Hep Benimle Kal

Not: Yaşın tutmuyorsa veya rahatsız oluyor, psikolojik etkileniyorsan bu bölümü atla. Tam seviyeyi bilmediğim için yazmıyorum.

Oktay okula gitmemenin verdiği rahatlıkla salonda oturuyordu. Vural'la birlikte yan yana otururken elini onun dizine koymuştu.

Oktay ayıkladığı üzüm tanelerini onun dudaklarının arasına koyuyordu. Oktay üzüm tanesini çiğneyip başını onun omzuna yasladı, iki saattir aynı haber kanalını izliyorlardı, "Of sıkıldım ben!" dedi bıkkınlıkla kumandaya uzanmak için Vural'ın üzerinden koltuğun üzerine eğildi, "Oktay dur bi!" dedi Vural.

Oktay'ın kıpırdaşmalarına göre başını hareket ettiriyordu. Ekrandaki siyaset haberini gözünü bile kırpmadan takip ediyordu. Oktay'ın belini kavrayıp onu kucağına oturttu, Oktay somurtup ona baktı, "Sıkıldım ben!" dedi. "İki saattir yasa konuşuyorlar çok sıkıldım ben!"

Vural göz ucuyla ona baktı, dudağının kenarı kıvrılırken, "Sessiz ol bir iki dakika, sonra uyutacağım zaten seni." dedi.

Oktay sanki her zaman oturuyormuş gibi sessizce yadırgamadan Vural'ın kucağında oturdu, onun yan ptofilini görüyordu.

Bacağındaki eli hissedince yutkundu, Vural haberi takip ediyordu hâlâ bir yandan da onun bacağının iç tarafını okşuyordu. Oktay rahatsızca kıpırdanırken, Vural elini çekip televizyonu kapattı.

Oktay'ı kucağına alıp ayağa kalkmadan önce, onun kollarını tutup kendi boynuna sardı. Kucağındaki çocukla hiç sendelemeden ayağa kalkıncs Oktay, "Daha önce de biriyle yaşanmış bu?" dedi tek kaşı havaya kalkmıştı.

Vural kıkırdadı, onu yatak odasındaki geniş yatağa yatırırlen son bir kez vücudunu inceledi, Oktay çoktan kıvrılmıştı. Yavaş ama sesli bir tokat attı Oktay'ın kalçasına, Oktay aniden kıpırdanırken gülümsedi, "Uykucu!" dedi, 'Hiç yorulmadan uyu zaten!"

Oktay ona bakıp surat asarken, Vural onun omzunu öpmüştü. "Gitme bir yere, hep benimle kal, hep benim kal..." dedi...

Oktay tepki vermeyince dudaklarını öpüp yanına uzandı, Oktay yataktan uzanırken Vural onun üzerine çıkmıştı yine.

Oktay başını geri çekip "Öff! Orospuya çevirdin yeter!" dedi onun yüzünü iterken, Vural elini tutup boynuna sokuldu, öperken elini tutuyordu.

"Gitmiyorsun değil mi okula? Evde kalacaksın değil mi?" dedi merakla. Oktay başını salladı, "Gitmeyeceğim" dedi.

Vural'ı dudağından yakalarken onun kucağına çıkmayı başarmıştı. Vural hem onu sıkıca öpüyor hem de vücudunu okşuyordu, bacaklarını tutup iki yana ayırıp kucağına oturttı onu.

Yüzünü Oktay'dan ayırırken hareketlilikten açılan gömleğinin düğmelerine baktı. Temiz, beyaz göğsünü parmağının tersiyle okşadı, Oktay'ın içi titriyor, gözleri arkaya kayıyordu. Vural kalan düğmeleri de açarken, Oktay da onun gömleğine sarılmıştı. Tek tek açığı düğmelerin altından esmer bir ten çıkmıştı ortaya. Vakit kaybetmeden dudaklarını sürdü temiz göğüse. Vural 'ın dudakları aralanırken daha da Oktay aşağıya gidip dudaklarını onun kemerine kadsr sürdü.

Vural ona bakıyordu, Oktay yavaşça kemeri açmaya başladı, Vural ellerini alnına götürüp derin bir nefes aldı. Açılan fermuarın sesi ile yutkunurken Oktay'ın elini hissetti.

Oktay'ın gözlerine baktı. Oktay sertleşmiş aleti bir kere öpüp eline aldı. Sonra bir kere çekip dilini değdirdiğinde Vural onu bileklerinden yakalayıp kucağına çekti. Oktay yutkunurken ona baktı, "Canın çok acır..." dedi Vural.

"Acısın..." dedi Oktay.

Vural onu yatağın üzerinde yüz üstü çevirince Oktay küçük bir inilti çıkardı. Vural elini bir süre Oktay'ın kalçasında gezdirdi, Oktay'ın kemerini açıp pantolonunu sıyırdı.