11. Bölüm
Dilan Özçelik / SAFİR / 10.BÖLÜM: YAMAN ÇINAR

10.BÖLÜM: YAMAN ÇINAR

Dilan Özçelik
dilanzclk

 

 

Saat on ikiye doğru gelirken kalktık. Misafirler yemek yediğimiz otelde kaldıkları için bar kısmına doğru giderken biz geceyi bitirmiştik. Kalmamızı ısrar ettiklerinde alkol kullanmadığım için bakışlarımı Boran’a dikmiştim. Neyse ki oda, yarın çok işinin olduğunu bahane ederek onları geri çevirmişti.

 

 

 

Yanlarından uzaklaşırken “Eğer kalmak istiyorsan, kalabiliriz.” Dedim istemeye istemeye. “Gerek yok, ben onların patronuyum biraz daha ilerisi fazla samimiyete girer.” Haklıydı. Otelden dışarı çıktığımızda aracın gelmesini beklerken önümüzde farklı bir araç durmuştu. Boran hafifçe beni ardında çekerken aracın içinden önce birkaç kız çıktı daha sonra Çınar aşiretinin oğullarında biri olan Yaman Çınar çıkmıştı. Hemen önümüzde durdukları için bizi görmesi çabuk olmuştu. Gözleri ilk önce beni meskeni altına alırken Boran hafifçe öksürüp dolaylı yoldan bana bakmaması için uyarmıştı. “Boran Safir.” Derken ses tonundan sarhoş olduğu anlaşılıyordu. Yanındaki kızlar yarı çıplak giyindikleri için soğuktan tir tir titriyordu ama içeride geçmiyorlardı. Bir tanesini beğeni dolu bakışları Boran’a dikmişti. “Seni görmek ne güzel.”

 

 

 

Boran ve Yaman küçükken hep kavga ederlerdi. Öyle küçük kavgalarda olmazdı bunlar. Yaman her şeyi elde etmiş, şımarık bir çocuk olarak büyümüştü. “Bende keşke aynı şeyleri söylesem.”

 

 

 

“Hiç değişmemişsin.” Dedi Yaman bu kez de. “Hala aynı büyük adam rollerindesin.”

 

 

 

“Sende hala aynı şımarık çocuksun.” Yaman kahkaha atarak yanındaki kızlardan birine yaslandı. “Öyleyim.” Derken gözlerini yeniden bana dikti. “Şu dünyada sadece bir şeyi elde edemedim.”

 

 

 

Sözleri Boran’ın bakışlarını da üzerime çekerken korkuyla Boran’ın kolundan tutup “Gidelim artık.” Dedim. Araç gelmiş bizi bekliyordu. Yaman ortalığı karıştırmaya çalışıyordu ve Boran konu ben olduğumda zıvanadan çıkıyordu. Yavaşça yüzünü Yaman’a çevirdi. “Çek o gözlerini karımın üzerinden.” Diye kükrediğinde Yaman gülerek ona bakmıştı. “Abinin sevdiği olan karından mı, yoksa dokunamadığın karından mı?” Boran öfkeyle onun üzerine yürümeye başladığında hızla kolundan yakaladım.” Boran, lütfen… Sarhoş, aklı başında değil. Ne dediğini bilmiyor!”

 

 

 

Yaman sarhoş kafayla Boran’ın öfkesini aldırmazken “Çok agresifsin yeni damat ama doğru yaa…” dedi yeni bir kahkaha atarak. “Eğer yengene dokunmadığın için ihtiyaçlarını karşılayamıyorsan sana benimkilerden bir tane vereyim. Eski arkadaşız nasıl olsa.” Yanındaki kızlardan birini bize doğru itekledi.

 

 

 

Zaten dünden hazır olan kız bana rağmen Boran’ın yanına doğru gelirken “Bir adım daha atarsan seni öldürürüm.” Diye kükredim kıza doğru. Boran tepkim karşısında afallarken kolundan bir kez daha çekiştirdim. “Gidelim artık.”

 

 

 

Boran beni başıyla onaylarken “Seninle sonra görüşeceğim Yaman.” Dedi korkutucu bir sesle.

