3.Bölüm: Tanışma

3.BÖLÜM:TANIŞMA

Oğuz: " demek bu yüzden seni her yerde görüyorum."

Oğuz ile aynı lisedeymişiz.Bundan dolayı da hep göz göze geliyorduk,hemde "arasız"

Lina: " Evet ama seni okulda hiç görmedim.Sadece evden dışarılarda görüyorum."

Oğuz: " Evet bu aralar okula gitmiyorum.Babamın arkadaşı okul müdürü olduğundan gelmediğim zamanlar bir sorun oluşturmuyor. Genelde okula gitmektense özel derse giderim."

Lina: " hmmm."

Oğuz: " Eee tanıştığımıza göre bir yerlere gitmek ister misin,böyle ayakta kaldık."

Tam tamına 15 dakikadır ayakta dikiliyormuşum hiç farkında değildim.

Lina: " Olur ama üstün ne olacak?"

Üstünde kahvenin lekeleri hala duruyordu.

Oğuz: " Hiç sorun değil, gözükmüyorlar bile."

Gülümsedim. Oda gülümsedi.

Oğuz: " Benim bildiğim bir restoran var. Çok güzel milkshake yapıyorlar. Oraya gitmek ister misin?"

Lina: " Olabilir. "

Oğuz: " O zaman gidelim"

Lina: " Hadi gidelim."

Restorana doğru yürüyorduk.

Lina: " Eee sen nelerle uğraşıyorsun?"

Oğuz: " Genellikle resim yapmak ile uğraşıyorum."

Lina: " Vay canına, güzel resim yapıyorsun yani?"

Oğuz: " Eh biraz marifet fena olmaz" (göz kırptı.)

Lina: " Çok güzel"

Yaklaşık 10,20 dakika sonra restoranın önündeydik. Restoranın kapısı açıldı,içeriye girdim sonra tekrar kapandı.

Lina: " YUH bura ne kadar şatafatlııı" (ağzım açık etrafa bakıyordum.)

Oğuz: " demek beğendin Lina."

Lina: " Bayıldım."

Oğuz: " Bak şuradaki masa boş oraya oturalım mı?"

Lina: " Olur oturalım."

O önümdeki boş sandalyeyi çekip oturdu. Masanın üzerindeki menüye göz gezdiriyordu. Bende merak edip menüye bakındım. Dediği milkshake çok güzel gözüküyordu. Bir anda telefonun bildirim sesi geldi. Telefonu çantamın ön gözünden çıkardım. Mesaj annemdendi.

Annem: " Kızım akşama havalimanına gideceğiz.Biletleri erteledik babanla, en kısa sürede işini bitirip eve gel."

Ah olamaz şimdimi. Oğuza desem mi ki?

Lina: " Şeyy Oğuz benim yarım saate evde olmam gerekiyor "

Oğuz: "Neden bir şey mi oldu?"

Lina: " Nasıl anlatsam ki, babamın işinden dolayı başka bir ülkeye gitmemiz gerekli."

Oğuz: " Hmm anladım.Ama bir daha gelirsin yani değil mi?"

Neden bu kadar merak ediyor ki?

Lina: " Yani büyük ihtimalle bir daha gelmeyi düşünmem."

Oğuz: " Anladım. O zaman telefon numaramı sana vereyim belki konuşuruz nasıl fikir?"

Lina: " Olur o zaman"

Oğuz:" Yaz.055****

Lina: " Kaydettim "

Garson:"Buyurun efendim, siparişiniz."

Lina: " İyi de ben siparişimi daha vermemiştim"

Oğuz:" ben senin yerine verdim."

Gülümsedim.Fakat bir sorun vardı yanaklarım fazla ısınmış hissediyordum.Olamaz kızardım,ellerimle yanaklarımı saklamaya çalıştım.Allah'ım nolur bir şey olsun.

Oğuz:" Ne oldu Lina, yanağına bir şey mi oldu? "

Başımı olumsuz şekilde salladım.

Oğuz: " Emin misin ,Bakmamı ister misin? "

Masadan bir anda kalktım.Ne oluyordu bana. Çok telaşlandım.

