
III
Sınavların bitmesine az zaman kalmıştı. O günlerde kampüste Sağ ülkücü öğrencilerle Kürtçü öğrenciler arasında PKK meselesi yüzünden siyasi öğrenci olayları patlak vermişti. Saz çalıp, halay çekip nevruz kutlayan öğrencilere; PKK propagandası yaptığı gerekçesiyle bir grup sağcı ülkücü öğrenci saldırmıştı. Öğrencilerden birinin kafasında saz kırılmıştı. Sınavın bitiminde Hülya’yla buluşacağım yere giderken ben de olayın bittiği anlarda denk geldim. Öğrencinin biri kafası kan içinde ağlıyordu Etrafında arkadaşları çocuğun kafasına su döküyordu. Onların da etrafında çember vaziyet almış takım elbise kravatlı diğer ülkücü öğrenciler ise bir tür bildiri okuyorlardı. Sonunda “Türkiye, Türktür Türk kalacak!” dediklerini duydum. Bunu vurgulu ve sert biçimde söylediler. O çocuğa mı üzüleyim, öğrencilerin kavga etmesine mi, gençliğin bu şiddet merakına mı (Bu arada ben de onlarla yaşıttım ama ben ideolojisiz sade bir öğrenciydim ve hep kavgalardan uzak durmuştum). Oradan biraz uzaklaşıp, Hülya’nın yanına ulaştım. Hülya da olayları görmüş hatta evet o da içindeymiş. Bir kısmını da bana Hülya aktardı zaten. Onun ağzından olay biraz daha farklıydı tabi. Bunda Hülya’nın Kürt olmasının payı kadar, dayak yiyen grubun Hülya’nın arkadaşları olmasının payı da vardı. Belki de arkadaşlık sahiplenmesi daha öndeydi. Aslında Hülya Kürt’tü ama Kürtçü değildi, PKK‘ya zaten bir ülkücüden daha fazla nefret ediyordu. Babasının PKK ile çatışmaya giren güvenli korucusu olması ve köylerini PKK yüzünden terk etmelerinin de etkisiyle...
Fakat kitlesel hareketler, linç hareketleri, dışlama, ayrımcılık öyle insan dışı bir mekanizmadır ki sizin Kürt olmanız ya da öteki olmanız farklı olmanız bir soruna dönüşebilir.
Ev arkadaşlarım ülkücüydü. Ben de milliyetçi bir aileden gelmekteydim. O gün orda gördüklerim ve Hülya’nın o olayların içinde oluşu, ev arkadaşlarımın diline dolanmıştı. Onların söylemiyle, Hülya ve arkadaşlarının söylemi arasındaki derin yarık, beni içine çekiyordu. İki tarafta beni kendi tepesine çekmeye çalıştıkça yarıkta kayboluyor gibiydim. Bir tarafta geçmişim, kültürüm, kimliğim, aidiyetlerim, oluşmuş söylemim; diğer taraftan geleceğim, sevgim, aşkım, insani duyarlığım, kırılmaya müsait bir derin ayrım oluşturmaktaydı. Gelişen yeni bir durum bu fay hattını kırmıştı. Kalplerimiz kırılmaya müsait hale gelmişti. Dilimiz kırılgan sözcükler ve cümleler kullanmaya müsait hale gelmişti.
IV
Ben bu Kürt kızını çok sevdim. Bak yazarken şu aklıma geldi. Bir akşam yürürken birlikte yolda Burası Adıyaman’ı söylemiştik.
“On iki güzel sevdim
Hala gönlüm sendedir
Burası Adıyaman
Âlem düşman kesilir
Seni sevdiğim zaman”
Hülya’yı sevdiğim zaman kimse önce düşman kesilmedi de sonradan sonradan hep sonradan gelişti bazı şeyler. Olmadı, olduramadık. Yarım kaldı aşkımız, işte buna biz şaşkınız.
Okul bitti benim. Rüya ve Hülya Konya’da kaldı. Ben kenti kendimle ve bir de kedimle bir Temmuz gecesi terk ettim. Nedense mahalledeki kediyi de arkadaşlarıma emanet ettim. Herkesin hayatından sessizce çekip gittim. Konya otogarının dili olsa da söylese. O gece bir deli abimiz vardı. Beni bir o uğurladı. Son sigaramı ona verdim. Arkamdan el salladı. Benim gözümde birkaç damla yaş düştü. O sırada tesadüf mü bilmiyorum aklıma Youtube’dan Cengiz Kurtoğlu’nun şu şarkısını açtım:
“Önce birkaç damla yaş gözlerimden süzüldü
İnanmadım yıkıldım, senin miydi bu düğün
Hıçkırdım sendeledim bacaklarım çözüldü
Yoksa sen değil miydin, o, uğruna öldüğüm”
Ben dinledim, Cengiz söyledi, gözümden akan yaşı mendilimle gizlice sildim. Şair Edip Cansever’in Mendilimde Kan Sesleri şiiri bende mendilimde gözyaşlarıydı ve sessiz… Neyse “Erkekler Ağlamaz / Sil Göz Yaşlarını…”
İzmir yolu uzadıkça uzadı… Yolda hayatımın Konya’da geçen son 4 yılını düşündüm. İlk şehre gelişimi anımsadım önce. Ne kadar da toydum. Eğlenceli, anılarla dolu, aşk dolu 4 yıl geldi de geçti. Hayatımı kurmalıydım. Yeni bir hayata hazırlanmalıydım.
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |
![Marcus Bruce Marshall / HAYALDİ / Bir Bahar Akşamı Rastladım Size [III-IV]](https://cdn.kitappad.com/image/img_thump/1/drmert-hayaldi-975.png)
| 3.43k Okunma |
2.1k Oy |
0 Takip |
42 Bölümlü Kitap |