
Bölüme başlamadan şöyle aşağıdaki yıldızcıga bir dokunun ⭐⭐⭐
(yorum ve beğenilerinizi sabırsızlıkla bekliyorum yorumları doldurup taşırın lütfen)
"Terazi lastik cimlastik en sexsi bacaklar kimindir Duma Duma dum kırmızı mum bu en sexsi bacak"
İşaret parmağımı 6 bacak ta gezdirerek uydurma bir tekerleme mırıldandım çok kısık bir sesle, bağırarak ta söylesem duyulmaz'dı o kesin.
İştahla parmağım en beğendiğim ve en kalınd sexsi bacakta durunca kıkırdayarak "Allah bile bu bacakları seçiyor ben niye seçmiyim" diye mırıldandım, ağzımı beş karış açarak elerimi havaya pençe gibi açıp İştahla ısırma güdüsü ile tam önümde ki bacaklara atılmaya hazır bir şekilde baktiğım sırada gözlerimi kör eden ışıkla sıkı sıkı kapatarak elerimi gözlerime siper etim
Anlamadığım garip bir dilde konuşan (Hintçe olduğunu anlamam bile bir mucizeydi neyse) sexsi bacakların sahibini görünce gözlerim fal taşı gibi açıldı, götümün üstünde dönerek ona arkamı dönmüş bulundum
"आमच्याकडे काय आहे ते पहा, एक खोडकर उंदीर"(bakın burda kim varmış, aaa küçük yaramaz bir fare)
Avvv ben birde bunun bacaklarına iştahla bakıyordum az önce değil mi, lan bu hintliler genelde çirkin oluyordu niye bu maşallah denilecek bir tipi var ama bu haksızlık inanclarım yıkıldı resmen
Omzuma dokunması ile götümün üstünde sürünerek ileriye kaydım
"तेथून निघून जा लहान उंदीर"(hadi çık ordan küçük sıçan çık)
Yaa bu vır vır bişi diyor anlamıyorum ya. kafamı arkaya çevirip yüzüne baktım maşallah gözüm gönlüm şenlendi bu ne lan, hakkını yemiyelim bacaklarını daha çok sevdim yav ben bunun
"खरंच, माझे पाय माझ्या चेहऱ्यापेक्षा जास्त मनोरंजक आहेत, लहान उंदीर?"(Bacaklarım yüzümden daha mı ilgi çekici ciden küçük fare) Adamın anlamadığım sözleri ile gereksiz sexsi kıkırdaması bir içimi hoş etmedi değil öhm
Diğer bacaklara carpmamaya çalışarak belden kendimi çevirerek "I don't know how to speak Hindi" elim havada garip halere girerek müzik sesine rağmen sesimi duyurma derdiyle paralandım-hindi diyince canım bir hindi çekti anlatamam ayol iştahım kabardı - Adam benim halerime öyle bir güldü ki kalbim durdu sandım
"Come on baby" elini havada açıp kapayarak söylediği şey bana tam olarak kalp kirizi gecirtirecek kesinlikle...
Tam ona doğru emekliyeceken giydiğim dekolte ve çevremdeki kaslı bacaklar hatırlatması iç sesim tarafından yapılmıştı bana hızla kendimi toparlayarak emekleme pozisyonundan oturur pozisyona geri geçtim
"What happened baby, come and get out of there"(noldu bebeğim, gel de çık ordan)
Şokla mırıldanarak sexsi bacağın yüzüne baktım "lan madem ingilizce biliyordun neden başta a*k Hintçesiyle konuştun be götoş, ulan azıcık sevdim dediğim anda tekrardan nefret etirdin birader helal olsun" sinirle homurdanırken yan tarafımda oturan bacak sahibi eteği'me bastığını gördüğüm anda yerde gördüğüm çatala uzanıp aldım ve elbise katilinin ayağına saplamak niyetindeyken ayak sahibi birden kalkıp gidince öyle kala kaldım!
