Yeni Bir Aşka Yelken Açmak [I]

I

Rüya’yla olan, o önce güzel sonra karanlık geceden neredeyse 1 ay geçti. Benim de sınavlarım vardı. Biraz sınavlarla meşgul olmam unutturur gibi olsa da Rüya’yı unutamadım. O’na dair hiç bir iz bulamadım. Yer yarılıp da içine girmişti sanki. O unuttu mu beni? Sezen Aksu şarkısındaki (Unuttun Mu Beni) gibi, aklım karışık, aşık ve hüzünlü:

https://youtu.be/5k5P_Eqy4xo?feature=shared

Unuttun mu beni, her şeyimi

Sildin mi bütün izlerimi

Hiç düşmedim mi aklına

Hiç çalmadı mı o şarkı

O sahil, o ev, o ada

O kırlangıç da mı küs bana

Sanırdım ki aşklar ancak

Filmlerde böyle...

Ben hâlâ dolaşıyorum avare

Hani görsen, enikonu divane

Ne yaptıysam olmadı, ne çare

Unutamadım, gitti!

Ey aşk! Neredesin şimdi

Sen de mi terk ettin beni

Ne hata ettiysem, affet!

Büyüklük sende kalsın, e mi

Sen de olmazsan eğer,

Batar artık bu gemi

Aklımdan çıkmasa da o eski tazeliği yoktu artık. O’na dair izler silinmiş gibiydi (Yıllar sonra anımsıyorum ki asla silinmemiş, hafızamın dehlizlerine kilitlenmiş, sonraki baharlarda açılmak üzere), hatırlayınca hüzünlenir uzaklara dalar, onu arar gibiydi gözlerim. Arkadaşlarım arasında dalga konusu olurdu yine. O yıllarda henüz Overthinking kullanılmıyordu. Arkadaşlarım unutturmak için çok şeyler (neler yaptıkları belleğimden silinse de bir şeyler yaptıklarını anımsıyorum) yaparlardı.

Bahar gelmek üzereydi. Burada Acı Bahar diyorlar Mart ayına. Doğa canlanmaya başlamıştı. Zerdali çiçekleri çıkmış, erik çiçekleri doğayı gelin gibi süslemişti. Şairin;

Havalar güzel gidiyor

Sen de çiçek açtın erkenden

Küçük zerdali ağacım,

Aklın ermeden.

dediği yerdeydik. Doğa canlandı canlanmasına da yürekler de durur mu hemen sevdalanmaya başlar.