28. Bölüm

Sıcak Yaz [ I ]

Marcus Bruce Marshall
dr.mert

I

Ailem İzmir’in bir köyünde yaşıyor. Çiftçi ailesiyiz. Köyden okumaya giden çok nadir kişilerdendim. Gençler okumak istemiyordu nedense. Çiftçilikle gelen gelir ve rahat yaşam onlara iyi geliyordu. Ben bu küçük kasabadan hep uzaklaşmak istedim. Kabıma sığamadım. Uzak şehirlerin, iklimlerin kültürü ve ışıltısı beni çekti kendine.

O uzak şehirlerin birinde dört yılım geçtikten sonra baba ocağıma, ana kucağıma döndüm. O yaz tütün işlerimiz vardı. Yazları tütüncülükle, kışları ise zeytincilikle geçinen bir çiftçi ailesiyiz. Tütün işi zordur. Bilen bilir. Ege’deki tütüncülük daha da zordur. Off aman muazzam bir sıcak olur yaz günleri. Daha sabah 8’de ağaçsız bir tarlada tepenizde güneş belirdi mi ne de yakıcı hissedersiniz o sıcağı. Doğmadan kavurmaya başlar. Nefesiniz sıcak kokar, konuşmalarınız alevdendir. Burayı daha da uzatmayayım.

Sıcak bir temmuz öğlesi, annem yorulmuş, kardeşim yorulmuş ben yorulmuşum. Babam hasta evde yemekleri o yapıyor. Annemin hayatını anlatsam roman olur. Öyle çileli geçti ömrü. Zavallı kadıncağız, dört oğlan çocuğu, bir eşi bir de uzun yıllar hasta kayınpederi (dedem), tarla işleri, hayvanlar (tavuklar, inekler, oğlaklar, koyunlar, kediler, köpekler, kuşlar …) hep ona bakıyor. Ben dışardayım evle ilgilenemiyordum dört yıldır. Kardeşim pehlivan. Yağlı güreş pehlivanı. Diğeri lisede ergen ergen takılıyor. Biri ilkokulda biri ortaokulda. En büyükleri benim. Abi olmak zor. Ama sorumluluktan kaçınan yapım nedeniyle evle ilgim yok. Zavallı anam herşeyiyle o ilgilenir. Babam da yok. İşim var deyip günlerce gelmez. Ne yaptığı meçhul. Ondan mı aldım huyumu, öyle değilimdir ama babam çapkın gibi biraz. Çapkın biraz hafif kalıyor. Çoğu buna söver. Kız okuyucularım ağır şeyler söyleyebilir. Ama köy çocuğuyum ya baba kutsaldır. Atadır. Saygısızlık edemem. Dedem zaten yok. Yüküyle ağır zaten. O da eski toprak ağalarından. Dört karısı olmuş. Çok çektirmiş herkesi. Asabi. Osmanlı paşası gibi. Şimdi zavallıcık, zapzayıf bize muhtaç. Beni severdi. adım ondan geliyor. Tüm ailede (çok büyük ailem var, biraz da dedemin çok evliliği ve çok çocuk yapmasından böyle. Annem de çok kardeşli. Ayrıca dedem ağa ya çok kişiye bakmış. Neredeyse tüm köy ona dolayısıyla bana büyük saygı gösteriyor. Bir de tek okumuşu benim ailenin Maria Puzzo ailesi gibi. Babam ya da dedem Godfather, ben oğlu Michael. Ayy yaa Baba filmine bayılırım. Hele benzediğim (gerçekten benziyorum) Al Pacino’ya (gençliği) bayılırım. Neyse tüm yük annemde. Ona özel roman yazacağım zaten. Ailemi de anlatmak istemiyorum. Ağalık ve mafyalığa özendirmek istemem. Kralalr gibi yaşadım sayelerinde. Çok sevildim. Ben onlar öyle yaptıkça yerin dibine girerdim utançtan. Sonraki saygınlığımı hem ailenin tek eğitimli kişisi olmamdan hem de mütevaziliğimden alırdım. Anlatınca bile utandım. Ama üniversite bittiğinde biz yoksullaşmıştık. O ihtişamlı günler eskide ve çocukluğumda kalmıştı. Zor yıllardı. Acı yıllar…

Bölüm : 28.09.2025 13:46 tarihinde eklendi
Okur Yorumları Yorum Ekle
Hikayeyi Paylaş
Loading...