeyleri söyleyemezdim maalesef. Bana soğuk davranıyordu. Cemre ablanın birkaç tartışmanın önüne geçtiği de olmuştu. Olabildiğince diyaloglarımı sakin çerçevede tutmaya çalışıyordum. Sesim bu zamana kadar öfkeli çıkmamıştı. Bunda en büyük rol gerçekten Cemre ablaya ait de diyebilirdim. Benimle çok iyi ilgilenmişti.

Kahvemi alıp salona geçerken bir yandan da telefonumda sosyal medyada geziniyordum. Bir de Can’la ayrı kaldığımız sürede sosyal medyada daha aktif olmaya başlamıştım. Bir nevi haberleşme çeşidimiz de diyebilirdim. Eve çok yorgun geldiği zamanlar da oluyordu, yemek yaparken ve yerken sohbet etme şansımız oluyordu genelde. Sonrasında da uyuyorduk. Bir de saat farkı vardı tabi. İşleri zorlaştıran bir diğer etmen de oydu.

Son fotoğrafımın altına gelen yorumlarda acayip şeyler yazıldığından ne olduğunu anlayamamıştım bile. Sürekli herkes bir şeyler yazıyordu ama daha çok kendi aralarında tartışıyorlar gibiydi. Çok da umursamayarak takip ettiğim bir futbol magazin sayfasına girdim. Normalde de girerdim ama bir anda da nereden esmişti bilmiyordum. Gördüklerim bazı şeylerin içime doğduğunu kanıtlar nitelikteydi.

Önümde sürekli oynayıp duran videoya bakarken emin olmak istiyordum, ama gördüklerim kesinlikle Can’a aitti. Gözlerim dolmaya başlarken ne yapacağımı bilemeyerek Can’ı aradım. Telefonu kapalıydı. Defalarca kez arasam da farklı bir sonuç elde edememiştim.

Bakışlarım telefonumdaki videoya kaydı tekrar. Can gözlerimin önünde bir kadınla aşırı derecede samimiyet içerisinde bir bardaydı. Bir fan tarafından çekildiği belli olan bir videoydu. Uzaktan çekilmişti ama Can olduğunu ve yurt dışında, daha öncesinde gittiğimiz bir yer olduğunu görebiliyordum. Arkadaşlarının daveti üzerine, benimle tanışma partisi olarak gitmiştik.

Kapım çalınmaya başlarken gözyaşlarımı durduramadan kalkıp kapıya baktım. Karşımda Bora vardı.

“Birce,” dedi şaşkınca. “neden ağlıyorsun?”

Elimdeki telefonu ona uzatırken “gördün mü hemen?” dedi gözlerini bana çevirirken.

“Can nasıl böyle bir şey yapabilir Bora? Biz evlendik. Üstelik bu hafta düğünümüz var.” Dedim gözyaşlarımın arasında.

“Can asla böyle bir şey yapmaz, biraz sakin olur musun?”

“o yüzden mi telefonu kapalı Bora?” dedim içeri dönerken.

Kapıyı kapatıp arkamdan gelirken çaprazımdaki tekli koltuğa oturdu.

“telefonunun kapalı olması seni aldattığı anlamına gelmez.”

“kadınla neredeyse öpüşecek videoda. Hayır video bir de birkaç saniyelik. Kim bilir bunun öncesinde ve sonrasında neler oldu?” dedim gözyaşlarım hızlanırken. “nasıl böyle bir şey yapabilir, hiç mi sevmedi beni, üstelik arkadaşlarıyla tanışmaya gittiğimiz mekanda.”

“saçmalama Birce, Can seni kendinden çok seviyor, düşünüyor.”

“ben de öyle olduğunu düşünüyordum. Gördüğüm halde inanmadım bile. Defalarca kez izledim ama ondan başkası değil. Yazılanlara bak üstelik, bekarlığa veda partisi adı altında aldatma.”

“önce Can’la konuşalım, sonra karar verelim. Şimdi ağlama.”

“neyini konuşacağız, beni nasıl aldattığını mı? Bu adamın yarın buraya gelmek için uçağı var. Ben de saf gibi bavulumu hazırladım, erkenden gidip onu karşılayacaktım.”

“Birce, tamam, burada normal gözükmüyor ama lütfen kendini paralama. Önce Can’ın açıklamasını dinle.”