Lina: " OLMAZ! "

Galiba biraz fazla yüksek sesle bağırmıştım ki restoran pür dikkat buraya bakıyordu.

Oğuz verdiğim tepkiden dolayı biraz irkilmiş ve telaşlanmış görünüyordu.

Lina: " Şeyy öyle demek istemedim,yaniiii eeee benn ben bir tuvalete gideyim."

Çok telaşlandım,konuşmayı da unut Lina.

Hemen lavaboya doğru fırladım. Kimsenin içeride olmaması beni rahatlatmıştı. Lavabonun yanına yaklaştım. Musluğu açıp suyu yanaklarıma değdirdim. Bu kırmızılığın gitmesine yardımcı olmuştu. Aynada kendime bakıyordum. Taa ki Oğuzun içeriye dalmasından dolayı

Oğuz: " Lina ne oldu iyi misin!"

ŞOK ŞOK ŞOK oldum.Bunun burada ne işi vardı?"

Lina:" Oğuz sen ne yapıyorsun burası kızlar tuvaleti!"

Oğuz:" Biliyoruz herhalde bir anda çok telaşlandım! "

Yaşlı bir kadın Oğuz'un arkasından "Güvenlik!" diye bağırıyordu.Ne yapıyordu bu. Al işte, şimdi ne yapacaktım. Aklıma dahi bir fikir geldi.

Lina:" Oğuz çabuk buraya gel!"

Yanıma geldi.Tuvalet kabinlerinden birinin kapısını açıp Oğuz'u içeriye attım.

Güvenlik: " Hani hanımefendi nerede gördünüz beyefendiyi?"

Yaşlı Kadın: " Tam buradaydı." (eliyle yeri işaret ediyordu.)

Güvenlik: " Hanımefendi bakın bizi meşgul etmeyin. İşimiz gücümüz var."

Yaşlı kadın güvenliğin kafasına çantası ile vuruyordu. " Ben hiç yalan söyler miyim başlarım sizin işinize"

Güvenik yaşlı kadının koluna girdi. Kadın hala çantası ile vuruyordu.

Kadın Garsonlardan biri lavaboya girdi.

Garson: " Hanımefendi burada hiç bir erkek gördünüz mü?"

Lina: " Ah hayır, çok üzgünüm." ( bu kadar inandırıcı olduğumu yeni fark ediyorum)

Garson:" Tamam çok teşekkürler. "

Garson lavabodan uzaklaştığı an Oğuz'u koyduğum kabine doğru fırladım.

Lina: " Pişt orda mısın? "

Oğuz: " Lina çok korkuyorum "

Lina:" Çok ödleksin" ( sırıttım)

Oğuz: " Çıkayım mı?"

Lina: " sessizce çık "

Oğuz kabinin kapısını yavaşça açtı.

Lina: " şimdi beni bekle birileri var mı diye bakacağım."

Oğuz: " Tamam"

Tuvaletin dışarısına baktım, görünürde kimse yoktu

Oğuza elimle gel işareti yaptım. Yanıma geldi.

Lina: " şimdi sevgiliymişiz gibi elimi tut."

Oğuz " Tamam"

Elimi tuttuğu an bir garip hissettim. Lavabonun dışarısına geldim.Fakat kamera vardı. Aklıma Murat' ta yeni aldığım bezlerden aldığım geldi.Hemen çantamdan bezi çikardım.

Oğuz: " Ne yapıyorsun? "

Lina:" İzle ve gör."

Bezi kameranın bizi göremeyeceği şekilde fırlattım ve koşar adımlarla restoranın kapısına koştuk.

Oğuz:" bir dakika beni bekle!"

nefes nefese kalmıştım cevap veremedim.Oğuz masalardan milkshake'leri alıp geldi.

Lina: " neden aldın ki? "

Oğuz: " seni zor duruma soktum , üzgünüm. Buda özür hediyem olsun."

Lina: " Tamam Hoşçakal Oğuz!"

Oğuz:" Kendine dikkat et!"

Çantamdan telefonumu çıkardım ve saate baktım , tam zamanında yetiştim.Koşar adımlarla eve doğru yürüyordum...

DEVAM EDECEK