 

 

 

 

Bizi bekleyen araca binerek hızla oradan uzaklaşırken Boran aklına giren o soruyu sormadan duramadı. “Yaman sana karşı…” derken zorlandığı her halinden belliydi. “Bir şeyler mi hissediyordu.”

 

 

 

“Sanmıyorum.” Diye karşılık verdim. “Sadece yemek yemek istedi, Arslan’la birlikte olduğumu bilmiyordu anladığım kadarıyla. Bir süre ısrarından vazgeçmeyip açık açık ulu orta konuşunca da Arslan duymuştu. Güzelce dayağını yedikten sonra bir daha bana ulaşmak için çabalamadı.” Alışkanlıklardan vazgeçmek gerçekten zordu. Abi demediğim için Boran’ın kaşları çatılmıştı ama bir şey söylemedi. Bugün karısı olma çabam karşısında bunu görmezden gelmiş olmalıydı. “Peki sen, o kızı eğer ben durdurmasaydım ister miydin?”

 

 

 

“Cevabını bildiğin sorular sorma Dila!” yüzü kaskatıydı. Elini bile sürmezdi. Gülümseyerek önüme döndüğümde uzun zamandan sonra ilk defa iyi hissediyordum kendimi. Eve geldiğimizde ikimizde yorgunduk. Boran duş almak için giderken bende üzerime beyaz bir gecelik geçirip yüzümdeki makyajı çıkardım. Öyle diğer güzel kızlar gibi renkli gözlerim ve sarı saçlarım yoktu. Dümdüz koyu saçlarım, kahverengi gözlerim ve açık renk bir tenim vardı. Yüzümde dikkat çeken tek şey dolgun dudaklarımdı. Onlarda zaten Boran’ın ilgisini çekmiyordu Arslan’dan dolayı. Arslan hiçbir zaman ileri gitmek istememişti fakat dudaklarımdan öpmek her zaman hoşuna gider, kendini durduramadığını söylerdi.

 

 

 

Hatıralarda boğulurken acı bir gülümsemeyle dudaklarıma dokundum. Boran’ın duştan çıkması uzun sürmüştü. Bu yüzden onu beklemeden yatağa girdim ve gözlerimi kapattım. Uykuya dalmam çok uzun sürmemişti.

 

 

 

Sabah gözlerimi araladığımda oda da tek başımaydım. Üzerime uzun bir hırka geçirecek balkona çıktım. Boran bahçede telefonla konuşuyordu. Demir parmaklıklara ellerimi yaslayarak onu izledim. Antrasit renkte bir takım elbise vardı üzerinde. Cemile hanımda kahvaltı sofrasını kuruyordu bahçeye. O kadar huzurlu bir andı ki benim için. Derin bir nefes alarak gökyüzüne baktım.

 

 

 

Yeniden gözlerimi ona çevirdiğimde, beni fark etmiş ve bakışlarını yukarı kaldırmıştı. Sabah mağrurluğunun üzerimde olduğu yüzümü incelerken derin bir nefes vermişti dışarı. Dizimde biten beyaz geceliğimin içinde güzel durduğumu inkar edemezdim.

 

 

 

Boran gözlerini benden ayıramazken balkondan ayrılıp görüş açısından çıktım. Hemen üzerime daha kalın bir şeyler geçirip bahçeye indim. “Günaydın hanımım.” Diyen Cemile hanıma “Günaydın.” diyerek Boran’ın karşısına oturdum. Yüzümü incelerken sessizliğini koruyordu.

 

 

 

“İşe mi gideceksin.” Diye sordum sessizliği bozmak adına. Cemile hanım çaylarımızı doldurup yanımızdan ayrılmıştı. “Evet, işe gitmem gerekiyor.” Derken gitmek istemediğini açık açık belli etmişti. “Karım dün gece erkenden uyuya kalınca ve geç kalkınca…” Gözlerindeki tutkuyu saklama gereği duymadan bakışlarını üzerimde gezdirdiğinde nefesimi tuttum.

