26. Bölüm
Dilan Özçelik / SAFİR / 25.BÖLÜM: KONU SEN DEĞİLSİN

25.BÖLÜM: KONU SEN DEĞİLSİN

Dilan Özçelik
dilanzclk

 

 

 

“Savaş benim yüzümden onu dövdüğünü söyledi.”

 

 

 

 

“Yalan söylemiş.” Savaş delinin tekiydi ama yalancı değildi, ayrıca neden böyle bir yalan söyleme gereği duysun ki? “O bu yalanı söylerken sende onun onaylar gibiydin Boran?”

 

 

 

 

“Sen yanlış anlamışsın.” Ne duyduğumu gayet iyi biliyordum. “Yanlış duymadım yanlışta anlamadım.” Kendimden emin bir şekilde gözlerinin içine baktım. “Anlayamadığım şey bunu neden yaptığın. Sakın abim için falan deme, çünkü o zamanlar Arslan diye biri yoktu hayatımda.” Ne Arslan vardı hayatımda nede Boran! “O zamanları hatırlıyorum. Benim lisede ilk yılımdı ve sende son sınıf öğrencisiydin. Okulun popüler çocuğuydun hatta.” Boran oturduğu yerde kıskaca alındığı hissederken huzursuz bir şekilde yerinden kıpırdandı. “Adımı bile bilmediğini düşünürdüm.”

 

 

 

 

“Adını bilmemi mi isterdin?” konuyu saptırmaya çalıştığını fark ederek güldüm. “Bana bakacağını asla düşünmezdim. Herkes etrafındaydı. İstesen de beni fark etmezdin. O kadar güzel kızın arasında dönüp bakacağın biri değildim.”

 

 

 

 

“Yanılıyorsun.” Derken gözlerini gözlerime çevirdi. “Hepsinden daha güzeldin.”

 

 

 

 

Şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüğüm sırada “Ama haklısın, sana bakmazdım.” Diyerek kırdığı potu kurtarmaya çalıştı. “Anlamıyorum.” Derken dudağımı yaladım. “Anlam veremiyorum.” Ben aptal bir insan değildim ama şu an aklım durmuş vaziyetteydi.

 

 

 

 

“Anlaşılmayacak bir şey değil.” Diyen Boran gözlerini benden çekti ve televizyona bakarken kendince bir şeyler uydurdu. Ne kadarının yalan ne kadarının doğru olduğunu bilmeden onu dinledim. “Bir gün okul çıkışında eve gidiyordum. Kafam dalgındı, yolları karıştırmışım. Seni gördüm, en az benim kadar dalgındın ve arkanda sapık gibi dolanan Savaş’ın farkında değildin. Sizi takip ettim, sana saldırmak için yalnız kalmanı bekliyor gibiydi. Issız sokaklara girdiğinizde elinde bayıltıcı bir şey olduğunu fark ettim. Belli ki niyeti kötüydü, o sana ulaşmadan onu yakalayıp dövdüm.” Duyduklarım karşısında şok geçirmiştim. “Öldürecek kadar çok dövdüm. Kolunu ayaklarımla ezdim.” Savaş’ın bu kadar ileri gidebileceğini asla düşünmezdim. Boran müdahale etmeseydi ne olurdu?

 

 

 

 

“Konu sen değilsin.” Hala gözüme bakmıyor oluşu karşısında kuşkuyla onu süzdüm. “Konu hiçbir zaman sen değildin.” Bunu bana değil, kendine söyler gibiydi. “Kim olsa aynı şeyi yapardım.”

 

 

 

 

“Sonra ne oldu, biz bunu neden hiç duymadık.”

 

 

 

 

“Abim halletti, amacının ne olduğunu ailesi öğrenince zaten duyulmasın diye onlar elinden geleni yaptı. Yoksa sizi de karşılarına almış olacaklardı. O sırada abim hem beni hem sen gözetlemek için sürekli okula gelip gitmeye başladı.”

 

 

 

 

“Şimdi daha iyi anlıyorum.” Diyerek bakışlarımı önüme eğdim. Arslan’ın bir anda hayatımın etrafında dolanması tesadüf değildi. “Savaş yüzünden mi gittin peki?”

 

 

 

 

“Hayır.” Diyerek kestirip attı. “Neden?”

