96. Bölüm

96. Bölüm | Yüzleşme

Deniz Deniz
deniz34

Yolda Cemre ablayı arayarak nerede olduğunu öğrendim öncelikle. Binadaki komşusunda olduğunu söyleyince niyetimi belli etmiştim. Beni komşusuna davet edip konumu attığında sessizce arabamı sürmeye devam ediyordum. Gerçi Can da Alkan’ın arabasını alıp çoktan bana yetişmiş, hatta önümde arabasını kullanıyordu.

Bir anlık sinirle çıkmasaydım ben bu köy yolunda, hele ki akşam vaktinde asla araba kullanamazdım sanırım. Buralı olanlar resmen araba kullanmıyor, uçuyorlardı. Şehirde ben o kadar hız yapmadığıma adım kadar emindim.

Konuma geldiğimizde Can arabayı otoparka alırken ben de arkasından güvenlikten geçip otoparka girdim. Sessizce arabadan inip bloklar arasında bakınarak Cemre ablanın dediği bloka doğru ilerledim.

Can arkamdan gelse de sesimi çıkartmamıştım. Nedenini bilmediğim bir şekilde o da sessizce arkamdan geliyordu.

Hiçbir şey demeden asansöre binip Cemre ablanın söylediği kata basarken Can farklı bir kata basmıştı.

“yanlış bastın sanırım.” Dedi sakince.

“gayet doğru bastım.” Diyip sustum.

Ondan önce ineceğim için rahattım. Asansör kapıları açılır açılmaz dışarı çıkarken Can kolumdan tutmuştu.

“ne oluyor Can?” dedim kaşlarım çatılırken. Bugün iyice alışmıştı kolumu tutmaya. Ben gözyaşlarımı zaten zor tutuyordum, biraz daha tutmasam ağlayacaktım.

“ablam bu katta oturmuyor.”

“biliyorum dedim ya, arkadaşında olduğunu söyledi.” Dedim.

“ablamla mı konuştun?”

“ablana geldiğime göre eniştenle konuşmazdım herhalde. Misafir gelecekse kadın aranır.”

“siz ablamla ne ara bu kadar samimi oldunuz?”

“en başından beri böyleydik, bir zaman belirtmeme gerek yok bence. Şimdi izin verirsen, beni bekliyorlar.”

“buyur.” Dedi eliyle gösterirken.

Onu umursamazken daire numarasını bulup zile bastım. Cemre abla kapıyı açarken sıkıca sarıldım hemen. Buna gerçekten çok fazla ihtiyacım vardı.

“Can, senin de geleceğinden haberim yoktu.” Dedi Cemre abla.

“Birce’yi yalnız bırakmak istemedim.” dedi Can.

“sadece beni yalnız bırakmak istemediğin için mi geldin?” dedim gözlerimin dolmasına engel olamazken.

“ben ne olursa olsun o evde durmazdım zaten Birce. Genel bir şekilde konuştum sadece.” Dedi Can.

“Can, enişten evde zaten. Sen bir yukarı çık. Biz de biraz sohbet eder geliriz. Yarın kına var zaten.” Dedi Cemre abla.

“yarın kına olmayacak. Sabaha bilet alacağım, gideceğiz.” Dediğinde şaşkınca ona baktım.

“nereye gideceğiz?” dedim.

“seni daha fazla burada tutmayacağım. Daha fazla üzülmene dayanamıyorum.”

“benim iyiliğimi düşünüyor olsan bile bana da sormak hiç aklına geldi mi?” dedim gözümden bir damla yaş akarken. “tamam, sen annene sinirlendin ve senin ailen de bunun farkında ama benim ailem ne olacak? Ben yarın anneme neden geceyi o evde geçirmediğimi nasıl anlatacağımı düşünürken, sen gelmiş kına iptal diyorsun. Ben daha anneme kayınvalidemin bana karşı aldığı tavrı anlatamadım Can. Annem de babam da her şeyin farkında ama ben tek kelime bile edemiyorum. Sırf ben mutlu olayım diye, senin bana verdiğin değeri biliyorlar diye susuyorlar. Ben daha dün seninle ilgili olan haberlerin hesabını vermedim aileme, benim kocam yapmadı diyemedim. Sen de geçip karşılarına bir açıklama yapmadın. Biraz daha ters giden bir şeyler olursa benim ailemin neler yapabileceğinin farkında mısın? Yüzümü bırak saçımın telini bile göstermezler sana.”

