9. Bölüm

Bölüm 8

Dilara
dilara.papatya0130

Samar Sonia'yı gördüğü an neye uğradığını şaşırır ve ayağa kalkar o anın şokuyla ve dudaklarını aralar.

 

"S-sonia." diyip yanına gitmek için adım atar.

 

Bunu gören Salman ve Rasika'da Samar'ın baktığı yöne doğru bakıp şok geçirirler.

 

Sonia tam gidecekken Samar ona sarılır.

 

"Sonia, ölmemişsin. Yaşıyorsun." diyip kollarının arasına aldı.

 

Sonia ani bi şaşkınlık geçirdi ve o da kollarını Samar'ın beline doladı.

 

Ikisinin de gözleri doldu.

 

Bunu gören Shanti aralarından çekilmeyi düşünüp taksi çağırdı ve taksiye binip gitti.

 

Tam konuşacakları sırada Shanti 'nin taksiye binip gittiğini gördü Samar.

 

Shanti' nin peşinden gitmek için arabaya koştu ama yetişemedi..

 

Hepsi arabaya binip peşinden eve geçtiler. Shanti eve girmiş bavuluna kıyafetleri atıyordur. Samar içeri girecekken Rasika kolundan tuttu.

 

"Dur, Samar önce ben gireyim konuşayım."

 

"Tamam." dedi üzgün ses tonuyla.

Rasika kapıyı tıklatıp içeri girdi.

 

Shanti'nin hışımla, ağlayarak eşyaları bavula attığını gördü.

 

"Neler oluyor Shanti?" diyip bavuldan kıyafetleri çıkarmaya çalıştı.

 

"Neler oluyor ha? Neler oluyor diyim. Sonia ölmemiş ve bana aşık olduğunu düşündüğüm Sonia'yı unuttuğunu düşündüğüm adam bugün ona sımsıkı sarıldı. Bırakmak istemezcesine hemde!" diyip kıyafetleri tıkıştırmaya devam etti.

 

"Sonia'nın ölmemiş olmasına bizde şaşırdık. Samar'ın durumunda kim olsa belki de aynı şeyi yapardı. Samar'la konuşmadan etmeden ani kararlar verme lütfen." diyip elinden tuttu.

 

"Ani kararlar vermiyorum. Samar'ın kalbinde hep o vardı ben, ben sadece Sonia'nın yerini alabileceğimi düşünmüştüm, bana aşık olduğunu düşünmüştüm oysa." diyip yatağa oturdu ellerini başının arasına alarak.

 

"Haklısın seni çok iyi anlıyorum canım ama Samar'ın sana aşık olmadığını söyleyemezsin. O sana aşık." diyip ellerini tutarken sözlerine devam etti.

 

"Samar kapıda seninle konuşmak istiyor. Gelsin mi?"

 

"Samar'ı görmek istemiyorum Rasika." diyip sarıldı.

 

"O zaman söz ver bana bi yere gitmek yok."

 

"Söz veremem. Benden bunu isteme. Bugün gideceğim." diyip bavulunun fermuarını kapatır ve odadan çıkmak için kapıyı açar.

 

Duvara yaşlanmış Salman'la, yere öylece çaresiz bi çocuk gibi oturan Samar'ı görür.

 

Samar görür görmez ayağa kalkar. "Shanti beni bi dinle. Ssna açıklayabilirim." diyip kolundan tuttu.

 

"Samar kolumu bırak." diyip elini kolundan çekti.

 

"Hayır. Seni asla bi yere bırakamam. Seni seviyorum ben.." dedi ağlamaklı ses tonuyla.

 

Shanti kapıya doğru adım atmaya devam etti.

 

"Arkadaşlar ona durmasını söyleyin." diyip Shanti'nin peşinden gider.

 

Shanti' havaalanına gitmek için taksiye bindi.

Peşinden de Samar, Salman'ın arabasıyla...

 

Havaalanında Shanti'yi durdurmak için bavulu tuttu.

 

"Bunu bize yapma Shanti." diyip gözlerinden gözyaşlarını akıtır.

 

"Samar bırak. Sen onundun, o da senin." diyip bavulu alır.

 

Salman'a dönüp,

"Kendinize iyi bakın. Her şey için çok teşekkür ederim Salman." diyip sarıldı.

 

Havaalanindan iceri giren Shanti'ye öylece bakakaldı Samar.

 

"Ne yapıyorum ben yaa."diyip peşinden girdi.

 

İçerideki görevliye bilet istediğini söyledi ama görevli ' maalesef son bilette az önceki hanımefendiye verildi. Bir sonraki uçuşta 3 gün sonra.' demiştir.

 

Ve o yazıyı gördü..

 

" İSTANBUL-HİNDİSTAN UÇAĞI KALKMIŞ BULUNMAKTA..."

"Offff yaaa offfff." diyerek kafasını duvarlara vurmaya başladı..

 

O sırada Salman yetişir ve

kendine bir şey yapmasını engeller..

