4. Bölüm

Kampüs'te Bir Kız [VI]

Marcus Bruce Marshall
dr.mert

VI 

Akşam kararmaya başlayınca eve gitmeye karar verdim. İş yerim olan okulla evim arasında yaklaşık 1 saatlik mesafe var. Yolda da hikayemi sesli yazdırmaya karar verdim. Google Drive'da dosya açtım ve oradan sesli yazdır özelliğiyle yazdırıyorum. Kulaklığımı da taktım ve yazdırmaya başladım. Bu arada söylemeyi unuttum. Benim doktora öğrencim ve aynı zamanda kitap uygulamasına kattığım Arın, roman yazdığımı görünce hemen aradı. Önce romanım üzerinde konuştuk. Sonra da sanırım sevgilisiyle araları açılmış, onun hakkında konuştuk. Canı sıkkındı. İlgimi çeken Arın'ın sevgilisiyle yaşadığı tartışmayı anlatırken ortaya çıkan durumun, benim on yıl önce başka bir olayıma benzer bir durumun ortaya çıkmış olmasıydı. Bunu ayrı bir bölümde döneriz. İlginç bir rastlantı çünkü.

Yol harika. Sıcak gitmiş. Hafif bir esinti var. ...

- Aman Allah'ım! Bir saniye! Neler oluyor! Bu ne güzellik? Bu nasıl bir güzellik böylee vee bu nasıl bir şuh bakış.

Kampüsün çıkışına yaklaştığımda ağaçların arasından bir kız çıktı. Ağzında sakızı. Öyle bir bakış fırlattı ki. Arzu dolu, istekli. İnanılmazdı. Dondum kaldım mı demeliyim yoksa alev alev mi oldum demeliyim. El frenini hemen çekip bir müddet bekledim.

- Geri mi dönsem. Ama yanına gitsem ne diyeceğim. "Şey seninle tanışabilir miyiz?" mi demeliyim. Yok bu yakışık almaz. Öğrencim sayılır. Hoş değil. Ama bakış efsaneydi. Sanki on saniyeliğine beni yedi ve bitirdi.

Aracı tekrar çalıştırdım ve ilerlemeye karar verdim. İlerliyorum ama aklım kızın gözlerine takıldı. Sanki bu gözleri daha önce görmüştüm.

- Eveet. Şimdi hatırladım. Bu o. Bu Rüya. Ama olamaz. Hayır.

O'nu en son, on yıl önce görmüştüm. Tüm sosyal medya hesaplarını engellemiştim. O da beni. Facebook. Instagram. Twitter. Hatta mail adresini bile silmiştim. Bende kalan hiçbir fotoğrafı yok. Cüzdanımda taşıdığım fotoğrafı vardı. Onu da yaktım. Ona yazdığım şiirleri de. Yalnız silüeti gözlerimin önünden gitmedi hiç. Yüzü hep hafızamda asılı kaldı. Her şeyi sildim ama onun gözlerini, saçlarını, bedenini, gülümseyişini, kolumun altından göğsüme yaslanışını silemedim.

- Bu kız kesin oydu. Ama olamaz. Aradan on yıl geçti. Yaş almıştır biraz. Bu kız olsa olsa 18-19 yaşındadır.

On yıl önce Rüya da 17 yaşındaydı. Ben 21 yaşındaydım. Ben yaşlandım biraz. O da yaşlanmıştır ki.

- Neyse belki kardeşi olabilir. Öyle mi ki. Kardeşinden, O yıllarda ortaokulda olan kardeşinden bahsederdi. Bu kız kardeşi miydi. Kimdi peki.

Bölüm : 30.07.2025 18:52 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...