
Bölüm 6: Zihnin Karanlık Koridorları
O gece, Can, ilk kez zihnindeki karanlığa bir adım atmaya cesaret etti. Bu karanlık, düşüncelerle, pişmanlıklarla ve kendine karşı duyduğu öfkeyle doluydu. Karanlığın içinde yürüdükçe, anılar birer birer yüzeye çıkıyordu.
Çocukluğunda yaşadığı bir anı hatırladı. Babası ona, “Hayatta hiçbir şey kolay değil. Eğer başaramazsan, hiç denememiş olmayı dileyeceksin,” demişti. Bu sözler, Can’ın üzerine ağır bir yük gibi çökmüştü. Babasının beklentileri, Can’ın kendini hep yetersiz hissetmesine neden olmuştu.
Ama asıl darbe, yıllar sonra sevdiği insanın onu terk etmesiyle gelmişti. O kişi, Can’ın ruhundaki kırıkların farkında bile olmadan gitmişti. Ve o günden sonra Can, hayatının geri kalanını bu kırıklarla yaşamaya mahkûm olmuştu.
Zihnindeki koridorlar, sonunda bir kapıya ulaştı. Bu kapının ardında, Can’ın en karanlık düşünceleri saklıydı. Kapıyı açmaya cesaret edemedi. Geri dönmek istiyordu ama bir ses, “Devam et,” diyordu.
Kapıyı açtığında, içinde büyük bir boşluk buldu. O boşlukta kendini gördü. Yalnız, korkmuş ve kaybolmuş bir çocuk gibi. Ve o an anladı: Kendi karanlığıyla yüzleşmeden, aydınlığa ulaşamazdı.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |