Umut, gece yatağında, düşüncelerinin girdabında kayboldu. Her şeyin ne kadar anlamsızlaştığını bir kez daha fark etti. “Bütün bu yollar nerede birleşiyor?” diye sordu kendi kendine. “Hep bir yere mi varmalıyız? Yoksa her şeyin bir anlamı olmadan, sadece bir yolculuk olarak mı varız?”
Gece boyunca gözleri uyumak yerine tavandaki çatlağa sabitlendi. Zihnindeki düşünceler, daha derin ve karanlık bir hale bürünüyordu. Kendini kaybetmiş, ama bir yandan da kaybolmanın huzurunu bulmuş gibiydi. “Her şeyin bir anlamı olduğunu mu sanıyordum?” diye düşündü. “Belki de tüm bu düşünceler, ne olursa olsun beni daha da yalnızlaştırıyor.”
Ve birden, bir sesin yankılandığını duydu. Sessiz bir fısıldama gibiydi bu ses, ama her şeyin ötesindeydi. “Kendi kimliğimi bulmak mı, yoksa kaybolduğumda huzuru mu bulacağım?”
Bu soru, gece boyunca zihninde yankılandı. Ve bir süre sonra, derin bir sessizliğe büründü. Düşünceler kayboldu, ama bu kayboluş da, bir anlam taşıyordu. Çünkü Umut, en azından kaybolduğunu fark ediyordu.1
Okur Yorumları | Yorum Ekle |