
GAYE’NİN AĞIZINDAN
“Ona bunu niye yaptın ki şerefsiz. Güzel dille uyarsaydın.”
“Dinlemedi ki evden kaçtı. Tuzak kurdum tuzağıma düştü. Deli kız işte durmuyor dinlemiyor beni.”
“Dinlettirseydin o zaman kaç gündür uyuyor kız.”
“En azından dinlenmiş olur biraz. Doktoruyla konuştuğumda normal demişti. Sıkıntı çıkarma bana şimdi Polat.”
“Lan oğlum manyak musun sen? Kardeşim uyanmıyor! Bak heceleyerek söylüyorum UYAN-MI-YOR. “
“Polat sana diyorum ki kızın psikolojisi bozulmuş yani ruhu yorulmuş oğlum bedeni bile o yorgunluğa dayanamıyor baksana. Az verdiğim ilaçta neredeyse tam 2 gündür uyuyor.”
Sesler duyuyordum fakat gözlerimi açamıyordum. Sanki biri kerpetenle göz kapaklarımı sıkıştırıyordu. Kendimi biraz daha zorlayıp sonunda gözlerimi açmıştım. Karşıma çıkan beyaz tavanla birkaç saniye bakışmış, hala uyandığımı fark etmeyen ve tartışan iki adama döndüm. Boğazım o kadar kurumuştu ki sesimi çıkaramıyordum. Elimle yanımda dikilmiş olan Alaz’ın tişörtünü çekiştirirken sonunda beni fark etmiş hemen doktora haber vermişlerdi. Polat yanıma gelmiş saçlarımı okşayarak “İyi misin?”diye sordu. Benim ise o an hafıza hemen Burak’la Mira gelmişti.
“Burak ve Mira onlar nerede buldunuz mu?”dedim ayağa kalkmaya çalışırken fakat Alaz beni geri oturtmuştu.
“Napıyorsun acaba?”
“Burak’la Mira”
“Onlar iyi otur şuraya.”dedi bir sinirle neden sinirlenmişti ki şimdi.
“Bana emir verme!”dedim pürüzlü sesimle o ise bana sadece dik dik bakmakla kalmıştı.
“Bana öyle bakma Alaz. Sana o kadar sinirliyim ki! Yüzünü bile görmek istemiyorum senin!”
“Ben senin iyiliğin için yaptım her şeyi.”
“Ya siz benim iyiliğimi düşünmeyin gerçekten. Eğer oraya gitseydim o adamın sonunu belki getirirdim. Ama sen buna engel oldun Allah’ın cezası.”
“Seni düşünüyoruz diye şuan kötü mü olduk yani?”
“Evet!”diye bağırdım. O ise gözlerini kapatarak derin nefes alıp sakinleşmeye çalıştı. Onun bu hali şuan umrumda değildi. Tel derdim şuan sadece arkadaşlarımı görmekti. Polat’a dönüp “Lütfen beni arkadaşlarımın yanına götürür müsün?”
“Onlar burda gitmene gerek yok Gaye.”dedi Polat tam o sırada Burak kapıdan içeri pat diye girmiş yanıma gelmişti. Tam ayağa kalkacağım sıra buna izin vermeyen Alaz omuzlarımdan tutarak beni yatağa bastırdı. Ona sinirle bakıp Burak’a döndüm. Onun yanıma gelmesiyle hemen sarıldım. Hem sarılıp hemde özür diliyordum. Başına ne geldiyse hep benim yüzümden olmuştu.
“Salak mısın kızım sen? Ne diye özür diliyorsun. Ayrıca ben iyiyim bak hiçbir şeyim yok. Turp gibiyim maşallah.”dedi kendini geri çekip kaslarını ortaya çıkararak onun bu haline gülmüştüm.
“Delisin biliyorsun değil mi?”