Masanın etrafında oturan sexsi bacaklar bir bir kalkınca içim burkuldu vallah
Ben ayak cinayeti işleme derdindeyken ne zaman dikleşip ne zaman tekrardan masanın altına edildiğini anlamadığım sexsi Hintli ile kendimi biran yüz yüze buldum "aaa sen Gine geldin mi?" Dudaklarımdan çıkan garip sözlerle müzikten dolayı duyulmadığını bilsemde öksürükle örtmeye çalıştım
"टेबलखालून बाहेर पडण्याची वेळ आली आहे, लहान बाई."(Masanın altından çıkma vakti küçük hanım)
"Ulan sana anlamıyorum diyorum sen gelmiş bana Hintçe konuşuyon tam dayaklıksın a*k 'I don't understand you, speak English.' " kendi kendime sexsi bacağa söverken altında oturduğum masanın sağ tarafının örtüsünun kaldırılması ile histerik olarak küfür kaçı verdi ağzımdan "ananın a*ı... Öhm öhm öhm " devam etirme kızım sen terbiyelisin... Yani bugunlük kendime sakinleşmek için temkinler verirken masa örtüsünü kaldıran kişiye bakınca şaşkınlıkla konuştum "lan enişte sen nerden çıktın" dedim şaşkınlıkla sırıtarak
"Ulan enişte seni sevmezdim ama şimdi sevmeye başladım "
"Buğ beğnim için bir seğreftir magmasel" eh bir şu aksağanı var o da güzelse iyidi yav. arada Rus , Fransız yada italyana dönüyor Hintce de tuzu biberi oluyor Türkçeyi katlediyor adam ayak üstü kısaca .enişteme doğru sürüneceken kolumun diğer yönden çekilmesi ile oraya çevirdim şaşkın bakışlarımı,
"देवा, तू मूर्ख आहेस, बाई, तू त्या पोशाखात का आहेस, अरेरे?" (Tanrım aptalmısın kadın sen, şu kıyafetle niye bu pozisyondasın?)
sexsi bacak kaş göz yaparak bir yeri işaret edince garipsiyerek başımı eğdiğimde dekoltem tarafından aydınlatma yaşayıp gözlerim fal taşı gibi açıldı elerimle dekolte mi kapamaya çalışırken onun tarafından çekildim ve masa örtüsü tarafından,dolarlar ödeyerek yaptırdığım saçlarım mahvedildi ahh sinir bozucu berbat bir gün geçiriyorum resmen.
"Anam yavaş tavuz kuşu mu kovalıyor ulan "
Adam beni çektiğinde elerim bacaklarının üstüne koyarak destek olmaya çalıştım belden hala masanın altındaydım kafamı kaldırınca yüz yüze gelmiştik "lan tipin bir yerden tanıdık ama çıkaramadım, ulan dövdügüm maymunlardan biri çıkmada "diyerek mırıldanarak onunla masanın arasından çıkıp saçımı başımı gelişi güzel düzeltirken etrafa tedirgin bakışlarla baktım çünkü bizim dedikoduculardan biri gördü ise işimiz bitmişti kesinlikle selam bile okunur o derece
"लहान उंदीर तुला कोणी पाहिलं नाही, काळजी करू नकोस" (kimse görmedi seni küçük fare merak etme)
hala Hintçe konuşan ama ingilizce bilen gıcık sexsi hinduya kaş çatarak ters ters baktım
"Oğlum sen İngilizce biliyon madem neden Hintçe inadına konuşuyon amk "
Enişteme dönerek lan " bu Allah'ın hindusu kim inadına gelmiş bana garip garip birşeyler diyor bak vallah kasına masına bakmam düğün günü demem dalarım küfür mü ediyor ne diyor beli değil dağ ayısı "
Onun cevap vermesine müsade etmeden yanından topuklu ayakkabılarımla yeri döverek dk lar önce çıktığım lavaboya yöneldim, lavaboya girdim gibi ardımdan kapı tekrar açıldı ve içeri güneş kızım girdi
Güneş; "Sen o adamın kim olduğunu biliyormusun?, kime ağzına geleni söyleyip tehdit ettiğini biliyormusun haaa"
"Ayyy kim olacak Allah'ın bir hindusu işte"
Güneş;"O Allah'ın hindusu var ya senin eniştenin tekinsiz ağabeyi ha birde yanlış bilmiyorsam sizin şirketn yeni sahibi"
"Adı da tekin de güleyim bari hahahahjdfhs"
Güneş;"Kız az cidiye al, ben cidiyim adam tehlikeli yahu "
"Yok yav abartıyorsun... Bişi yapmaz ya, yaniiii... Yapmaz değil mi?, hem adam Türkçe bilmiyordu ki bişi olmaz"
"Bir dk sen ne dedin şirketin yeni sahibi mi abooooovvvvv giti güzelim boktan iş dur lan nerden biliyoron o ne üdügü belirsiz herifsin benim yeni patron olduğunu bakayım?"
