

10.11.2023
16.12
Medya: Ayana
Bölüm Bölüm Şarkısı: Dedublüman - Çözemezsin
"Düzlüklerde ki yaşamı ebediyen terk ettim."
***
Yaşam neydi? Ya da şöyle sorayım; Yaşamak neydi? Sanırım kimse bu kavramı tam açıklayamıyordu veya üzerinde çok fazla düşünmeden, bu kavramı hiç bilmeden yaşamları son buluyordu. Zaten yaşamak dediğimiz kavram, ucu bucağı olmayan ömrün yetemediği zorunlu veya isteyerek sürülen bir nefes alıp verme olayı değil miydi?
Benim için, zorunlu olarak fiziken varlığımı sürdürdüğüm yaşamsal bir faaliyetten ibaretti. Kim bilir, belki de bu yüzden bir insanın yaşamını hiç düşünmeden kolayca son verebiliyordum. Tıpkı bugün, atacak olduğum oltaya takılacak o küçük balık gibi...
Kusursuzca sergilediğim oyun, yemi yutan balık sayesinde istediğim şekilde emin adımlarla sonuca ulaşmak üzere devam ediyordu. Karşımdaki adamın, ağladığım andaki tepkisi ise beklediğim şekilde gerçekleşti. Yüzümü gizlediğim ellerimi kendi avuçları içerisine alıp hapsetmeden hemen önce bana duymak istediğim o cümleleri kurdu.
"Yapma böyle sen incilerini dökersen işte asıl o vakit canım yanmış olur."
Daha fazla bu yakınlığa tahammül edemezken kafamı onaylar gibi aşağı yukarı sallayarak ellerimi sıkıca tuttuğu ellerinden ayırdım ve harekete geçmesini sağlayacak cümleleri kurdum.
"Şey, o zaman sen daha fazla ısıya maruz kalmadan ılık suyla bir duş alıp üzerini değiştirsen olur mu?"
Gözlerimin içine derince bakarken sıkıntılı bir nefes alıp, "Olur tabii hemen halledip geleceğim, sen otur keyfine bak ve biraz rahatla canım." diyerek, nefesini iyice yüzüme doğru üflemiş yanağıma ıslak bir öpücük kondurarak gözden kaybolmuştu.
Tiksintiyle öpmüş olduğu yanağımı iyice silip, arkasından bende onu takip ederek merdivenleri çıktım. Bu sırada ekibe 10 dakika sonra baskın yapması için talimat veriyordum. Hızla merdivenleri çıkarken karşı taraftan gelen kapının açılma sesini duyumsamış, tam çaprazda kalan odaya yönelerek kapının önünde durmuştum. Tahmin ettiğim üzere belgelerin olduğu yatak odasının önünde içeriden gelen adım seslerini dinliyorken bir yandan da aklımda ki düşüncelerden biri, ekibin sorunsuzca kapıdaki ve evin etrafındaki adamları halledebilmesini ummaktı. Yoksa planın boka sarıp her şeyin mahvolması kaçınılmaz sonun habercisiydi.
İçeride ki adım sesleri başka bir kapının açılıp kapanma sesiyle birlikte kesilirken, banyoya girmiş olduğunu anlayıp sessizce kapıyı aralayarak odanın içerisine girdim. Reflekslerimi ve tüm duyularımı, kontrol altında tutmaya çalışırken odayı taradım. Genellikle böyle belgeler ya gizli bölmelerde ya da giysi dolaplarının içindeki kasada olurdu. Son derece sade ama şık döşenmiş bu odada fazla eşya yoktu. Bu nedenle daha dikkatli olmalı ve iyi düşünmeliydim. Alan, fazlasıyla boş ve yeterince genişti. O yüzden her detaya bakıp, es geçmeden araştırmam gerekiyordu. Dolabın olduğu yöne ilerlerken, adımlarım hafifçe potlanmış bir şekilde duran halıda takılı kaldı. Sakin ama tehlikeli bir gülümseme eşliğinde yere eğilerek halıyı kaldırdım. Karşılaşmış olduğum şey, sonradan yapıldığı bariz belli olan gizli bir bölmeydi. Beklediğim gibi çıkarken zamansal yönden fazla bir süre kaybetmemiş olamamız, bizi şimdilik bir kaç dakika artı yöne çekmişti. Zekice tasarlanmış bir detay olsada benim gibi iyi ve profesyonel bir gözlemciden, böyle bir detayın kaçması imkansıza yakın olurdu değil mi Safinaz?
