12. Bölüm

Rüya'yı Kaybetmek [II]

Marcus Bruce Marshall
dr.mert

II

Hoşlandığın hatta aşık olduğun bir kız var, seninle görüşmek istiyor ve sana kendi eliyle verdiği iletişim adresi olan sosyal medyasını bulamıyorsun. Bu olsa olsa denizde susuzluk çekmek gibi acı bir durumdur. Belki de bu İlahi bir ikaz da olabilirdi. Allah dostu bir dervişin, kızlarla arama koyduğu mesafe gerçek miydi, istek miydi? Kim bilebilir. Olan şey gayet basit: Kızla iletişimi kaybettim.

Yine uzun arayışlar, tramvayda beklemeler, ummalar, gözetlemeler.... Yine yok. Yine yoksun. Şu şarkıdaki gibi: "Yine yoksun diye / Düşmanım her güne". Akşamları yatağıma girdiğimde uzun süre uyuyamazdım. Ellerimi başımın altına kelebek gibi yapar, gözümü tavana diker, uzun uzun düşünürdüm. Onunla karşılaştığım o iki anı, günlerce, haftalarca çoğalttım, çoğalttım. Belki bir saat bile değildi ama aylarca o anı yaşadım.

Nihayet şans yüzümüze güldü. Kasım yağmurları ertesi, Konya'ya kar düştüğü bir kış günü, eldiveniyle, uzun bir montuyla kafasına sarıp sarmaladığı bir kaşkoluyla bir kız, Tramvayda ilerledi. Ne yazık ki çok ilerleyemeden biri ona yer verdi. Oturdu. İki kompartıman önceydi. Oturduğunda arkasındaki ve yanındaki kişilerin de etkisiyle görüşümü kaybettim. Ben onu soğuktan o korunaklı halindeyken bile tanımıştım. Tereddüt bile etmedim. Yanımdaki arkadaşlara söylediğimde onlar o değildir deseler de kalbimi dinledim. O, orda otururken, onunla sıcak bir kalp temasına geçtim. Enerjim ona ulaşmıştı sanırım. Öyle hissediyordum. O an o da beni düşünüyordu. Buna inanıyordum. Biraz sonra Tramvay durakta durduğunda hemen de onun durağı olduğunu hatırladım ve arkadaşlarımın şaşkın bakışları altında, onlara bir şey demeye fırsatım olmayarak kapıdan çıkıp gittim.

İndiğimde onu benim tarafa geldiğini gördüm. Onu tanıyan biri var mıydı oralarda diye çekindim. Ben de onun gidebileceği yöne doğru yöneldim. Yürümeye başladım. Arkamdan gelip gelmediğini kontrol ettim ama gelmediğini görünce geriye dönüp gidebileceği istikametlere baktım. Biri ağır adımlarla çapraz önümde ilerliyordu.

Ardından yavaş yavaş takibe başladım. Kimseler yoktu yanında fakat yolda yürüyen başkaları vardı. Sonra insanlar seyrekleşti. Binalar arasında yürüyen bir o, bir ben kaldık. Birden geriye dönüp şaşkın bakışlarla ve biraz da ürkekçe bana baktı. Kalakaldım. Ne geriye dönebiliyordum, ne ileri adım atabiliyordum. O da başını öne eğdi ve yürümeye başladı. Ben yine ardından yürüyordum. Sonra birden geriye dönüp yanıma geldi ve "Bir şey mi oldu, neden takip ediyorsunuz?" dedi. Ama çok sakindi. Ben de "sizin hesabınızı bulamadım. Bir türlü yazınızı çözemedim" deyince gülümsedi: "ben de sizi bekledim, sanırım vazgeçtiniz sandım" dedi. "Kağıt yanınızdaysa bakabilir miyim" dedi, bir taraftan da etrafını kolaçan ederek. Kağıdı verdim. Yanımda taşıyordum. Baktı. Gülümseyerek, "Yaa ne aptalım ben, sanırım karıştırmışım, heyecandan olsa gerek" dedi ve doğru hesabı vermek için telefonunu uzattı, "Fotoğrafını çek" dedi. Ben de "dur hemen ekleyeyim" dedim ve ekledim. İçim inanılmaz rahatlamıştı. Sonra "Buralar mahallemiz, gören falan olur" dedi ve gitti.

Bölüm : 05.08.2025 11:19 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...