Gözlerimden yaşlar akarken iki kardeş bana şaşkınca bakıyorlardı. Böyle bir şey dememi beklemedikleri yüzlerinden okunuyordu ama gerçekti bunlar. Ablamdan sonra daha da hassaslaşmışlardı. Geçmişte beni bazı şeylerde sınırlamış, zorlamış olsalar da dediklerimi de yaparlardı. Her şeylere tamam derlerdi ama ne olursa olsun kızlarının aldatma haberini duyan ailem mutlaka beni çeker alırdı. Bir açıklama bekliyorlardı. Sadece şu halletmemiz gereken kına ve düğünden sonraya bıraktıklarına da emindim. Zaten evliydik onlara göre. Sadece törenlerimiz olağan akışında olmalıydı. Sonra da bizi karşılarına alıp konuşacaklarını biliyordum. Özellikle babam Can’la konuşacaktı. Buna adım kadar emindim.

“Birce, sen geç içeri kuzum, Can sen de yukarı çık ablam. Hadi.” Dedi Cemre abla beni eve çekerken.

Can hala afallamış bir şekilde bana bakıyordu, ben de ona.

“Birce.” Dedi yutkunmaya çalışırken.

“Can dedim, yukarı!” dedi Cemre abla yüksek perdeden. Beni kapının önünden alırken kapıyı da Can’ın suratına kapatmıştı. Kapatmasıyla yere çöküp ağlamaya başlarken Cemre abla da benimle birlikte çöküp sırtımı sıvazlamaya başlamıştı.

Dakikalarca yerde ağlamamın dinmesini sessizce beklemişti. Biraz olsun kendimi toparladığımda Cemre ablanın yaşlarında bir kadın peçete uzattı gülümseyerek. Yabancı olması tedirgin olmamı sağlasa da bunları bilerek buraya gelmiştim zaten.

“merak etme, Başak’tan sır çıkmaz. İçin rahat olsun.” Dedi Cemre abla.

Başımla onaylarken “kusura bakma, böyle tanışmak istemezdim.” Dedim.

“önemli değil canım, her düğün döneminde olağan şeyler bunlar.” Dedi Başak gülümseyerek.

“hadi gel oturalım.” Dedi Cemre abla beni salon gibi bir yere götürürken. Başak da kahve yapmaya gideceğini söyleyerek bizi yalnız bırakmıştı.

“ne oldu, en başından anlat şimdi bana.” Dedi Cemre abla sakince.

Her şeyi anlattıktan sonrasında peçeteyle son kez burnumu sildim. Gerçekten anlatırken bile yüz kere burnumu silmiş olmalıydım.

“öyle abla, Can öfkeli, baktım ben de öfkeme sahip olamayacağım sana gelmek istedim. Can’ın dedikleri kendimi daha da yetersiz hissetmeme sebep oldu. Sanki kocama sahip çıkamıyormuşum gibi. Ben onu bu kadar sevdikçe, her şeyi alttan almaya çalıştıkça fazla biriktim. Benim tek derdim onu üzmemek.”

“inan bana Can’ın da derdi seni üzmemek. Sana sormadan bu yüzden hareket ediyor. Seni çekip almak istiyor üzüntüden. Ayrıca Can senden ona her şeyi anlatmanı istedi. Ona anlattıkça hem sen rahatlayacaksın hem de o bazı şeyleri düşünerek hareket edecek.”

“ben Can’ı çok seviyorum. Onsuz geçirdiğim birkaç ay bana bir ömür gibi geldi, sen de şahitsin abla ama Can’ın öfkesi herkesi yakmaya yetecek kadar fazla olabiliyor. Ben, benim için herkesi kırsın, döksün istemiyorum. Önünü arkasını düşünmeden hareket edebiliyor öfkeyle. Daha demin olduğu gibi. Bunca millete haber verilmiş, bunca emek varken son dakika herkese nasıl diyeceğiz kına falan yok diye. Öfkeli anında karar vermemesi gereken bir insan ve bunu fark etmesini istiyorum artık.”

“ben seni anlıyorum, haklısın da. Benim kardeşim öyle değil diyemem hatta sen çok güzel anlattın. Dediğin her kelimeye katılıyorum. Peki ailen konusunda da ciddi miydin?” dedi merakla.

“evet.” Dedim iç çekerken. “özellikle şu aldatılma mevzusunu aileme anlatmazsam düğünden sonra Can tek başına döner eve. Hadi Ayşe annemle aramı gelin kayınvalide olarak görebilirler ama bu aldatılma meselesi… onlar için uygun bir şey değil.”