“dinlemek istemiyorum. Ben ona kavuşmak için dakika sayıyorum. Anlatabiliyor muyum duygularımı? O videoda ben olsaydım? Yarın Can gelecek ama ben barda bir adamla neredeyse öpüşecek haldeyim. Can ne yapardı o zaman? Sakin kalıp benden açıklama mı dinlerdi yoksa deliye mi dönerdi?”

“Can’ın deli olduğunu biliyoruz ama sana asla kıyamaz. Her şeyden önce seni dinler. Onun için her şeyden önce sen geliyorsun. O yüzden sakin ol ve onu dinlemeden hareket etme.”

“ben bu adamla evliyim Bora, o benim kocam. Nasıl sakin olabilirim?”

“kocan olduğu için sakin ol.” Dediğinde yüzümü ellerime gömüp ağlamaya devam ettim.

Yanıma otururken “Can, canıma okuyacak ama şu an teselliye ihtiyacın var.” Dedi. Eliyle sırtımı yukarıdan aşağı okşarken orta sehpa üzerinden aldığı peçeteyi bana uzattı. Peçeteye gözlerimi ve burnumu sildim.

Bir süre sessizce otururken “daha iyi misin?” diye sordu.

Gözyaşlarım hala durmuyordu.

“değilim.” Dedim kızardığına emin olduğum suratımla.

“boşuna kendini hırpalıyorsun, Can böyle bir şey yapmaz.”

“yapmaz, benim de inanasım gelmiyor ama gördüklerim Bora, onlar ne olacak?”

“her şeyin bir açıklaması vardır.” Dedi kendinden emin bir şekilde.

Ben ağladıkça Bora beni teselli edecek yollar buluyordu sürekli. Kendimi hırpalamam bir süre dursa da ağlamamı durduramıyordum.

Kapı çaldığında Bora’ya baktım.

“birini mi bekliyordun?” dedi.

“hayır. Yabancı olsa zaten korumalar izin vermez.” Dedim ayağa kalkarken.

Kapıyı açtığımda karşımda Can’ı bulurken hayretle baktım. Gülen yüzü beni gördüğünde düşerken “ne oldu sana?” dedi.

Kapıyı yüzüne kapatırken hızla yukarı çıkmaya başladım. Ne yapacağımı bilememiştim. Kendimi odama atarken kapıyı kilitledim. Kendimi tutamayıp ağlamaya devam ederken aşağıdan sesler geliyordu.

Sesler kapının önüne kadar gelirken kapı açılmaya çalışıldı. “Birce açar mısın kapıyı?” dedi Can.

Sesimi çıkartmadan sırtımı yatak başlığına yaslarken başımı dizlerime gömüp sakinleşmeyi bekledim. Kapıda aylarca kavuşmayı beklediğim, gün saydığım kocam vardı ve ben onu bu şekilde karşılamayı hayal dahi etmezdim.

“Birce’m, hayatım, lütfen aç kapıyı konuşalım.” Dedi Can.

Sessiz kalmaya devam ettim. Daha birkaç saat öncesine kadar deli gibi arayıp konuşmak istediğim, ne olduğunu sormak istediğim adam kapımdaydı ama ben tek kelime bile edemiyordum.

“o ben değildim, Alkan yanıma geldi. Ben buraya geliyordum, hiçbir şeyden haberim yok.” Dedi Can.

Daha öncesinde de böyle olaylar olduğundan bahsetmişti. Ama hareket edemiyordum, konuşamıyordum. Donup kalmıştım adeta. Düşünemiyordum bile.

“güzelim aç kapıyı konuşalım. Alkan’la da konuşursun istersen. Ben senden başka kadına göz ucuyla bile bakmıyorum.”

Sessiz kalmıştım. Diğer tarafta da sessizlik olurken pes ettiğini düşünüyordum. Bu kadar kolay pes etmesi kalbimi daha çok kırmıştı sanki. Benden bu kadar kolay vazgeçmesi…

Kapıdan gelen gürültülü sesle başımı dizlerimden kaldırırken kapının açılmış, Can’ı bana doğru gelirken görmeyi beklemiyordum tabi ki. Daha ne olduğunu bile anlayamamıştım tam.

Can’ın kolları beni sıkıca sararken hala tepki veremediğimi fark etmiştim. Şok etkisi canımı sıkmaya başlamıştı. Aşık olduğum adamın kolları arasındaydım ama hiçbir şey yapamıyordum.

Can geri çekilip yüzümü ellerinin arasına aldığında sessiz ağlamayı bırakıp bu sefer hıçkırarak ağlamaya başladım. Bedenimde bir elektrik dalgası gezinirken kollarımı boynuna sarıp başımı omzuna gömdüm.

Ben çözümü yine onun kollarının arasında bulmuştum. Aldatıldığımı düşündüğüm halde onun omzunda ağlıyordum. Duygularım birbirindeydi. Ona deliler gibi aşıkken ellerimin arasından kaybolduğunu hissetmek canımı aşırı derecede yakıyordu.

“tamam, sakin ol yanındayım.” Dedi saçlarımı okşarken.

“istemiyorum.” dedim kendi kendime sayıklar modda. “git.” Dedim daha güçlü bir sesle. Git dediğim halde kollarım sımsıkı boynunu sarıyordu ve omzunda ağlamaya devam ediyordum.

“git.” Dedim tekrar daha yüksek sesle. Kollarımı gevşetmiştim bu sefer.

“gidemem.” Dedi sıkıca sarılmaya devam ederken. “karımı bundan sonrasında bırakıp hiçbir yere gitmeyeceğim. Bir daha böyle üzmeyeceğim.”

“git dedim Can.” Dedim tamamıyla geri çekilirken. O hala bana sarılmaya devam ederken dudaklarıma uzun soluklu bir öpücük bıraktı bir anda.

“gitmeyeceğim. Seni üzecekse parmağımı bile kıpırdatmam ama gitmeyeceğim. O ben değilim.” Dedi alnını alnıma yaslarken.

“bizim gittiğimiz mekan, beni götürdüğün yer. Alkan’ı suçluyorsun şu an. Alkan köyde.”

“hayır değil, birkaç gün önce yanıma geldi. Hatta yarın gelecek o da. Onu da tanıyorsun, dışarı çıkmadan yapamaz. Ben antrenmandan eve geliyorum, evden antrenmana. Sen olmadan daha dışarı bile çıkmadım. Biletinin resmine kadar isteyeceğim. Yeter ki bana inan.”

“beni hayal kırıklığına uğrattın.” Dedim gözlerinin içine bakarken.

O kadar hüzünlü bakıyordu ki hala kıyamıyordum ona. İnanmak istiyordum ama aklımda hala sorular vardı.

“biliyorum, çok özür dilerim. Her zaman Alkan’ı da uyarıyorum biliyorsun ama yakalanmış bu sefer işte.”

“neden telefonuma cevap vermedin peki?” dedim merakla.

“önce uçaktaydım, inince telefonumu açtım ama o sırada telefon merdivenlerden aşağıya düştü ve tuzla buz.” Dedi cebinden çıkarttığı telefonu bana gösterirken. Dediği gibi, kullanılamayacak haldeydi.

“beni aldattın mı Can?” dedim ifadesiz bir şekilde. O kadar robotik söylemiştim ki o sesin benden çıktığına bile şaşırmıştım.

“hayır, sana böyle bir şeyi asla yapmam.”

“eğer böyle bir şey geçmişte veya şimdide olduysa bilmek istiyorum. Sonradan duyarsam affetmem.” Dedim kararlı bir tonda.

“en başında da bahsettiğim gibi, sadece birkaç tane takıntılılar vardı, onlar da kendileri etti kendileri buldu. Onun dışında adım hiçbir kadınla yan yana anılmadı bile.”

“köyde peki?” dedim gözlerim dolmaya başlarken. Bir de Ecrin meselesi vardı.

“o kız tamamıyla kendi kendini doldurdu yıllarca. Annem de yüz verince öyle tek taraflı bir şey var kafasında ama benden yana en ufak bir umut bile olmadı. Sen de gördün Birce, yan yana bile durmak istemiyordum onunla.”

Ellerimi yüzüne çıkartırken gözlerimi yumdum. “eğer böyle bir şey olursa…” dediğim sırada sözümü kesti.

“olmayacak. Senden başkasına bakmam.”

“olur da böyle bir şey olursa bir daha sana yüzümü bile göstermem Can.” Dedim gözümden bir damla daha yaş akarken. Aldatılmamak, ona inanmak gerçekten mutluluk vericiydi ama hala etkisinden çıkamıyordum. Can eğer olmadı dediyse olmamıştır ama bunun bir de Alkan boyutu var tabi. Can’a inansam da yine de gözüm de görmek istiyordu. Bir yanım Can'a inanmam için delirirken diğer yanım da inkar ediyordu resmen. gördüğüm videodaki adam Can'dı. Gözlerimle defalarca kez izlemiştim. Tamam, Alkan ve Can birbirine gerçekten çok benziyordu ama daha doğru düzgün cümle bile kuramıyordum. Aklım gerçekten karışıktı.

 

 

 

Bölüm Sonu.

 

 

 

Bölüm : 03.04.2025 19:41 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Deniz Deniz / Kadem / 93. Bölüm | Aldatmadım
Deniz Deniz
Kadem

43.47k Okunma

3.48k Oy

0 Takip
103
Bölümlü Kitap
1. Bölüm | Market2. Bölüm | İzin3. Bölüm | Talip4. Bölüm | İlk Müşteri5. Bölüm | Ferhat6. Bölüm | İftira7. Bölüm | Polis8. Bölüm | Kan9. Bölüm | Duvar10. Bölüm | Eczane11. Bölüm | Banyo12. Bölüm | Arkadaş13. Bölüm | İstek14. Bölüm | Zorunlu Geçiş15. Bölüm | Manevra16. Bölüm | Tarih17. Bölüm | Kan18. Bölüm | Bengü19. Bölüm | Halim20. Bölüm | Kuyumcu21. Bölüm | Ayşe22. Bölüm | Süt Kardeşim23. Bölüm | Anlaşma24. Bölüm | Normal25. Bölüm | Kaçalım26. Bölüm | Bağımsızlık Çığlığı27. Bölüm | Can Altan28. Bölüm | Güven29. Bölüm | Jest30. Bölüm | Liste31. Bölüm | Araba32. Bölüm | Alışveriş33. Bölüm | Magazin34. Bölüm | Bataklık35. Bölüm | Karar36. Bölüm | Dikkat Uyarısı37. Bölüm | Senin İçin38. Bölüm | Senin Yüzünden39. Bölüm | Maç40. Bölüm | Gol41. Bölüm | Parti42. Bölüm | Kalp Atışı43. Bölüm | Bittiği Yer44. Bölüm | Şans Hediyesi45. Bölüm | Cam46. Bölüm | İyi-Kötü Fan47. Bölüm | İlk Adım48. Bölüm | Ziyaret49. Bölüm | Maç Bileti50. Bölüm | Hala51. Bölüm | Bavullar52. Bölüm | Farklı Duygular53. Bölüm | Kız Günü54. Bölüm | Kendime Saygımdan55. Bölüm | Prenses56. Bölüm | İkinci Uçuş57. Bölüm | Tanışma58. Bölüm | Dökülen Çay59. Bölüm | Şelale60. Bölüm | Emre61. Bölüm | Caner Alkan62. Bölüm | Acı Su63. Bölüm | Hediye64. Bölüm | Yılbaşı65. Bölüm | Karadeniz Gelini66. Bölüm | Horon67. Bölüm | Kuru Ekmek68. Bölüm | Konuk Sözü69. Bölüm | Büyü70. Bölüm | Ayrılış71. Bölüm | Evlilik Teklifi72. Bölüm | Alışveriş Merkezi73. Bölüm | Balık74. Bölüm | Best Yenge75. Bölüm | Müsait76. Bölüm | Vlog77. Bölüm | Canlı Yayın78. Bölüm | Açık Hedef79. Bölüm | Tartışmalı Maç80. Bölüm | Sınanmak81. Bölüm | Uykulu Gün82. Bölüm | Otel83. Bölüm | Karşılamaya Gidiş84. Bölüm | Kız İstemesi85. Bölüm | Düğün Tarihi86. Bölüm | En Doğru Karar87. Bölüm | Rutine Dönüş88. Bölüm | Kiralanma89. Bölüm | Bencil90. Bölüm | Son Antrenman91. Bölüm | Telefon92. Bölüm | Crush93. Bölüm | Aldatmadım94. Bölüm | Potansiyel Eltim95. Bölüm | Susmayacağım96. Bölüm | Yüzleşme97. Bölüm | Yalan mı?98. Bölüm | Konuşalım99. Bölüm | Emanetim100. Bölüm | Yakışıklı Topçu101. Bölüm | Evimiz102. Bölüm | Beyaz Atlı Prensmiş103. Bölüm | Final
Hikayeyi Paylaş
Loading...