 

 

 

 

Verecek bir cevabım olmadığından bakışlarımı kaçırdım. Boran neyse ki fazla üzerime gelmemeyi tercih ettiğinde “Bir telefona ihtiyacım var.” Diyerek konuyu değiştirdim. Aslında telefon olmadan çokta güzel ilerliyordu benim için ama bir şeye ihtiyacım olsa kimseyle iletişime geçemeyecektim. “Hallederim bugün.”

 

 

 

 

Kahvaltımızı yaptıktan sonra Boran çıkıp gitti, bende uykuma kaldığı yerden devam etmek için odama çıktım. Uyku bağımlısı olduğum doğruydu, günün her saati uyuyabilirdim.

 

 

 

Akşam Boran gelene kadar uyunmamıştım. Kapının açılıp kapanma sesiyle gözlerimi araladığımda odanın içi karanlıktı. “Dila.” Boranın sesiyle mayışmış bir şekilde gözlerimi araladığımda ışığı açmadan yanıma oturdu. “Bütün gün uyudun mu?”

 

 

 

“Öyle mi yapmışım?” derken şaşkınlıkla etrafıma bakındım. Tuhaf olan kısmı hala çok uykum olmasıydı. Boran’ın güldüğünü duydum. “Babanın evinde de bu kadar tembel miydin?”

 

 

 

“Çok ev kızı olduğum söylenemezdi.” Derken sırıtmadan edemedim. Annem asla ev işi yaptırmazdı bana. “Yemek yapmasını biliyor musun?”

 

 

 

“Zehirlenmek istiyorsan yapabilirim.”

 

 

 

“Yok kalsın, beni başka yollarla da doyurabilirsin.” Karanlığa rağmen parlayan gözlerine diktim gözlerimi. Beni belimden tutarak altına çektiğinde usulca gözlerimi kapattım. Boran zaten geceliğimin askılarına uzandığı sırada “Tiksinmiyorsun galiba artık.” Dedim iki gün önce yüzüme haykırdıklarını hatırlatırken. “Bana dokunmak mideni bulandırıyordu hatırladığım kadarıyla…”

 

 

 

Bedeninin yarısı bedenimin üzerindeydi. Dirseklerimin üzerinde hafifçe yükselip yüzüne doğru yaklaştım. “Yanlış mı duydum yoksa, hatta kendimi öldürürsem benden kurtulacağını söylemiştin!” Dudaklarımla dudaklarını teğet geçtim ve kulağına yaklaştım. “Ya öldürseydim kendimi?” Sakallı yüzünü boynuma doğru gömdü ve derin bir nefes aldı. “Hiç mi acımadı canın kapıyı çarpıp çıkarken?” Gözlerimden düşen yaş yüzüne bulaştığında boynumdan öperek yüzümü ellerinin arasına aldı.

 

 

 

“Ölmesini istediğim karım değildi.” Diye fısıldadı gözyaşlarımdan öperken. Dudaklarıma mühürlediği gözlerini iç çekerek gözlerime kaldırdığında yüzümü yere indirdim. Boran saçlarımı omuzlarımdan aşağı sallandırıp köprücük kemiğimden öptü. “Ölmesini istediğim abimin yasını tutan kadındı.”

 

 

 

“O zaten öldü.” Derken yutkundum. “O zaten toprağın altında. Dila Baybars diye biri yok artık.”

 

 

 

Boran dudaklarını boynumda gezdirmeye başladığında kollarına tutundum. “Dila…”diye mırıldandı boynumu öperken. “Dila Safir.” Beni tamamen altına alırken vücudunun ağırlığı karşısında nefesim kesildi. İnleyerek yüzümü kaldırdım ve dudaklarına daha büyük bir alan açtım. “Çok ağırsın.” Diye fısıldadım, karnıma yaptığı baskı canımı acıtınca.