 

 

 

 

“Seni ilgilendirmiyor.” Dediğinde ses tonu yükselmişti. “İyi.” Diyerek önüme döndüm ve dümdüz önüme döndüm. Sonra ikimizde aynı anda birbirimize döndük, kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüş vaziyet de “Savaş.” Diyerek yutkundum. Oda benim düşündüğümü düşünüyordu. Boran hiddetle ayağa fırlarken bunu daha önce nasıl düşünemediği fark ederek kendime kızdım.

 

 

 

 

“Olabilir mi?” derken elim ayağım titremeye başlamıştı. “Arslan’ı Savaş öldürmüş olabilir mi?”

 

….

 

 

 

 

“Mezarlıkta bulamadık ama uzaklaşmış olamaz.” Devran mezarlıktan eli boş bir şekilde geri dönerken Boran çıldırmış bir vaziyetteydi. Savaş’ı bulamamışlardı. Ne ailesinin yanındaydı ne bizim ailenin yanına sığınmıştı. “Onu bulmadan kimse uyumayacak.” Boran’ın hiddet dolu sesiyle adamların hepsi ona dikkat kesilirken avlunun içinde gelip gitti. “Devran yanına adam alıp yakın yerleri ara, Miran sende sınır tarafından başla, hastanelere de bakın.”

 

 

 

 

“Abi tamam ama emin miyiz onun yaptığına?” Miran’ın sorusu karşısında Boran bilinmez bir vaziyette ellerini saçlarına daldırdı. “En büyük şüpheli o Miran!”

 

 

 

 

“Neden, o deli neden abimi vursun?” Nedenini söylemeye ne Boran’ın nede benim cesaretim vardı. Sevda hanımın ne tepki vereceği beni şimdiden korkutuyordu. Boran başı önünde “Benim yüzümden.” Dediğinde, gözlerimden düşen yaşı hızlıca sildim. Sevda hanım oturduğu yerden kalktığında irkilerek Boran’a döndüm. Yusuf bey eli ayağı buz kesmiş bir şekilde donup kalmıştı.

 

 

 

 

“Nasıl senin yüzünden?” Sevda hanım oğlunun karşısına dikildiğinde Boran ona bir yabancıymış gibi baktı. “Yıllar önce, bir yanlışından dolayı kavga ettik. Savaş’ı neredeyse öldürüyordum ama abim sizin haberiniz olmadan her şeyi halletti, Ailesini susturdu. Savaş’ı işlediği suçların kanıtlarını toplayıp hapse tıktırdı. Olurda Savaş bana ulaşır diye onu içerde tutmak için elinden geleni yaptı.”

 

 

 

 

Sevda hanım göz yaşları arasında Boran’ın yakasına yapıştığında, içimde bir şeyler devriliyordu. Aslında her şey benim yüzümdendi! Benim yüzümden Boran ve Arslan’ın başını belaya sokmuştu. Sevdiğim adam benim yüzümden ölmüştü.

 

 

 

 

Yusuf bey kahrolmuş bir vaziyette “Bize niye söylemediniz, biz neyiz burada Boran!” dediğinde Sevda hanımın ağıtını duydum. “Ne diye bulaştın o deliye Boran.” Boran annesine hiçbir tepki vermeden sadece bekledi, ailesinden alacağı ilk darbeyi en az o da benim kadar farkındaydı. Şu an sadece beni korumaya çalıştığı için, susmak zorunda kalıyordu. Oysa her şey benim yüzümden olmuştu.

 

 

 

 

“Hedefi belki de sensin.” Dedi Devran, her şeyden uzaklaşarak. “Sana ulaşabileceği tek yer o düğündü. Sen o sırada abime yakın bir yerdeydin. Hedefi sendin abi, yoksa Arslan abimi vurmak isteseydi bunu daha önce yapardı. Abime istediği zaman ulaşırdı ama sana ulaşamazdı.”