“Daha yeni mi anladın kız.”dedi omzuma vurarak cilveli cilveli. Bende ona aynı şekilde “Yok kız biliyordum ama bu kadar kafadan kontak olduğunu bilmiyordum.”dedim benim bu halime kahkaha atıp tekrar sarıldı. Diğer tarafımın çökmesiyle kafamı çevirdim. Baktığımda Mira bana dolu gözlerle bakarak “Salak niye uyanmadın günlerce.”dedi onun bu haline kıyamayıp diğer kolumla da onu kendime çektim. Benim gerçekten salak arkadaşlarım vardı. Kendilerini düşünmek yerine beni düşünüyorlardı. Ben onları hak edecek ne yapmıştım ki Allah onları benim karşıma çıkarttı.
“İkinizde salaksınız.”
“Niye lan?”dedi Burak kafasını geri çekerek ben ise kafasını tutmuş Mira’nın kafasının yanına getirmiştim.
“Bana bakın salak arkadaşlarım bir daha saçma salak şekilde o pis adama yakalanmayın. Benim yüzümden başınıza gelmeyen kalmadı zaten. Sizin yanınıza gelmeye çalışırken bu pis Alaz beni bayılttı. O yüzden gelemedim o kadar çok korktum ki size bir şey olacak diye. Bu yükün altında kalamazdım. Hala da kalamam o yüzden peşinize koruma taktıracağım. Polat’tan isteyeceğim.”
“Ben polisim ihtiyacım yok.”dedi Burak ona en kötü bakışlarımdan atıp “Polistin ne oldu seni tuzağa çekti ve yakaladı.”
“Bir kere zır yakaladı beni bayılttı. Yoksa onun eline düşermiydim sence?”
“Olsun Burak. Sorgulama işte ne olur. İstersen bir süre olsun sonra bakarız.”dedim bu seferde en duygu sömürücü bakışlarımı atarak o ise bana kıyamayıp tamam demiş konu kapanmıştı. Sadece onlarla konuşurken diğerlerini fark etmemiştim. Meryem ve Berkan da burdaydı. Bir tek Mert yoktu. O da sanırım Alaz’a gözükmek istememişti. Alazla göz göze gelince hemen herkesi dışarı çıkarmaya çalıştı. Herkes çıkınca odada sadece ikimiz kalmıştık. Birkaç dakika ayakta dikelerek bana baktı. Sonra ise yatağın üstünde oturarak yanıma doğru yaklaştı. Ben ise o bana yaklaştıkça deliriyordum. Beni tam 2 kere bayıltmıştı. İlkinde hastanelik ikincisinde ise 2 gün uyur hale gelmiştim. Şaka gibiydi gerçekten. Ah o site aklıma geldi. Adı Şakadan Aşk’tı. Gerçekten adı gibi bir adam karşıma çıkarmıştı. Gerçi beni kandırarak ordan yazmışlardı.
“Ne düşünüyorsun öyle bir anda daldın?”dedi
“Bana yazdığın lanet site aklıma geldi. İsmi gibi bir adam çıkardı karşımada.”
“O siteyi beni oluşturdum dersem.”demesiyle ağızım açık kalmıştı. Yok artık yani bana yazmak için site yapmazdı değil mi? Bu da şaka olsun lütfen.
“Şaka mı yapıyorsun?”dedim sert ses tonumla o ise bana “Yok niye şaka yapayım ki. Sana yaklaşmanın tek yolu buydu. Eğer numaradan yazsaydım. Sapık zannederdin. Sosyal medyadan yazsam yine aynı ve güvenmezdin. Ama bu site hepsinden farklıydı. Senin dikkatini çekerdi.”dedi elimle alkışlayıp “Mükemmel bir plan gerçekten tebrik ederim.”
“Sağol canım “demesiyle yanımdaki yastığı kafasına geçirdim. O ise aldığı darbeye hiç şaşırmamış sadece gülmüştü. Ben ise yerimde tepinmemek için kendimi zor tutuyordum.
“Sakin ol şampiyon.”
“Olmucam sana o kadar sinirliyim ki. Hata üstüne hata yapıyorsun Alaz. Ve bende ki kotanı bitiriyorsun.”
