16. Bölüm

Sabah uyandığımda vücudumun heryeri ağrıyordu tam kalkacaktımki biri tarafından sıkıca sarıldığımı anladım bu kadarda yüzsüzlük olmaz annesi olacak o şeytan kadın beni öldüresiye dövsün hiç birşey olmamış gibide davransın oh ne ala, ama bu sefer akılıca davranacam, planlı gidicem ve ilk işim bu gece bu evden kaçmak olacak yavaş hareketlerle yataktan kalkınca telefonumu alıp lavaboya gittim hemen aslıyı aradım çünkü eğer kabul ederse yine onun yanına kıbrısa gidecem

-Alo aslı

-sahra senmisin, o olaydan sonra kusurabakma sana ulaşamadım çok özür dilerim

-Ah, hayır aslı sakın kendini suçlama,senden bişey isteyecem, tabi o olaylardan sonra kabul edersen çünkü etmemen en doğal hakkın

-Öyle düşünme tabikide söyle seve seve kabul ederim

-Bak aslı zaten biliyorsun akınla zorla evlendim ve annesi bana bu intikam yüzünden işkence ediyor ileri düzeyde şidet uyguluyor sen avukatsın son kez beni yine burdan alırmısın kıbrısa gelmek istiyorum sonrada dava açmak

-Sen yinemi kaçmak istiyorsun eminmisin sahra bak en son ne oldu biliyorsun

-Evet eminim aslı ama sen yinede istem-

-Hayır tabikide sorun değil bugün yine saat 03:00'de evin kapısının önünde dur seni alacam

-aslı çok ama çok teşekür ederim gelince doya doya teşekürümü ederim ha bu arada kapı korumaları bugün izinli onun için çok rahat olacak

-Hah bende onu soracaktım çok iyi oldu hadi görüşürüz

-Görüşürüz

Aslıyla planı yapınca içim rahatlamıştı bugün kimse keyfimi bozamaz bozsada son bozuşu olacağı için umrumda değil.

(........)

Herkez akşam yemeğini yemişti o cadı kadın yine bana laf atmıştı tabikide ama gram zoruma gitmemişti anlamasınlar diye yalandan gözüm dolmuştu akında annesine kızıyordu kusurabakma akın son pişmanlık son hüsranlıktır bir işe yaramaz. Akının uyuduğunu emin olfumtan sonra işime yariyacak eşyalarla bir bavul hazırlamıştım onu aldıktan sonra ayakabılarımı giyip hemen bir kaç korumadan sıyrılıp çıktım kapıda beni bekliyordu onu çok özlemiştim baya büyümüştü o sarı saçları rüzgarla çili yüzüne sürtünüyordu onunda yeşil gözleri bana özlemle bakıyordu vakit kaybetmeden birbirimize koşup sıkıca sarıldık

-Seni çok özlemişim sahra

,-Bende seni aslı bende seni

İkımizde özlemimizi giderdikten sonra yola çıktık

-Eee sahracık eniştemizi niye getirmedin bakalım

Aslı gülerek söylediği şeyle yüzümü buruşturdum

-Ay aslıcım bundan sonra allaha yakın benden uzak

Aslıyla gülüşerek yola devam ediyorduk 1 saatlik yolda sorunsuz giderken 2 araba önümüzü kesti çok korktum inşallah akın görmemiştir ama başka kim olacaki. Aslı mecburen arabayı durduğunda beraber indik diyer adamlarda inip arabanın arka kapısını açtılar içinden uzun boylu kumral değişik fakat bir okadarda güzel kahve gözleri bizi buldu soğuk sesiyle

-Hanginiz sahra

O an çok korktum buda kimdi beni soruyordu kafam çok karışıktı bir korkuyordum bir okadarda merak ediyordum kendimi bir adım öne atarak

-Buyrun benim siz kimsiniz acaba

Adam beni takmayıp adamlarına aslıyı gösterip "bunu evine bırakın" dedi daha sonrada beni gösterip "şunuda arabaya bindirin" o an içimi büyük bir korku ve pişmanlık sardı bende aslıda çırpınarak gitmeye çalışıyorduk ama nafileydi daha sonra bir şeyle bayıltım malesef hissetim

Gözlerimi karanlık ve ısız biyerde açtım korkuda tir tir titriyordum resmen kaçmaya çıştığım için pişmandım bağırarak sen kimsin diye bağırdım bi an ve bir ses duydum o an beynimden vurulmuşa döndüm

Ben SERHAT AKYURT ne akyurtmu akın bi ara bahsetmişti hatılıyorum bu akının en büyük düsmanı olan akyurt aşireti o an tekrat bedenimi korku sardı işte simdi ayvayı yedin sahra.....