 

 

 

 

 

Boran kaskatı kesildi. O kurşunların ona saplanmasını diliyordu içten içe. Onu o kadar iyi tanımasam da Boran o gece kendinin ölmesini diliyordu. Sevda hanım sessiz feryatlar atarak yere yığılırken Larin ve kız kardeşi onu yerden kaldırmaya çalıştı. Boran annesinin dibine çöktü. “Annem…” Sevda hanım hiçbir şey diyemiyordu. İkisi de onun kanıydı ve bir tercih yapmak onun için imkansızdı. Belki de şu an sadece kendine kızıyordu. Oğullarının yaşadıklarından haber yoktu. Bunu görmemiş ve hissetmemişti.

 

 

 

 

“Ben nasıl anayım.” Dediğini duyduğumda, hıçkırarak elimi dudaklarıma bastırdım. “Ben ana mıyım?” kendine vurmaya çalıştığında Boran sıkıca ellerinden tuttu. “Benim yüzümden.” Dedi, gözleri kıpkırmızıydı. “Biz çocuklarımızı korumadık Yusuf bey, biz nasıl ana babayız?”

 

 

 

 

Gözlerimin önü gözyaşlarımdan dolayı bulanıklaşırken yumruklarımı sıktım. Bu kez yere yığılmayacaktım, bu kez güçlü durmak zorundaydım. Arslan’ımın katilini bulana kadar yıkılmak yoktu.

 

 

 

 

Sevda hanım sakinleştiricilerle zar zor zapt edilirken Devran ve Miran adamları toplayıp Savaş’ı aramaya çıkmıştı. Yusuf bey diğer aşiret ağalarına gayet açık bir şekilde haber salıp Savaş’ı saklayan herkesi düşmanı belleyeceğini belirtmişti. Boran ise, tek başına oradan oraya koşuyordu. Boran sabahın ilk ışıkları bahçeye düşerken eve geldiğinde ayakta olan tek kişi bendim.

 

 

 

 

Beni karşısında gördüğüne şaşırmadan kapıyı kapatarak içeri girdi.

 

 

 

 

“Bir haber var mı?” başını iki yana sallarken, dağılmış saçlarına ellerini geçirip iyice dağıttı. “Yer yarıldı da içine girdi sanki.”

 

 

 

 

Umarım öyle olmuştur diye geçirdim içinden. Umarım kendi kendine bir yerlerde ölüp gitmiştir. Yoksa Boran onu bulur bulmaz öldürecekti. Katil olmak onun için sorun değildi.

 

 

 

 

“Benim yüzümden…” diye fısıldadığım sırada Boran hızlıca ellerini dudaklarıma bastırıp beni susturdu. “Sakın.” Derken nefesinin titrediğini hissettim. “Sakın Dila, bu kez susacaksın.” Sesi emrediciydi. “Senin yüzünden değil benim yüzümden oldu. Ben yaptım ne yaptıysam.”

 

 

 

 

Başımı iki yana salladım ve ellerinden tuttum. Elleri yüzünden zar zor konuşmaya çalıştım. “Benim için yaptın. Beni korumak için dövdün Savaş’ı” Bir elini belime sarıp diğer eliyle dudaklarımı kapattı. Sessiz ve sert bir şekilde üzerine basa basa fısıldadı. Kimse duymasın diye elinden geleni yapıyordu. “Senin için yapmadım, kim olsa aynı şeyi yapardım. Bu konuda adın geçmeyecek. Duydun beni?”

 

 

 

 

Tepkisiz bir şekilde gözlerinin içine baktığımda “Duydun mu?” diye tekrarladı. “Konu sen değilsin.”

 

 

 

 

Konu tam olarak bendim, benim varlığımdı. Gözümden düşen yaş Boranın eline karıştığında Boran nefesini dışarı verip beni kendine çekti. Kollarını sıkıca bana dolarken gözlerimden öperek başımı boynuna yasladı. Saatlerdir yıkılmamak için öyle zor tutuyordum ki kendimi. Kollarının sıcaklığı arasında Boran’ın boyun girintisinde serbest bıraktım hıçkırıklarımı.

 

 

 

 

“Beni bırakma.” Sesim paramparçaydı. “Boran sakın beni bırakma.”

 

 

 

 

Ben Savaştan değil Boran’da korkuyordum. Onu da kaybedersem mahvolurdum. “Bunu istesem de yapamam Dila.” Boran mümkünmüş gibi beni daha sıkı sararken, bende kollarımı beline sardım. Boynuna burnumu yaslayıp kokusunu içime çekerken sakinleşmeye çalıştım.

