94. Bölüm | Potansiyel Eltim

Sabah gözlerimi bana sarılan Can’la açmıştım. Dün gece burada konuşarak uyuya kalmış olmalıydık. Zaten ağlamaktan gözlerim ağrıyordu. İnşallah çok fazla şişmemişlerdi diye dua ederek kollarının arasından çıkmaya çalıştım ama olmamıştı. Ben de çıkmayı bırakıp öylece yatarak yüzünü izlemeye başladım.

Çok özlemiştim onu. Dün gördüklerim deliye çevirmişti. Hala affedebilmiş de değildim. Alkan’la bu konuda konuşmadan karar vermek istemiyordum. Can ne olursa olsun bana yalan söylemezdi, bundan emindim ama çok büyük bir ithamdı bu ve elimde görüntüler vardı. İkisi adeta birbirinin ikizi gibiydiler. Loş ışıkta da sanki Can’ı görüyordum videoda. Sevdiğim adamdan bu denli şüphe duymak beni utandırıyordu ama hayatımda ikinci bir şeyi daha kaldırabileceğimi zannetmiyordum. Eğer bu gerçekse nasıl ayakta kalırdım bu sefer bir fikrim yoktu.

Affetmediğim halde onun kollarında uyumama da anlam veremiyordum. Bendeki aşk mıydı yoksa salaklık mı? Yoksa tamamıyla Can’a mı bağlanmıştım emin değildim. Bildiğim bir şey varsa o da beni sakinleştirdiğiydi. Bunu nasıl başarıyordu bundan da emin değildim aslında.

Zilin çalmasıyla başımı istemsizce kaldırırken ani hareketlerim Can’ı rahatsız etmiş olmalıydı ki kıpırdanmaya başladı.

“Can, kapı çalıyor.” Dedim.

“çalsın, bırak.” Diye mırıldanırken gözlerini bile açmamıştı.

“Can, bırakır mısın beni?” dedim kollarının arasından çıkmaya çalışırken. Kapı zili bir kere daha basılırken huysuzca hareket ediyordu.

“ne var sanki öpücüklerle uyansaydım? Ne bu şimdi sabahın köründe?” dedi.

“öpücüğü biraz hak etmen gerekiyor bence. Sabah dediğin de öğlen oldu, birazdan havaalanına gitmemiz gerekecek.” Dedim kollarının arasından sıyrıldığım gibi odadan çıkarken.

Koşar adım merdivenleri inip açtığımda karşımda Alkan ve yanında da bir kız duruyordu.

“selam yenge.” Dedi gülümserken.

“Alkan?” dedim şaşırırken. “senin burada ne işin var?”

“aslında uçağıma az bir zaman var ama Bora’dan olanları duyunca gelmek istedim. Dün abimle bir şeyler yaşamışsınız sanırım.”

“ayaküstü konuşulacak konular değil, geçsene içeri.” Dedim kapıyı iyice açarken.

“tamam ama çok vaktim yok.” Dedi kızla birlikte içeri girerken.

“önce abimin evine gittim ama evde yoktu, haberin var mı?” dedi koltuğa otururken.

“yukarda, uyuyor.” Dedim ben de yerime otururken.

“çok da kızmadın sanırım.” Dedi tedirgince gülümserken.

“olayı bir de senden dinlemek istiyorum.” Dedim ciddiyetle.

“oww, durum baya ciddi o zaman. Hemen konuya giriyorum sonra da gitmemiz gerek.” Dedi. “kız arkadaşım Pınar, Pınar abimin eşi Birce.”

“memnun oldum.” Dedim ne olduğunu anlamaya çalışırken.

“ben de Birce.” Dedi Pınar gülümserken. Eltim oluyordu kendisi değil mi? Potansiyel eltim.

“yengem, ben şimdi abimin yanına gitmiştim. Pınar da yanımdaydı ama Pınar otelde, ben abimin yanında kaldım. Abimin Pınar’dan da haberi yoktu zaten. Biz biraz takıldık aslında. Takılırken de kameralara yakalanmışız, beni yine abim sanmışlar. Bunu daha önce de çok kez yaşadım ama hiçbirinde anlatacak yengem yoktu. İlk defa hesap veriyorum desem yeridir.” Dedi Alkan.

“Can’ın seni aramadığını nereden bilicem?” dedim şüpheyle.

“abim beni arasaydı şu an yukarda olmaz bir kan davası başlatmış olmalıydı. Daha önce de yapmışlığı var. Beni o sandıkları için onun hakkında saçma sapan haberler yapıyorlar sürekli. Şimdi önceliği sen olduğu için beni bulmak yerine sana kendini açıklamaya gelmiş. Lütfen onu sakinleştir yoksa Pınar’ın evleneceği bir erkek arkadaşı kalmaz. Eltine sahip çık yengem.” Dedi Alkan hızlıca.