 

" Samar ne yapıyorsun? Shanti 'ye kavuşacaksın.. Gel eve gidelim

burada durmamızın bir anlamı yok

artık.."diyip kolundan çeker.

 

" Tamam .. Sonraki uçakta 3 gün

sonraymış zaten.." diyip başını öne eğerek yürür.

 

"Peki.." diyip koluna girer Samar' ın.

 

Samar ve Salman 2 buçuk saatlik yolu sessiz bir şekilde gitmeye başlarlar ..

 

Ne radyo çalar , ne onlar konuşur ne de dışarıdan bir ses duyulur...

 

Salman radyoyu açar.

 

Radyoda bir şarkı duyulur..

Bu Shanti'yle dans ettiği şarkıdır.

Duyunca bi tuhaf olup ve birden ağlamaya başladı..

 

" Salman neden başıma böyle şeyler geliyor. Neden birini sevmeye çalışırken elimden gidiyor Nedeeeennn .." diye bağırırken elini vurur...

 

Salman radyoyu kapattı ve yine

sessizlik ortalığa yayıldı..

 

Yarım saatlik yolları kalmıştı. Samar içerideki havadan bunalır, kendi radyoyu açar..

 

Ve yine bir şarkıyı duyar ve sonuna

kadar dinlemek ister. Shanti'yle olan anılarını düşünerek dinlemeye başlar.

 

Samar ve Salman eve varırlar.

 

Rasika yemek hazırlamıştır.

Yemeği zorda olsa yer uyumak için odasına gider.

 

Shanti'yi düşünerek uykuya dalar.

__________________________________________________

ERTESİ GÜN

__________________________________________________

Sabah olmuş güneş yüzüme vuruyordu, kalkmak istemedim ama Salman kapıyı vurup duruyordu.

 

"Yeter Salman, kalktım. Geliyorum şimdi." diyip hemen üstüme beyaz gömleğimi geçirdim.

 

Mavi kot pantolonumu da giydikten sonra bir süre pencereden dışarıyı izledim ve Shanti'yi düşündüm.

 

 

Onu bulmalı ona her şeyi anlatmalı idim.

 

Odadan çıktım kahvaltıda biraz bi şeyler atıştırdım.

Salona geçtik, Salman bana döndü.

 

"Samar bu gün sen istersen Sonia' nın

yanına git. Bu adresi... Niye böyle aniden karşına çıkmış öğren sonra kafede buluşuruz...

 

" Öyle yapacağım, zaten bu gün yapacak bir şey yok.. Hazırlanıp çıkayım.. "

 

Samar hazırlanmak için odasına girecekken Shanti'nin odasında yerde kırmızı kaplı bi defter dikkatini çekiverdi tam masanın üstüne koyacakken adını gördü ve okumak için odasına gitti.

 

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

 

Canım günlüğüm. Bugün sana Samar olarak seslenecek ve ona anlatamadiklarımı sana anlatacağım..

Samar ilk başlarda senden ne kadar

nefret ettiğimi herkes biliyor. Seni

başımdan atmak için yapmadığım şey

kalmamıştı fakat sonra sana yavaş yavaş

ısındım çok iyi bir dost olmuştun bana.

Sana dertlerimi anlatabiliyordum.

Seninle tanışalı baya oldu, seni

sevmemek , senden hoşlanmamak

için kendimi hep durdurdum fakat

başaramadım ve senden hoşlanmaya başladım...

Sana bakınca sonsuz yıldızları

görüyordum hep. Senin gözlerin benim

sonsuz yıldızlarımdı. Senin gülüşün

benim huzurumdu. Senin yanında

güvendeydim. Sen benim sonsuza

uçmak istediğim gökyüzümdün..

Senin beni sevmeni çok istedim ve oldu... Içimden hep Samar ' la nihayet mutlu bir hayatım

var , bunu kimse bozamaz dedim

fakat yanılmışım benim rüyam erken

bitti.. Ölen biri hayatımıza tekrardan

dahil oldu..Sonia.. Sonia ' nın

ölmediğini anladığım o gün seni terk

etmek zorundaydım .. Anladım ki ben senin hiç olmamışım senin için hep o vardı....

Umarım ilk aşkınla tekrar kaldığınız yerden devam eder mutlu olursunuz...

BENI UNUT...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

SAMAR'IN GÖZÜNDEN

______________________________________

 

"Başıma neden bunlar geldi. Allah' ım yardım et bana. Önce ilk aşkım dediğim Sonia'yı kaybettim. Şimdiyse tam her şey çok güzel gidiyor Shanti'yle olacağım derken Sonia'yı tekrar hayatıma dahil ediyorsun. Nasıl bi oyun bi kader ki bu başıma geldi.."

 

diyip elimi aynaya vurdum, aynanın kırılma sesine Salman ve Rasika geldi.

 

" Ahh kardeşim. Ne bu halin, elini çok kötü kesmissin.Canım içeriden eczane çantasını getirir misin? "

 

diyip sandalyenin üstünde duran tişörtü elime bastı Salman.

 

Rasika hemen pansuman yaptı elime, doktor olduğu için eli hafifti de...