Bunları desem'de yutkundum istem dışı, çünkü bende çocukluktan gelen bir mıknatıslık vardı ve bugün bile peşimi bırakmamıştı ve bu benden sürüne sürüne yalvara yalvara aldığım işe çomak sokmuştu
***********Surendra Kumar**********
Düğün salonuna girerken kol düğmelerimin gevşek olduğunu fark edince kolumu kaldırarak düzeltirken bir yandan gözümle etrafı taradım kalabalık ortamları sevmezdim hele hele böyle aile ve akraba dolu yerlerden hiç haz etmezdim, eğer bugün kardeşimin düğün günü olmasaydı gelmek bir yana ilk iş ülkeme dönerdim de neyse burda ki kızlar güzel miş.
Akrabalarla münasebete girmek istemediğim için kapı tarafında en arkalarda boş bir masaya yöneldim ardından gelen adamlarıma baş işareti yaparak oturdum ardından onlar oturmuştu...
Bir 20-30 dk geçti geçmedi oturmamızın üstünden, telefonumdan yükselen bildirim sesi ve titreme ile cebimden çıkarıp ekranı açtım...
Lüzumsuz damat; yardımına ihtiyacım var ağabey
Lüzumsuz damat; işim düştü sana
Ben; puşt evleniyorsun hala bana mı yazıyorsun git karına yavaş gevşek heri
Lüzumsuz damat ;sacmalama lan sana ne benim karımdan
Lüzumsuz damat;mesele farklı
Ben; neymiş mesele lan
Ben;düğününde karınla ilgilenmekten daha mühim ne varmış
Lüzumsuz damat; şu sana bahsettiğim bela mıknatısı baldız varya o şu anda sizin masanın altında
Pankajdan aldığım mesajdan sonra bir şoklama yaşadım aynı mesaja 5 dk boyunca baka kaldım
Ben;lan puşt benimle taşak mı geçiyorsun
Ben;lan amip kafalı sen elime düşersin haberin olsun
Lüzumsuz damat; ağabey Allah Kur'an carpsın ki doğruyu söylüyorum taşak maşak geçmiyorum
Lüzumsuz damat;yaa hele bir bahaneyle eğilip bak masanın altına
Bu it şaka yapmayı sever garip garip şakaları olur, pek inanasım gelmiyor birde gelmiş daha dün girdiği dinin tanrısıyla atıp tutuyor ulan puşt benden korkmuyon bu insanlardan kork biraz, ama içime bir kere kurt düşürmedi değil
Masadakilere göz ucuyla baktım hepsi ortada oynayan kızlara ağızlarının suyunu akıtarak bakıyor kend aralarında iğrenç şakalar yapıp hayvan gibi gülüyorlardı eğer gerçekten kız masanın altında ise bunlar ak baba gibi dalarlar
Başkası olsa sikime takmazdım ama gelin hanımın kadardeşiyse işler değişir her açıdan, ayağıma bir şeyin değmesi ile içimde ki kuşku büyümüştü zaten
Sanki gevşek kol düğmesi ile uğraşıyorum da düğme kopup yere düşmüş gibi yaparak eğilecekken sağımda oturan Akhaş"abi dur ben alırım sen eğilme" dediği anda omzundan tutup geriye itim eğer dedikleri gibi kız masanın altındaysa bir başkasının görmesi iyi olmazdı kız için
"Lüzum yok oğlum bir düğme sadece ben alırım siz keyfinize bakın"
Akhaş;"Peki ağabey "diyerek diğerlerine dönüp hayvanlıklarına devam ederken ben de eğildim ilk yere atığım düğmeyi aldım sonra sağı solu göz ucuyla kontrol etim birinin görmesi iyi olmazdı, masanın örtüsünü tutup hafifçe kaldırdığımda hiç beklemediğim bir yüzle karşı karşıya geldim
Bu yüzü 2 ay evel en ateşli haliyle yatağımda görmüştüm eh birde bu sabah asansörde benim yanımda adamlarıma sarkması vakası var
Sinirim tepeme çıkmıştı sabahki sözlerini hatırladıkça, sonra o geceki çarşafta gördüğüm bekaret lekesi geldi bu sefer aklıma, istem dışı dudaklarım seğrildi.