Can’ı da suçlamazlar, kocamın yanında olmadığım için beni suçlarlar da diyemedim tabii ki. Bu da bir gerçekti.

“bize de uygun değil. Bizimkiler de bunun hesabını daha sormadılar. Annem de gerçekten zamanını bulmuş. Tam her şeyi konuşmalık gecede yaptığına bak. Gerçekten çok özür dilerim Birce ya, ben böyle olsun istemezdim.”

“kimse istemezdi abla, özür dileme. Ayşe annem aslında hala benim farklı sebeplerle Can’ın yanında olduğumu düşünüyor. Beni istemediğini de açıkça belli ediyor. Şu an Can’ı bırakıp gitsem, ailem alsa götürse o kızla…” diyip gözlerimi kapattım. Dilim varmıyordu demeye.

“sence Can buna izin verir mi? Saçmalama Birce. Kafan çok karışık olduğu için bu şekilde konuşuyorsun. Can duymasın ama gerçekten.”

“Can benim ona son dediklerimi duysa yeterli benim için. Gerçekten şu an ince ip üzerinde geziyoruz.”

“Can bunları kulak ardı edecek sanıyorsan yanılıyorsun. İçi içini yiyor şu an. Biricik karısının ailesine yapacağı konuşma metnini şu an hazırlayıp Alkan’ın ölüm fermanını da imzaladı.” Dedi gülümserken.

“sadece sorun Alkan’ın yaptığı değil abla, biliyorsun.”

“biliyorum.” Dedi yutkunurken. “bundan sonrasını Can’a bırak. Dediklerin aklını başına getirdiğine eminim. İçin rahat olsun.” Dediği sırada Başak, elinde kahvelerle salona girdi. Kahvenin yanında hazırladıklarını sayamıyordum bile.

“hallettiniz mi bakalım meseleyi?” dedi Başak kahveyi önümüze bırakırken.

“halletik canım, annem her zamanki gibi yapmış yapacağını.”

“ben biraz biliyorum da, senin adına gerçekten üzüldüm Birce. Hiçbir kız bunları yaşamak istemez.”

“öyle maalesef ama yapacak bir şey yok.”

“en azından yanında Can seni destekliyor.” Dedi gülümserken.

“sakin olduğu sürece evet, daima destekler. Yoksa Birce de sinirli olsa bile önce kendi sinirlerine sonra Can’ınkilere sahip çıkmaya çalışıyor.” Dedi Cemre abla.

“Can her zaman böyle sinirli miydi ya, tamam hırslı bir çocuktu küçükken de ama ne bileyim.” Dedi Başak. Sanırım çocukluktan beri tanıyordu Can’ı.

“bence çocukken kim sinir ettiyse onun camını kırdığını unutuyorsun sanırım. Babam az cam yaptırmadı onun yüzünden.” Dediğinde gülüşmeye başladılar.

“orası da doğru, bir ara Birce’ye Can’ın küçüklüğünü anlatmamız gerek. Can kesin saklar bunları.” Dediler gülüşürken.

Sanırım Can’ın bana anlatması gereken bir de çocukluğu vardı. Ben onu sadece şimdiki haliyle biliyordum ama perde arkasını da merak etmiyor değildim. Şimdilik hedefim şu sorunu halledebilmekteydi.

Birkaç saat böyle konu konuyu açarcasına konuştuktan sonrasında Can’ın aramalarına dayanamayarak yukarı çıkmıştık. Ne beni ne de ablasını rahat bırakmıyordu. Telefonunu açtığımda sesimi aşırı derecede duygusuz bir tonda tuttuğumu fark etmiştim ayrıca. Can’ın bir şeyleri düzeltmeye çalıştığını fark edebiliyordum. Sabırsız bir adamdı ama bir o kadar da sabırlıydı.

“ne oldu, iki dakika rahat bırakmadın ki konuşalım.” Dedi Cemre abla kapıyı açan Can’a karşı.

“seni değil, karımı görmek istedim.” diyerek ellerini yanaklarıma yerleştirdi.

“ağladın mı sen?” dedi hüzünle.

“bunu sonra seninle konuşucam ben Can.” Dedi Cemre abla öfkeyle. Can’a gerçekten sinirlenmişti.

“özür dilerim.” Dedi alnıma bir öpücük kondururken. Cemre ablanın dediklerini adeta yok saymıştı.

Ona o kadar çok sarılmak istiyordum ki… sanki kırgınlığım bunun önüne geçiyordu. Evet, kırgınlık. Tam anlamıyla böyle tarif edebilirdim hislerimi. Ben fena halde ona kırılmıştım. İnsan sevdiğine kırılırdı zaten değil mi? Bir şeyleri düzeltmesi için kırılırdı.