 

 

 

“Bir yerin mi ağrıdı?” Derken kollarından destek alarak üzerimdeki yükünü hafiflemişti. “Nefes alamadım.” Diye mırıldandım utanarak. Boran sırtımı yataktan ayırdığında beni kucağına almıştı. Kilolu biri değildi, aksine fit bir vücudunu vardı ama kas ağırlığı fazla olmalıydı. Bakışları karnımda oyalandı. Derin bir nefes alırken saçlarımı kulağımın arkasına yerleştirdi. Neden durduğunu anlamadığım bakışlarımı yüzüne diktim. Tam o sırada dış kapının gürültüyle açılmasylaı Boran beni kucağından indirdi. Kalabalık bir uğultu odamıza kadar geldiğinde Boran bir küfür savurup ayağa fırladı. “Boran abi!” Devran’ın gür sesi avluda yankılanmıştı. Ne olduğunu anlayamazken Boran hemen dışarı fırladı. Bende hemen üzerime giyinerek onun ardından çıkarken Devran, Miran ve akrabalarının bahçeyi doldurduklarını gördüm. Kalbim deli gibi atıyordu.

 


 

Bölüm : 18.12.2024 23:10 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Dilan Özçelik / SAFİR / 10.BÖLÜM: YAMAN ÇINAR
Dilan Özçelik
SAFİR

90.91k Okunma

4.83k Oy

0 Takip
68
Bölümlü Kitap
1. BÖLÜM ARSLAN SAFİR'İN ÖLÜMÜ2. BÖLÜM: KARARKARAKTERLER3.BÖLÜM : KAÇIŞ4 BÖLÜM: DİLA SAFİR5.BÖLÜM: BORAN SAFİRİN KARISI DİLA SAFİR6. bölüm: KUMA7.BÖLÜM: SENİN KAPINA ÖLMEYE GELDİM8.BÖLÜM: KAVUŞMAK9.BÖLÜM :İNTİHAR10.BÖLÜM: YAMAN ÇINAR11.BÖLÜM: KANA KARŞI12. BÖLÜM: "Vurmazsan karım değilsin."13.BÖLÜM: YENİLGİ14.BÖLÜM: CEHENNEMİN DİBİ15.BÖLÜM: SİLAH16.BÖLÜM: KATİL17.BÖLÜM: NEFES18.BÖLÜM: DUA19.bölüm: Yalancı20.BÖLÜM: İNATÇI21.BÖLÜM: DEDİKODU22.bölüm : BACIM DİYECEKSİN23.BÖLÜM: YILLAR ÖNCE24.BÖLÜM:ZİNCİR25.BÖLÜM: KONU SEN DEĞİLSİN26.BÖLÜM: YARA27.BÖLÜM: BOŞ OL28.BÖLÜM: EV29.BÖLÜM: KARIM30.bölüm31.BÖLÜM: CENNET32.BÖLÜM: SEVDİM33.BÖLÜM:NİNNİ34.BÖLÜM:LAL35. GİDİP DE DÖNMEMEK36.BÖLÜM: MAHVETMEK37.BÖLÜM: YANALIM O ZAMAN BORAN AĞA38. BÖLÜM: BERDEL39.BÖLÜM: KARDEŞ40.BÖLÜM: GERÇEKLER41.BÖLÜM: KAÇMAK42.BÖLÜM: ZARİF43.BÖLÜM: İMKANSIZ44.BÖLÜM: LARİN VE KAYA45.BÖLÜM:KURBAN46.BÖLÜM:ALDATMAK47.BÖLÜM: DAVRAN SAFİR48.BÖLÜM:İHTİLAL49.BÖLÜM: ARTIK KARIM DEĞİLSİN50.BÖLÜM: SAFİR KIZI51. BÖLÜM: ŞEHİR52.BÖLÜM:DOĞUM53.BÖLÜM: DÜĞÜM54.BÖLÜM: AFFETMEYECEĞİM55.BÖLÜM: HİÇBİR ZAMAN56.BÖLÜM: BARBAS GELİNİ57.BÖLÜM:DELİRİYORUM58. ZALIMIN KIZI59.BÖLÜM: İTİRAF60.BÖLÜM: GÜZEL OLAN SEDACE SENSİN61.BÖLÜM:SENİ SEVMEK KADAR İMKANSIZ DEĞİL62.BÖLÜM: KARDEŞİMSİN63.BÖLÜM:TORUN64.BÖLÜM:MEYDAN65.BÖLÜM:HÜKÜM66.BÖLÜM:İNANMAK67.BÖLÜM: GİDEMEM
Hikayeyi Paylaş
Loading...