"आमच्याकडे काय आहे ते पहा, एक खोडकर उंदीर"(bakın burda kim varmış, aaa küçük yaramaz bir fare)
Utançla götünün üstünde dönerek sırtını bana döndüğünde kahkaha atım
Omzuna iki kez dokunup dikatini üstüme çekerek"तेथून निघून जा लहान उंदीर"(hadi çık ordan küçük sıçan çık) dediğim de anlamadığını beli eden bakışlarını bana çevirdiğinde kendi kendine söyleniyordu sesli söylediğinin farkında değil gibiydi "hakkını yemiyelim bacaklarını daha çok sevdim yav ben bunun" bacaklarıma bakarak kurduğu cümleler ciden çok iyi hisetirmişti yalan değil onca çalışma boşuna değilmiş demeki
"खरंच, माझे पाय माझ्या चेहऱ्यापेक्षा जास्त मनोरंजक आहेत, लहान उंदीर?"(Bacaklarım yüzümden daha mı ilgi çekici ciden küçük fare)
Diğer adamlara değmemeye çalışırken belden kendini bana doğru çevirip"I don't know how to speak Hindi" kusursuz tatlı bir İngilizcesi vardı garip halere girerek derdini anlatmaya çalışmaya devam ettikçe tekrar ve tekrar kahkaha atarak elimi kaldırıp yanıma gelmesi için açıp kapadım parmaklarımı"Come on baby" bana doğru sürünmeye başlayacaken duraksayıp bakışlarını kaçırarak göğsünü eliyle kapatmıştı
"What happened baby, come and get out of there"(noldu bebeğim, gel de çık ordan)
Sonradan kafama dank eti. Dekolte... Ah doğru ya, "lan madem ingilizce biliyordun neden başta a*k Hintçesiyle konuştun be götoş, ulan azıcık sevdim dediğim anda tekrardan nefret etirdin birader helal olsun" kendi kendine anlamadığımı sanarak sayıp söverken adamlardan biri eteğine basınca o utangaç kızdan eser kalmadı ve yerde gördüğü catala uzanınca hemen masanın altından çıkarıp ilk işim adamları masadan kış kışlamak oldu
Surendra;"Beyler siz bir gidin etrafa göz atın birileri sorun falan cikarmaya kalkmasın"
Akhaş;"Ağabey bu da nerden çıktı"
Surendra;"Akhaş sen ne zamandan beri sözümden çıkar oldun "
Akhaş;"Hemen gidiyoruz ağabey " hepsi tek tek kalkıp gidince masanın altına eğilerek örtüyü tekrardan kaldırdım
"aaa sen gine geldin mi?" Müzikten dolayı zar zor duymuştum dediğini, Bu kız ciden çok şapşaldı "टेबलखालून बाहेर पडण्याची वेळ आली आहे, लहान बाई."(Masanın altından çıkma vakti küçük hanım)
Elime ters bakışlar atarak "Ulan sana anlamıyorum diyorum sen gelmiş bana Hintçe konuşuyon tam dayaklıksın a*k...'I don't understand you, speak English.' " ilk Türkçe söverek sonrada nazik -eğer ki dilini anlamasaydım inanırdım- bir şekilde ingilizce aynı şeyleri tekrarladığında
Masanın yan tarafının örtüsü kaldırıldığında ikimizin de görüş açısına giren yüz pankaj'a ayiti
O biraz fazla korkmuş olacak ki "ananın a*ı... Öhm öhm öhm " sonda küfretmemek için öksürük krizine girmişti öksürüğünü bastırarak şaşkınlıkla sırıtı pankaj'a bakarak "lan enişte sen nerden çıktın"
"Ulan enişte seni sevmezdim ama şimdi sevmeye başladım "
"Buğ beğnim için bir seğreftir magmasel" pankaj'ın komik bir Türkçesi vardı, kız ona doğru emekler pozisyonu alarak yöneldiği anda gözlerim derin dolgun göğüslerine -o gece o göğüslere nasıl işkence yaptığım aklıma çıkmıyor-sonrada pankaj'a kayınca içimde ki dürtüyle kolunu yakalayıp çektim