Evet doğru söylüyorsun, senden böyle bir detay kaçamazdı Medusa. Zaten sen, her olasılığı düşünüp öyle planını kurarsın. Safinazın da dediği gibi olasılıkları düşünmeden hareket etmek bana göre değildi. Eğildiğim yerde dururken harekete geçip, kapağı yavaşça kaldırırken bir yandan da içeride ki su sesini dinliyordum. Hâla bir kaç dakikam vardı ama ekibin çoktan 10 dakikası dolmak üzereydi. Tahminimde yanılmıyorsam eğer belgelerin olduğu siyah kapaklı dosya şuan ellerimin arasında duruyordu. İçerisine hızlı bir göz gezdirip baktıktan sonra belgelerin doğru olduğunu anlarken, odadan çıkmak için adımlarımı harekete geçirdim. Bu esnada fark ettiğim şey, bir kaç saniye duraksamanın ardından geçen saniyede su sesinin kesilmiş olduğuydu. Eğer hala şans bizden yanaysa, bu bir kaç saniye içinde odadan çıkabilirsek gerisi çok daha kolay olacaktı. Sakin ama kontrollü bir şekilde, kapı kolunu kavrayıp kendime doğru çekerek kapıyı araladım. Adımlarımı eşikten dışarıya atacakken banyonun kapısı açılmış, peşinden de silahın sürgüsünün çekilme sesi duyulmuştu. Safinaz, hazır olsan iyi edersin çünkü birazdan burada kaos yaratacaktım.
"Dur orda! Yoksa kafana kurşunu yemen 1 saniye sürmez."
Olduğum yerde adımlarım sabit dururken beklenmedik bu karşılaşma için elbette ki bir c planım vardı. Neticede Medusa, hiç bir vakit plansız kalmazdı öyle değil mi Safinaz? Tam ensemde, o pisliğin mide bulandırıcı nefesini hissediyordum. Bir kez daha tiksintiyle birlikte sabır dileyerek gözlerimi hızla kapatıp açtım.
"Ellerini yukarıya kaldır ve aptalca bir harekete kalkışmadan yüzünü bana dön!"
Bak Safinaz, bu herifin emir vermesi sınırlarımı git gide zorluyor ona karşı içimde büyümekte olan ölümcül yanımı arttırarak çoğaltıyordu. Sakin ol Medusa, onunda sırası gelecek şimdilik plana odaklanman gerek.
Safinazı dinleyip bir yandan da sakin kalmaya çabalarken, ellerimi yukarı kaldırıp geriye doğru dönerek onun pis yüzüyle karşı karşıya kaldım. Kaşları çatılı bir vaziyette, kasılmış olan yüzünden sinirli olduğu anlaşılan adamın saçlarından akan damlalar ayaklarımın altındaki yeri ıslatıyordu. Üzerinde ise sadece belinde sarılı duran havludan başka hiç bir şey yoktu. Açıkçası bu durumda olması beni bir hayli keyiflendirdi. Ona karşı nasıl keyiflendiğimi, yüzümden anlamasını sağlarken iyiden iyiye bu durumdan haz duyuyordum. Yüzümdeki sırıtışı hiç bozmadan ona doğru yakınlaşarak, ciddi çıkan sesimle sertçe konuştum.
"Ee küçük balık, bu sefer oltaya takılanın sen olması nasıl bir duyguymuş?" Yarı alay yarı ciddi sorumu duyarken çenesini kuvvetle sıkmış, burnundan sert bir soluk alırken bana olan öfkesi iyice harlanmıştı.
Ben ne dedim Safinaz? Bu adam şimdi hapı yutmadı mı? Medusa, eline bir kez düşenin bir daha kurtuluşu yoktur. Oda bunu şimdi çok iyi anlayacak.
****
Evett ben geldim hemde kısa bir aranın ardından. Nasılsınız?
Nasıl gidiyor, yavaş yavaş bir şeyler oluşuyor mu? Bir sonraki bölümde aramıza yeni bir karakter katılacak.
Bakalım karakteri nasıl bulacaksınız? Tahmin edeceğiniz biri mi olacak yoksa bambaşka biri mi?
Bir sonraki bölüme kadar görüşmek üzere hoşçakalın 🙏🏻🖤
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |

| 123 Okunma |
57 Oy |
0 Takip |
28 Bölümlü Kitap |