 

"Neden kendine zarar veriyorsun?" diyip çıkıştı Salman bana.

 

Dayanamayıp sarıldım ve ağlamaya başladım.

 

Rasika bizi yalnız bıraktı odada.

 

"Neden ya neden Salman? Kime ne kötülük ettim de tam mutlu olacağım derken ikinci kez kalbimden yara aldım. Mutluluk haram mı bana?"

 

diyip yaralı elimi bu seferde masaya vurma kalktım ki Salman hemen tutuverdi elimi.

 

"Kardeşim bunu kendine yapma. Sen kimseye kötülük yapmadın, mutlulukta haram değil. Shanti'yle mutlu olacaksınız ama belki de bugün o gün değildir. Belki de sizin zamanınız daha gelmemiştir. Üzülme artık. Kavuşacaksınız... " diyip odadan çıktı.

 

Odada bulunan küçük banyoya girdim elimi yüzümü yıkadım, kendimi toparlayıp odadan çıktım.

 

" Ben artık bu işi bitireyim ve Sonia'yı görmeye gideyim. Yoksa bu duvarlar üstüme gelmeye devam edecek. Salman anahtarları verir misin? " diyip ayakkabılarımı giymeye gittim.

 

Salman cebindeki anahtarları verdi.

 

"Dikkatli ol kardeşim." diyip omzuma dokundu.

 

"Tamam." demekle yetinebildim ve arabaya doğru yöneldim.

 

Arabadan GPS i açtım ve adresi girdim.

 

Adres beni çiçeklerin olduğu bahçeli beyaz bir eve getirdi.

 

Kalbime hakim olamıyordum hem heyecanlıydım çünkü ilk aşkım dediğim kadın yaşıyordu hemde öfkeliydim ona karşı çünkü yaşadığını benden gizlemişti.

 

Tam kapıyı çalacakken konuşmasına şahit oldum...

 

"Baba dün Samar'ı gördüm, ilk aşkımı.

Onu görür görmez dayanamadım ve sarıldım, o da bana sarıldı demek ki beni hala seviyor baba.

Ondan çok uzaktaydım ama dün yine yan yanaydık.."

 

Tam Shanti'ye doğru bir adım atacakken kapıda hizmetçi belirdi.

 

" Buyrun kime bakmıştınız? "

 

"Sonia Arora'ya. "

 

"Sonia kim bayım ? Burası Aisha Hanımın evi."

 

"Aisha Hanım ha demek kimliğini de değiştirmişsin." dedim içimden sinirle.

 

Hizmetçiye dönüp sözüme devam ettim.

 

"Aisha Hanım nerede ? "

 

Hizmetçi beni salona davet etti.

 

"Hemen çağırıyorum siz oturun.."

 

Çalışan Sonia 'nın olduğu bahçeye çıktı.

 

"Hanımefendi bir bey sizi salonda

bekliyor.."

 

"Tamam geliyorumm.."

 

Sonia merdivenleri yavaş yavaş adımlarla yürüdü ve karşısında beni görünce şaşırdı.

 

Saçlarını kulaklarının arkasına atıp konuşmaya başladı.

 

" Senin burada olmana çok sevindim Samar.. Uzun zaman oldu, görmeyeli çok değişmişsin. Nasılsın ?" diyip sarıldı Sonia.

 

Samar ' ın gözleri dolu dolu olur sanki taşmak isteyen bi nehir gibi olur koyu gözleri...

 

"Uzun süredir ha uzun süredir...

Biz görüşmeyeli 5 yıl 14 ay 20 gün

55 dakika oldu.." diyip ellerini kot ceketine koyar

 

"Bunları telafi edebiliriz yeniden biz olabiliriz.Eee ne içmek istersin?" der gülümseyerek

 

"Sen benimle dalga mı geçiyorsun ? Sonia pardon Aisha Hanım mı demeliydim? sen ne yapmaya çalışıyorsun ?? Hiç bişey olmamış gibi ne bu tavırlar..." diyip sinirlenir.

 

"Samar ben sadece seni görmenin sevinci ile konuşuyorum.. Biraz otur.. Sana her şeyi anlatacağım.. "

 

Samar sinirli bir şekilde odada volta atarak konuşmaya devam eder.

 

"Benim oturacak vaktim yok hemen bana uzun süredir nerede olduğunu niye bunca zamandır benden saklandığını açıkla.. HEMENN.." diyip sinirle elini sıkar ve Samar'ın eli tekrar kanamaya başlar.

 

Sonia hemen çalışana yardım malzemelerini getirmesini söyler.

 

"Samar, elin kanıyor.. Gel yarana bakayım." diyerek elini eline koyar.

 

"Gerek yok Sonia. Kalbimin acısının yanında bunun acısı hiçte kötü değil. Sen hikayeyi anlat."

 

"Tamam anlatacağım ama önce yarana bakalım. Bu uzun

hikayeyi dinlemek için baya bir vakte

ihtiyacın var çünkü.." diyip yarasına pansuman yapmaya başlar....

 

 

Bölüm : 17.03.2025 22:34 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...