"देवा, तू मूर्ख आहेस, बाई, तू त्या पोशाखात का आहेस, अरेरे?" (Tanrım aptalmısın kadın sen, şu kıyafetle niye bu pozisyondasın?) kaş göz yaparak dekoltesini işaret etim, başta anlamamıştı sonrada kararsız bakışlarını eğdiğinde dekoltesini fark etmiş olacak ki dikleşip eliyle göğsünü kapatığında onu kendime doğru çektim
"Anam yavaş tavuz kuşu mu kovalıyor ulan "
Sandalyeyi biraz geriye iterek onu çektimde eleriyle dizlerimi tutarak üst bedenini masanın altından çıkarınca yüz yüze gelmiştik, yüzüme alık alık bakarak ağzında birşeyler gevelediğinde "lan tipin bir yerden tanıdık ama çıkaramadım, ulan dövdüklerimden biri çıkmada " müzik sesinden fazla duyamamıştım ama beni hatırlamış olmalıydı büyük ihtimal
Masayla aramdan alal acele çıkarak etrafa tedirgin bakışlar atığını görünce kıkırdadım
"लहान उंदीर तुला कोणी पाहिलं नाही, काळजी करू नकोस" (kimse görmedi seni küçük fare merak etme)
"Oğlum sen İngilizce biliyon madem neden Hintçe inadına konuşuyon a*k " okadar sinirlenmişti ki ingilizce konuşmayı bile düşünemiyordu şapşal kız bu şapşal sinirli halerini görmek hoşuma gittiği için ne Türkçe nede ingilizce konuşmuyordum inadına malathi dilinde konuşuyordum(Hintçenin bir dil dalı)
" bu Allah'ın hindusu kim inadına gelmiş bana garip garip birşeyler diyor bak vallah kasına masına bakmam düğün günü demem dalarım küfür mü ediyor ne diyor beli değil dağ ayısı "
Yanımızda dikilen pankaj'a dönerek sinirle sayıp sövüp yanımızdan gidince elerimi kumaş pantolonun ceplerine koyarak ardından sırıtarak baktım
Eğer bu kız yerine başkası olsaydı kafasına kurşun yağdırırdım, sevdim ben bu kızı çok kafa dengi kesinlikle
Omzuma dokunulunca kafamı çevirip pankaj'la göz göze gelince gülmeye başladık ikimizde
Pankaj;"Bakıyorum da hoşuna giti benim baldız ama önceden uyarayım ağabey bu kız öyle kolay lokma değil ama bir o kadar sakar şapşal ve baş belasıdır "
Surendra;"Bilmez olurmuyum bunu üçtür denemiş oldum, sabah şu yeni satın alınan şirketin hisselerini kontrol etmek için gitmiştim iş bitişi çıkarken asansöre bindik bizim elemanlarla. Buda atladı bindi, yanı başımda bizim elemanlara ağzının suyunu akıtarak bir bakışı vardı anlatamam "
birden dedikkerime kahakha patlattı yanımda, homurdanarak alnımı ve şakaklarıma masaj yaptım parmaklarımla
Pankaj;"Yaahu ilk karşılaştığımızda benim adamlara da bir ara yürüdü neyse ki benimkiler namusluydular buralarda hanım korkusu diyede bilinir" bunu duymak nekadar beni sinir etsede komik gelmişti genelde türk -kürt kızları utangaç-edepli bilinir bu kız bir garipti
Surendra;" benimkiler o kadar namuslu değildi orda olmam göt korkusuna sebebiyet verdi diyelim" gülerek pankaj'ın omzuna iki kez pat pat yaptım
Surendra;"Hadi git sen gelini'nin yanına adı da bir garip telaffuz edemiyorum neydi roha roj- Rojbin"

Huzurlarınızda Surendra Kumar bizim bela mıknatısının tabiriyle sexsi bacak
Sonradan eklenen not; 2-2.30 saate yeni bölüm atıyorum
| Okur Yorumları | Yorum Ekle |