 

 

 

 

“Baban aradı az önce.” Burnumu çektim. “Ne dedi?”

 

 

 

“Haber almış, Savaş’ı kesinlikle saklamayacağını, arkasında durmayacağını gerekirse de bulmaya yardım edeceğini söyledi. Annende aynı fikirde.” Bu birazda olsa içimi rahatlatmıştı. Savaş annemin akrabasıydı, bizimle ilgisi yoktu ama yine de bir yanım tedirgindi. Annem inat uğruna saçmalayabilirdi.

 

 

 

 

Boran beni kolunun altına alıp çenesini başıma yasladı. Bu o kadar hesapsız kitapsız bir hareketti ki kalbim ısınmıştı.

Bölüm : 04.01.2025 02:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
İçindekiler
Dilan Özçelik / SAFİR / 25.BÖLÜM: KONU SEN DEĞİLSİN
Dilan Özçelik
SAFİR

98.95k Okunma

4.97k Oy

0 Takip
68
Bölümlü Kitap
1. BÖLÜM ARSLAN SAFİR'İN ÖLÜMÜ2. BÖLÜM: KARARKARAKTERLER3.BÖLÜM : KAÇIŞ4 BÖLÜM: DİLA SAFİR5.BÖLÜM: BORAN SAFİRİN KARISI DİLA SAFİR6. bölüm: KUMA7.BÖLÜM: SENİN KAPINA ÖLMEYE GELDİM8.BÖLÜM: KAVUŞMAK9.BÖLÜM :İNTİHAR10.BÖLÜM: YAMAN ÇINAR11.BÖLÜM: KANA KARŞI12. BÖLÜM: "Vurmazsan karım değilsin."13.BÖLÜM: YENİLGİ14.BÖLÜM: CEHENNEMİN DİBİ15.BÖLÜM: SİLAH16.BÖLÜM: KATİL17.BÖLÜM: NEFES18.BÖLÜM: DUA19.bölüm: Yalancı20.BÖLÜM: İNATÇI21.BÖLÜM: DEDİKODU22.bölüm : BACIM DİYECEKSİN23.BÖLÜM: YILLAR ÖNCE24.BÖLÜM:ZİNCİR25.BÖLÜM: KONU SEN DEĞİLSİN26.BÖLÜM: YARA27.BÖLÜM: BOŞ OL28.BÖLÜM: EV29.BÖLÜM: KARIM30.bölüm31.BÖLÜM: CENNET32.BÖLÜM: SEVDİM33.BÖLÜM:NİNNİ34.BÖLÜM:LAL35. GİDİP DE DÖNMEMEK36.BÖLÜM: MAHVETMEK37.BÖLÜM: YANALIM O ZAMAN BORAN AĞA38. BÖLÜM: BERDEL39.BÖLÜM: KARDEŞ40.BÖLÜM: GERÇEKLER41.BÖLÜM: KAÇMAK42.BÖLÜM: ZARİF43.BÖLÜM: İMKANSIZ44.BÖLÜM: LARİN VE KAYA45.BÖLÜM:KURBAN46.BÖLÜM:ALDATMAK47.BÖLÜM: DAVRAN SAFİR48.BÖLÜM:İHTİLAL49.BÖLÜM: ARTIK KARIM DEĞİLSİN50.BÖLÜM: SAFİR KIZI51. BÖLÜM: ŞEHİR52.BÖLÜM:DOĞUM53.BÖLÜM: DÜĞÜM54.BÖLÜM: AFFETMEYECEĞİM55.BÖLÜM: HİÇBİR ZAMAN56.BÖLÜM: BARBAS GELİNİ57.BÖLÜM:DELİRİYORUM58. ZALIMIN KIZI59.BÖLÜM: İTİRAF60.BÖLÜM: GÜZEL OLAN SEDACE SENSİN61.BÖLÜM:SENİ SEVMEK KADAR İMKANSIZ DEĞİL62.BÖLÜM: KARDEŞİMSİN63.BÖLÜM:TORUN64.BÖLÜM:MEYDAN65.BÖLÜM:HÜKÜM66.BÖLÜM:İNANMAK67.BÖLÜM: GİDEMEM
Hikayeyi Paylaş
Loading...