Arzulu Asker

Haftasonu gelmiş, Oktay pastasını hazır etmiş bir şekilde evin dağınık yerlerini topluyordu. Gerçekten de Vural pazar sabahı gelmişti.

Kapının zili çalınca kucağında tuttuğu eşyaları masaya bırakıp koşarak kapıyı açtı, Vural'ı görünce gözleri parladı.

Vural da onu görünce gözleri parlamıştı. Oktay heyecanla onun boynuna sarılıp, "Hoş geldin." dedi.

Vural ona sarılıp az içeri yürüttü, kapıyı kapatıp bir süre öyle durdu, "Hoş buldum, nasılsın?" dedi. Oktay, çenesi Vural'ın omzuna baskı yaparken, "Ben iyiyim sen nasılsın?" diye sordu, Vural çantasını bir kenara bırakıp Oktay'ı sürükleyerek salona yürüdü, "Ben de iyiyim."

Oktay'ı koltuğa oturtup ondan ayrıldı ve ceketini çıkardı, "Ev gibisi yok." dedi. Oktay başını salladı, Vural onun yanına oturup bacak bacak üstüne attı, bir kolunu onun sırtına dolarken, "Okul nasıl gidiyor?" dedi.

Oktay bir şey demeden ona sarıldı, başını göğüsüne koyarken, "Sınıfı bitireyim yeter." dedi. Vural başını sallayıp Oktay'ın saçlarını okşadı. "Güzel yavrum..." dedi, Oktay ona göz ucuyla baktı, bir süre öylece oturdular sonra Oktay ayağa kalkıp mutfağa gitti, Vural de peşinde dolanıyordu, Oktay Kemal'i şikayet etsin de ağzına sıçayım diye bekliyordu.

Onu her gördüğünde içi titriyordu, aslında Oktay'ı deli gibi istiyordu ama kıyamıyordu, kendinden kaçar diye de korkuyordu.

Kapının pervazında durmuş, pastayı tabaklara koyan çocuğa bakıyor aynı zamanda da onun ne kadar güzel olduğunu düşünüyordu. Yanına yaklaşıp elini onun beline koydu, "Sen mi yaptın?" dedi, Oktay başını salladı masumca, "Evet ama kek hazır." dedi. Vural omuz kaldırdı, "Çok da bir önemi yok." dedi.

Elini Oktay'ın belinde oynatırken onun tepkisizliği hoşuna gitmişti, Oktay'ı kendine biraz yaklaştırıp, "Bir öpücük versene." diyerek küçük bir istekte bulundu. Oktay'ın uzuvları titrerken ona baktı, "Ne öpücüğü?" dedi.

Vural gülümsedi, "Şşt, korkma yanaktan." dedi. Oktay ona sol yanağını uzattı. Vural sıkıca yanağı öperken büyük bir iç geçirdi... Elini çekip geri çekildi, bu özlemini yitirmeye yetmişti. Oktay da gülümsüyordu şimdi.

Doğrusu; o dudakları deli gibi öpmek hatta parçalamak istiyordu, Oktay'ın bedeninin her yerine ulaşmak istiyordu, bazen de daha büyük şeyler arzuluyordu. Askerlikte çoğu zaman onu rüyasında görerek uyanıyor, bazı rüyalarında seviştiklerini falan görüyordu.

Vural Oktay'ı çok istiyordu, ona bir şekilde ulaşmak istiyordu...