Kollarını bana sararken “seni seviyorum, özür dilerim.” Diye fısıldadı. Omzuma bir öpücük bırakırken gözlerim hüzünle kapandı. Dayanamıyordum onun bu hallerine. Tam sarılacağım sırada uzun süre onu beklettiğim için olmuş olmalı sanırım, geri çekilmişti. Gözlerimin içine o da hüzünle bakarken o bakışlara içim akıp gitmişti resmen.

 

 

 

Bölüm Sonu.

 

 

 

Bölüm : 05.07.2025 21:21 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Deniz Deniz / Kadem / 96. Bölüm | Yüzleşme
Deniz Deniz
Kadem

43.47k Okunma

3.48k Oy

0 Takip
103
Bölümlü Kitap
1. Bölüm | Market2. Bölüm | İzin3. Bölüm | Talip4. Bölüm | İlk Müşteri5. Bölüm | Ferhat6. Bölüm | İftira7. Bölüm | Polis8. Bölüm | Kan9. Bölüm | Duvar10. Bölüm | Eczane11. Bölüm | Banyo12. Bölüm | Arkadaş13. Bölüm | İstek14. Bölüm | Zorunlu Geçiş15. Bölüm | Manevra16. Bölüm | Tarih17. Bölüm | Kan18. Bölüm | Bengü19. Bölüm | Halim20. Bölüm | Kuyumcu21. Bölüm | Ayşe22. Bölüm | Süt Kardeşim23. Bölüm | Anlaşma24. Bölüm | Normal25. Bölüm | Kaçalım26. Bölüm | Bağımsızlık Çığlığı27. Bölüm | Can Altan28. Bölüm | Güven29. Bölüm | Jest30. Bölüm | Liste31. Bölüm | Araba32. Bölüm | Alışveriş33. Bölüm | Magazin34. Bölüm | Bataklık35. Bölüm | Karar36. Bölüm | Dikkat Uyarısı37. Bölüm | Senin İçin38. Bölüm | Senin Yüzünden39. Bölüm | Maç40. Bölüm | Gol41. Bölüm | Parti42. Bölüm | Kalp Atışı43. Bölüm | Bittiği Yer44. Bölüm | Şans Hediyesi45. Bölüm | Cam46. Bölüm | İyi-Kötü Fan47. Bölüm | İlk Adım48. Bölüm | Ziyaret49. Bölüm | Maç Bileti50. Bölüm | Hala51. Bölüm | Bavullar52. Bölüm | Farklı Duygular53. Bölüm | Kız Günü54. Bölüm | Kendime Saygımdan55. Bölüm | Prenses56. Bölüm | İkinci Uçuş57. Bölüm | Tanışma58. Bölüm | Dökülen Çay59. Bölüm | Şelale60. Bölüm | Emre61. Bölüm | Caner Alkan62. Bölüm | Acı Su63. Bölüm | Hediye64. Bölüm | Yılbaşı65. Bölüm | Karadeniz Gelini66. Bölüm | Horon67. Bölüm | Kuru Ekmek68. Bölüm | Konuk Sözü69. Bölüm | Büyü70. Bölüm | Ayrılış71. Bölüm | Evlilik Teklifi72. Bölüm | Alışveriş Merkezi73. Bölüm | Balık74. Bölüm | Best Yenge75. Bölüm | Müsait76. Bölüm | Vlog77. Bölüm | Canlı Yayın78. Bölüm | Açık Hedef79. Bölüm | Tartışmalı Maç80. Bölüm | Sınanmak81. Bölüm | Uykulu Gün82. Bölüm | Otel83. Bölüm | Karşılamaya Gidiş84. Bölüm | Kız İstemesi85. Bölüm | Düğün Tarihi86. Bölüm | En Doğru Karar87. Bölüm | Rutine Dönüş88. Bölüm | Kiralanma89. Bölüm | Bencil90. Bölüm | Son Antrenman91. Bölüm | Telefon92. Bölüm | Crush93. Bölüm | Aldatmadım94. Bölüm | Potansiyel Eltim95. Bölüm | Susmayacağım96. Bölüm | Yüzleşme97. Bölüm | Yalan mı?98. Bölüm | Konuşalım99. Bölüm | Emanetim100. Bölüm | Yakışıklı Topçu101. Bölüm | Evimiz102. Bölüm | Beyaz Atlı Prensmiş103. Bölüm | Final
Hikayeyi Paylaş
Loading...