“O kota bitmez sevgilim. Çünkü bana aşıksın.”
“Aşk her şeyin çaresi olsaydı eğer romeo ile jüliet beraber olurdu Alaz.”
“Onların aptallığı bizim aşkımız onların ki gibi değil.”
“Ah beni çıldırtıyorsun.”diyerek saçlarımı yolmaya çalıştım. O ise benim bu halime gülmekle yetinmişti. Birkaç dakika sonra elimi saçlarımdan çekip ona pis pis baktım. Benim bakışlarıma karşı o kadar güzel şefkatli parlıyordu ki yeşilleri. Pis herifin en çok çimen rengini andıran gözlerine tutuluyordum.
“Bak Alaz beni bayıltmanı hadi geçtim. Ama beni bu evde zorla tutmazsın anladın mı? Ben Polat’ın evine gideceğim. Ve orada sadece bir süre kalıp kendi evime döneceğim.”
“Bu tehlike bitene kadar buradasın Gaye. Bu konu tartışmaya kapalı. Eğer devam ettirirsen kalbini kırarım.”
“Ya sen kimsin? Benim hiçbir şeyim değilsin. Ne sevgilimsin ne de başka bir şeyim. Sen beni koruyamazsın. Beni koruyacak biri varsa o abimdir. O da eğer yaptığı hatayı telefi edecekse olur. Yoksa benim size ihtiyacım yok. Ben sırf burada aile ve arkadaşlarım daha fazla tehlikeye girmesin diye kalıyorum. Yoksa sizin yanınızda bir saniye bile durmam anladın mı?”
“Gaye”diye bir anda bağırmasıyla yerimde zıplamıştım. Daha demin şefkatle bakan yeşilleri bu sefer alev alev yanıyordu. O kadar sinirlenmişti ki ilk defa ondan korkmuştum. O korkuyla bir hataya düşüp “Abi!”diye bağırarak bütün evi inletmiştim. Alaz ise benim ondan korktuğumu hissetmiş yüzü gerilmişti. Tam o anda kapı öyle bir gümbürtüyle açılmıştı ki. Hem onun korkusu hemde Alaz korkusu bir araya gelmesiyle gelenin Polat olduğunu bildiğimden ona koşmuş sarılmıştım.
“Ne oluyor Alaz?”dedi ürkütücü bir sesle hem bir kolunu bana sarmış hemde Alaz’a gözlerini dikmiş açıklama bekliyordu. Ben ise sonradan ne yaptığımın farkına varmıştım. Ondan korktuğumu zannetmişti. Halbuki öyle değildi. Bana bağırınca bir anda eski anıma gitmiştim. Yaşadığım travmatik olay aklıma gelince korkmuştum. Tartışmada bir anda bağırılınca korkuyordum. Bu onunla alakalı değildi.
“Bir şey olduğu yok.”dedi o aynı şekilde gözlerini bana dikerek ben ise ondan gözlerimi çekip Polat’a daha çok sarıldım. Tam o anda onun sinirle nefes alış seslerini duydum.
“Nasıl bir şey olduğu yok lan kız titriyor.”dedi Polat titrediğimin kendim bile farkında değildim. Beni daha sıkı sarıp Alaz’dan açıklama beklemeye başlamıştı.
“Burada kalmak istemiyor ve benim sürekli onun neyi olduğumu, kim olduğumu sorgulayıp duruyor. Bu da beni sıktı artık. Sinilerime hakim olmadım.”