“evlilik mi?” dediğimde Pınar elini kaldırıp yüzüğünü gösterdi.

“Alkan’la çok önceden beri tanışıyoruz aslında. Daha önce de haberlerimiz yapılmıştı ama beni çok fazla yakalayamadıkları için Alkan çapkın olmuş oldu. Bu hafta da tatile gitmek istedik. Orada evlenme teklifi etti. Aileden bir tek senin haberin var.” Dedi Pınar sevecen bir şekilde. Alkan kadar samimiydi.

“ben dün boşanmayı düşündüm peki senin bundan haberin var mı Alkan bey?” dedim sinirle. “kocamla aramı bozdun, üstüne aldatıldığımı düşündüm ben. İçim içimi yedi saatlerce. Yarın kınam var ve benim yüzümün şu haline bak.”

“çok özür dilerim yengecim, 8 seans cilt bakımı benden sana feda olsun. Ama eğer annemin haberi olsaydı sana yaptıklarının aynısını yapar diye çok korktum. Ben Pınar’ı seviyorum, anla işte.”

“anlıyorum, aşka saygım sonsuz da Alkan bari abine söyleseydin de bir önlem alsaydınız.”

“seninle ilgileniyor, antrenmanları maçları var. Programı çok yoğun, bir de benimle uğraşsın istemedim. Aslında onu düşünmek istedim ama hesaba katmadığım gelişmeler oldu işte.”

“sonucu kötü oldu.” Dedim iç çekerken.

“sen abimi sakinleştirirsin değil mi güzel yengem?”

“hiç benden bir şey bekleme Alkan’cım sen bunu çoktan hak etmişsin. En azından bana söyleyebilirdin.”

“sana söylemem abimin bilmesi demek zaten, ne farkı var?” dedi huysuzca.

“orası öyle ama en azından bugün buraya gelip bir dünya şey anlatmak zorunda kalmazdın.”

“oldu işte bir şeyler. Hadi yengem, sana güveniyorum.” Dedi göz kırpıp ayağa kalkarken. “bu arada gerçekten dün abim sana sürpriz yapmak için evden çıktığından beri konuşmadım onunla. O çıktıktan sonra da ben Pınar’la buluştum, orada çekilmiş videolar falan da. Bora dün beni arayıp durumu anlatınca gelmek istedim. Sırf seni ve abimi sevdiğim için. Başka biri için asla böyle bir şey yapmazdım.”

“abinin başka biriyle ilişkisi olmadı zaten, bence uyanmadan gitsen iyi olacak. Yoksa onun elinden seni ben bile alamam. Bu da ben de seni sevdiğim ve eltim kocasız kalmasın diyeydi.” Dediğimde ikisi de birbirlerine bakarak gülmeye başladılar.

“evimden gider misiniz acil, Can sabah çok huysuz olabilir.” Dedim onları uyarırken.

“orası da doğru. Hadi yenge sizi bekliyoruz köyde.” Dedi Alkan ve Pınar el ele kapıya giderlerken.

“kınaya Pınar da gelecek mi?” diye sordum merakla.

“artık evlenme yoluna girdim. Senin sayende bir tanıştıracağım kınada. O hengamede zaten bir şey diyemez annem. Sonra da yavaş yavaş açıklarım. Desteklerine talibim.” Dedi.

“kendi ağzınla dedin, Pınar’a bana olanların olmamasını istediğini. Annenle aram pek iyi sayılmaz o yüzden.” Dedim.

“Birce’ye ne oldu?” dedi Pınar merakla kapıda ayakkabılarını giyerken.

“uzun hikaye sevgilim ama kısaca, annem abimin transfer olmasını istemedi, Birce’den engel olmasını istedi. Birce de haklı olarak engel olmak istemedi çünkü abimin çocukluk hayaliydi bu. Sonuç olarak annem biraz istemediği olduğu için Birce’yle arası bozuldu ama benim yengem dünya tatlısıdır.” Dedi Alkan.

“hadi hadi, gördük dünya tatlısı yengeni. Seninle sonra görüşücez. Dua et abin uyanmadı.” Dedim gülerken. İçimi rahatlatmıştı gerçekten. İşte şimdi Can’ı öperek uyandırabilirdim.

“dua ede ede geldim zaten. Allah’ın sevgili kuluyum demek ki. Hadi görüşürüz köyde.” Diyerek el sallarken kapının önündeki arabasına bindiler. Arkalarından el sallarken kapıyı kapattım.

Arkamı dönmemle Can’la karşılaşırken korkudan ufak bir çığlık attım.

“korkma, benim.” Dedi yanıma gelirken. “kime el sallıyorsun?”

“hiç, hava almaya çıktım.” Dedim onlar gidene kadar vakit kazanırken. “kahvaltı yapalım biz.”

“Birce.” Dedi uyarırcasına.

Bir iç çektim. Bu adam bu kadar zeki olmak zorunda mıydı?

“Alkan.” Dedim.

“nerede o şerefsiz?” diyerek kapıyı açtı.

“gitti, uçağına yetişmesi gerekti. Sadece bana olanları anlatmak için gelmiş.” Dedim.

“herif barlarda kadınlarla alem yapıyor, olay benim evliliğime patlıyor. Karımın kalbi kırılıyor.” Dedi.

“karının sadece kalbi kırılmadı, dün seni az daha boşayacaktı da.” Dediğimde sessizce gözlerimin içine baktı. “ayrıca kadınlar değil tek bir kadınmış. Evlilik teklifi etmiş.” Dedim onu öyle görünce modum düşerken. Boşanma mevzusunda yüzü düşmüştü.

“boşanma konusunda ciddi miydin?” dedi yutkunurken.

“daha düğünüm bile olmadan aldatılma haberi aldım, sence olmaması gereken bir eylem mi?”

“tamam, haklısın ama beni de dinlemen gerekmez miydi?”

“o videoda ben ve bir adam olsaydı yanımda, sen ne yapardın? Boşar mıydın yoksa evliliğe devam mı ederdin?”

Gözlerini kapatırken elleriyle alnını ovaladı. “ne anlattı sana?”

“senin beni ne kadar çok sevdiğini.” Dedim yanına gidip kollarımı boynuna sararken. “söylediklerim için özür dilerim ama hislerimi de bilmeni istedim, bir zamanlar fazlasıyla bu konuyla da alakadardın.”

“hala alakadarım.” Dedi saçlarımı okşarken. “ben sana kıyamam.”

“özür dilerim, seni seviyorum.” Dedim kokusunu içime çekerken.

“ben de özür dilerim, seni ağlatmayacağım dedikçe ağlatıyorum.”

“sen değil, Alkan’ın suçuydu.” Dedim.

“onunla zaten özel olarak ilgileneceğim.” Dedi gerilirken.

“gerek yok. Çocuk seni düşündüğü için söylememiş, böyle olacağını düşünmemiş. Ben gerekeni söyledim zaten. Hem eltimle de tanıştım.” Dediğimde geri çekildim.

Dediklerim ilgisini çekerken “eltin?” dedi.

“dedim ya kıza evlenme teklifi etmiş, videoda da onlar varmış, kızlar değilmiş, tek bir kızmış…”

“Alkan evlilik teklifi mi etmiş? Benim kardeşim Caner Alkan.” Dedi hayretle.

“senin kardeşin Caner Alkan, evet. Pınar adında bir kıza evlilik teklifi etmiş. Daha demin el ele önümden geçip gittiler.”

“bundan benim neden şimdi haberim oluyor?” dedi şaşkınca.

“onu da dedim sevgilim, yoğun olduğun için sana söylemek istememiş. İşin başından aşkın.”

“peki ben bunu neden senden duyuyorum?”

“çünkü ben senin karınım ya hani, Alkan’ın da yengesi. Ben senden bir şey saklamıyorum, Alkan’ın da sırrı ortaya çıktı ve bana söylemek zorunda kaldı bizim için, ben de şimdi sana aktarıyorum. Senin sinirlenip kızacağını bildiği için ve uçaklarına az bir zaman kaldığı için gittiler.”

“ben olayları hala kavramakta zorluk çekiyorum Birce. Seni kaybetme düşüncesi içten içe beni yer bitirirken bir de kardeşim çıkıyor ortaya. Çok karışık her şey.” dedi.

“ben sana en başından her şeyi anlatacağım, tamam mı?” dedim yanağına öpücük kondururken. “ayrıca beni de kaybettiğin falan yok. Sadece yanlış anlaşılacak bir şeyler yaşadık ve gerçekler ortaya çıktı. Unutalım bu konuyu.”

“aklında bir şüphe kalsın istemiyorum.”

“kalmadı zaten. Alkan her şeyi anlattı bana. Senin de aklının karışık olduğunun farkındayım. Alkan’ın bana anlattıklarını ben de sana anlatınca sen de anlayacaksın olan bitenleri.”

Birlikte mutfağa doğru geçerken hem anlatıyor hem de kahvaltı ve kahvelerimizi hazırlıyordum. Sonrasında da çıkmamız gerekecekti zaten.

Bölüm Sonu.