“Tamam”dedi Polat ve bir daha üstelememişti. Neden ona ilk kızıp sonra bir şey demiyordu. Sanki ilk önce Alaz’ın kim olduğunu unutuyor sonra hatırlıyor gibiydi. Bu ise benim sinirlerimi bozuyordu. Ondan geri çekilip odadan çıktım. İkisi de aynı boktu. Kendi çukurlarında boğulsunlardı. Yetmişti artık. Kendimi saklamam da yetmişti. Eski Gaye olmanın hatta Derin olmanın sırası gelmişti. Ben kendimi geri çektikçe onlar benim üzerime geliyorlardı. Amcamın bağlantılarını kullanarak hem kendimi hemde ailemi koruyabilirdim. Kendimi korurdum ama ailem benim için sıkıntıydı. O yüzden onların yanına gitmekten sakınmış Polat’la Alaz’ın yanında kalmıştım. Kendi planımı devreye sokmanın zamanı gelmişti. Salona inmiş Berkan’la göz göze geldiğimde zamanın geldiğini anlamış hemen hareket geçmişti. Onla hastanede yaptığım konuşma aklıma geldi.
HASTANE SAHNESİ
Polat’la Alaz benim peşimi bırakmayacaktı. Bu süre zarfında ailemi güvenceye alır sonra sahaya çıkabilirdim. O adamla karşılaştığımızda ya onun sonu ben yada o benim sonum olacağını anlamıştım. O yüzden Polat’la Alaz’ı elimde oynatarak kullanabilirdim. Onlar sayesinde o adamı bulur ve bu intikam oyununa son verebilirdim. Bu sırada ailem korunur ben ise milletvekili olan amcamla konuşur her şeyi ayarlardım. Ama tek başıma yapamazdım. Berkan Alaz ve Polat’la benden daha yakın olabilirdi. Beni çok ekarde ederlerdi ama Berkan’a yapamazlardı. Yanımd koltukta oturan Berkan’ı dürtmüş bana bakmasını sağlamıştım. O ise ilk zıplamış sonra ise kafasını sallayarak
“Ne oldu?”dedi
“Ben bir şeyler planladım.”
“Ne planladın çok zeki arkadaşım.”
“Polat’la Alaz’ı kullanacağım.”
“Oha”dedi ilk sonra ise bana ciddi miyim diye bakmıştı. Ciddi olduğumu görünce pislik bir sırıtış atmış.
“Plan ne başkan?”demişti. Hafif sırıtarak
“İlk olarak sizin güvence altında olmanız lazım. Bunun için o iki salağı kullanacağım. Onları böyle kolay şekilde bırakamam. İntikam almam lazım. İçimin soğması çok iyi gelecek bana. İlk başta her şey onların elinde gibi gözükecek sonra ise bizim planınımız devreye girecek. Bir süre istediklerini yapabilirler ama eğer Allah korusun bizden birileri yakalanırsa b planımı uygularız.”
“Planların ne bilsem sana yardım ederim.”
“Senin görevin bana Polat’la Alaz’ın ne haltlar çevirdiğini öğrenmen ve onların peşinden ayrılmaman gerekiyor.”
“Kızım sen tam bir psikopatsın.”dedi ingilizce ona planımı söylemeyeceğimi anladığında böyle demesi normaldi.
“Yeni mi anladım adamım.”
“Ah yeni anlamadım. Ama bu adamlar senin elinden çok çekecek acıdım.”dedi
“Acıma onlara Berko. Hak ettiler.”
“Tabi ki kızım.”
“Sana işaret verdiğimde hareket geçeceğiz.”
“Ok”
“Planı sadece sen ve ben bileceğiz. Ekibe bir şey söylemek yok.”
“Ama Burak bilsin bari.”
“Hayır”
“Polis o yardımcı olur.”
“Aslında doğru. Baya yardımı olur.”
“Tamamdır o zaman.”
“Burak go.”dediğim an silahını belinden çekmiş bizimkilere işaret vermesiyle hemen onun arkasına geçtiler. Polat’la Alaz ise ne olduğunu anlamamış bana ve Burak’a anlamsız bakışlar atıyorlardı. Burak onlara silahını doğrultması ile tam o sırada polisler baskın yapmıştı.
“Ne oluyor lan?”diye bağıran Alaz ile polis memurunun cümlesi salona bomba gibi düşmüştü.
“Zorla adam kaçırma ve alı koymadan tutuklusunuz Bay Alaz Demiroğlu ve Polat Öztürk.”
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |